Mesele neler gelişip şekillenmiş? Mesela Roma'da eşcinsellik ya da daha farklı ilişkiler daha farklı karşılanıyorken günümüzde bizim ülkemizde ise yine daha da farklı karşılanıyor. Hatta günümüzde toplumdan topluma da bakış açısı degisebiliyor. Ki o zamanlarda da toplumdan topluma değişkenlik gösteren bir şeydi büyük ihtimal. Bana biraz örnek ile anlatsan daha güzel olur.
Dünya Erkekler İçin Mi Dizayn Edilmiştir?
- Konbuyu başlatan Büyük Korsan Kaidou
- Başlangıç tarihi
Tipten kaybediyorlar.
Boş iş bunlar yavrucum. Bak geçen sene sevda noyan diye bi kadın çıktı tv ye bizim aile silahlandı, en az 40 kişiyi alırız dedi. Manyak gibi silahlanan bir kitle var lan bu ülkede, büyük bir kısmı da yasa dışı silahlandı üstelik. Kapını kırıp evini bastıklarında bayan değil kadın mı diyeceksin bu adamlara?
Ana akım Türk feministleri çok boş işlerle uğraşıyor. Yok dili değiştirelim, yok TRA vs. TERF tartışması, yok beden olumladın olumlamadın...
Hayır yavrucum. Yarından tezi yok, kas yapın kaldırabilecekse bi dövüş sporuna yazıl, yok değilse o noktaya gelmek maksadıyla spora yazıl, bir taraftan da silah almak için para biriktirmeye başla daha faydalı. Bu hayvanlar senin hem malına hem ırzına hem de canına düşman. Hepimize düşman, mutlu eden her şeye düşman.
Daha bugün bi dolu Afgan göçmen ülkeye giriş yaptı, Kadıköy tayfa ise batıdan dert ithal ediyor.
Helal.
Süper.
Devam.
Mesela şöyle eskiden ırkçılık bir norm iken şimdi değil.
Mesela eskiden reşit olmayan insanlar evlenebiliyor ve ilişkiye görebiliyor Ken şimdi bakılmıyor.
Mesela eskiden insanlar sorunlarını birbirini öldürerek çözerken şimdi toplumda bu yanlış kabul ediliyor.
Eskiden kölelik yaygınken ve ticareti yapılıyorken şimdi yapılmıyor.
Mesela eskiden kast sistemi çok yaygınken şimdi sosyal statü bu denli doğum ile belirlenmiyor.
Mesela eskiden insanların eğitim ve okuma yazma oranı ÷3 civarı seyrederken şimdi eğitime verilen önem ÷70
Mesela eskiden ifade ettiği için kendi görüşlerini insanlar yakılırken şimdi bu uygulama yok denecek kadar az. Varsada illegal.
Mesela eskiden hayvan hakları diye birşey mevcut değilken şimdi mevcut.
İyi evebeyn olma gereksinimleri daha net eskiye kıyasla. Hatta bu 50 sene öncesinden bile çok iyi durumda.
Heee yozlaşma mevcut ve farklı modern sorunlarda çok fazla. Fakat bu demek değildir buda değişmeyecek. Düzen sürekli değişir ve kendini yeniler durur.
Daha çok kültürel evrim gibi. Bahsettiğin örnekler içerisinde o çağlarda da bu tarz şeylere karşı çıkan insanlar bulabilirsin.
Bu çağda da toplumlar çok karışık. Küçük yaş evlilikleri hala normal gören insanlar da var.
Köleliğin şekli değişmiş. Ama bildiğimiz anlamda köleliğin de bir yerlerde hala yapıldığına eminim.
Düşünce şekli bence alışılmışlığa bağlı. Ve insan kendi ömrü içerisinde bile bunun ne kadar değişebileceğine kendi şahit olabiliyor. Yani asılmayacak bir durum değil öyle evimdeki gibi doğrudan genetiği etkileyen bir şey değil gibi. Tabi tanıma ve iddiasına bakmak lazım. Merak ettim araştırım bu konuyu.
Irkçılık bu arada hala bir norm bence.
Evet ama sosyoloji degerlendirken toplum düşünülüyor daha çok. Aynı şekilde insana bilimlerinde yüzde 50 genetik yüzde 50 yaşanan olaylar sonucu durum kontrol edilir.
Mesela psikoloji bilimine göre ailenden biri okb, şizofreni,ptsd veya depresyon geçirmişse hiç yaşanmamış bir ailede yaşayan bir bireyden daha çok şansın vardır. Aynı şekilde başına gelen travmatik bir olay hiç bir evebeynin bir sıkıntı yaşamamışsa bile seni etkileyebilir.
Toplumlar yavaş yavaş aşıyor bazı şeyleri.
Tabi katılıyorum o dönemde de öyle insanlar çıkmıştır. Bunlar zaten ahlak kuramına göre 3. Seviyede yaşayan kişilerdir.
1. Seviye cezadan korku için ahlak
2. Seviye toplumsal dislanmadan ötürü çekinip ahlak sahibi olmak.
3. Seviye toplum üstü ahlak.
Şimdi günümüz şartlarında bir birey sırf ırkı yüzünden birini yargilarsa yadirganir genel olarak birçok topluma göre. Eskiden böyle değildi demek istediğim bu.
Olayları bu kadar genetige bağlamak bir nevi materyalist kadercilik gibi geliyor bana.
Yarı yarıya aslında ama birçok şey matematiksel ilerliyor.
Müzik, içtiğimiz su yediğimiz yemekteki oran, aşk bile.
Fakat işte seçimleri insan iradesi yapıyor bence buda benim görüşüm. Mesela ben kiloluyum diyelim yapmam gereken şey az kalori almak. Burası matematik fakat bunu yapmayı seçmek veya secmemek özgür irade meselesi.
Tabi benimkinde burada görüş bazı kişiler bu seçimi bile sorguluyor belki haklılar kim bilir.
Genetiğin etkisi vardır tabiki fakat işin nurture boyutu belki daha etkili.
Atıyorum belki dünya savaşları cikmasaydi bu kadar kendi arasında barış saglayamazdi Avrupa
İnsanlığın erken dönemlerinde güç dediğimiz şey büyük ölçüde fiziksel kuvvet ve risk alabilme olduğu için temel insan kültürü belli bir ölçüde erkeklerin baskın olabileceği şekilde gelişmiş oluyor. Peki neden risk alma kabiliyeti ve özellikle fiziksel güç erkeklerde daha gelişmiş? (çoğu canlıda erkekler daha çekici iken dişiler daha büyük ve güçlüdür.)
Aslında bunun sebebi insan evrimi:
Türün devamlılığı için 2 cinsiyette gerekli lakin erkek çiftleştikten sonra ölse dahi aktardığı genler yok olmuyor, dişide kalıyor fakat dişi için böyle bir şans yok. İnsan hem uzun bir hamilelik süreci yaşıyor hem de iki ayak üzerinde olduğu için bebek tam gelişmeden dışarı atılıyor, bunun sonucunda ise bebeğin bir süre daha dişi tarafından bakımı gerekiyor. Doğum sonrasında dahi dişi ölürse çocuk beslenemeyeceği için ölüyor, bundan dolayı dişi kendi hayatını riske atamayacağı bir şekilde evriliyor (kuvvetle muhtemel kendini riske atanlar ölüyor ve riske atmayanlar seçilmiş oluyor). Lakin bulunan kabileye gıda gerektiği için erkek de bunun üzerine hem risk alma mekanizması geliştiriyor hem de kas kütlesinde belirgin bir artış oluyor. Zaman geçiyor insan gelişiyor vs. ister istemez fizike dayalı bir hiyerarşi oluşuyor. Kültür de bunun üzerine kuruluyor.
Şimdiki zamana gelirsek birkaç on yıla muhtemelen kadın erkek eşitsizliği önündeki engellerin büyük çoğunluğu kalkacak, insan insandır felsefesine geçilecek. Çünkü bilimin yaygınlaşması ile fizike dayalı kültürel yapı yavaş yavaş erirken yerini direkt zekaya bağlı bir kültüre bırakıyor, zekaya bazlı bir kültürde de kadın erkek arasında fark olmadığı için direkt insan bazlı bir kültürel yapı oluşuyor.
Aslında bunun sebebi insan evrimi:
Türün devamlılığı için 2 cinsiyette gerekli lakin erkek çiftleştikten sonra ölse dahi aktardığı genler yok olmuyor, dişide kalıyor fakat dişi için böyle bir şans yok. İnsan hem uzun bir hamilelik süreci yaşıyor hem de iki ayak üzerinde olduğu için bebek tam gelişmeden dışarı atılıyor, bunun sonucunda ise bebeğin bir süre daha dişi tarafından bakımı gerekiyor. Doğum sonrasında dahi dişi ölürse çocuk beslenemeyeceği için ölüyor, bundan dolayı dişi kendi hayatını riske atamayacağı bir şekilde evriliyor (kuvvetle muhtemel kendini riske atanlar ölüyor ve riske atmayanlar seçilmiş oluyor). Lakin bulunan kabileye gıda gerektiği için erkek de bunun üzerine hem risk alma mekanizması geliştiriyor hem de kas kütlesinde belirgin bir artış oluyor. Zaman geçiyor insan gelişiyor vs. ister istemez fizike dayalı bir hiyerarşi oluşuyor. Kültür de bunun üzerine kuruluyor.
Şimdiki zamana gelirsek birkaç on yıla muhtemelen kadın erkek eşitsizliği önündeki engellerin büyük çoğunluğu kalkacak, insan insandır felsefesine geçilecek. Çünkü bilimin yaygınlaşması ile fizike dayalı kültürel yapı yavaş yavaş erirken yerini direkt zekaya bağlı bir kültüre bırakıyor, zekaya bazlı bir kültürde de kadın erkek arasında fark olmadığı için direkt insan bazlı bir kültürel yapı oluşuyor.
Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)
Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Tasarım Korsanfan V.6.0
