Bence tam tersi.Geceleri karartan Zbigniew Preisner
Güneşi doğuran Joe Hisaishi
Şimdi bi, always with me ile güne başlamak var bir de lacrimosa ile. Elbette buna tezat oluşturacak besteleri var ikisinin de ama Zbigniew in karanlığı bambaşkadır. Finale, Kai kyros var van den budenmayer adıyla yaptığı besteler var bir de.Bence tam tersi.
Sen Dolls izlememişsin. Şu müziğin günes doğurmasına imkan yok. Yıldızı bile yok verdiği gecenin.Şimdi bi, always with me ile güne başlamak var bir de lacrimosa ile. Elbette buna tezat oluşturacak besteleri var ikisinin de ama Zbigniew in karanlığı bambaşkadır. Finale, Kai kyros var van den budenmayer adıyla yaptığı besteler var bir de.
Hayır izlemedim ve biraz önce dediğim gibi ikisinin de buna tezat oluşturabilecek besteleri var. Ayrıca müzik çok güzel ama boğucu değil. Benim bahsettiğim şey o. Örneğin the rain. Yine Hisaishi nin. Çok hüzünlü bir müzik. Baştan aşağıya hüzün. Ama boğucu değil. Zbigniew in tarzı cidden farklı.Sen Dolls izlememişsin. Şu müziğin günes doğurmasına imkan yok. Yıldızı bile yok verdiği gecenin.
Direk çıkışmış gibi duruyorum da olay Dolls filmini ve müziklerini çok sevmemden ötürü biraz. Bana göre Dolls'un ost albümü çok yoğun ve boğucu müziğe sahip. Yönetmenleri karşılaştırıyorum bir de ister istemez. Joe, Takeshi Kitano'yla çalışırken, Zbignew, Kieslowski ile çalışıyor. Kitano'nun filmlerinde ki karamsarlık daha boğucu geliyor bana. Tabi istisnalar da var dediğin gibi. İkisi de çok başarılı müzisyen.Hayır izlemedim ve biraz önce dediğim gibi ikisinin de buna tezat oluşturabilecek besteleri var. Ayrıca müzik çok güzel ama boğucu değil. Benim bahsettiğim şey o. Örneğin the rain. Yine Hisaishi nin. Çok hüzünlü bir müzik. Baştan aşağıya hüzün. Ama boğucu değil. Zbigniew in tarzı cidden farklı.