Bana göre zamanın geçmiş, şu an ve gelecek algısı bir yanılgıdan ibaret. Zaman var ve o kadar. Bir zar atışının ne tür bir sonuç doğuracağını tahmin edebiliyor olmak için yalnızca kişinin değil aynı zamanda da zamanın kendisini okuyabilmek gerekir. Konuya gerçekçi girdim ama aslında bu dediklerimin bir öneminin olmadığını biliyorum. Olay özgür irade ve belirlenimcilik ilişkisi. Yine benim görüşüme göre zaman öyle kazulet gibi var olan bir şeyse bugüne dek verilmiş her karar da biliniyor demektir. Bu durumda özgür irade yok mu? Özgür irade pekâlâ yine olabilir. Tüm kararlar belli olmasına rağmen tüm kararları özgür irademizle alıyor olabiliriz. Ama bu üstün zekâlı varlık yine de bilebilir çünkü o artık zamanı okuyabilen bir varlığa dönüşmüştür. Bu teorik evrenimizde uzay ve zamanın dokusunu değiştirip olayın zincirlerinden birini koparıp ötekine bağlayabilen ya da çeşitli yollarda uzay ve zamanda yol alabilen biri değilsek hiçbir şey yapabileceğimizi düşünmüyorum. Zaten bu söylediğim karakterlerden biri olmamıza imkân olduğunu sanmıyorum. Smoker 0.001 hata payı demiş ama bana kalırsa o 0.000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000001 falan gibi. Az bile koydum sıfır.
Söylediklerim kulağa anlamsız geliyor olabilir çünkü kafamda kurduğum bir cümleyi öteki cümle kestiği için kendimi izah edemedim. Özetle sıradan bir insanın üstün zekâlı varlık karşısında çaresizlikten başka bir şansı yoktur. Hesaplanabilirliğin dışına çıkamam, kimse çıkamaz.
