Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Genel Sohbet

Aslında diyabetin ilk tedavisi de bu bence hocam. Geçen abimle bu konuda tartışmıştık. Diyabet ilaç firmaları için bir numaralı para kaynağı ama doktorlar da ellerinde başka tedavi olsa bunu yazmazlarr herhalde. Canan karatay gelenleri ilaçsız tedavi ettiğini söylüyormuş. Büyük ihtimalle diyet ve egzersizle yapıyorlar. Ben abime bunun zaten insanlara önerildiğini insanların yapmadığı için ilaç verildiğini anlatamamıştım. Canan karataya gidip o kadar para baydıktan sonra adam ne derse onu yaparsın zaten.
Kesinlikle öyle canım, sadece diyabet de değil birçok hastalığın hem tedavisinde hem de önlenmesinde önemli. Mutlu sosyal ilişkiler, düzenli ve sağlıklı beslenme, iyi bir uyku düzeni, fiziksel olarak aktif olmak, hijyene dikkat etmek; bunlar herkesin aslında bildiği ama önemini kavrayamadığı şeyler. Aslında sağlıklı olmanın %70-80'i birincil korumadan (yukarıda saydıklarım) geçiyor. Hastanede verilen tedaviler cerrahiler vb sağlıklı yaşamda ancak %5-10 yer kaplıyordur. Ülkemizde sağlık okur yazarlığı konusunda çok ciddi geliştirmeler yapılması gerekiyor. Hastalığının çözümünü sarı serum, ameliyat, antibiyotik değil de düzenli bir hayat olduğunun anlatılması ve unutturulmaması lazım. Birçok Avrupa ülkesinin bize göre çok daha az hasta olmasının sebebi Tıbbi olarak gelişmişlikleri değil, gıda kalitesi çalışma şartları stres seviyeleri vb konular aslında. Daha birkaç gün önce polikliniğe gelen 90+ yaş teyzenin tek şikayeti hafif unutkanlığının olması ( unutkanlık dediği okuduğu kitabın kaçıncı sayfasında kaldığını vb unutması) bunun dışında her şeyini benden iyi yapıyordu. Tabiki de öngörülemeyen ve ne yaparsan yap kaçınamayacağın hastalıklar var ancak bunlar önleyebileceklerimize kıyasla oldukça az. Neyse işin özü kendinize iyi bakın, siz kendinize iyi bakamadıktan sonra doktorlar ne kadar bakarsa baksın eskisi gibi olmuyor bazı şeyler.
 
Kesinlikle öyle canım, sadece diyabet de değil birçok hastalığın hem tedavisinde hem de önlenmesinde önemli. Mutlu sosyal ilişkiler, düzenli ve sağlıklı beslenme, iyi bir uyku düzeni, fiziksel olarak aktif olmak, hijyene dikkat etmek; bunlar herkesin aslında bildiği ama önemini kavrayamadığı şeyler. Aslında sağlıklı olmanın %70-80'i birincil korumadan (yukarıda saydıklarım) geçiyor. Hastanede verilen tedaviler cerrahiler vb sağlıklı yaşamda ancak %5-10 yer kaplıyordur. Ülkemizde sağlık okur yazarlığı konusunda çok ciddi geliştirmeler yapılması gerekiyor. Hastalığının çözümünü sarı serum, ameliyat, antibiyotik değil de düzenli bir hayat olduğunun anlatılması ve unutturulmaması lazım. Birçok Avrupa ülkesinin bize göre çok daha az hasta olmasının sebebi Tıbbi olarak gelişmişlikleri değil, gıda kalitesi çalışma şartları stres seviyeleri vb konular aslında. Daha birkaç gün önce polikliniğe gelen 90+ yaş teyzenin tek şikayeti hafif unutkanlığının olması ( unutkanlık dediği okuduğu kitabın kaçıncı sayfasında kaldığını vb unutması) bunun dışında her şeyini benden iyi yapıyordu. Tabiki de öngörülemeyen ve ne yaparsan yap kaçınamayacağın hastalıklar var ancak bunlar önleyebileceklerimize kıyasla oldukça az. Neyse işin özü kendinize iyi bakın, siz kendinize iyi bakamadıktan sonra doktorlar ne kadar bakarsa baksın eskisi gibi olmuyor bazı şeyler.
Buna ek olarak ameliyat olunması gerektiğinde de olmak lazım. Bazı insanlar gereksiz şekilde ameliyattan kaçıyorlar. Anneme bunu anlatamıyorum mesela. Sanki doktora beni ameliyat et diyince doktor ver parayı kardeşim edeyim diyor ve bıçak altına yatıyorsun sanıyorlar .

hatta çoğu zaman gerçek tedaviyi ameliyat sağlıyor. Astım oldun hiper tansiyon oldun şeker hastası oldun bunların hepsi hayatının sonuna kadar seninle ama cerrahi işlemle düzeltilebilecek şeylerden kaçmamak lazım. Bir tane tanıdık çapraz bağı kopmuş ameliyat olmamış 1.5 sene geçtikten sonra şimdi doktor kapısı aşındırıyor. Veya sinir yaralanmaları vs de çok sakat şeyler ameliyatı 6 ay ertelesen kalıcı hasarlar oluşabiliyor .
 
Kesinlikle öyle canım, sadece diyabet de değil birçok hastalığın hem tedavisinde hem de önlenmesinde önemli. Mutlu sosyal ilişkiler, düzenli ve sağlıklı beslenme, iyi bir uyku düzeni, fiziksel olarak aktif olmak, hijyene dikkat etmek; bunlar herkesin aslında bildiği ama önemini kavrayamadığı şeyler. Aslında sağlıklı olmanın %70-80'i birincil korumadan (yukarıda saydıklarım) geçiyor. Hastanede verilen tedaviler cerrahiler vb sağlıklı yaşamda ancak %5-10 yer kaplıyordur. Ülkemizde sağlık okur yazarlığı konusunda çok ciddi geliştirmeler yapılması gerekiyor. Hastalığının çözümünü sarı serum, ameliyat, antibiyotik değil de düzenli bir hayat olduğunun anlatılması ve unutturulmaması lazım. Birçok Avrupa ülkesinin bize göre çok daha az hasta olmasının sebebi Tıbbi olarak gelişmişlikleri değil, gıda kalitesi çalışma şartları stres seviyeleri vb konular aslında. Daha birkaç gün önce polikliniğe gelen 90+ yaş teyzenin tek şikayeti hafif unutkanlığının olması ( unutkanlık dediği okuduğu kitabın kaçıncı sayfasında kaldığını vb unutması) bunun dışında her şeyini benden iyi yapıyordu. Tabiki de öngörülemeyen ve ne yaparsan yap kaçınamayacağın hastalıklar var ancak bunlar önleyebileceklerimize kıyasla oldukça az. Neyse işin özü kendinize iyi bakın, siz kendinize iyi bakamadıktan sonra doktorlar ne kadar bakarsa baksın eskisi gibi olmuyor bazı şeyler.
Aynen öyle. Ülkemizde sağlıklı yaşam şartı kalmadığını herkes biliyor. Marketten alınan her şeye pis gözüyle bakan insanlar her şeyin doğalını veya el yapımını arıyor. Bu doğallıkta insanların 'doğal tedavi' ile söğüşlenmesinden geçiyor.İnsanlar ilaçın i'sinin olmadığı reçetelerin peşinde geziyor sürekli. Sonra ne oluyor insanlara ilaçlarını bıraktırıp 'doğal' otlar kullandırarak insanları tedavi edileceği söyleniyor. Bu konuda suistimal edilen o kadar fazla durum var ki.Geçen instagramda gördüm doktorun biri reçete kağıdına hipertansiyonun reçetesi diye bir reçete yazmış. Yazanlar da tuz yeme yürüyüş yap sağlıklı ye su iç vs. Yorumlarda insanlar da doluşmuş hocam şunun reçetesi bunun reçetesi diye. Bence bu biraz da insanların hastanedeki doktorlara kolay ulaşmasından geçiyor. Kolay alınan hizmeti kimse beğenmiyor. Bi 10-15k ödese de tedavinin işe yarayacağına emin olsa o zaman içi rahat eder. Bizim ülkede kazıklama bol olduğu için cebinden para çıkmayınca hizmetin iyi olduğuna inanmıyoruz.
 
Buna ek olarak ameliyat olunması gerektiğinde de olmak lazım. Bazı insanlar gereksiz şekilde ameliyattan kaçıyorlar. Anneme bunu anlatamıyorum mesela. Sanki doktora beni ameliyat et diyince doktor ver parayı kardeşim edeyim diyor ve bıçak altına yatıyorsun sanıyorlar .

hatta çoğu zaman gerçek tedaviyi ameliyat sağlıyor. Astım oldun hiper tansiyon oldun şeker hastası oldun bunların hepsi hayatının sonuna kadar seninle ama cerrahi işlemle düzeltilebilecek şeylerden kaçmamak lazım. Bir tane tanıdık çapraz bağı kopmuş ameliyat olmamış 1.5 sene geçtikten sonra şimdi doktor kapısı aşındırıyor. Veya sinir yaralanmaları vs de çok sakat şeyler ameliyatı 6 ay ertelesen kalıcı hasarlar oluşabiliyor .
Tabiki de. İnsanların ameliyattan korkması çok normal ama bir hastalığın gerçekten tedavisi ameliyatsa yaptırmak lazım. Tabi ameliyatların riskleri var ama hayatta her şeyin riski var, hastanın bu riskleri ve ameliyatın getireceği artıları kafasında tartıp bir karara varması lazım. Tamamen kâr-zarar hesabı aslında bu iş ancak insanlar ön yargılarından dolayı zarar kısmını gözlerinde fazla büyütünce çekinebiliyorlar. Uzun konular bunlar, en iyisi doktorunu dinleyip anlamadığın veya merak ettiğin noktada soru sorup onları da öğrenmek. Bunları dinledikten sonra dışarıdaki insanların ve sosyal medyadaki șarlatanların dediklerine aldırış etmeden kendin hesabını yapıp karar vermek.
 
Tabiki de. İnsanların ameliyattan korkması çok normal ama bir hastalığın gerçekten tedavisi ameliyatsa yaptırmak lazım. Tabi ameliyatların riskleri var ama hayatta her şeyin riski var, hastanın bu riskleri ve ameliyatın getireceği artıları kafasında tartıp bir karara varması lazım. Tamamen kâr-zarar hesabı aslında bu iş ancak insanlar ön yargılarından dolayı zarar kısmını gözlerinde fazla büyütünce çekinebiliyorlar. Uzun konular bunlar, en iyisi doktorunu dinleyip anlamadığın veya merak ettiğin noktada soru sorup onları da öğrenmek. Bunları dinledikten sonra dışarıdaki insanların ve sosyal medyadaki șarlatanların dediklerine aldırış etmeden kendin hesabını yapıp karar vermek.
Doktor seçiminde bile hastaya iş düşüyor aslında özel hastane gidecek varsa mutlaka gideceği doktorun uzmanlık alanına baksın genelde sitelerinde yazıyor. Ortopedi ve travmatoloji’de mesela sadece ele ypgunlasmıs sadece ayağa yoğunlaşmış doktorlar var. Ben daha hiç beni ya bizim hastanemizde şöyle biri var aslında en iyi o anlar bu işten diye yönlendiren doktora da denk gelmedim.
 
Aynen öyle. Ülkemizde sağlıklı yaşam şartı kalmadığını herkes biliyor. Marketten alınan her şeye pis gözüyle bakan insanlar her şeyin doğalını veya el yapımını arıyor. Bu doğallıkta insanların 'doğal tedavi' ile söğüşlenmesinden geçiyor.İnsanlar ilaçın i'sinin olmadığı reçetelerin peşinde geziyor sürekli. Sonra ne oluyor insanlara ilaçlarını bıraktırıp 'doğal' otlar kullandırarak insanları tedavi edileceği söyleniyor. Bu konuda suistimal edilen o kadar fazla durum var ki.Geçen instagramda gördüm doktorun biri reçete kağıdına hipertansiyonun reçetesi diye bir reçete yazmış. Yazanlar da tuz yeme yürüyüş yap sağlıklı ye su iç vs. Yorumlarda insanlar da doluşmuş hocam şunun reçetesi bunun reçetesi diye. Bence bu biraz da insanların hastanedeki doktorlara kolay ulaşmasından geçiyor. Kolay alınan hizmeti kimse beğenmiyor. Bi 10-15k ödese de tedavinin işe yarayacağına emin olsa o zaman içi rahat eder. Bizim ülkede kazıklama bol olduğu için cebinden para çıkmayınca hizmetin iyi olduğuna inanmıyoruz.
Maalesef insanımız hem para vermediği şeyin değerini bilmiyor hem de çok hızlı ve kolay çözüm arayışında olup çaba sarf etmeye hiç gelmiyor. Uzun süreli ve kalıcı çözümler yerine hep günü kurtarmanın peşindeler. Uzağa gitmeye gerek yok anneannemden anlatayım. Hipertansiyon hastası kendisi ve deli gibi tuzlu besleniyor, hareket etmiyor. Sonra diyor ki bu ilaçlar işe yaramıyor, ödemim oluyor vb, ben diyorum e az tuzlu beslen diye. Olmaz ben tuzlu seviyorum diyor, daha sen yemeğinde ki 3 gr tuzu kesemezsen ilaç ne yapsın doktor ne yapsın sana. Yine aynı şekilde doktor diyet listesi yazınca uymuyor kimse, özel diyetisyen yazınca uyuyor paşa paşa çünkü doktor bedava veriyor onu bir değeri yok, diyetisyen 10000 tl karşılığında aynı şeyi yazdığı için daha değerli ve gerçek bir tedavi yöntemi o. Instagramda YouTube'da vb de hep İnsanların işine gelecek şeyleri söyleyen kişileri dinlemeye meyilliler. Sigara 1000 tane hastalığa sebep oluyor diyen doktoru kimse beğenmezken, sigara bu x hastalığına iyi geliyor diyen doktoru herkes takdir ediyor. Ülkecek tembelliği ve kolaya kaçmayı bırakıp biraz dişimizi sıkıp kendimize bakmamız lazım. Yoksa hem özel sektörün saçma tedavileri paramızı hem de sağlığımızı kaybederiz.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık