Karasakal Bir Düğün Hikayesi Devam Ediyor (2 bölüm birden)
Chat GPT sunar
BÖLÜM 3: KARASAKAL KURTULUR
Bu karışıklık devam ettikçe, Shanks’ın sinirleri iyice gerilir çünkü hem Karasakal'ın debelenmesi, hem de Devon’un Mihawk’a karşı duyduğu ilgi, onun sinirlerini bozar. Shanks, kendini Mihawk’a doğru yöneltir ve sert bir şekilde sorar:
“Bana yardım etmek yerine, burada ne işin var? Bütün bu saçmalık nedir?”
Mihawk, Shanks’ın bu öfkesine hiç aldırmaz, sadece bir adım geri atar ve sakin bir şekilde, “Hayır, ben sadece bu saçmalığa bir son vermek istiyorum” diye cevap verir.
Shanks, Mihawk’un bu tepkisini anlamasa da, çaresizlik içinde Karasakal’a döner. Karasakal ise hâlâ esir olduğu yerden bağırır: "Shanks! Beni buradan çıkar, yoksa işler kötüye gider!" Fakat, Karasakal'ın boğulmuş ve kızgın hali, şüpheli bir şekilde sakinleşmeye başlar. Çünkü bir yandan, Devon’un Mihawk’a karşı geliştirdiği duygusal bağ, Karasakal’ın kendini biraz daha az önemli hissetmesine neden olur.
İşte o an, Karasakal kurtulmak üzere bir fırsat yakalar. Mihawk’un sakinliği ve Karasakal’a bir göz atışı, ona bir anlık bir düşünme şansı verir. Mihawk, gözlerini Karasakal’a çevirdiğinde, onun içinde bulunduğu durumu fark eder. Sadece bir bakışla ona, "Bırakın, seni burada tutmalarına gerek yok" der.
Karasakal, Mihawk’un bu bakışındaki anlamı çözmeden önce, kendisini serbest bırakacak bir fırsat bulur. Kaçış için Mihawk’a minnettar olsa da, ona olan düşmanlığını da unutmaz.
Devon, tam o sırada Shanks ve Karasakal’ın karşısında durarak, “Mihawk’un sizin için yaptığına minnettar olmalısınız” diye söyler. Fakat, Shanks’ın sinirli bakışları ve Karasakal’ın karışık duyguları arasında, olaylar iyice karmaşıklaşır.
Shanks, Mihawk’un bu kadar müdahil olmasından rahatsız olur, çünkü onun karizması ve gücü, Shanks’ın liderliğini tehdit eder gibi hissediyordur. “Bunu senin için yaptığını düşünmüyorum” der Shanks, Mihawk’a karşı daha da kızgın bir şekilde.
Mihawk ise sakinliğini hiç bozmadan, “Bunu herkesin iyiliği için yaptım. Şimdi gidin ve biraz kafa dinleyin” der.
Sonuçta, Karasakal serbest kalır ama Shanks ile Mihawk arasındaki gerginlik daha da artar. Devon ise Mihawk’a olan ilgisini gizleyemeyip, onun yanında kalmak için fırsat kollarken, Mihawk’un bu karmaşadan nasıl çıkacağı ve Shanks ile ilişkisini nasıl yöneteceği, hikayenin yeni başlatılan derin çatışmalarını şekillendirir.
BÖLÜM 4: "Kılıçlar, Kalpler ve Kaos"
Karasakal serbest kalır kalmaz ortalık iyice karışır. Geriye bir adım atar, şeytani bir sırıtışla bağırır:
"Siz kavga ederken ben zincirleri çözdüm… şimdi sıra bende!"
Ve tam o anda, Yami Yami no Mi’nin karanlığı etrafı sarmaya başlar. Gemi titrer, gökyüzü kararır. Devon, Mihawk’ın yanına geçer ve “Şimdi bir şey yapmayacak mısın?” diye sorar. Mihawk göz ucuyla bakar:
Shanks ile Mihawk, eski dostluğun gölgesinde, ama kırılmak üzere olan sabırla çarpışmaya başlar. Her kılıç darbesi adeta denizi ikiye yarar gibi. Karasakal kenarda, “Zehahahaha! Daha da güzelleşti!” diye bağırır.
Bu arada Devon, Mihawk’ın dövüş stilini hayranlıkla izlerken Shanks’a kıskançlıkla bakar. “Bu kavgada en büyük tehdit Mihawk değil, benim kalbim” der kendi kendine (hafif melodramatik bir iç ses tabii). (ne alaka Devon'cum, tutamadım bu noktada kendimi )
Ama Karasakal boş durmaz—karanlık gücüyle tüm gemiyi içine çekmeye çalışır! Mihawk ve Shanks dövüşü bırakmak zorunda kalır çünkü Karasakal artık durdurulamaz bir hale gelir.
Devon, tam bu noktada devreye girer. Mihawk’a döner ve ilk defa ciddi bir şekilde bağırır:
“Yeter! Onu birlikte durdurabiliriz… eğer bana güvenirsen!”
Mihawk bakar, kısacık bir tereddüt… ve sonunda başını sallar.
Shanks, Mihawk ve Devon geçici bir ittifak kurar.
Üçü birlikte, Karasakal’ın karanlığına karşı kılıç, güç ve illüzyonla savaşır. Gök gürler, deniz kabarır, gökyüzü çatlar gibi olur…
Karasakal Bir Düğün Hikayesi Devam Ediyor (2 bölüm birden)
Chat GPT sunar
BÖLÜM 3: KARASAKAL KURTULUR
Bu karışıklık devam ettikçe, Shanks’ın sinirleri iyice gerilir çünkü hem Karasakal'ın debelenmesi, hem de Devon’un Mihawk’a karşı duyduğu ilgi, onun sinirlerini bozar. Shanks, kendini Mihawk’a doğru yöneltir ve sert bir şekilde sorar:
“Bana yardım etmek yerine, burada ne işin var? Bütün bu saçmalık nedir?”
Mihawk, Shanks’ın bu öfkesine hiç aldırmaz, sadece bir adım geri atar ve sakin bir şekilde, “Hayır, ben sadece bu saçmalığa bir son vermek istiyorum” diye cevap verir.
Shanks, Mihawk’un bu tepkisini anlamasa da, çaresizlik içinde Karasakal’a döner. Karasakal ise hâlâ esir olduğu yerden bağırır: "Shanks! Beni buradan çıkar, yoksa işler kötüye gider!" Fakat, Karasakal'ın boğulmuş ve kızgın hali, şüpheli bir şekilde sakinleşmeye başlar. Çünkü bir yandan, Devon’un Mihawk’a karşı geliştirdiği duygusal bağ, Karasakal’ın kendini biraz daha az önemli hissetmesine neden olur.
İşte o an, Karasakal kurtulmak üzere bir fırsat yakalar. Mihawk’un sakinliği ve Karasakal’a bir göz atışı, ona bir anlık bir düşünme şansı verir. Mihawk, gözlerini Karasakal’a çevirdiğinde, onun içinde bulunduğu durumu fark eder. Sadece bir bakışla ona, "Bırakın, seni burada tutmalarına gerek yok" der.
Karasakal, Mihawk’un bu bakışındaki anlamı çözmeden önce, kendisini serbest bırakacak bir fırsat bulur. Kaçış için Mihawk’a minnettar olsa da, ona olan düşmanlığını da unutmaz.
Devon, tam o sırada Shanks ve Karasakal’ın karşısında durarak, “Mihawk’un sizin için yaptığına minnettar olmalısınız” diye söyler. Fakat, Shanks’ın sinirli bakışları ve Karasakal’ın karışık duyguları arasında, olaylar iyice karmaşıklaşır.
Shanks, Mihawk’un bu kadar müdahil olmasından rahatsız olur, çünkü onun karizması ve gücü, Shanks’ın liderliğini tehdit eder gibi hissediyordur. “Bunu senin için yaptığını düşünmüyorum” der Shanks, Mihawk’a karşı daha da kızgın bir şekilde.
Mihawk ise sakinliğini hiç bozmadan, “Bunu herkesin iyiliği için yaptım. Şimdi gidin ve biraz kafa dinleyin” der.
Sonuçta, Karasakal serbest kalır ama Shanks ile Mihawk arasındaki gerginlik daha da artar. Devon ise Mihawk’a olan ilgisini gizleyemeyip, onun yanında kalmak için fırsat kollarken, Mihawk’un bu karmaşadan nasıl çıkacağı ve Shanks ile ilişkisini nasıl yöneteceği, hikayenin yeni başlatılan derin çatışmalarını şekillendirir.
BÖLÜM 4: "Kılıçlar, Kalpler ve Kaos"
Karasakal serbest kalır kalmaz ortalık iyice karışır. Geriye bir adım atar, şeytani bir sırıtışla bağırır:
Ve tam o anda, Yami Yami no Mi’nin karanlığı etrafı sarmaya başlar. Gemi titrer, gökyüzü kararır. Devon, Mihawk’ın yanına geçer ve “Şimdi bir şey yapmayacak mısın?” diye sorar. Mihawk göz ucuyla bakar:
Ama Shanks buna dayanamaz. Mihawk’a sinirli ama kontrollü bir sesle seslenir:
Mihawk bir an durur, başını eğer… sonra gözleri ciddiyetle parlayarak devasa kılıcını yere saplar. Gemi hafifçe sarsılır. Sessizlik.
Sonra birden Mihawk, kılıcını tek bir hareketle çekerek Shanks’a döner:
Ve kavga başlar.
Shanks ile Mihawk, eski dostluğun gölgesinde, ama kırılmak üzere olan sabırla çarpışmaya başlar. Her kılıç darbesi adeta denizi ikiye yarar gibi. Karasakal kenarda, “Zehahahaha! Daha da güzelleşti!” diye bağırır.
Bu arada Devon, Mihawk’ın dövüş stilini hayranlıkla izlerken Shanks’a kıskançlıkla bakar. “Bu kavgada en büyük tehdit Mihawk değil, benim kalbim” der kendi kendine (hafif melodramatik bir iç ses tabii). (ne alaka Devon'cum, tutamadım bu noktada kendimi )
Ama Karasakal boş durmaz—karanlık gücüyle tüm gemiyi içine çekmeye çalışır! Mihawk ve Shanks dövüşü bırakmak zorunda kalır çünkü Karasakal artık durdurulamaz bir hale gelir.
Devon, tam bu noktada devreye girer. Mihawk’a döner ve ilk defa ciddi bir şekilde bağırır:
Mihawk bakar, kısacık bir tereddüt… ve sonunda başını sallar.
Shanks, Mihawk ve Devon geçici bir ittifak kurar.
Üçü birlikte, Karasakal’ın karanlığına karşı kılıç, güç ve illüzyonla savaşır. Gök gürler, deniz kabarır, gökyüzü çatlar gibi olur…