Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] Genel Tartışma

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Oğlu babasını reddediyor sonra Rogera benzeyen başka bir velet çıkıyor şimdi ben ölmeyeceğim ortak diyen Roger varken ve ona çok benzeyen Luffy varken sen Luffy’i mi korursun yoksa özünü kaybetmiş Ace’i mi?
Diğer taraf daha çok Rayli olduğundan bu tarafa aldım kuralına uysun diye :sapkali:

Ace'in baba problemleri var biliyorsun. Malum belli bir yaşa kadar da anlatmamışlar muhtemelen. Sonra artık kimden öğreniyorsa Roger'ın babası olduğunu öğreniyor. Sonrası ise Roger'ı soruyor insanlara. Fakat kafasında da kendisince çizdiği bir Roger var. İnsanlar Roger hakkında kötü konuştukça babasını reddetti dediğimiz Ace onun için kendisine göre yetişkin olan insanlara 1 saniye düşünmeden dalacak cesareti gösteriyor. Ki bunu yaptığı esnada meyvesi falan da yok, ufacık çocuk.

İşte bununla beraber arayışı değişiyor zamanla ve de soruları. Kendisinin Roger gibi bir insandan doğmuş olmasının iyi mi olduğunu sorgulayıp duruyor ve bir nevi baba arıyor kendine. Ki WB ile karşılaştığında bile onu kabul etmiyor uzunca bir süre. Neyse çok duygusala bağladık :D

Kısacası WB'den önce Rayliler sahip çıksa idi bu çocuğa ben zannetmiyorum dediğin özünü kaybetme durumu yaşansın.
Ki özünü kaybedecek çocuk WB ile tanışmadan önce gidip annesinin kızlık soyadı ile korsanlık yapsın. Rouge'ın kızlık soyadı idi yanlış hatırlamıyorsam.
 
Diğer taraf daha çok Rayli olduğundan bu tarafa aldım kuralına uysun diye :sapkali:

Ace'in baba problemleri var biliyorsun. Malum belli bir yaşa kadar da anlatmamışlar muhtemelen. Sonra artık kimden öğreniyorsa Roger'ın babası olduğunu öğreniyor. Sonrası ise Roger'ı soruyor insanlara. Fakat kafasında da kendisince çizdiği bir Roger var. İnsanlar Roger hakkında kötü konuştukça babasını reddetti dediğimiz Ace onun için kendisine göre yetişkin olan insanlara 1 saniye düşünmeden dalacak cesareti gösteriyor. Ki bunu yaptığı esnada meyvesi falan da yok, ufacık çocuk.

İşte bununla beraber arayışı değişiyor zamanla ve de soruları. Kendisinin Roger gibi bir insandan doğmuş olmasının iyi mi olduğunu sorgulayıp duruyor ve bir nevi baba arıyor kendine. Ki WB ile karşılaştığında bile onu kabul etmiyor uzunca bir süre. Neyse çok duygusala bağladık :D

Kısacası WB'den önce Rayliler sahip çıksa idi bu çocuğa ben zannetmiyorum dediğin özünü kaybetme durumu yaşansın.
Ki özünü kaybedecek çocuk WB ile tanışmadan önce gidip annesinin kızlık soyadı ile korsanlık yapsın. Rouge'ın kızlık soyadı idi yanlış hatırlamıyorsam.
Rayleigh’in yanında güvende olamazdı muhtemelen o sebeple farklı bi yol izlemesi gerekiyordu. WB’den babasını öğrenip ona göre yetişebilirdi. Bir sürü varyasyon var ama bunlar Rayleigh’i vefasız yapmaz.
 
Gereksiz kötü karakter sempatisi bu. 10 yaşında öz babanı öldürüp kafasını kesmek kesinlikle normal değil. Bu yüzden bizden biri de değil. Doflamingo kesinlikle bir canavar. Bütün o travmaları yaşamasa bu kadar büyük bir canavar olmazdı belki ama yine de bir canavar olurdu.
Evden kaçarsın, babana düşman olursun, suça bularşırsın vs vs. Doflamingo'nun yaptığı şey kabul edilemez.

Rocinante'nin çocukken pasif ve ürkek bir kişiliği varmış. Bütün o yaşadıklarından sonra Sengoku'nun himayesine girmesi toparlamasını sağlamış. Böyle insanlar çok ağır travmalardan sonra gerçekten çok duyarlı ve yardımsever olurlar
Doflamingo'yu en eski 4 yaşında görüyoruz tahmini. Yine insanlardan nefret eden bir tip. İnsanlardan nefret etmeyi kim öğretti buna? Yaradılışında kutsal ejder bilinci mi taşıyor bu çocuk, ya anneden ya babadan ya çevreden öğrenmiş. Sonra babası 0 mantık, 0 ileri görüşlülük ile indiği yerdeki insanlara " biz de kutsal ejderiz rererö " yapıyor. Oradaki insanlar da almış nasibini kutsal ejderlerden demek ki anasını öldürüp kalan üçünü çarmıha geriyor. O yaşta çarmıha gerilen kimsenin karakteri normal olamaz. Suçlu olarak tabi ki babasını görecek. Gözünü açtığından beri tanrılaştırılmış, her istediği önüne altın kasede sunulmuş biri o sefil hayatın içine hala çocukken girerse tabi tatmin olmayacaktır. Bunda kötü karakter seviciliği yok, çünkü Doflamingo tip değil karakter.

Rosinante'yi de Law fanlığından dolayı objektif eleştirmediğini düşünüyorum. Ama bu daha çok bilip söylememek gibi değil de gözden kaçırmak gibi. Law'un yanında iki çocuk daha var. Aynı yaşlarda 3 çocuk varken Law'u terketmeye zorlaması karakter bağdaştırma biraz. Yani işin biraz şov kısmı. Bu şovu hakkıyla, canıyla yerine getirmiş diye severim Rosi'yi. Ama baby 5 niye kurtulmadı? O diğer çocuk neden tekmelenmedi de soğutulmaya çalışılmadı. Bunun iki açıklaması olabilir.

1- Law'un, ileride Doflamingo potansiyeli çıkacağından düz denizci mantığı konuşturması.

2- Law'un D. olduğunu öğrenmesiyle adam kayırma.

Ama D. adını hem hükümetten hem de Doflamingo'dan korumak için gösterdiği çaba takdire şayan.
 
Doflamingo'yu en eski 4 yaşında görüyoruz tahmini. Yine insanlardan nefret eden bir tip. İnsanlardan nefret etmeyi kim öğretti buna? Yaradılışında kutsal ejder bilinci mi taşıyor bu çocuk, ya anneden ya babadan ya çevreden öğrenmiş. Sonra babası 0 mantık, 0 ileri görüşlülük ile indiği yerdeki insanlara " biz de kutsal ejderiz rererö " yapıyor. Oradaki insanlar da almış nasibini kutsal ejderlerden demek ki anasını öldürüp kalan üçünü çarmıha geriyor. O yaşta çarmıha gerilen kimsenin karakteri normal olamaz. Suçlu olarak tabi ki babasını görecek. Gözünü açtığından beri tanrılaştırılmış, her istediği önüne altın kasede sunulmuş biri o sefil hayatın içine hala çocukken girerse tabi tatmin olmayacaktır. Bunda kötü karakter seviciliği yok, çünkü Doflamingo tip değil karakter.

Rosinante'yi de Law fanlığından dolayı objektif eleştirmediğini düşünüyorum. Ama bu daha çok bilip söylememek gibi değil de gözden kaçırmak gibi. Law'un yanında iki çocuk daha var. Aynı yaşlarda 3 çocuk varken Law'u terketmeye zorlaması karakter bağdaştırma biraz. Yani işin biraz şov kısmı. Bu şovu hakkıyla, canıyla yerine getirmiş diye severim Rosi'yi. Ama baby 5 niye kurtulmadı? O diğer çocuk neden tekmelenmedi de soğutulmaya çalışılmadı. Bunun iki açıklaması olabilir.

1- Law'un, ileride Doflamingo potansiyeli çıkacağından düz denizci mantığı konuşturması.

2- Law'un D. olduğunu öğrenmesiyle adam kayırma.

Ama D. adını hem hükümetten hem de Doflamingo'dan korumak için gösterdiği çaba takdire şayan.
Bak arkadaşım seninle tam anlaşamadığımız noktalardan biri şu ki ben zaten babasının hatasız olmadığını dile getirmiyorum.
Babası ile ilgili bu mesajda yazdığın her şey doğru.
Bir çocuğun bu travmadan dolayı ciddi bozulna yaşayacağı da doğru.
Benim dediğim tek fark şu; Doflamingo'daki düzeyde yoldan çıkma kimsede olmazdı. Doflamingo'nun babasına öfkesine ya da nefretine lafım yok. Ben bunun düzeyini konuşuyorum sadece.
Sen ben olsak onun yerinde babamızın kafasıyla Marijoe'ya dönmeye niyetlenmezdik.
Tabi Rocinante kadar affedici de olmazdık muhtemelen. Ben kendimi biliyorum. Biri bana bunları yapacak, benim tek yaptığım ağlamak olacak. Mümkün değil.
Ama babayı öldürmek de nedir?
Hem de 10 yaşında.
Üstüne bir de kafasını kesip elinde taşıyarak Marijoe'ya dönmek.
Bunu sıradan bir insan yapamaz. Ne yaşarsa yaşasın yapamaz.

Rocinante konusuna gelince de, inan Law'un hiçbir etkisi yok benim gözümde onun için. Baby 5'ı da kurtarsa, Buffalo'yu da kurtarsa aynı oranda severdim onu.
Buraya üye olurken asıl almak istediğim üye adı Rocinante'ydi hatta.

Ve Rocinante ile ilgili çok önemli detayları kaçırıyorsun.
1. Law'un diğer çocuklardan en büyük farkı ölümcül bir hastalığa yakalanmış olması.
Law'un D. olduğunu öğrendiğinde çocuğu tutup kaçırmıyor. Önce ona "Kaç. Başın belaya girer." diyor. Sonra Law, ona "Nereye kaçayım? Zaten ölüyorum." diyor. Ve sırrını Doflamingo'ya da söylemiyor.
Bütün bunlar etken orada. Belki bu dediğime katılmıyorsun ama biz Rosinante'den duyduk. Sarhoş bir şekilde, uyuyan Law'un başında ağlarken söylüyor.
"Bunu D. İçin falan yapmıyorum. Sen daha sümüklü burunlu bir veletsin. Ama ağzından 'Öleceğim.' gibi laflar çıkıyor. Bu çok acı."
O sahneyi kaç kez seyrettim bilmem. Seiyusunu hayran kalmıştım Rosinante'nin. Adam kayırma yok yani orada.

2- Rosinante, sadece Law'u değil, diğer bütün çocukları kurtarmaya çalışıyor. Sürekli onları hırpalayarak kaçırmaya çalışıyor. Ama ne yaparsa yapsın o üçünü vazgeçiremiyor. Tabi gizli görevi farklı olduğundan başka da bir şey gelmiyor elinden. Law'un yukarıda bahsettiğim durumunu öğrenince bir istisna yapıyor.

3- Rosinante'nin asıl görevi Dressrosa. Dressrosa halkını kurtarmaya çalışırken ölüyor. Ki aslında o sırada bu konuda acelesi bile yok. Boşu boşuna Vergo'ya ifşa oluyor. Doflamingo, Dressrosa'ya adımını Rosinante öldükten 3 yıl sonra atıyor.
Beni en çok üzen de bu olmuştur. O yüzden hala kabullenemem Oda'nın Dressrosa arcı sonunda yaptığını.
 
Bak arkadaşım seninle tam anlaşamadığımız noktalardan biri şu ki ben zaten babasının hatasız olmadığını dile getirmiyorum.
Babası ile ilgili bu mesajda yazdığın her şey doğru.
Bir çocuğun bu travmadan dolayı ciddi bozulna yaşayacağı da doğru.
Benim dediğim tek fark şu; Doflamingo'daki düzeyde yoldan çıkma kimsede olmazdı. Doflamingo'nun babasına öfkesine ya da nefretine lafım yok. Ben bunun düzeyini konuşuyorum sadece.
Sen ben olsak onun yerinde babamızın kafasıyla Marijoe'ya dönmeye niyetlenmezdik.
Tabi Rocinante kadar affedici de olmazdık muhtemelen. Ben kendimi biliyorum. Biri bana bunları yapacak, benim tek yaptığım ağlamak olacak. Mümkün değil.
Ama babayı öldürmek de nedir?
Hem de 10 yaşında.
Üstüne bir de kafasını kesip elinde taşıyarak Marijoe'ya dönmek.
Bunu sıradan bir insan yapamaz. Ne yaşarsa yaşasın yapamaz.

Rocinante konusuna gelince de, inan Law'un hiçbir etkisi yok benim gözümde onun için. Baby 5'ı da kurtarsa, Buffalo'yu da kurtarsa aynı oranda severdim onu.
Buraya üye olurken asıl almak istediğim üye adı Rocinante'ydi hatta.

Ve Rocinante ile ilgili çok önemli detayları kaçırıyorsun.
1. Law'un diğer çocuklardan en büyük farkı ölümcül bir hastalığa yakalanmış olması.
Law'un D. olduğunu öğrendiğinde çocuğu tutup kaçırmıyor. Önce ona "Kaç. Başın belaya girer." diyor. Sonra Law, ona "Nereye kaçayım? Zaten ölüyorum." diyor. Ve sırrını Doflamingo'ya da söylemiyor.
Bütün bunlar etken orada. Belki bu dediğime katılmıyorsun ama biz Rosinante'den duyduk. Sarhoş bir şekilde, uyuyan Law'un başında ağlarken söylüyor.
"Bunu D. İçin falan yapmıyorum. Sen daha sümüklü burunlu bir veletsin. Ama ağzından 'Öleceğim.' gibi laflar çıkıyor. Bu çok acı."
O sahneyi kaç kez seyrettim bilmem. Seiyusunu hayran kalmıştım Rosinante'nin. Adam kayırma yok yani orada.

2- Rosinante, sadece Law'u değil, diğer bütün çocukları kurtarmaya çalışıyor. Sürekli onları hırpalayarak kaçırmaya çalışıyor. Ama ne yaparsa yapsın o üçünü vazgeçiremiyor. Tabi gizli görevi farklı olduğundan başka da bir şey gelmiyor elinden. Law'un yukarıda bahsettiğim durumunu öğrenince bir istisna yapıyor.

3- Rosinante'nin asıl görevi Dressrosa. Dressrosa halkını kurtarmaya çalışırken ölüyor. Ki aslında o sırada bu konuda acelesi bile yok. Boşu boşuna Vergo'ya ifşa oluyor. Doflamingo, Dressrosa'ya adımını Rosinante öldükten 3 yıl sonra atıyor.
Beni en çok üzen de bu olmuştur. O yüzden hala kabullenemem Oda'nın Dressrosa arcı sonunda yaptığını.
Doflamingo'nun öfkesini serideki güç unsuru ile bağdaştırıyor. Hem hikaye çıksın, hem de olağanüstü olsun diye. Bizim taş atmayı başarmadığımız zamanlarda One Piece çocukları timsah dövüyor. Öfkeyi fiziksel olarak dışarı vurma ortak olsa da fiziksel güç boyutlarının bu davranışı ne seviyeye getirdiğini de düşünmek gerekiyor. Bizim yapabileceğimiz en yüksek şey kemik kırmaksa yumruk atarız. Adamlar 4 yaşında ormana atılıyor, kafa keserler. Tam anlatamadım ama şöyle örnek vermek belki daha iyi anlatır. Şimdi birinin veya herkesin ölmesini istediğin zamanlarda bunu yapacak gücünün de olduğunu düşün. Yani bizim şartlarda o güce sahip değiliz diye bir Doflamingo çıkmıyordur o yaşta. Veya OP evreninde o güç dengesine yumruk atma bir villiana yakışmıyor falan.

Rosinante konusunda unuttuğum repliğe üzüldüm. Samimi adamdı. :sapkali:
 
Doflamingo'nun öfkesini serideki güç unsuru ile bağdaştırıyor. Hem hikaye çıksın, hem de olağanüstü olsun diye. Bizim taş atmayı başarmadığımız zamanlarda One Piece çocukları timsah dövüyor. Öfkeyi fiziksel olarak dışarı vurma ortak olsa da fiziksel güç boyutlarının bu davranışı ne seviyeye getirdiğini de düşünmek gerekiyor. Bizim yapabileceğimiz en yüksek şey kemik kırmaksa yumruk atarız. Adamlar 4 yaşında ormana atılıyor, kafa keserler. Tam anlatamadım ama şöyle örnek vermek belki daha iyi anlatır. Şimdi birinin veya herkesin ölmesini istediğin zamanlarda bunu yapacak gücünün de olduğunu düşün. Yani bizim şartlarda o güce sahip değiliz diye bir Doflamingo çıkmıyordur o yaşta. Veya OP evreninde o güç dengesine yumruk atma bir villiana yakışmıyor falan.

Rosinante konusunda unuttuğum repliğe üzüldüm. Samimi adamdı. :sapkali:
Bak mesele sadece güç değil.
Sen şimdi istesen bir fareyi öldürmen zor iş mi?
Değil. Ama yapmıyorsun. Neden? Çünkü mizacında yok. Çünkü olay sadece güç değil, vicdan da meselesi. İçinden o dürtünün gelmesi ve sağduyunun seni geri çevirememesi gerekir.
Biz yolda topallayan hayvan görünce üzülen insanlarız çünkü doğamızda sadizm yok. O yüzden o evrende, o şartlarda yaşayan insanlar olsaydık ve Doflamingo'nun yaşadıklarını da yaşasaydık, onun kadar da ileri gitmezdik bu yüzden.


Rosinante konusunda hatalı olduğunu fark etmene gerçekten çok sevindim. Oda zaten yeterince hakkını yedi. Biz izleyenler bari kıymetini bilelim. :üzgünüm:

Dahası Rosinante benim kırmızı çizgim. Bir başlarsam konuşmaya susturmak için banlatmanız gerekir. :mincika:
 
Bak mesele sadece güç değil.
Sen şimdi istesen bir fareyi öldürmen zor iş mi?
Değil. Ama yapmıyorsun. Neden? Çünkü mizacında yok. Çünkü olay sadece güç değil, vicdan da meselesi. İçinden o dürtünün gelmesi ve sağduyunun seni geri çevirememesi gerekir.
Biz yolda topallayan hayvan görünce üzülen insanlarız çünkü doğamızda sadizm yok. O yüzden o evrende, o şartlarda yaşayan insanlar olsaydık ve Doflamingo'nun yaşadıklarını da yaşasaydık, onun kadar da ileri gitmezdik bu yüzden.


