Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Tartışma] Kyros Kimdir?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
o kör yaşli adam kesin kyros çikar 1 kere darbe almiş ve gözleri kör olmuş sonra gladyator lugu ister istemez safdişi biakilmiş dresrosada gizli bir kimlikle hayatina devam ediyor...
Adamin o tek darbe aldigi dovuste yenilmedigi bilgisini ve meshur gladyatorun suanki kral tarafindan yenildigini herkesin unutmasini es gecip dof'un soyle bir silah kullandigini varsayarsak
mantikli bir dusunce aslinda...

Yunan ismine benziyor
Arkadaslar arastirip isimin tarihte nereden geldigini arastirmislar, paylasmislar. Senin yaptigin yorumu elestirmek benim haddime degil ama biraz da dikkat etmek lazim.
 
Ben Kyros'un kör samuray olabileceğini düşünmüyorum. Rebecca Kyros'u kimsenin tanımadığı hakkında bir şeyler söylüyordu,


Ama buradaki adam (sağ alttaki) kör samurayı tanıyormuş gibi davranıyor.
 
KEYler soyundan biri olarak size Keyhüsrev'in; The Great Kyros'un her yerde bulamayacağınız, herkesten öğrenemeyeceğiniz eski bir hikayesini anlatayım izin verirseniz... Bu yaşanmış tarihsel bir gerçeklik olduğu kadar, aynı zamanda benim için bir mirasın anlatısıdır… Oda-Sama artık hangi hikayeyi göz önüne alırsa artık…. :)

Medel Basar (Gözün görebildiği yere kadar),
Medel Avam (Yılların bitimine kadar),
Meded Dühur (Dünyanın sonuna kadar),
Medel Eyyam (Günlerin bitimine kadar),
Medel Ezman (Zamanın sonuna kadar)…

Kralların nasıl kral olduğu, fethedilemeyenin nasıl aşıldığı, zamanının Bediüz-Zaman’larının, kader denen bulanık sularda nasıl kirlenmeden yol aldığının anlatısıdır bu. Kulaklar duymayı unuttuğunda, gözler görmekten acı duyduğunda, derinlikler dile gelmekten bitap düşüp hicap olduğunda, bunlar anlatılacak güneşin sonsuz yokluğunda.

633 denen yılda, doğudan yükseldi Keyaksar. Med altın çağını getirdi 7 Surlu kente, Asur’un zulmüne son verdi ve soyunu lanetledi Ninova’nın yıkıntılarında... İskitleri Medya’dan kovduğunda, güneşin yürüyüşünü başlattı doğudan batıya, Hurri atalarının Marassantiya dediği Kızılırmak sularına, 585 yılının baharında…

618 denen yılda, Şahin Krallar denerek anılan o yüce soydan Alyat geçti Lidya’nın başına. Huzuru ve barışı getirdi güneşin dinlenmeye çekildiği batı yurtlarına ve kovdu Kimerlerin korkusu olmayan okları ve baltalarını Dugdamme’nin cesediyle tarihin karanlık sularına… ve başlattı yürüyüşünü atalarının Hallys dediği Kızılırmak’a, 585 yılının arifesinde, doğudan ayak sesleri gelen aslanları karşılamaya…

Savaş 60 gün doğumu sürdü, ama yıkıcı, ama tarihin en kanlısı, ama sonuçsuz kaldı çatışmalar. Aynı yılın ortalarında, Maia’nın ayının 28. gününde, mümkün olmayan hakikate büründü ve karardı dünya, güneş simsiyah bir örtüye büründü… Miletli Thales’in haberini verdiği Tutulma’nın gerçekliğe bürünmesiydi orduların üstünde, evrenin kayıtsız ve sonsuz devinimi… Bilge krallar, ordularının yorgunluğuna ve korkusuna kulak verip, “Tanrılar savaş istemiyor” dediler, akan kanla Kızıllaşan Marassantiya’dan, kandan Kızıla kesen Hallys’ten bir sınır çektiler topraklarının arasına ve başladılar en kudretli soyun yaratımına…

Keyaksar, oğlu yeteneksiz ve kibirli Astiyag’ı, Şahin Kral Alyat’ın kızıyla evlendirdi. Astiyag’dan doğan kız çocuğu da, Med Krallığının en namlı komutanıyla, köle halk denen Perslerin biricik gururuyla, Komutan Kambises ile evlendirildi. Astiyag daha doğduğu gün korktu bebek torunundan… Kehanetler iyi değildi, iyi işaretler vermiyordu yıldızlar Astiyag’ın şansına. Öldüremedi torununu, ama bakamadı da kudretle büyüyen bu yüze ve tüm ailesini sürgüne gönderdi Babil’in lanetli topraklarına…

