Hikayeleri açısından Hiluluk ve Rumbar korsanları önde gelir sonra da Rosinante ve WB
Ancak Hiluluk'u benim için hüzünlü kılan Chopper'in fedakarlığıydı. Ama Hiluluk zaten 10 gün içinde ölecekti.
Rumbar korsanlarını benim için hüzünlü kılan ise Brook'un ölmemesiydi.
WB ölmesini beklediğim için ve ayakta öldüğü için hissettirdiği duygu hüzün ağırlıklı değildi. Bu sebeple Rosinante diyorum.
Değiştirdim. Montblanc Noland.
Ölen önemli karakterin çoğu mutlu veya umutlu öldü, gülümseyerek öldü. Önemli karakterlerden endişe ve üzüntü ile ölen tek karakter olabilir Noland.
En etkileyicisi diyemem ama bu açıdan en üzüldüğüm onun ölümüdür.
En etkileyicinin Hiluluk olduğu tartışma götürmez bence, Wapol ve adamları tarafından kandırılmasına rağmen, kimseye bir şey olmamış çok şükür diyebilen bir adam Hiluluk. Motivasyonu, yaptıkları, hayalleri cabası.
Rumbar korsanları hastalıktan öldüler diye hatırlıyorum.
Rosinante, mahkumdu, cezası ölüm oldu, ihanetin bedeli ne de olsa.
WB'nin ölümü tamamen klişe, bizim Cüneyt Arkın'ın Yıkılmayan Adam isimli filmi var, ayakta ölüm teması çok seride işlenen bir şey Hokuto no Ken'de de vardı, seri içinde bakacak olursak WB'nin ölümü ilk anda etkileyici gibi gözüküyor ama BM ve Kaido arclarından sonra ulan kurşunla topla tüfekle öldü WB diyorsun, o yüzden şuan için etkileyiciliği kalmamış, hatta eksilere inmiş sahnenin.
Noland ise tam b.k yoluna gitti Niyazi örneği. Kralı Altın Şehre götüreyim derken kendi canından olmakla kalmadı, ününden, rütbesinden, geleceğe kalan mirasından oldu, adamın adı yalancıya çıktı, Green Bitte heykeli vardı diye hatırlıyorum. O kadar güçlü, kudretli, amiral sıfatı olan adamın düştüğü durum etkileyici değil bence ama üzücü.