"İlk temasın gerçekleşmesi kaçınılmazdı. Evren bir yana, galaksi bile tek bir türün zeka geliştirmesi için fazla büyüktü. Temastaki herhangi bir gecikme, kültür şokunun daha da artması anlamına geliyordu. İnsanlık söz konusu olduğunda bu "kültür şoku", insanlığın bilindiği şekliyle tamamen yok olması anlamına geliyordu."
Quhanim, (daha çok bilinen adıyla Qu) C. M. Kösemen'in yazdığı spekülatif evrim kitabı All Tomorrows: A Billion Year Chronicle of the Myriad Species and Mixed Fortunes of Man (Tüm Yarınlar: İnsanın Sayısız Türü ve Karışık Talihlerinin Bir Milyar Yıllık Günlüğü)'in baş düşmanlarıdır.
Qu ileri teknoloji kullanan, böcek benzeri, son derece güçlü ve gizemli bir türdür. Kovan zihnine sahiptir. Kendilerini evrenin haklı efendileri olarak gören bu varlıklar, gittikleri her yerde değersiz gördükleri diğer akıllı türleri kendi seçtikleri şekilde ucube, tuhaf yaratıklara dönüştürerek evreni kendi suretinde yeniden yaratmaya çalışmıştır.
İnsanlığı tanınmayacak hale getirecek şekilde mutasyona uğratıp acımasızca köleleştirdikten sonra, mutasyona uğrattığı bu ırklar tarafından yenilmiş, yenilgilerinin ardından boyunduruk altına alınmış ya da tamamen yok edilmişlerdir (kesin bilgi yok).
Görünümleri
Qu vücut şekli bakımından tuzlu su karidesine benzeyen, nesneleri kavramak ve hareket ettirmek için kuyruk benzeri bir dokunaçları olan büyük, dört kanatlı böceksi yaratıklardır. Başlarında, her iki taraftan birer tane çıkıntı yapan iki göz sapı ve iki uzun çene bulunur. Ana gövde boyut olarak bir insan gövdesine benzer görünse de, kavrayıcı dokunaçların uzunluğu bir insanın beş katından fazladır. Balina yüzgeçlerine benzeyen devasa kanatları bir yusufçuk veya sinek kuşunun kanat çırpışına benzeyen son derece yüksek bir ses çıkarır. Ne kadar yaşadıkları bilinmemekle birlikte, yaşam döngülerinin bazı kara böceklerinde de olduğu gibi suda yaşayan böceklerdeki larva evresini içerdiği bilinmektedir. Doğal ortamlarının ve fizyolojilerinin diğer unsurları, örneğin hangi gazları soluyup soluyamadıkları, doğal yerçekimi karşısındaki dirençleri ve tercih ettikleri beslenme şekli de bilinmemektedir. Bilinen formlarının gerçek görünüşleri olmadığı, yüzyıllar boyunca kendilerinin dikkatli bir şekilde genetik olarak değiştirilmesinin bir sonucu olduğu, bunun İnsanları ve Marslıları Yıldız İnsanları'na dönüştüren değişikliklerle benzer olduğu muhtemeldir.
Kişilikleri
Qu'lar, her şeye üstünlük ve hakimiyet kurmaya kararlı soykırımcı varlıklar olarak görülebilir. Son derece kibirli, saldırgan, zalim ve acımasızlardır; tüm evrenin en yüce varlığı olma arzularıyla muazzam bir benmerkezcilik sergilerler; öyle ki, benzer zeka yapılarına duydukları öfkeyle tüm insan ırkını yeniden şekillendirmişlerdir. Sonuç olarak tanrı kompleksine de sahiplerdir ve kendi seviyelerinin altındaki diğer ırkları kendi eğlenceleri için birer araç olarak görürler; insanlık da bunun bir parçası olmuştur.
Qu'lar aynı zamanda son derece sadistlerdir ve "normal" sayılamayacak kadar acımasız olan yöntemlerine karşı çıkanları cezalandırarak mutlak zulümlerini sergilerler. Karşılaştıkları ırkları, uygun gördükleri şekilde tuhaf ve hatta alışılmadık yollarla yeniden şekillendirirler.
Kültürleri ve Toplum Yapıları
Qu'lar tüm akıllı yaşamın varlığına karşı çıkan gizemli bir yüce güce inanırlar. Nüfusunun çoğunluğu kişilerden oluşan bir ırk değildir, tekil bir varlık gibi çalışan bir kovan zihniyle hareket ederler. Hedefledikleri amaca ulaşmak için galaksiler arasında göçebe bir topluluk gibi dolaşırlar. Bir galaksiye geldiklerinde milyonlarca yıl boyunca orada kalırlar ve sonrasında yollarına devam ederler. Qu'lar misyonlarına karşı işledikleri "suçlar"ın büyüklüğüne göre akıllı varlıkları acımasızca değiştirirler. Özellikle kendilerine direnenleri çok daha ağır şekilde cezalandırırlar. Diğer akıllı türleri eğlenceli biçimlere dönüştürülecek basit nesneler olarak görürler. Qu'ya karşı daha büyük suçlar işleyenler, işkence dolu bir varoluşu yaşayacak bir biçime dönüşürler. Qu'lar hedeflerinin daha büyük bir amaç için olduğuna inanırlar.
Qu mimarisi, değiştirdikleri ve kolonileştirdikleri dünyalarda bıraktıkları anıtlarda görülebileceği üzere, bilinmeyen bir işlevi olan ve Qu halkı başka bir sisteme ya da galaksiye gittiğinde yıkılmayan veya başka bir şekilde yok edilemeyen devasa ve özelliksiz piramitlerden oluşur. Bazı kişiler yapıların tamamen yıkılmalarını engelleyen doğaüstü özelliklere sahip olduğunu düşünürler.
Teknolojisi
Qu inanılmaz derecede gelişmiş teknolojilere sahipti ve bu da onlara galaksiler arasında yolculuk yapma ve organik yaşamı istediği gibi değiştirme yeteneği veriyordu. Kullandıkları silahlar bilinmemekle birlikte, bu silahlar neredeyse her bir Yıldız İnsanı kolonisini tek ve hızlı bir saldırıyla yok edebilmiştir. Bu durum Qu'nun silahlarının, yıldızların erken çökmesine ve gezegenlerin parçalanmasına neden olabilecek kadar gelişmiş silahları olan Yıldız İnsanları'nın silahlarından bile daha güçlü olduğunu göstermektedir. Qu'nun en dikkat çekici ve gelişmiş teknolojisi mevcut yaşam formlarını çeşitli biçimlere dönüştürmelerine, hatta amaçlarına uygunsa var olan zekayı ortadan kaldırmalarına olanak sağlayan genetik manipülasyon yetenekleriydi. Bunun kesin yöntemi bilinmemekle birlikte, bunun için nanoteknolojik insansız hava araçları kullanmış olmaları mümkündür.
Qu'nun gemileri, kilometrelerce uzanan "kanatları" ile kendilerinin daha büyük versiyonları gibi görünüyordu.
Tarihleri
Qu'nun geçmişi veya evrimsel süreci hakkında çok az şey bilinmekle birlikte, evrenin tek meşru hükümdarı olduklarını düşünen ve diğer türlerin akıl sahibi olmadığı algısıyla büyük bir imparatorluk kurmaya çalışan, son derece gelişmiş fatihler oldukları bilinmektedir. Ayrıca genetik mühendisliğinde de oldukça gelişmiş bir teknolojiye sahiptiler; sürekli olarak kendilerini değiştiriyor, diğer duyarlı varlıkları köleleştiriyor ve geri kalmış canavarlara dönüştürüyorlardı.
Qu, insanlara karşı düzenlediği ilk seferden galip ayrılmıştır. Zaferin ardından yaşanabilir tüm gezegenleri kolonileştirmiş ve güçlerinin bir göstergesi olarak insanları bir sürü tuhaf yaratığa dönüştürmüştür. Kırk milyon yıl boyunca Samanyolu Galaksisi'ne hükmetmiş ve bu süre zarfında ekosistemleri istedikleri gibi şekillendirmiştir. Bundan yaklaşık beş yüz milyon yıl sonra, Asteromorflar ve diğer galaksi dışı türler güç birliği yaparak Qu'nun peşine düşmüş ve onları bir başka galakside yakalayarak mağlup etmiştir. Böylece Qu'nun korkunç fetih seferi sona ermiştir. Savaştan sonra Qu'ya ne olduğu tam olarak bilinmemektedir. En yaygın teoriler soylarının tükenmesi veya boyunduruk altına alınmaları olsa da, serinin yazarı tarafından Qu'nun terör saltanatının tamamen sona erdiğini açıklanmıştır.


