Toraman - Hüseyin Rahmi Gürpınar
1900'lü yıllarda eşler arasındaki yaş farkının ve erkeğin birden fazla kadınla evlenebilme hakkına sahip oluşunun yarattığı trajik sonuçları konu alan bir kitap. Kendi döneminde yaşamış yazarlar arasında kadın-erkek, aile, komşuluk ve arkadaşlık ilişkilerini en cesur, en şeffaf ve en doğal şekilde yansıtabilen yazar bana göre. Daha önce Dirilen İskelet ile Kuyruklu Yıldız Altında İzdivaç romanlarını okumuştum, toplumun cahilliğini, bağnazlığını, gelişmeye karşıtlığını birçok kez göz önüne seriyor, bunu yaparken güldürmeyi ve düşündürmeyi de ihmâl etmiyor. Toraman romanında da 1900'lü yıllarda insanların çaresiz kaldığı durumlar söz konusu olduğunda dini inançlarının sömürüldüğü ve göz göre göre aldatılıp dolandırıldığı örneklere yer vermiş. Adamın ilk karısının fındıklardan tespih yapma olayına bayağı güldüm, gerçekte de yaşanabilecek sevimli bir olaydı.
Tess - Thomas Hardy
Thomas Hardy'nin karamsarlığıyla ünlü bir yazar olduğunu duymuştum. Okurken yarattığı ana karaktere acı çektirmekten sadistçe zevk alan bir adam olduğunu bile düşündüm doğrusu. Yazarın toplum genelinde eleştirdiği çok fazla şey var, seçtiği örnekler gayet güzel, akıcılık ve betimleme yönünden de sorun yok. Dünyanın en medeni ülkelerinden biri sayılan yerde bile kadınların en temel insan haklarından faydalanamıyor olmasını çok iyi gözlemleyip kitaba aktarmış. En çok eleştirdiği şey ise cinsellik ve ahlâk söz konusu olduğunda kadın ve erkeğin çifte standartlarla yargılanması. Yalnız bu amaç uğruna kitap genelinde bu kadar çok trajedi meydana gelmesini biraz gereksiz buldum. (Bu yazar Yemen ya da Afganistan gibi ülkelerde yaşamış olsaydı kaleminden çıkacak trajedileri tahmin bile edemiyorum.) Bunun yanı sıra, her ne kadar kadın haklarını savunmak için bu kitabı yazmış olsa da açıkçası Hardy'nin kadınları o kadar iyi anladığını düşünmüyorum. Kitap genelinde vurgulanan olumlu hiçbir olay yok, gelecekte kadınlar açısından olumlu şeyler olabileceğine yönelik mesaj da gözüme çarpmadı. Belki ileride bir kitabına daha şans veririm.
Bunlar haricinde ajanlık, 2. Dünya Savaşı, mağaracılık, Japon felsefesi vb. birçok alâkasız gibi gözüken konuyu harmanlayan Şibumi romanını okudum ama onu ayrı bir konu açarak paylaşmak istiyorum. Birçok okuru etkileyebilecek içeriğe sahip çok iyi yazılmış bir romandı, tadı damağımdan kolay kolay silinmeyecek.