Rosinante konusunda hatalı olduğunu fark etmene gerçekten çok sevindim. Oda zaten yeterince hakkını yedi. Biz izleyenler bari kıymetini bilelim. :üzgünüm:

Dahası Rosinante benim kırmızı çizgim. Bir başlarsam konuşmaya susturmak için banlatmanız gerekir. :mincika:
Tamam da bize öğretilen şey o olduğu için. Aileden gelir bu tür davranışlar. Direk anne baba söylemese de davranışları etkilidir. Mesela insan köleler Doflamingo'nun evinde çalışmıştır değil mi? Bu işçilerin yeme içme hakkı insiyatife kalmış, mesai diye bir şey yok. Ölmeyen köle Kuma'dan bir çıkarım yaparsak yaşama hakkı da yok. Ailesiden & çevresinden bunu görüp sonra babası normal insan oluyorsa her çocuk 'demek ki ölme hakkı var' diye düşünür. Karakter derinliklerini Oda bu kadar düşünüyor mudur bilmem ama bu karakterlerin geçmişleri her şeyi.

Rosi'de repliği unutmama üzüldüm en çok. Oda'nın iyileri mutlak iyi yapması yanılmama yok açtı. :p
 
Tamam da bize öğretilen şey o olduğu için. Aileden gelir bu tür davranışlar. Direk anne baba söylemese de davranışları etkilidir. Mesela insan köleler Doflamingo'nun evinde çalışmıştır değil mi? Bu işçilerin yeme içme hakkı insiyatife kalmış, mesai diye bir şey yok. Ölmeyen köle Kuma'dan bir çıkarım yaparsak yaşama hakkı da yok. Ailesiden & çevresinden bunu görüp sonra babası normal insan oluyorsa her çocuk 'demek ki ölme hakkı var' diye düşünür. Karakter derinliklerini Oda bu kadar düşünüyor mudur bilmem ama bu karakterlerin geçmişleri her şeyi.
Bütün bu dediklerin doğru şeyler. İtiraz edecek değilim. Ama "Babam ölsün" demek başka, babayı öldürmek başka.
Ben Donquixote ailesinin şu an gördüğümüz kutsal ejderlerle birebir karakterde olduğunu da düşünmüyorum. Baba Marijoe'dan inerken ona "Ne yani, insan mı olacaksın?" dendiğinde "Ben zaten en baştan beri insandım." diyor.
Bence yaşadığı hayat süresince kademe kademe düzeldi o adam. Yavaş yavaş kölelere bakış açısı değişti, sonra yaşadığı hayatı sorguladı falan. He bunu çocuklarına da vermesi gerekirdi. Veremedi.
Ya da verdi ama ikisi de farklı şekilde aldı. Rosinante çekingen bir çocuğa dönüşürken Doflamingo babasına saygı duymayan birine dönüştü.
Süreci çok hatalı bir şekilde yönettiği bir gerçek. Ama eğer çocuklarının her yaptığını babaya bağlayacaksak ortada bir de Rosinante örneği var, o ne olacak?

Bu tamamen benim fikrim o yüzden üsteleyecek değilim ama ben Doflamingo'nun kötü ruhlu biri olduğuna inanıyorum. Marijoe'da kalsa da bir canavar olacaktı, babası bu süreci çok güzel bir şekilde yönetip yeryüzüne inse de bir canavar olacaktı. O yüzden suç babanın diyip kestirip atamıyorum.


Köpek kelimesi harbi güzel. Emekli doktor shichiye öyle desem ban yer miyim? :rolleyes:
Yönetimin tavrını bilmem ama bir fan olarak beni kesinlikle rahatsız etmez. Law o makama gelirken bir hedefi vardı. O hedefi yerine getirebildiği sürece köpekse köpek, yılansa yılan, domuzsa domuz. İsteyen istediğini diyebilir.

Doflamingo'yu indirip, Dressrosa'yı onun elinden kurtarabilirse gerisi teferruattı.

Mesela halkını korumak için Shicibukai olan Jimbei için de geçerli bu durum.
Hatta sonra gitti Bigmom'a köpek oldu.

Bence böyle şeyleri söylemekte çekinmemelisiniz.

Düşünebiliyorsanız böyle şeyleri, söylemekten de hicap duymayın bence.
 
Son düzenleme:
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 4)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık