1006. sayı ve öncesi için spoiler içerir.
Çiçek Hyogoro'nun geçmişte epey güçlü olduğu söylenmişti, ben 1006. sayıda gördüğümüz halinin yine de zirvesinden uzakta olduğunu düşünüyorum. Kaido, Oden'e eğer Hyogoro'yu da alıp toplu bir saldırı yapsaydınız kazanabilirdiniz diyordu; aynı mevzunun Hyogoro'nun içinde ukte kalmış olduğunu gördük. Şimdi bu noktadan geçmişe giderek kafamı kurcalayan bir şeyleri yorumunuza açmak istiyorum. Hyogoro, başkentte takılan epey güçlü bir yakuza patronuydu; peki neden gücünü genişletmedi. Yani Kuri'deki haydutları dize getirecek gücü yok muydu, veya başkente saldıran domuzu kesebilecek? Ashura'nın Oden ile karşılaşmadan önce de epey güçlü olduğunu biliyoruz ama Oden'in tedrisatından geçtikten sonra Jack ile denk dövüşebilecek güce erişti muhtemelen. Hyogoro da Ashura'yı yenebilecek güçte olsa gerek. O zaman soru şu olsun: zirve Ashura vs zirve Hyogoro?
Ashura'nın seviyesini biliyoruz, Hyogoro'yu bilmiyoruz ama Kaido'nun dahi çekindiği ve gücünü vurguladığı bir samurayın Oden'in adamlarından güçlü olması gerekir diye düşünüyorum. Bu da Hyogoro'yu amiral seviyesi olmasa bile en azından Katakuri seviyesine çıkarır. Şunu da belirtmek lazım: Kaido ve Canavar Korsanları aradan geçen bu 20 yıl içinde güçlendi, Ashura'nın da 20 yıl öncesine kıyasla daha güçlü olduğunu düşünebiliriz ki zaman yolculuğu yapmayan kınlar yani Inuarashi, Nekomamushi, Denjiro falan Kinemon'a veya Raizo'ya kıyasla daha güçlü görünüyor. Bilmiyorum katılır mısınız? Ancak 20 yıldır depresif bir halet-i ruhiye içinde serseri gibi takılan birisi gücünü ne kadar arttırmış olabilir ki? Mesela, Moria'nın yenilmesinin ve tayfasının katledilmesinin ardından depresyonda göbek büyüterek geçirdiği 23 yıl boyunca güç kaybettiğini düşünüyorum. Ama öte yandan, daha yakın bir örnek verecek olursak Inuarashi ve Nekomamushi, Oden'in ölümünden bu yana güçlenmişler gibi; bir daha hiç mavi denize açılmamalarına rağmen hem de. Tabii onlar bu süre boyunca Dünyanın Şafağı'nda savaşmak adına kendilerini güçlendirmekle meşgullerdi muhtemelen, antrenman falan yapmışlardır yani. Denjiro da benzer şekilde, boş durmamıştır, hep olayların içindeydi zaten. Ashura'nın ise bir noktadan sonra inancını yitirmiş olduğunu gördük flashback'te. Kawamatsu zaten 13 yılını zindanda geçirdi, Hyogoro gibi güçten düşmemiş olsa dahi kendisini geliştirme imkanı yoktu. Luffy ise zindandan power up alarak çıktı ama Kawamatsu'nun durumu çok farklıydı tabii. Bu yüzden Ashura, Inuarashi, Nekomamushi ve Denjiro'yu hemen hemen denk güçteyken Kawamatsu'nun bunlardan bir tık güçsüz olabileceğini düşünüyorum. Hyogoro'nun bu kadar güç kaybetmesi daha çok ilerleyen yaşıyla alakalı olabilir.
Ryuo ve üstün Haki tekniği
Dokuz kın tartışmasını ilerletmeden önce kafamı kurcalayan başka bir meseleyi sormak istiyorum. Haki, Wanoluların deyimiyle ryuo. Hyogoro'nun Luffy'ye öğrettiği ve Zoro'nun ustası Koshiro'nun bahsettiği üstün haki tekniğine samurayların ne kadarı hakim? Oden ve Hyogoro'nun bu tekniği kullandığından eminiz. Oden'in ve Hyogoro'nun bu tekniği başka samuraylara öğretmemiş olması kafama yatmıyor. Dokuz Kın'ın bu tekniğe hakim olup olmadığı konusunda emin olamıyorum, çok açık değil bu mevzu. Wikia sayfasında bu tekniği kullanan karakterler içinde yalnızca Kawamatsu'nun ismi geçiyor. Onun için de 948. sayıda zindandan kurtulduğu ve ilk saldırısını yaptığı sahne refere edilmiş. Ben buna katılmıyorum. Kawamatsu'dan ilk gördüğümüz saldırı (Yagura Ryuo) sumo'daki yokozuna ünvanına göndermeydi aslında, Kawamatsu sumo stiliyle birleştirdiği kendisine özgü kılıç stilini ise Kappa-ryu olarak isimlendirmiş. Kawamatsu, biliyorsunuz, aslında bir balıkadam ve dövüş stili bana balıkadam karateyi anımsatıyor. Zaten doğasında var olan bu gücü kendi kendine keşfedip tekniğiyle harmanlamış olabilir. Balıkadam karatesi uzmanı Jinbe'nin doğrudan düşmanına temas etmeden havadaki nemi kullanarak yaptığı saldırıları belki hatırlarsınız.
Kawamatsu'nun stili meselesini geçip esas önemli sahnelere gelelim. Dokuz Kın, Kaido'ya karşı savaşırken Hyogoro'nun Luffy'ye öğrettiği tekniği kullandılar mı? Kaido, dokuzlunun onu yaralayabiliyor olmasına şaşırıyor.
Dokuzlunun Oden'den öğrendiklerini Kaido'ya karşı kullandıklarını okuyoruz. Ama vurgu yapılan (haki)ryuo'dan ziyade Oden'in çift kılıç stili.
Hemen bir sonraki sayfada flashback biterken ryuo'dan bahis açılıyor aslında. Çift kılıç stiline geçen Inuarashi, Kinemon, Ashura ve Denjiro; Kaido'yu kesiyor.
Mesele Kaido'nun derisini aşabilmekse Kaido'yu kesen ve bu bahsettiğimiz haki'yi kullanmayan bir karakter biliyoruz: Zoro. Yukarıdaki sahne 992. sayının finali ve en çarpıcı sahne bu. Yalnız burada Kaido'nun derisini aştılar demek tam doğru olmaz, çünkü zamanında Oden'in bıraktığı yara ize saldırıyorlar ve bu yara Kaido'nun bir zaafı aslında. Ama sulong formundaki Inuarashi'nin doğrudan Kaido'nun gövdesini deldiği bir sahne de var yine aynı bölümde.
Kinemon'un ağzını kestiği sahneyi falan da örnek gösterebiliriz belki. Kesmesine kesiyorlar ama Kaido, 993. sayıda kendine geliyor ve dokuz kını küçümseyerek "siz asla bir Oden olamazsınız" minvalinde laflar ediyor. Sizin açtığınız yaralar derin değil, benim dengim değilsiniz diyor. Bu saldırılarda üstün haki tekniğini kullandılar mı bilemiyorum. Ve Kiku'nun kolunun koptuğu sahne.
Kiku'nun ne kadar güçlü olduğunu da biraz tartışmaya açmak istiyorum aslında. Bu saldırı Kiku'nun kılıcını parçalıyor ve onu kolundan ediyor. Aynı saldırıyı Killer kılıçlarıyla rahatça karşılayabildi mesela. Kiku, Dokuz Kın'ın zamanda yolculuk yapan üyelerinden, epey güçlü ve meşhur bir samuray kendisi; kimliğini saklamaya çalışsa bile Luffy ve Zoro'nun onun aslında ne kadar güçlü olduğunu hemen fark ediyorlar. Kiku aynı zamanda Kanjuro'yu öldüren isim ki Kanjuro'nun ne kadar güçlü olduğunu gördük. Kanjuro koca bir donanmaya kafa tuttu ve bu donanmanın liderini herkesin gözü önünde kaçırdı, giderken de gökten yağdırdığı oklarla birçok gemiyi batırdı. Kawamatsu'nun kılıcını rahatça karşılayabilmesinden de yakın dövüşte hiç de kolay lokma olmadığını söyleyebiliriz.
Kiku'nun bir de abisi var, Izo. Izo'nun Kiku'ya göre yaklaşık 30 yıllık bir korsanlık tecrübesi var. Hem de Beyazsakallarla beraberdi. Izo'nun Kiku'ya kıyasla epey güçlü olması beklenebilirdi bu yüzden ama bunu kolayca söyleyemiyorum. O kadar güçlü olsaydı zaten Marco, Jozu veya Vista'nın yaptıkları gibi bir şeyler görmemiz gerekirdi kendisinden savaşta. Beyazsakal'ın en güçlü adamları Marco, Ace, Jozu ve Vista; sırasıyla birinci, ikinci, üçüncü ve beşinci bölük komutanları. Güç olarak kendi içlerinde de bu şekilde sıralanıyorlar bence. Izo ise 16. yani son bölüğün komutanı. Bu numaralar bir şey ifade ediyor güç bakımından ama illa Izo, atıyorum 10. veya 12. komutandan daha güçsüzdür demiyorum.
Son olarak Yasuie'ye kısaca değinip bitirmek istiyorum. Shimotsuki Yasuie, Ryuma'nın soyundan geliyor ve Hakumai'nin son daimyo'su. Wano'dan dünyaya açılan liman Hakumai'de ve Hakumai'deki samurayların görevi Wano'yu dışarıya karşı korumak, zamanında Ryuma'nın yaptığı gibi. Yasuie ve beraberindeki samuraylar görev bilinciyle her zaman savaşa hazır olmak için kendilerini geliştiriyorlar ve devamlı antrenman yapıyorlar. Bu konumdaki bir karakter baya güçlü olmalıydı bana kalırsa ki belki de güçlüydü ama hiç savaşmadan ölüme gitti, bir kılıç salladığını da dahi görmedik, görmek isterdim. Ayrıca Yasuie ve adamlarının kendilerinden para çalmaya çalışan, içinde Ashura'nın da olduğu Dokuz Kızıl Kın'ı kıs kıvrak yakaladıkları bir sahne de görmüştük. Kınlar savaşmamayı tercih etmiş olabilirler ama bir şekilde Yasuie ve samurayları onları kaçamadan yakalayabilmişler.
Son düzenleme:
)
. Bir hikayeyi çok farklı karakterlerle ve 20 30 yıl öncesiyle bağlamaya çalışınca, Wano'da başrollerden birini oynayacak karakteri 3 arc boyunca sürükleyince biraz çuvalladı. En bariz şekilde Beyazsakal neden Oden için savaşmadı tartışmasıyla açığa çıkıyor ki Oda çok da iyi kuramadı Oden ve kızıl kınların hikayesini, her ne kadar duygusal açıdan etkileyici sahneler okumuş olsak da. Ben Kinemon ve Raizo'yu güç bakımından en aşağıya koymayı tercih ediyorum diyeyim. Hatta çok içime sinmese de kafamdaki şöyle bir şey:
