Raftele gitmek için 4 tane kitabeninde bir araya gelmesi gerektiğini biliyoruz. Şu ana kadar bulunanlar sırasıyla şöyle:
3. olarak Kaido'nun elinde olduğu biliniyor
4. poneglyph kayıp.
Şimdi ise son poneglyphin muhtemel yerine gelelim. Kaido ve BM de birer tane poneglyph var acaba tüm yonkoularda bir tane varmıydı sorusu geldi aklıma ama bunun olamayacağını zouda ki poneglyphin nasıl korunduğuna şahit olunca anladım biraz. Eğer momonosuke orada olmasaydı belki de hasır şapkaları oraya götürmeyeceklerdi. Orada beklenen kişi Lord (yada kral ne derseniz artık) momonosuke onların vasıtasıyla hasır şapkalarda poneglyphe şahit oluyorlar. Beklenen birisi var burada bu önemli !
Bundan 800 yıl önce kayıp yüzyıl zamanlarında bir adanın varlığına değinmek istiyorum. Bu ada D.lerin soyu ile yönetilen bir adaydı. Tek dünya devleti olarak her şey bu adadan yönetiliyordu. Sembolü ise tek dünyayı sembolize eden hasır şapkanın kendisine motif olarak işlenmişti.
Dünyanın yarısının ayrıldığı şeride bakarsak kırmızı bir hatla çevrildiğini ve buranın redline olarak adlandırıldığını biliyoruz. Şimdi size çok aşina gelen bir resim atacağım.
Şimdi elinize dünyanın bir yarısını alın ve hasır şapkayı üstüne koyun. Kırmızı şerit ile oluşan tepecik antik zamanlarda yaşayan tek dünyanın varlığını sembolize ediyor. Tam merkezinde ise D'lerin soyunun yönettiği merkezi bir ada var, geri kalan ise tek merkezden yönetilen toprak parçaları. Tek toprak parçası ve bu toprak parçası D. soyundan gelen bir krallıkla yönetiliyor. Aslında şimdi başlıyor can alıcı kısım.
Dünyanın düz dolduğu kabul edildiği zamanlarda gök kubbe denilen bir şeyin dünyayı çevrelediği ve uzaya çıkalamadığı biliniyordu özellik orta çağ zamanlarında. Şimdi Hasır şapkanın tepesini de gök kubbe olarak varsayabiliriz. Dünyanın redline'ın altında kalan kısmında denizlerden başka bir şey yokken, redlinenın üst kısmında tek parça olan bir dünyanın varlığı söz konusu.
One Piece evrenin düz dünya olduğunu söylemiyorum önemli bir çıkarım yaptığımı dikkatinizi çekmek istiyorum! One Piece çıkış tarihi 1997 hadi 2000 de, 800 yıl önceyi ise biz one piece evreninde kayıp yüz yıl olarak nitelendiriyoruz o yılları. 2000 - 800 = 1200 (Orta çağ dönemleri)
Şimdi orta çağ insanları dünyanın düz olduğunu düşünüyorlardı o zamanlar. Düşüncem ise şu E.oda bu kayıp yüzyılı tasarlarken Orta çağın karanlık zamanlarını ele alaraktan böyle bir yaklaşımla olaylara yaklaşmış olabilir. Burasını daha açabilirim ama karışmasın ne demek istediğim anlaşılmış dır diye umuyorum. Kafamda deli detaylar var ama bunları buraya dökersem çok uzun olur kısaca özet geçecem bundan sonrasını.
Game of Thrones izleyenler bilir duvarın diğer tarafından gelen ak gezenleri. OP evreninde de bu şapkanın sınırının dışından gelen bazı kişiler D.'lere savaş açtı. Savaş o kadar şiddetlendi ve her yere yayıldı ki D'ler son çözüm olarak antik silahları kullanmak istediler (bazıları karşı çıksa da). Uzun süre antik silahları kullanmaları sonucunda Dünyanın yer kabuğunda hareketlenmeler meydana gelmeye başlamıştı. Tek dünya parçalara ayrılıyordu yavaş yavaş, savaş daha da kızışırken. D'lerden birisi bu savaşa son vermek için isyancı(Kutsal Ejderler) grubla gizlice bir görüşme sonucu anlaştı ve isyancılar yavaşca çekilmeye başlamışlardı. Bir gün ansızın D'ler kendi antik silahları ile vurulmaya başladıklarında artık her şey için çok geçti antik krallık denizin dibini boylarken, krallığın tüm tarihinin saklı olduğu kara parçasını (raftel) gösteren poneglyph de birlikte derin sulara doğru gitmişti. İhanet eden D. ise dışarıdan gelen isyancılara(Kutsal Ejderler) liderlik etmekteydi artık.
Kayıp Kıta atlantis misali bir hikaye anlatımı olmuş olabilir. İşin özeti son kitabe derin sularda bir yerde antik krallıkta öyle. Okuyan ve fikrini belirten herkese şimdiden teşekkürler.
Bu kayıp adayı kesinlikle bir D. bulabilir deyim aradan çekileyim, D'ler dışında raftele erişebilecek kimse yok. Bu da burada kalsın.


3. olarak Kaido'nun elinde olduğu biliniyor
4. poneglyph kayıp.
Şimdi ise son poneglyphin muhtemel yerine gelelim. Kaido ve BM de birer tane poneglyph var acaba tüm yonkoularda bir tane varmıydı sorusu geldi aklıma ama bunun olamayacağını zouda ki poneglyphin nasıl korunduğuna şahit olunca anladım biraz. Eğer momonosuke orada olmasaydı belki de hasır şapkaları oraya götürmeyeceklerdi. Orada beklenen kişi Lord (yada kral ne derseniz artık) momonosuke onların vasıtasıyla hasır şapkalarda poneglyphe şahit oluyorlar. Beklenen birisi var burada bu önemli !
Bundan 800 yıl önce kayıp yüzyıl zamanlarında bir adanın varlığına değinmek istiyorum. Bu ada D.lerin soyu ile yönetilen bir adaydı. Tek dünya devleti olarak her şey bu adadan yönetiliyordu. Sembolü ise tek dünyayı sembolize eden hasır şapkanın kendisine motif olarak işlenmişti.

Dünyanın yarısının ayrıldığı şeride bakarsak kırmızı bir hatla çevrildiğini ve buranın redline olarak adlandırıldığını biliyoruz. Şimdi size çok aşina gelen bir resim atacağım.

Şimdi elinize dünyanın bir yarısını alın ve hasır şapkayı üstüne koyun. Kırmızı şerit ile oluşan tepecik antik zamanlarda yaşayan tek dünyanın varlığını sembolize ediyor. Tam merkezinde ise D'lerin soyunun yönettiği merkezi bir ada var, geri kalan ise tek merkezden yönetilen toprak parçaları. Tek toprak parçası ve bu toprak parçası D. soyundan gelen bir krallıkla yönetiliyor. Aslında şimdi başlıyor can alıcı kısım.
Dünyanın düz dolduğu kabul edildiği zamanlarda gök kubbe denilen bir şeyin dünyayı çevrelediği ve uzaya çıkalamadığı biliniyordu özellik orta çağ zamanlarında. Şimdi Hasır şapkanın tepesini de gök kubbe olarak varsayabiliriz. Dünyanın redline'ın altında kalan kısmında denizlerden başka bir şey yokken, redlinenın üst kısmında tek parça olan bir dünyanın varlığı söz konusu.
One Piece evrenin düz dünya olduğunu söylemiyorum önemli bir çıkarım yaptığımı dikkatinizi çekmek istiyorum! One Piece çıkış tarihi 1997 hadi 2000 de, 800 yıl önceyi ise biz one piece evreninde kayıp yüz yıl olarak nitelendiriyoruz o yılları. 2000 - 800 = 1200 (Orta çağ dönemleri)
Şimdi orta çağ insanları dünyanın düz olduğunu düşünüyorlardı o zamanlar. Düşüncem ise şu E.oda bu kayıp yüzyılı tasarlarken Orta çağın karanlık zamanlarını ele alaraktan böyle bir yaklaşımla olaylara yaklaşmış olabilir. Burasını daha açabilirim ama karışmasın ne demek istediğim anlaşılmış dır diye umuyorum. Kafamda deli detaylar var ama bunları buraya dökersem çok uzun olur kısaca özet geçecem bundan sonrasını.
Game of Thrones izleyenler bilir duvarın diğer tarafından gelen ak gezenleri. OP evreninde de bu şapkanın sınırının dışından gelen bazı kişiler D.'lere savaş açtı. Savaş o kadar şiddetlendi ve her yere yayıldı ki D'ler son çözüm olarak antik silahları kullanmak istediler (bazıları karşı çıksa da). Uzun süre antik silahları kullanmaları sonucunda Dünyanın yer kabuğunda hareketlenmeler meydana gelmeye başlamıştı. Tek dünya parçalara ayrılıyordu yavaş yavaş, savaş daha da kızışırken. D'lerden birisi bu savaşa son vermek için isyancı(Kutsal Ejderler) grubla gizlice bir görüşme sonucu anlaştı ve isyancılar yavaşca çekilmeye başlamışlardı. Bir gün ansızın D'ler kendi antik silahları ile vurulmaya başladıklarında artık her şey için çok geçti antik krallık denizin dibini boylarken, krallığın tüm tarihinin saklı olduğu kara parçasını (raftel) gösteren poneglyph de birlikte derin sulara doğru gitmişti. İhanet eden D. ise dışarıdan gelen isyancılara(Kutsal Ejderler) liderlik etmekteydi artık.
Kayıp Kıta atlantis misali bir hikaye anlatımı olmuş olabilir. İşin özeti son kitabe derin sularda bir yerde antik krallıkta öyle. Okuyan ve fikrini belirten herkese şimdiden teşekkürler.
Bu kayıp adayı kesinlikle bir D. bulabilir deyim aradan çekileyim, D'ler dışında raftele erişebilecek kimse yok. Bu da burada kalsın.