Ben de aynı düşünüyorum yurt dışında yaşama mevzusunda ama bir başkasının sorabileceği soruyu sorayım sırf bakış açını merak ettim. Orada da samimi ilişkiler kurup adapte olunamaz mı? Arkadaş çevresi edinilemez mi? Edilemezse neden (dil, kültür vs.)?4 yıl orada yaşadım. Şuan Türkiye'deyim. İmkanım var. Gitmiyorum.
Hayatımda sevdiklerimi dilediğim zaman göremeyeceksem yaşamamın bir anlamı yok. Onca hengame içerisinde ilkokuldan beri tanıdığım kişiler bana "sero, hadi h.sonu şuraya gidiyoruz; içeceğiz." dediğinde onlara verdiğim "tamam." cevabı, beni hayata bağlayan en büyük etmenlerden. Veya bana ihtiyacı olduğunu düşündüğüm bir insan"sana ihtiyacım var." dediğinde ona yardım edemeyeceksem varlığımın bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
Samimi ilişkiler elbette kurabilirsin. Şuan Türkiye'de isen hala samimi ilişki kurabilirsin. Ancak seni sen yapan insanlar vardır hayatında; ailen, dostların vs. vs. Bunlardan uzak olmak benim yaşama isteğimi azaltır. Orada da güzel arkadaşlıklar elbette kurabilirsin; ancak ilkokul, ortaokul arkadaşlarının yerini (veya lise) tutar mı? Bence hayır. Daha kişisel yaşamayı seven insanlar dil, din, kültür, sosyal farklılık gibi konuları egale edip rahatlıkla farklı bir ülkede yaşayabilir. Vietnam örneğini vermek isterim. Gittin mi hiç bilmiyorum. Orada min. 10-15 Türk ile tanışmıştım ve tamamı Türkiye'de müebbet yiyip kaçan insanlardan oluşuyordu. Ne dil, ne din, ne kültür aynı; fakat hepsi 10 seneden fazladır orada yaşıyor.Ben de aynı düşünüyorum yurt dışında yaşama mevzusunda ama bir başkasının sorabileceği soruyu sorayım sırf bakış açını merak ettim. Orada da samimi ilişkiler kurup adapte olunamaz mı? Arkadaş çevresi edinilemez mi? Edilemezse neden (dil, kültür vs.)?
Polonyada 2 yıl erasmus 1 yıl staj yapan çankırılı bir arkadaşım vardı. Türkçesi normaldede berbat olduğundan biz çok bir değişim farketmemiştik@Lord Escanor Polonyaya gitsem herhalde 1 senede anca bol sessiz harfli isimlerini okumayı öğrenirim. Bir keresinde Polonya'lı bir kadınla evlenen Türk görmüştüm. Adamın ana dili Türkçe ama nasıl bir dilse artık adam Suriyeli gibi Türkçe konuşuyordu.
Bence bu biraz da insanın sosyalliğiyle alakalı. Sen sosyal birisin sanırım. Aileyi kenara koyunca benim mesela bir tane vazgeçilmez arkadaşım var. Geri kalan hepsinin yeri doldurulur.Samimi ilişkiler elbette kurabilirsin. Şuan Türkiye'de isen hala samimi ilişki kurabilirsin. Ancak seni sen yapan insanlar vardır hayatında; ailen, dostların vs. vs. Bunlardan uzak olmak benim yaşama isteğimi azaltır. Orada da güzel arkadaşlıklar elbette kurabilirsin; ancak ilkokul, ortaokul arkadaşlarının yerini (veya lise) tutar mı? Bence hayır. Daha kişisel yaşamayı seven insanlar dil, din, kültür, sosyal farklılık gibi konuları egale edip rahatlıkla farklı bir ülkede yaşayabilir. Vietnam örneğini vermek isterim. Gittin mi hiç bilmiyorum. Orada min. 10-15 Türk ile tanışmıştım ve tamamı Türkiye'de müebbet yiyip kaçan insanlardan oluşuyordu. Ne dil, ne din, ne kültür aynı; fakat hepsi 10 seneden fazladır orada yaşıyor.
Umarım yanıtlayabilmişimdir hocam.
Aslında Wrocklaw Avrupa da en beğendiğim/şirin şehir olmuştu. @Kuroro da orada yaptı, bence o da beğenmiştir.Amerika, benim için gezme haricinde gidilecek bir ülke olmadı hiçbir zaman.
"Amerikan rüyası"nın birde acı yönleri var Yakın çevremden Gidenlerden dinlediğim.
mesela work&travel'le giden maddi durumu çok iyi olan bir arkadaşım " gezme ve çalışma ayağına gidip milletin b*kunu temizliyoruz orada. Pizzacıdan hamburgerciden öteye gitmiyor işin 'work' kısmı. Evet dil ve farklı yaşamları görüyorsun ama çektiğin eziyete değmiyor." Demişti.
Birazda memlekete flan düşkün olunca Amerika cazip gelmiyor
üniversitede Erasmus Programıyla polonyada wrocklawski üniversitesini kazanıp gitmekten vazgeçmiştim. Pişman mıyım asla![]()