O kudretli çocuk; atalarının mirasını yüklenen Keyhüsrev büyüdü… Babil’i eline aldı, esir tutulan İbranileri özgürlüklerine kavuşturup, Kenan diyarına geri gönderdi. Özgürlüğün ve erdemin ilk kayıtlarını, adıyla anılan bir silindire, üzerine kendi soyunun kayıtlarını da kazıtıp Keyaksar’ın ve Alyat’ın mirasını sahiplenmeye ilerledi. Ne ilk Aryen Medlerin sonsuz kibri, ne zenginlikten başı dönmüş Lidyalıların sonsuz altını duramadı kudretinin karşısında… İşte böyle başladı sonsuz yükselişi, Ahameniş’in Şahı, Anshan Kralı, Medya Kralı, Babil ve Sümer Kralı, Dünyanın Dört Köşesinin Kralı Keyhüsrev’in hayatı Güneş İmparatorluğunun kendi yazgısında…

- Saklı Lotus Tarihi
Ortadoğu Demir Kayıtları
 
Roger Korsanları'nın bir üyesi olamaz. 3000 dövüş yapmış bu adam. Dövüşler günlük olsa bile yıllarca kolezyumda kalması gerekiyor.
 
KEYler soyundan biri olarak size Keyhüsrev'in; The Great Kyros'un her yerde bulamayacağınız, herkesten öğrenemeyeceğiniz eski bir hikayesini anlatayım izin verirseniz... Bu yaşanmış tarihsel bir gerçeklik olduğu kadar, aynı zamanda benim için bir mirasın anlatısıdır… Oda-Sama artık hangi hikayeyi göz önüne alırsa artık…. :)

Medel Basar (Gözün görebildiği yere kadar),
Medel Avam (Yılların bitimine kadar),
Meded Dühur (Dünyanın sonuna kadar),
Medel Eyyam (Günlerin bitimine kadar),
Medel Ezman (Zamanın sonuna kadar)…

Kralların nasıl kral olduğu, fethedilemeyenin nasıl aşıldığı, zamanının Bediüz-Zaman’larının, kader denen bulanık sularda nasıl kirlenmeden yol aldığının anlatısıdır bu. Kulaklar duymayı unuttuğunda, gözler görmekten acı duyduğunda, derinlikler dile gelmekten bitap düşüp hicap olduğunda, bunlar anlatılacak güneşin sonsuz yokluğunda.

633 denen yılda, doğudan yükseldi Keyaksar. Med altın çağını getirdi 7 Surlu kente, Asur’un zulmüne son verdi ve soyunu lanetledi Ninova’nın yıkıntılarında... İskitleri Medya’dan kovduğunda, güneşin yürüyüşünü başlattı doğudan batıya, Hurri atalarının Marassantiya dediği Kızılırmak sularına, 585 yılının baharında…

618 denen yılda, Şahin Krallar denerek anılan o yüce soydan Alyat geçti Lidya’nın başına. Huzuru ve barışı getirdi güneşin dinlenmeye çekildiği batı yurtlarına ve kovdu Kimerlerin korkusu olmayan okları ve baltalarını Dugdamme’nin cesediyle tarihin karanlık sularına… ve başlattı yürüyüşünü atalarının Hallys dediği Kızılırmak’a, 585 yılının arifesinde, doğudan ayak sesleri gelen aslanları karşılamaya…

Savaş 60 gün doğumu sürdü, ama yıkıcı, ama tarihin en kanlısı, ama sonuçsuz kaldı çatışmalar. Aynı yılın ortalarında, Maia’nın ayının 28. gününde, mümkün olmayan hakikate büründü ve karardı dünya, güneş simsiyah bir örtüye büründü… Miletli Thales’in haberini verdiği Tutulma’nın gerçekliğe bürünmesiydi orduların üstünde, evrenin kayıtsız ve sonsuz devinimi… Bilge krallar, ordularının yorgunluğuna ve korkusuna kulak verip, “Tanrılar savaş istemiyor” dediler, akan kanla Kızıllaşan Marassantiya’dan, kandan Kızıla kesen Hallys’ten bir sınır çektiler topraklarının arasına ve başladılar en kudretli soyun yaratımına…

Keyaksar, oğlu yeteneksiz ve kibirli Astiyag’ı, Şahin Kral Alyat’ın kızıyla evlendirdi. Astiyag’dan doğan kız çocuğu da, Med Krallığının en namlı komutanıyla, köle halk denen Perslerin biricik gururuyla, Komutan Kambises ile evlendirildi. Astiyag daha doğduğu gün korktu bebek torunundan… Kehanetler iyi değildi, iyi işaretler vermiyordu yıldızlar Astiyag’ın şansına. Öldüremedi torununu, ama bakamadı da kudretle büyüyen bu yüze ve tüm ailesini sürgüne gönderdi Babil’in lanetli topraklarına…

O kudretli çocuk; atalarının mirasını yüklenen Keyhüsrev büyüdü… Babil’i eline aldı, esir tutulan İbranileri özgürlüklerine kavuşturup, Kenan diyarına geri gönderdi. Özgürlüğün ve erdemin ilk kayıtlarını, adıyla anılan bir silindire, üzerine kendi soyunun kayıtlarını da kazıtıp Keyaksar’ın ve Alyat’ın mirasını sahiplenmeye ilerledi. Ne ilk Aryen Medlerin sonsuz kibri, ne zenginlikten başı dönmüş Lidyalıların sonsuz altını duramadı kudretinin karşısında… İşte böyle başladı sonsuz yükselişi, Ahameniş’in Şahı, Anshan Kralı, Medya Kralı, Babil ve Sümer Kralı, Dünyanın Dört Köşesinin Kralı Keyhüsrev’in hayatı Güneş İmparatorluğunun kendi yazgısında…

- Saklı Lotus Tarihi
Ortadoğu Demir Kayıtları
keyhüsrev ben bu simi sadece türklerde duymustum.. ama yazdıklarını okuyunca ve babili eline aldı esir tutulan ibranileri kenan diyarına gönderdi diyince koreş işaya adlı birinin aynı şeyleri yaptığını gördüm acaba bununla ilgisi var mı? ordada doğumunu sen anlattığın gibi doğumundan öncesini de meth ederek anlatıyorlardı..aynı kişiden mi bahsediyorlar?
 
@felluce

Anadolu Selçukluları baskın kültürlerin etkisiyle şekillendikleri için, dil de ve yönetim de Arap ve Farslardan etkilendiler. Hüsrev kelime anlamı olarak farsça da "ölümsüz ruh" demektir. Key kelimesi de aryen dilleri dediğimiz Hint-Avrupa dillerinin bir çoğunda "Kral" anlamına gelir. Ana. Sel. Hükümdarı Gıyaseddin'e uygun görülen bir lakap olarak takılmıştır. İngilizlerde bu ismi Kyros şeklinde çevirirler.

Senin dediğin İşaya ise Ölü Deniz Parşömenlerinin en ünlüsüdür. Koreş'te İbrailerin Kyrosa taktığı isimlerden biridir. Yani teknik olarak aynı kişi diyebiliriz sanırım... :)

@Gümüş

Değerli dostum, seni buraya alayım, bir de sen yorumla, nasıl olmuş atmasyonum... :)
http://www.korsanfan.com/forum/konu...anlatisi-analiz-ve-ongoru?p=490797#post490797
 
Kesinlikle Roger tayfasından değildir. O tayfa ile göz göze gelenler bile şimdi dünyayı yöneten kişiler. Miçolarından biri yonkou biri shic. olmuş :D

Dresrosa kralı olduğunu da düşünmüyorum. Öyle bir kral varsa da öldürmüşlerdir.

Rebecca'nın bir yakını olma ihtimali yüksek, her türlü akrabalık bağı olabilir.

Bence halk kahramanıdır.
 
@felluce

Anadolu Selçukluları baskın kültürlerin etkisiyle şekillendikleri için, dil de ve yönetim de Arap ve Farslardan etkilendiler. Hüsrev kelime anlamı olarak farsça da "ölümsüz ruh" demektir. Key kelimesi de aryen dilleri dediğimiz Hint-Avrupa dillerinin bir çoğunda "Kral" anlamına gelir. Ana. Sel. Hükümdarı Gıyaseddin'e uygun görülen bir lakap olarak takılmıştır. İngilizlerde bu ismi Kyros şeklinde çevirirler.

Senin dediğin İşaya ise Ölü Deniz Parşömenlerinin en ünlüsüdür. Koreş'te İbrailerin Kyrosa taktığı isimlerden biridir. Yani teknik olarak aynı kişi diyebiliriz sanırım... :)

@Gümüş

Değerli dostum, seni buraya alayım, bir de sen yorumla, nasıl olmuş atmasyonum... :)
http://www.korsanfan.com/forum/konu...anlatisi-analiz-ve-ongoru?p=490797#post490797
oda ya bi kez daha saygı duydum.. adamın nerden ne çıkaracağı belli olmuyor. teşekkürler...
 
SAD insanların ruhlarını oyuncaklara peluş hayvanlara aktarıyor olmasın ? Frankynin yanındaki asker ise eskiden Kyros'tu ancak yakalanıp yada kandırılıp fabrikada SAD verilip o askeremi dönüştü. ( çok absürt bir teori ama :) )
 

Croco-Boy

Roger Korsanları'nın bir üyesi olamaz. 3000 dövüş yapmış bu adam. Dövüşler günlük olsa bile yıllarca kolezyumda kalması gerekiyor.

Günlük olarak hesaplarsak 3000 gün yapar ki bu da nerden baksan 8-9 yıl yapıyor. Bence dövüşler günde 10 tane flan gözüyle bakmaz gerekir yada daha fazla aksi takdirde Jolly Roger'dan olması pek mümkün olmaz.

Bir tahmin yürütebilecek kadar bilgi verilmemiş hani şu ağır basar diyeceğimiz.

eldeki veriler :

-20 yıl önce yaşamış
-Aniden ortadan kaybolmuş
-3000 dövüş ve alınan 1 darbe
-Tanıyan kimse yok ve bu bir tabu .
-Rebecca tanıyor ama nekadar orası meçhul.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık