Bazı dizilerde belli yönetmenlerin yaptığı bölümler parlar, bu doğru. Ama genel olarak en önemli husus yaratıcı ve senaristlerin. Diziler amaç olarak hikayeyi pazarlar. Bu zamana kadar kült olmuş, yer etmiş dizilere baktığında görebilirsin. Marka olmuş yönetmenlerde ne çekse izlerim kafası, marka olmuş yazarlarda da ne yazsa izlerim kafası oluşturur.Bu konuda tam tersi bir örnek mevcut yalnız. Mindhunter.
Fincher'ın yaptığı bölümler ben buradayım diye bağırıyor.
''2001:A Space Odyssey'' ele alalım. Ulu Hakan Arthur C. Clarke'ın kitabı aynı zamanda. Fakat bugün bile bakın 50yıl sonrası için iddia ediyorum kimse bir Kubrick gibi sinemalaştıramaz o kitabı.
İzleyeli çok olmadığı için direkt olarak Mindhunter geldi aklıma. Ve tanıma uyacak şekilde; farklı senaristler ve farklı yönetmenlerle çalışılmış. Aynı senaristlerle farklı yönetmenler baya baya farklı işler yapmış. Biraz da demek istediğim oydu aslında. Senaristlerin yapımda payı yoktur gibi bir anlam çıksın istemiyorum ama bir yönetmenin olduğunun yanında devede kulak kalır. Bu arada hatırladığım kadarıyla The Wire'da senaryo namına pek bir şey yoktu. Gerçi baya istisna sayılabilecek bir yapım.Bazı dizilerde belli yönetmenlerin yaptığı bölümler parlar, bu doğru. Ama genel olarak en önemli husus yaratıcı ve senaristlerin. Diziler amaç olarak hikayeyi pazarlar. Bu zamana kadar kült olmuş, yer etmiş dizilere baktığında görebilirsin. Marka olmuş yönetmenlerde ne çekse izlerim kafası, marka olmuş yazarlarda da ne yazsa izlerim kafası oluşturur.
Temiz bir özet olmuş.Yönetmen hem senaryoyu hem oyuncuları etkileyebilir. Hatta yeterince donanımlıysa müzikleri de seçebilir.