Yeter ya, yetmez mi ?Çok yüzeysel olmaz mı öyle de ?
Zaten bir olgu değil de tartışma konusu herkesin farklı fikirleri olması muhtemel. Ben kısaca kendi fikrimi belirttim.ideal diye bir şey olduğunu düşünmüyorum hocam. bizim yarattığımız kavramlardan biri. 100 kişinin ortak ideal tanımı olabilir. hadi 1000, 10000 hatta 1 milyon olsun. peki bütün insanların ortak bir şekilde ideal kabul edebileceği bir şey var mı ? ben pek zannetmiyorum. şurada üç beş kişi yüzeysel olarak değil de direkt olgu, örnek üzerinden bu iyi midir kötü müdür ya da bu davranış ahlaklı mıdır değil midir diye tartışsa örnekler arttıkça herkesin bu kavramlara çok farklı baktığı ortaya çıkacak. bir konu vardı ünlü insanlar suç işlediğinde toplum ne yapmalı falan diye orada bile herkes farklı düşünüyordu. çünkü herkes özünde aslında kendi isteğini dile getiriyor sonrada kavramlarla üstünü örtüyor. nesnel bir dayanak yok ki, mutlak, dıştan gelen. hapis cezalarını bile insan belirliyor. niye 24 yıl 7 ay ceza almıyor da mesela 23 yıl 3 ay alıyor. tamamen biz belirliyoruz özünde de çoğunluğun isteği oluyor buna da ister istemez ideal diyoruz bence.
Bilmem, sadece kendi işine bakan ve dürüst olan dağ başındaki adam var. Sadece kendi geçimini sağlayan bir kişi ideal insan mıdır?Yeter ya, yetmez mi ?
Tabi tanım olarak şunu diyebiliriz: Kendi kültürümüz adına bütün üstünlükleri kendisinde toplayan insan.İdeal ile Mükemmel farklı şeyler. Mükemmel büyük ihtimalle fiziki ve de ahlaki evrimimiz açıdan en uçlara gidebilen ve bunu toplum ile beraber yürütüp yürütemediği o kadar da önemli olmayan, istisnai kişi gibi bir şey.
Ancak İdeal, içinde bulunduğu topluma, anlatıya, öğretiye göre değişecektir.
Japonya'da İdeal bir Erkek ile İdeal bir Kadın başka bir şey iken (bu arada bence İdeal İnsan konuşurken cinsiyet olarak ayırmak da şart) Şili de başka, Uganda'da başka, İtalya 'da Başka, Tatar'da başka vs vs olacaktır.
İdeal kime göre hangi normlara göre ona göre değişecektir.
Bir de tarifinde sıraladığın maddelerden bazıları diğerlerini götüren şeyler. Ayrıca maddeler çok fazla sosyallik üzerinden gitmiş, kişinin kompleksler, nevrozlar geliştirmeden, kendini bozmadan yoluna devam edebilmesi için çalışkanlık, azim, vakurluk ve de kendine dikkat etmesi de bir o kadar önemli hem biyolojik hem toplumsal hayatta kalışı için.
O zaman da şunu diyeyim, bu insan olmak için gerekli yolları bu insan gibi olmayan bizler veremeyiz, en azından tam cevabı veremeyiz, parça parça doğru şeyler söyleriz ama bütünlüğü olmaz. Kaldı ki böyle bir insanın bu insan olmak için çalışarak olabileceğini de düşünmüyorum. Çünkü, sosyolog ve aile danışmanlığı yapan bir abimiz söylemişti zamanında, insanın çevresine dair algısı ve de geliştirdiği huyların büyük bir kısmı 2.5 yaşına geldiğinde oturuyor.Tabi tanım olarak şunu diyebiliriz: Kendi kültürümüz adına bütün üstünlükleri kendisinde toplayan insan.
Anladım özetle mükemmel insan olamayız diyorsunuz.O zaman da şunu diyeyim, bu insan olmak için gerekli yolları bu insan gibi olmayan bizler veremeyiz, en azından tam cevabı veremeyiz, parça parça doğru şeyler söyleriz ama bütünlüğü olmaz. Kaldı ki böyle bir insanın bu insan olmak için çalışarak olabileceğini de düşünmüyorum. Çünkü, sosyolog ve aile danışmanlığı yapan bir abimiz söylemişti zamanında, insanın çevresine dair algısı ve de geliştirdiği huyların büyük bir kısmı 2.5 yaşına geldiğinde oturuyor.
Ancak hafızamıza baktığımızda çok üstün hafızalı biri değilsek (annem gibi, neredeyse doğumunu anlatacak kadın) "Kendimi bildim bileli" lafımız genelde 3-4 yaşlarımızdan sonra başlıyor. Nitekim, senin komplekslerinin, olası nevrozlarının, senin zaaflarının ve güçlü yönlerinin ciddi bir kısmı genetik ile bir diğer ciddi kısmı da bebeklik çağın ile geliyor. Bunun ikisine de üst-beyin olarak müdahale edemiyorsun.
Yani zaten üst-beyini geliştirmeye başladıktan sonra belli bir tabanı ve belli bir tavanı olan bir insan oluyorsun. Bu noktadan sonra "olabilecek halinin en iyisi olma" gayreti zaten yapabileceğin en üst şey.