Bu yazıda ekseriyetle Twitter ve Reddit'teki diğer takipçilerin düşünceleri baz alınmış, fark edilmediğini düşündüğüm veya kötü bulduğum detaylarda kendi düşüncelerim eklenmiştir. Seri konusunda manga ve wiki, bilimsel detaylarda Wikipedia kaynak alınmıştır.
Kairōseki, yani deniztaşı, ilk olarak 100. bölümde karşımıza çıkıyor. Buggy ve Alvida'yı yakalamak için deniztaşından üretilmiş bir ağ kullanıyorlar. Şeytan meyvesi kullanıcılarını etkisiz hâle getirdiği söyleniyor. Sonrasında, Alabasta'da, Smoker bu taş hakkında biraz daha detaylı bilgiler veriyor.
Smoker'ın anlattığına göre; bu taşlar yalnızca denizin belli bir yerinden (resmî çeviride içinde ibaresi yok; Smoker, Wano'dan bahsediyor olabilir) çıkıyor ve deniz ile aynı enerjiyi yayıyor. Peki ya denizin bu enerjiyi yayıyor olma sebebi deniztaşı olsaydı? Deniztaşı, deniz etkisi gösteriyor değil de deniz, deniztaşı etkisi gösteriyor olabilir mi?
Pagaya'nın söylediğine göre, deniztaşının etken maddesi pyrobloin denilen bir madde. Bu madde, volkanlarda ortaya çıkıyor ve zaman zaman gökyüzüne de atılıyor. Gökyüzü adalarındaki denizi (hatırlarsanız şeytan meyvesi kullanıcıları burada da yüzemiyor) oluşturan madde de bu. Cricket, bunun nasıl gerçekleştiğini açıklıyor. Bu pyrobloin, volkanik kanallar yoluyla denize çıkıp orada çözünüyor olabilir. Pagama'nın söylediğine göre bu pyrobloin maddesi doğada corneus parçacıklar hâlinde bulunuyor. Bu parçacıklar, havadaki nemi çekerek bulutlar oluşturuyor. Çevirmen, corneus'u keratin olarak çevirmiş fakat her zaman keratin olmak zorunda değil. Corneus, sert bir protein tabakası oluşturan bir madde. Bunu yazının ileriki safhalarında bir yere bağlayacağım.
Şimdilik, pyrobloin'in etimolojisini açmak istiyorum. "Pyro", RPG severlerin bileceği gibi, Latincede ateş anlamına geliyor. Bu, maddenin volkanlardan geldiğine işaret ediyor. Son bölümde, Wano'nun volkanik bir ada olduğunu gördük. Bu da neden deniztaşının kökünün Wano'ya dayanadığını açıklıyor. Bu yüzden magmaya karışmış pyrobloin, Kaido ve Linlin'i zayıflatacak ve meyve kullanımlarını engelleyecek olabilir (Udon'da gördüğümüz üzere pyrobloin yoğunluğuna bağlı olarak deniztaşı etkisi zayıflıyor, bu yüzden kesin bir yargıda bulunmuyorum. Oda böyle bir senaryo tercih etmeyebilir).
Bloin diye arattığımda ise bir şey çıkmadı. Oda'nın uydurma bir kelime eklemiş olacağını düşünmedim, o yüzden Japoncasından türetilecek (ブロイン ; Buroin) diğer alternatiflere baktım. Bromine (Türkçesi Brom) isminde bir elemente rastladım. Brom, deniz suyunda ve deniz bitkilerinde rastlanan bir elementmiş. Buradan neden deniztaşı dendiği anlaşılıyor.
Jaya'dan bahsetmişken, adanın Skypiea'da olan yarısındaki her şey daha büyüktü; bitkiler, hayvanlar... Oradaki ekosistem aynı kalmış (buradan, gökyüzüne yönelik bir evrimleşmenin en azından maksimal düzeyde gerçekleşmediğini anlıyoruz) fakat her şeyin boyutu büyümüş. Güney kuşları bile kocamandı. Bunun sebebi, vücutlarındaki pyrobloin miktarı. Pyrobloin ekseriyetle Wano'dan çıkıyor bildiğimiz gibi, bu sebeple Yeni Dünya'daki insan vücutları Cennet'tekilere göre; bütün olarak Grand Blue'daki insan vücutları ise dört denize göre daha tuhaf. Çünkü daha çok pyrobloine maruz kalıyorlar. Bu çok uzun süreçlerde yeni türlerin oluşmasına sebebiyet vermiş olabilir, örneğin devlerin boyutları dışında insanlardan hiçbir farkı yok. Bir süre sonra bu boyutlar genetik olarak da aktarılmaya devam edecektir, o kabile kolektif olarak büyümeye başlayınca cinsel seçilim de dahil olmuş olabilir duruma, çok konudan sapmayayım. Yine Big Mom'ın, ailesine kıyasla aşırı büyük olması da bir şekilde aşırı pyrobloine maruz kalması olabilir. Muhtemelen Caesar da çocukları devleştirmeye çalışırken vücutlarına pyrobloin enjekte ediyordu.
İlginç bir detay daha, ejderha meyvesi buluttan ziyade pyrobloin üretiyor olabilir. Ürettiği pyrobloin, mangada geçtiği üzere doğal olarak nem çekerek bulut oluşturuyor. Pyro kelimesinin ateş anlamına gelmesi, Wano'nun pyrobloinin anavatanı olması gibi detaylarla eşleştirildiğinde kulağa mantıklı geliyor. Ayrıca, Vegapunk'ın deniztaşlarıyla ilgili araştırmaları olduğunu biliyoruz. Örneğin; güncelden 3-3,5 sene önce Calm Belt'ten geçmenin yolunu geminin altını deniztaşıyla kaplamakta bulmuştu. Vegapunk, Kaido'nun meyvesini incelerken pyrobloin konusunda yeni fikirler edinmiş olabilir.
Eğer pyrobloin, suda çözünüyorsa; bu bitkilere (ki bromun deniz bitkilerinde bulunduğunu öğrendik), dolayısıyla da hayvanlara geçiyor olabilir. Bu yüzden ekosistemdeki her canlı içinde belli bir miktar pyrobloin taşıyor. Reddit'teki bir kullanıcıya göre; pyrobloin, irade konusunda bir anten molekül (ışığı absorbe ederek enerji üreten pigmentler) görevi görüyor olabilir. Ayrıca kişinin iradesini de absorbe edip saklayan bir batarya görevi görüyor olabilir. Bunların kullanımına haki deniyor.
Pyrobloin (ve absorbe ettiği irade), vücuttan her doğal madde gibi dışarı sızıyor. Bu nefes yoluyla ya da terleme yoluyla olabilir. Başka biri, eğer kendini yeterince eğittiyse, kendi içindeki pyrobloini anten gibi kullanarak karşısındakinin hakisini sezebilir. Gözlem bu şekilde gerçekleşiyor.
Silahlanma ise şu şekilde gerçekleşiyor, kişi vücudundaki pyrobloini istediği bir uzvunda yoğunlaştırmak için kendini eğitiyor. İradesi de pyrobloin yoluyla tezahür ediliyor. Kişi temelde deniztaşının etken maddesini kullandığından, şeytan meyvesi kullanıcılarına temas edebiliyor. Ne kadar yoğun pyrobloin olursa, silahlanma da o kadar sert oluyor. Deniztaşının elmas kadar sert olduğu söylenmişti mangada. Bu yüzden, vücutta ne kadar fazla pyrobloin olursa o kadar güçlü hakiniz olur. Big Mom, muhtemelen doğuştan yoğun bir pyrobloine sahip olduğundan haki konusunda çok kabiliyetli. Yukarıda da dediğim gibi pyrobloin aslında sert bir protein molekülü gibi bulunuyormuş doğada, yani bu bağlamda iradenin tezahürüne yol açan bir protein olarak düşünülebilir.
Kral haki konusunda ise bu teori biraz eksik kalıyor. Şu şekilde bir açıklama getirebilirim, kral haki kullanıcıları genetik olarak pyrobloini farklı nitelikte kullanabiliyor olabilirler. Bu Garp'ın "düşündüğüm gibi o da bu yetenekle doğmuş" demesini, imparator çocuklarının kral hakili olmasını açıklıyor. Kral hakiyle çevreye zarar vermesini de bir nebze açıklıyor zira elmas kadar sert bir maddeyi dışarıya salmış oluyorsunuz. Kral hakinin çevredekileri bayıltması ise nefes yoluyla vücuda alınan pyrobloinin (ve içinde düşmanın iradesinin), vücuttaki pyrobloine baskın gelmesinden kaynaklanıyor olabilir. Reddit'teki kullanıcı hasır şapka, irade aktarımı falan diye bir şeyler söylemişti ama saçma bulduğumdan kendimce mantıklı bir şekilde açıklamaya çalıştım. Yine de kral haki konusunda kafama yatmıyor bu teori.
Gelişmiş silahlanma kullanımında, havada bulunan pyrobloinin uzuv etrafında yoğunlaştırılması söz konusu olabilir.
Sonuç olarak, vücudunuzda ne kadar pyrobloin bulunursa o kadar güçlü bir vücudunuz ve hakiniz olur. Bu sebeple, pyrobloince zengin olan Yeni Dünya'da insanlar hem fiziksel olarak daha güçlü hem de haki konusunda daha yetenekliler. D. klanı genetik olarak kanında daha çok pyrobloin barındırıyor olabilir. Hatta Roger'ın hastalığı pyrobloin zehirlenmesi olabilir.
Aslında çok daha detaylandırılabilecek bir konu ama çok uzatmak istemedim, Reddit'teki paylaşımda birçok şeye daha değinilmiş ancak kafama yatmadı onlar pek. İstenirse onları da çevirip ekleyebilirim.
Kairōseki, yani deniztaşı, ilk olarak 100. bölümde karşımıza çıkıyor. Buggy ve Alvida'yı yakalamak için deniztaşından üretilmiş bir ağ kullanıyorlar. Şeytan meyvesi kullanıcılarını etkisiz hâle getirdiği söyleniyor. Sonrasında, Alabasta'da, Smoker bu taş hakkında biraz daha detaylı bilgiler veriyor.


Smoker'ın anlattığına göre; bu taşlar yalnızca denizin belli bir yerinden (resmî çeviride içinde ibaresi yok; Smoker, Wano'dan bahsediyor olabilir) çıkıyor ve deniz ile aynı enerjiyi yayıyor. Peki ya denizin bu enerjiyi yayıyor olma sebebi deniztaşı olsaydı? Deniztaşı, deniz etkisi gösteriyor değil de deniz, deniztaşı etkisi gösteriyor olabilir mi?


Pagaya'nın söylediğine göre, deniztaşının etken maddesi pyrobloin denilen bir madde. Bu madde, volkanlarda ortaya çıkıyor ve zaman zaman gökyüzüne de atılıyor. Gökyüzü adalarındaki denizi (hatırlarsanız şeytan meyvesi kullanıcıları burada da yüzemiyor) oluşturan madde de bu. Cricket, bunun nasıl gerçekleştiğini açıklıyor. Bu pyrobloin, volkanik kanallar yoluyla denize çıkıp orada çözünüyor olabilir. Pagama'nın söylediğine göre bu pyrobloin maddesi doğada corneus parçacıklar hâlinde bulunuyor. Bu parçacıklar, havadaki nemi çekerek bulutlar oluşturuyor. Çevirmen, corneus'u keratin olarak çevirmiş fakat her zaman keratin olmak zorunda değil. Corneus, sert bir protein tabakası oluşturan bir madde. Bunu yazının ileriki safhalarında bir yere bağlayacağım.
Şimdilik, pyrobloin'in etimolojisini açmak istiyorum. "Pyro", RPG severlerin bileceği gibi, Latincede ateş anlamına geliyor. Bu, maddenin volkanlardan geldiğine işaret ediyor. Son bölümde, Wano'nun volkanik bir ada olduğunu gördük. Bu da neden deniztaşının kökünün Wano'ya dayanadığını açıklıyor. Bu yüzden magmaya karışmış pyrobloin, Kaido ve Linlin'i zayıflatacak ve meyve kullanımlarını engelleyecek olabilir (Udon'da gördüğümüz üzere pyrobloin yoğunluğuna bağlı olarak deniztaşı etkisi zayıflıyor, bu yüzden kesin bir yargıda bulunmuyorum. Oda böyle bir senaryo tercih etmeyebilir).
Bloin diye arattığımda ise bir şey çıkmadı. Oda'nın uydurma bir kelime eklemiş olacağını düşünmedim, o yüzden Japoncasından türetilecek (ブロイン ; Buroin) diğer alternatiflere baktım. Bromine (Türkçesi Brom) isminde bir elemente rastladım. Brom, deniz suyunda ve deniz bitkilerinde rastlanan bir elementmiş. Buradan neden deniztaşı dendiği anlaşılıyor.
Jaya'dan bahsetmişken, adanın Skypiea'da olan yarısındaki her şey daha büyüktü; bitkiler, hayvanlar... Oradaki ekosistem aynı kalmış (buradan, gökyüzüne yönelik bir evrimleşmenin en azından maksimal düzeyde gerçekleşmediğini anlıyoruz) fakat her şeyin boyutu büyümüş. Güney kuşları bile kocamandı. Bunun sebebi, vücutlarındaki pyrobloin miktarı. Pyrobloin ekseriyetle Wano'dan çıkıyor bildiğimiz gibi, bu sebeple Yeni Dünya'daki insan vücutları Cennet'tekilere göre; bütün olarak Grand Blue'daki insan vücutları ise dört denize göre daha tuhaf. Çünkü daha çok pyrobloine maruz kalıyorlar. Bu çok uzun süreçlerde yeni türlerin oluşmasına sebebiyet vermiş olabilir, örneğin devlerin boyutları dışında insanlardan hiçbir farkı yok. Bir süre sonra bu boyutlar genetik olarak da aktarılmaya devam edecektir, o kabile kolektif olarak büyümeye başlayınca cinsel seçilim de dahil olmuş olabilir duruma, çok konudan sapmayayım. Yine Big Mom'ın, ailesine kıyasla aşırı büyük olması da bir şekilde aşırı pyrobloine maruz kalması olabilir. Muhtemelen Caesar da çocukları devleştirmeye çalışırken vücutlarına pyrobloin enjekte ediyordu.
İlginç bir detay daha, ejderha meyvesi buluttan ziyade pyrobloin üretiyor olabilir. Ürettiği pyrobloin, mangada geçtiği üzere doğal olarak nem çekerek bulut oluşturuyor. Pyro kelimesinin ateş anlamına gelmesi, Wano'nun pyrobloinin anavatanı olması gibi detaylarla eşleştirildiğinde kulağa mantıklı geliyor. Ayrıca, Vegapunk'ın deniztaşlarıyla ilgili araştırmaları olduğunu biliyoruz. Örneğin; güncelden 3-3,5 sene önce Calm Belt'ten geçmenin yolunu geminin altını deniztaşıyla kaplamakta bulmuştu. Vegapunk, Kaido'nun meyvesini incelerken pyrobloin konusunda yeni fikirler edinmiş olabilir.
Eğer pyrobloin, suda çözünüyorsa; bu bitkilere (ki bromun deniz bitkilerinde bulunduğunu öğrendik), dolayısıyla da hayvanlara geçiyor olabilir. Bu yüzden ekosistemdeki her canlı içinde belli bir miktar pyrobloin taşıyor. Reddit'teki bir kullanıcıya göre; pyrobloin, irade konusunda bir anten molekül (ışığı absorbe ederek enerji üreten pigmentler) görevi görüyor olabilir. Ayrıca kişinin iradesini de absorbe edip saklayan bir batarya görevi görüyor olabilir. Bunların kullanımına haki deniyor.
Pyrobloin (ve absorbe ettiği irade), vücuttan her doğal madde gibi dışarı sızıyor. Bu nefes yoluyla ya da terleme yoluyla olabilir. Başka biri, eğer kendini yeterince eğittiyse, kendi içindeki pyrobloini anten gibi kullanarak karşısındakinin hakisini sezebilir. Gözlem bu şekilde gerçekleşiyor.
Silahlanma ise şu şekilde gerçekleşiyor, kişi vücudundaki pyrobloini istediği bir uzvunda yoğunlaştırmak için kendini eğitiyor. İradesi de pyrobloin yoluyla tezahür ediliyor. Kişi temelde deniztaşının etken maddesini kullandığından, şeytan meyvesi kullanıcılarına temas edebiliyor. Ne kadar yoğun pyrobloin olursa, silahlanma da o kadar sert oluyor. Deniztaşının elmas kadar sert olduğu söylenmişti mangada. Bu yüzden, vücutta ne kadar fazla pyrobloin olursa o kadar güçlü hakiniz olur. Big Mom, muhtemelen doğuştan yoğun bir pyrobloine sahip olduğundan haki konusunda çok kabiliyetli. Yukarıda da dediğim gibi pyrobloin aslında sert bir protein molekülü gibi bulunuyormuş doğada, yani bu bağlamda iradenin tezahürüne yol açan bir protein olarak düşünülebilir.
Kral haki konusunda ise bu teori biraz eksik kalıyor. Şu şekilde bir açıklama getirebilirim, kral haki kullanıcıları genetik olarak pyrobloini farklı nitelikte kullanabiliyor olabilirler. Bu Garp'ın "düşündüğüm gibi o da bu yetenekle doğmuş" demesini, imparator çocuklarının kral hakili olmasını açıklıyor. Kral hakiyle çevreye zarar vermesini de bir nebze açıklıyor zira elmas kadar sert bir maddeyi dışarıya salmış oluyorsunuz. Kral hakinin çevredekileri bayıltması ise nefes yoluyla vücuda alınan pyrobloinin (ve içinde düşmanın iradesinin), vücuttaki pyrobloine baskın gelmesinden kaynaklanıyor olabilir. Reddit'teki kullanıcı hasır şapka, irade aktarımı falan diye bir şeyler söylemişti ama saçma bulduğumdan kendimce mantıklı bir şekilde açıklamaya çalıştım. Yine de kral haki konusunda kafama yatmıyor bu teori.
Gelişmiş silahlanma kullanımında, havada bulunan pyrobloinin uzuv etrafında yoğunlaştırılması söz konusu olabilir.
Sonuç olarak, vücudunuzda ne kadar pyrobloin bulunursa o kadar güçlü bir vücudunuz ve hakiniz olur. Bu sebeple, pyrobloince zengin olan Yeni Dünya'da insanlar hem fiziksel olarak daha güçlü hem de haki konusunda daha yetenekliler. D. klanı genetik olarak kanında daha çok pyrobloin barındırıyor olabilir. Hatta Roger'ın hastalığı pyrobloin zehirlenmesi olabilir.
Aslında çok daha detaylandırılabilecek bir konu ama çok uzatmak istemedim, Reddit'teki paylaşımda birçok şeye daha değinilmiş ancak kafama yatmadı onlar pek. İstenirse onları da çevirip ekleyebilirim.
Son düzenleme: