Selamlar!
Hoşgörü Paradoksu deyimi, sınırsız hoşgörünün ortaya çıkardığı problemlere deyinmekte ve bunu sorgulamaktadır. Bu konu, ilk defa Karl Popper'ın Açık Toplum ve Düşmanları adlı kitabında tanımlanmış ve sorgulanmaya başlamıştır:
Hoşgörü, hoşgörüsüzleri de kapsayacak şekilde genişletilmeli midir ?
Hoşgörü Paradoksu deyimi, sınırsız hoşgörünün ortaya çıkardığı problemlere deyinmekte ve bunu sorgulamaktadır. Bu konu, ilk defa Karl Popper'ın Açık Toplum ve Düşmanları adlı kitabında tanımlanmış ve sorgulanmaya başlamıştır:
"Sınırsız hoşgörü, hoşgörünün yok olmasıyla sonuçlanacaktır. Eğer hoşgörünün kapsamını hoşgörüsüzleri de kapsayacak biçimde genişletirsek, eğer hoşgörülü bir toplumu hoşgörüsüzlerin şiddetli saldırılarından korumaya hazır olmazsak; o zaman hoşgörülüler ve onlarla birlikte de hoşgörü, hoşgörüsüzler tarafından yok edilecektir. Ancak bu dediklerimle, hoşgörüsüzlere hiçbir zaman hoşgörüsüz felsefelerini açıklama ve anlatma olanağı verilmemesi gerektiğini söylemeye çalışmıyorum. Onları mantık temelli tartışmalar ve kamuoyu yoluyla hizada tutabildiğimiz sürece doğrudan baskı uygulamak akıllıca olmayacaktır ancak taraftarlarına; bizimle uygar bir tartışmaya girmenin bile yanlış olduğunu, anlattıklarımızın aldatmacadan ibaret olduğunu söylemeye başladıklarını ve bizimle mantık zemininde buluşmayı değil de argümanlarımıza silahları ve yumruklarıyla karşılık vermeyi düşündüklerini fark edersek -gerekirse şiddet kullanarak- onları baskılama hakkımızı saklı tutmalıyız. Hoşgörünün selameti adına, hoşgörüsüzleri hoşgörmeme hakkımızı saklı tutmalıyız. Hoşgörüsüzlüğü savunan veya öven her hareketin yasadışı olduğunu söylemeli ve hoşgörüsüzlüğe ya da ayrımcılığa başvurmayı da tıpkı cinayet, insan kaçırmak ve köle ticareti yapmak gibi bir suç kabul etmeliyiz." (Alıntıdır)
(Vurgular bana aittir.)
(Vurgular bana aittir.)
Hoşgörü, hoşgörüsüzleri de kapsayacak şekilde genişletilmeli midir ?