Garp ve Sengoku mevzusunu anlamamışsın. Garp ne oluyor hayırdır diye sorguluyor, Sengoku da önceden böyle sorgulayan biri vardı, artık yok diyor. Şey gibi düşün, yolsuzluk yapan bir hükümet var, onu sorgulayan bir polis var, ortağına soruyor, bunlar hayırdır niye yolsuzluk yapıyor diye, ortağı da eskiden senin gibi sorgulayan biri vardı, artık yok diyor. Burdan şunu anlarsın, sorgularsan seni de ortadan kaldırırız.
Fuji’yle Garp bir değilki. Garp’a sorsak ben mükemmelim, adaletim diye dolaşır ortalıkta. Şimdi sor, yine ben adaletim der. Fujitora haksız olduğunun bilincinde, gözlerini kör etmiş, hayata küsmüş, her an intihar edebilecek kıvamda, bütün kötülükleri biliyor ve bunun pişmanlığını yaşıyor. Kendini affettirmek için köleleri kurtarıyor, şiçilik sistemini bitiriyor falan. Yine Dragon örneği var. Adam kimseyi öldürmedi ama denizcilerin içindeyim diye kahroldu, intihar edecek kıvama geldi, hayata küstü. Şimdi de sivilleri kurtarayım diye moda girdi, denizcilere karşı geliyor. Bir de Garp’a bak. Olum siz hayırdır, bu olayları araştıran adamları nasıl yok edersiniz, bu olayları yapan kutsalları nasıl korursunuz, bu baştaki Imu denilen canavar da nesi falan diye hesap sormak yok. Adam ben denizcileri koruyacam falan diyor hala. Çok rezil bir açıklama. Benim nezdimde hiçbir değeri kalmadı Garp’ın. Dediğim gibi, sen istediğin kadar sev destekle, beni bağlamaz. İstersen Garling’i de sev, o senin bileceğin iş. Ben bu saatten sonra Garp’ı tamamen sildim, yok gibi davranacağım, görmezden geleceğim.
