Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Şarkıların Üzerimizde Bıraktığı Hissiyat


Pisligin icinde dogmak ve buyumek aslinda hersey bu kadar basit. Gordugun yasam, acilarin insanlarin “ne diyorsun sacmalama o kadar da degildir” dedigi herseyi an ve an yasamak. Nedensizce bahtinin sana gulmedigini anlamak. Etrafindaki herkesin sana tek tek yanlis yapmasi ve onlari hayatindan cikarman. En guzel yillarinin bosu bosuna gecmesi. Sacma sapan hayallerinin pesinden kosamak belki de. Zararsiz insan olmadigi icin mecburiyetten zararli insanlarla gezmek tozmak. Kimseden cekinmemek yanlis insana sen yanlissin oglum diyebilmek. Kahpelige goz yummamak. Acilara gogus germek. Gencliginin gitmesi belki arkadaslarin dost dedigin adamlarin cezaevlerinde olmasi uzulmek onlara yardim etmek. Sevdigin kadinin bile sana sen yanlis adamsin biz seninle olamayiz demesi. Kisacasi gencligimi verin almayin yillar demek...
 
Son düzenleme:
bir sözlük sitesinde uzun uzun anlatmıstım. anılardan kaynaklı olarak bazi sarkilar lise zamanlarına döndürüyor beni. o sabahın sogugunda okul servisini beklerken kulakligimda calan parcalari yaz sıcagında acsam bile derim soyulurcasına üsürüm sanki. sarkilar cok guclu cidden.
 
Müzik konusunda seçici olmaya lise yıllarında başladım, belki biraz içe dönük karakterimin de etkisiyle genelde sadece rock ve metal türlerinde şarkılar dinledim. Bunlar haricinde beni gaza getiren ya da duygusallaştıran anime müziklerini de her zaman dinledim, günümüzde de dinlemeye devam ediyorum.

Foruma katıldıktan sonra geçmişte müzik konularında paylaşılan post-rock şarkıları dinleyince bu türün müptelâsı oldum, daha önce bu türe hiç rastlamamıştım açıkçası. Bu şarkıların çoğu gerçekten uzun, dinlerken yolculuğa çıkmış gibi hissediyorum. Geneli sözsüz müzikler, beni en çok cezbeden taraflarından biri bu olsa gerek. Dinlendirici enstrümantal müziklerden oldukça farklı benim için. Umutsuzluk, yalnızlık, soyutlanmak gibi duygulara çok iyi eşlik ediyor. "Şarkının içinde kaybolmak" diye bir şeyin mümkün olabileceğini post-rock müzik sayesinde anladım. Burada nokta atışı paylaşabileceğim bir şarkı yok, genelde müzik konusu altında en sevdiklerimi paylaşıyorum. Sözsüz olmasına rağmen, birinin sesiyle ve kelimeleriyle bana bir şeyler söylemesine ihtiyaç duymadan, bu şarkıların anlattığı ve dünyamda canlandırdığı şeyler gerçekten çok güzel.
 
Müzik konusunda seçici olmaya lise yıllarında başladım, belki biraz içe dönük karakterimin de etkisiyle genelde sadece rock ve metal türlerinde şarkılar dinledim. Bunlar haricinde beni gaza getiren ya da duygusallaştıran anime müziklerini de her zaman dinledim, günümüzde de dinlemeye devam ediyorum.

Foruma katıldıktan sonra geçmişte müzik konularında paylaşılan post-rock şarkıları dinleyince bu türün müptelâsı oldum, daha önce bu türe hiç rastlamamıştım açıkçası. Bu şarkıların çoğu gerçekten uzun, dinlerken yolculuğa çıkmış gibi hissediyorum. Geneli sözsüz müzikler, beni en çok cezbeden taraflarından biri bu olsa gerek. Dinlendirici enstrümantal müziklerden oldukça farklı benim için. Umutsuzluk, yalnızlık, soyutlanmak gibi duygulara çok iyi eşlik ediyor. "Şarkının içinde kaybolmak" diye bir şeyin mümkün olabileceğini post-rock müzik sayesinde anladım. Burada nokta atışı paylaşabileceğim bir şarkı yok, genelde müzik konusu altında en sevdiklerimi paylaşıyorum. Sözsüz olmasına rağmen, birinin sesiyle ve kelimeleriyle bana bir şeyler söylemesine ihtiyaç duymadan, bu şarkıların anlattığı ve dünyamda canlandırdığı şeyler gerçekten çok güzel.
Dediklerini okurken kafamda GYBE'nin Dead Flag Blues'u çaldı. :D Şimdi düşününce Sigur Ros dışında vokal kullanan çok fazla Post Rock grubu gelmedi aklıma. Hoş Sigur Ros'un vokalleri de kulağa hoş gelsin diye uydurulmuş gibberish bir dil.
 

Türkiyede pek biliniyor mu bilmiyorum ama World's End Girlfriend niş sayılabilecek müzik yapan Japon bir deneysel elektronik müzik sanatçısı. Hem sanatçıyı belki türe olan meraklılarıyla tanıştırmak hemde bu şarkının bende hissettirdiklerini dökmek için paylaşmak istedim.
Bana göre müzisyenin magnum opus albümü olan Hurtbreak Wonderland'in en öne çıkan parçası 100 years of choke ne zaman dinlesem sanki zihnimi Alice Harikalar diyarının karanlık çarpıtılmış bir versiyonuna götürüyor.
Şarkı radikal bir şekilde eklektik yapıda olduğu için bir çok farklı müzik disiplininden deneysel bir şekilde yararlanıyor Klasik müziğin Post-Rock'ın ve deneysel elektroniğin(genelde glitch ve drill and bass ağırlıklı) harika bir şekilde birleşimi ritimi zaman zaman boğuk ve tekinsizleşirken melodik kırılmalar beklenmedik bir duygusal yoğunluk anomalileri veriyor bana.

Neyse bu şarkı ilginç bir şekilde doğumumdan daha yaşanmamış olan ölümüme kadar tüm hayatımı film şeridi gibi yaşatıyor bana. Şarkı boyunca kapılar kapanıyor açılıyor. Özgürlüğün yükü ve bilinmezliğin getirdiği kaygı hayatın arada verdiği küçük mutluluklarla eriyip gidiyor ve sona doğru deneyimler apokaliptik doruk noktasına ulaşıyor ardından ise sonsuzluğa uzanan sükuta bırakıyor. Ne zaman kendimi kaybolmuş hissetsem gözlerimi kapayarak bu şarkıyı dinliyorum.
 
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık