Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Vahşi Doğa

Herkese merhaba. Yeni bir derleme ile karşınızdayım. Bugün bir kuş familyasından ve familyanın adını alan kuşlardan bahsedeceğim.

Yalıçapkınıgiller



İsmin Hikâyesi/Adlandırılışı
Kaynaklarda genellikle şöyle geçmektedir:

Rivayete göre, kuşu havada asılı kalırken gören yalılarda oturan hanımefendiler "vayy çapkına bak, bizi gözlüyor" demişler ve o günlerden sonra da kuşun adı çapkına çıkmıştır.

Türkiye'nin belli kesimlerinde Bahri olarak isimlendirildiği gibi yalıcı, mavi çapkın, emircik kuşu, iskele kuşu, dere kuşu adları da vardır.


Tanımı
Kuşlar sınıfının gökkuzgunumsular takımından bir familya (Alcedinidae). Başları büyük, gagaları uzun, kanatları kısa küçük kuşlardır. Daha çok Afrika, Güney Avrupa ve Önasya'da su kıyılarında yaşarlar. Balık vb. ile beslenirler. En bilinen türü yalıçapkınıdır (Alcedl atthis). Avrupa ve Önasya'da yaygın bu türün uzunluğu 17 cm dolaylarında, sırtı parlak mavi - yeşil, göğsü kestane rengi, ayakları parlak kırmızıdır. Başı gövdesine oranla büyük, gagası kama biçimlidir. Öteki iyi bilinen türü İzmir yalıçapkını (Halcyon smyrnensis), Filistin'den Çin'e dek Asya'nın güney kesimlerinde yaşar.


Özellikleri
  • Bu kuşların en önemli özelliklerinden biri avlarını suya dalarak yakalamasıdır.
  • Özel göz yapıları ile ışık yansımalarından etkilenmez ve keskin bir görüş yeteneği sağlar.
  • Sesiyle fark edilen canlılardır ve genellikle uçarken öterler. Ayrıca su üzerinden uçarken mavi bir görüntü olarak görülmesi de ayırt edici özelliğidir.
  • Dinlenirken sıklıkla kambur durur.
  • Tek gözü ile avını tespit edip dalışa geçer.


Beslenme
  • Genellikle balıkla beslenirler. Bunun dışında yalıçapkınları kabuklu deniz canlılarını ve böcekleri de yerler. Her gün vücut ağırlıklarının yaklaşık %60’ı kadar besin tüketirler.
  • Bu kuşlar, küçük balıkları kolay yutabilmek için baş tarafıyla kılçıkların yönünden yutar. Eğer bunu yavrular yiyecekse yalıçapkınları onlar rahatça yesin diye küçük balıkların kuyruklarını tutar ve yavrularının yutabilecekleri yönde ağızlarına vererek yedirir.

Ses-Ötüşü
Sesi uzaktan duyulabilen,çok tiz ve çığlığı andıran bir sesi vardır. Ötüşü ıslıklıdır. Aşağıdaki videoda bir örnek vardır.



Nesil Durumu
Bazı türleri nesli tükenme tehlikesi altındadır. Değerli bir tür olmasından UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndedir, koruma altındadır.


Hakkında İlginç Bilgiler
  • Suya yakın bir yerde yalıçapkını kuşları varsa o su temizdir.
  • Yalıçapkınları suya hızlı girip çıkması ve suya girmeden önce vücudunu ince bir hava tabakası ile sarmasından ötürü vücudu ıslanmaz.
  • Suya dalışı ve avıyla çıkışı birkaç saniyede bile sürer. Kaynaklara göre avını yakalayabilmek potansiyeli 1,3 saniyedir. Road Runner diyebiliriz.

Kaynak:
  • Büyük Ansiklopedi, 5808-5809.
  • TÜBİTAK, Bilim Genç
  • Türkiye'nin Kuşları - Selim Somçağ
  • İzmir Kuş Cenneti
  • Biyologlar
  • Youtube - Birds World KR Kuş Dünyası
 
Herkese merhaba. Yeni bir derleme ile karşınızdayım. Bugün bir kuş familyasından ve familyanın adını alan kuşlardan bahsedeceğim.

Yalıçapkınıgiller



İsmin Hikâyesi/Adlandırılışı
Kaynaklarda genellikle şöyle geçmektedir:

Rivayete göre, kuşu havada asılı kalırken gören yalılarda oturan hanımefendiler "vayy çapkına bak, bizi gözlüyor" demişler ve o günlerden sonra da kuşun adı çapkına çıkmıştır.

Türkiye'nin belli kesimlerinde Bahri olarak isimlendirildiği gibi yalıcı, mavi çapkın, emircik kuşu, iskele kuşu, dere kuşu adları da vardır.


Tanımı
Kuşlar sınıfının gökkuzgunumsular takımından bir familya (Alcedinidae). Başları büyük, gagaları uzun, kanatları kısa küçük kuşlardır. Daha çok Afrika, Güney Avrupa ve Önasya'da su kıyılarında yaşarlar. Balık vb. ile beslenirler. En bilinen türü yalıçapkınıdır (Alcedl atthis). Avrupa ve Önasya'da yaygın bu türün uzunluğu 17 cm dolaylarında, sırtı parlak mavi - yeşil, göğsü kestane rengi, ayakları parlak kırmızıdır. Başı gövdesine oranla büyük, gagası kama biçimlidir. Öteki iyi bilinen türü İzmir yalıçapkını (Halcyon smyrnensis), Filistin'den Çin'e dek Asya'nın güney kesimlerinde yaşar.


Özellikleri
  • Bu kuşların en önemli özelliklerinden biri avlarını suya dalarak yakalamasıdır.
  • Özel göz yapıları ile ışık yansımalarından etkilenmez ve keskin bir görüş yeteneği sağlar.
  • Sesiyle fark edilen canlılardır ve genellikle uçarken öterler. Ayrıca su üzerinden uçarken mavi bir görüntü olarak görülmesi de ayırt edici özelliğidir.
  • Dinlenirken sıklıkla kambur durur.
  • Tek gözü ile avını tespit edip dalışa geçer.


Beslenme
  • Genellikle balıkla beslenirler. Bunun dışında yalıçapkınları kabuklu deniz canlılarını ve böcekleri de yerler. Her gün vücut ağırlıklarının yaklaşık %60’ı kadar besin tüketirler.
  • Bu kuşlar, küçük balıkları kolay yutabilmek için baş tarafıyla kılçıkların yönünden yutar. Eğer bunu yavrular yiyecekse yalıçapkınları onlar rahatça yesin diye küçük balıkların kuyruklarını tutar ve yavrularının yutabilecekleri yönde ağızlarına vererek yedirir.

Ses-Ötüşü
Sesi uzaktan duyulabilen,çok tiz ve çığlığı andıran bir sesi vardır. Ötüşü ıslıklıdır. Aşağıdaki videoda bir örnek vardır.



Nesil Durumu
Bazı türleri nesli tükenme tehlikesi altındadır. Değerli bir tür olmasından UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndedir, koruma altındadır.


Hakkında İlginç Bilgiler
  • Suya yakın bir yerde yalıçapkını kuşları varsa o su temizdir.
  • Yalıçapkınları suya hızlı girip çıkması ve suya girmeden önce vücudunu ince bir hava tabakası ile sarmasından ötürü vücudu ıslanmaz.
  • Suya dalışı ve avıyla çıkışı birkaç saniyede bile sürer. Kaynaklara göre avını yakalayabilmek potansiyeli 1,3 saniyedir. Road Runner diyebiliriz.

Kaynak:
  • Büyük Ansiklopedi, 5808-5809.
  • TÜBİTAK, Bilim Genç
  • Türkiye'nin Kuşları - Selim Somçağ
  • İzmir Kuş Cenneti
  • Biyologlar
  • Youtube - Birds World KR Kuş Dünyası
Islanmadan suya girip çıkabilmesi ve avlanma hızlarına aşırı şaşırdım. Mükemmel yaratıklar.
 
Herkese iyi akşamlar.

İsminden anlaşılacağı üzerine bilinen, az bilinen veya bilinmeyen canlılar hakkında ele alınacağı, konuşulacağı ve bilgi verilip tanıtılacağı bir konu olacaktır. Yani yabani ortamı ele alan, belgesel niteliğinde bir konu olacaktır. Bilgi verilebilir, belgesel paylaşılabilir, bir kesit video bırakılabilir. Arşivleri burada bırakmak güzel olur, en azından bulup tekrar bakılacak bir alan olabilir. Bu konu da böyle. Hoşunuza giderse ne mutlu bana, teşekkürlerimi sunarım.

Not: Konunun ismi başta 'Hayvanlar Âlemi' idi ama son dakika böyle değiştirdim. Yine de emin değilim. Bu konuda isim üzerine fikrinizi de belirtebilirsiniz, yenileyebiliriz.

Konunun açılışıyla bir hayvan hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.

Su Samuru



Bilimsel adı Lutra lutra olan sansargillerden yarı sucul, parlak ve koyu kahverengi bir memelidir. Boyları 60-90 cm dolaylarında olan, su samurları ürkeklikleri nedeniyle yaban ortamda çok zor rastlanan canlılardır. Başları üstten basık, vücutları ise uzun ve silindir şeklindedir. Kürkleri sert ve yatık su samurları esnek vücut yapılarıyla dikkat çekmektedir. İyi bir yüzücü olan bu canlılar nesli tehlike altındadır.

Beslenme:
Su samurlarının beslenme listesinde alabalık, sazan, yılan balığı ve kefal gibi tatlı su balıklarının yanında kurbağalar, kabuklular, su kuşları, kuş yumurtaları, böcek larvaları, tatlı su yumuşakçaları gibi canlılar da yer almaktadır. Özellikle deniz kestanesi onların en sevdiği yiyecektir.

Yaşam alanı:
İzlanda, Korsika ve Sardunya adaları hariç Avrupa’nın tamamından Japonya’ya kadar geniş bir alanda yayılım göstermektedir. Türkiye’de ise bazı akarsu ve göllerde rastlanan su samurları yuva yapmak için öncelikle bitki örtüsü olan deltaları tercih eder. Çoğunlukla Anadolu’da Dicle, Fırat, Aras ve Kura Nehri ile Seyhan, Ceyhan, Asi, Göksu ve Aksu nehirlerinde yaşarlar. Karada rahatça yaşasalar da suyu tercih ederler.

Durumları:
Habitat kaybı, kirlilik ve avlanma temeliyle sayıları azalan su samurları için insanlar en büyük tehlikeler arasındadır. Tüyleri dünyada en değerli kürklerden biri olarak görülüp avlanmasından insanlar, onların en büyük ölüm sebebi olmaktadır. Varlıkları tespit edildiği ilk tarihten XIX. yüzyılın başlarına kadar ciddi şekilde avlanan su samurları ‘nesli tükenmekte tehlikesi altında olan türler’ arasında yer almıştır. Daha sonra Bern Sözleşmesi ile bu canlıların avlanması yasaklanmış ve yaşam alanları koruma altında alınmıştır. Türkiye de bu kapsam içerisinde, avlanması yasaktır. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği 1998 yılını “Su Samurunu Koruma Yılı” olarak ilan etmişti.


Ömürleri:
Vahşi yaşamda 12 yıla kadar hayatta kalabilen su samurları bakıma alındığında ömürleri daha da uzun olur. 2 ile 5 yaşları arasında kendi yavruları olabilir. Bu canlıların yavruları 1 aylıkken yüzmeye başlar ve 1 yaşına geldiklerinde annelerinden ayrılır.

Hakkında Bazı İlginç Bilgiler:
  • Su samurunun ilk bilimsel tanımlaması Georg Steller tarafından saha notları aracılığıyla yapılmış ve Carl Linnaeus tarafından 1758 yılında Systema Naturae isimli kitabının 10. baskısında tanıtılmıştır.
  • Avlanırken 100 metreye kadar dalabilirler.
  • Su samurları kabuklu canlıları avlarken onları kabuklarından ayırmak için kayalar ve taş parçalarından faydalanır. Yani, av ve yemek için alet kullanan sayılı memelilerden biridir.
  • Su samurları, çeneleri çok düşük canlılardır. Ortalama 20-22 farklı ses çıkarabilir.
  • Zerdüştlük inancında su samurları temiz bir hayvan olarak kabul edilmiş ve ‘denizin koruyucu köpekleri’ olarak adlandırılmıştı. Ayrıca bu canlıları tabu görmelerinden dolayı bir şekilde onların ölümüne sebep olan bir Zerdüşt sürgün edilerek topluluktan uzaklaştırılırdı.
  • Bebekler su samurları için çok değerlidir. Bir dişi su samuru yetim bir su samuru yavrusunu sahiplenir ve kendi çocuğuymuş gibi yetiştirir.
  • Anne ve yavru su samurunu ayırt etmek yavruların birkaç haftada annelerinin boyutlarına erişebilmesinden dolayı biraz zordur. Aynı boyutta el ele tutuşan iki su samuru çoğunlukla anne ve çocuk olur.

  • Su samurları, oyun oynamaya bayılırlar. Yüzme, su sıçratma, kayma, güreş tutma, kuyruk kovalama, kayalarla oynama gibi oyunları vardır.
  • Yüzleri sevimli görünse de kötü tarafları olan canlılardır. Bu konuda vereceğim örneklerden biri nekrofili (ceset/ölüye ilgi duyma) olmalarıdır.
  • Bangladeşli balıkçılar bazı su samurlarını balık sürülerini ağlara yönlendirmek için eğitmektedir.

Kaynak:
  • National Geographic Dergisi
  • Veteriner Sitesi (web sayfası)
  • Travel + Leisure (web sayfası)
  • Doğabilim (web sayfası)
  • Herkese Bilim Teknoloji (web sayfası)
Nekrofili olmalarının yanında, bebek samurlara tecavüz ederek öldürdükten sonra 1 hafta fleshlight gibi kullanmaları detayını da ben ekleyeyim.
 
Bir zamanlar su samurlarının el ele tutuşup uyumasını sevimli bulanlardandım. Maalesef ki onların yavru foklara tecavüz etmeleri ve nekrofili gibi iğrenç davranışları olduğunu öğrenince buz gibi soğumuştum.
kendi kültürüne göre insanileştirirsen iğrenç duruyor ama dünyanın başka bi yerinde nekrofili de şu an tecavüz dediğimiz şey de kültürlerinde doğal kabul edilen yerler var. hem sen kuşların neler yaptığını bi görsen bi daha kuş cıvıltısı duymaya dayanır mısın emin değilim.
 
Islanmadan suya girip çıkabilmesi ve avlanma hızlarına aşırı şaşırdım. Mükemmel yaratıklar.
Nekrofili olmalarının yanında, bebek samurlara tecavüz ederek öldürdükten sonra 1 hafta fleshlight gibi kullanmaları detayını da ben ekleyeyim.
Teşekkürler. Hoşunuza gitmesine sevindim. Hızları Looney Tunes karakterini hatırlattı bana. İsmi de ayrı konu.



Evet, su samurunun kötü yanlarından bir diğeri dediğin gibi. Kavramdan dolayı yer vermedim. Bilgi için teşekkür ederim Berkay.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık