Kurgusal eserlerde herhangi bir olayın sonucunun okuyucuya, izleyiciye geçmesi ve bir boka benzemesi için sonuca giden yolun ikna edici olması gerekir. 200 sayfa insanların, hafif çizik aldıklarında dahi zombiye dönüştükleri bir hikayeyi okumuşsam 201. sayfada 15 zombi tarafından ısırılıp da güle oynaya gezen bir tip görmek istemem. Gelişine zombi ısırıp insana çeviren tipler görmek istemem. O noktadan sonra hiçbir aksiyonun anlamı, ilgi çekiciliği kalmaz benim için. Bir başka canlıyı, bir başka meyve kullanıcısını, muazzam bir güce, iradeye ve enerjiye sahip adamı lastik yapabiliyor olması rahatsız edici. Hamakta yatarmış gibi zıplaya zıplaya dolanması rahatsız edici. Karakterinin aksine, dövüşmeye çalışmaktan çok eğlenmeye çalışıyormuş gibi takılması rahatsız edici. Zeus'un billurlarından çıkmış gibi yıldırım avuçlayabiliyor olması rahatsız edici. Sağda solda birbirinden geri zekalıca yorumlarla son bölümlerde yaşananların bir kurgu mucizesi olarak anlatılıyor olması mide bulandırıcı. Sonuç olarak 10xx kadar olmasa da bu bölüme de lanet gelsin. Oda'nın üstünden nutella yiyen tipler Oda yere balgam atsa kabarcıklarına mest olmuş şekilde bakarlar o yüzden onlar için kasacağını sanmam ama en azından 25 yıllık emeğine iki gram saygısı varsa bu meyve ve meyvenin güçlerine, son bölümde yaşananlara dahil uzunca bir açıklama yapar. Bir haltı bağlayabileceğinden değil hoş, en azından çabaladığını görmek istiyor insan.
Moderatör tarafında düzenlendi: