Hazır hem animede Diavolo ekranlara yansımışken ve en sevdiğim grup olan King Crimson da sonunda bütün albümlerini Spotify'a yüklemişken bu gazla yaklaşık 2 ay önce yazdığım bir Diavolo ve King Crimson analizini buraya da atmaya karar verdim.
Diavolo'yu çoğu insan iyi işlenememiş ve potansiyeli harcanmış gibi görse de ağır bir King Crimson fanı olarak Diavolo'nun aslında çok güzel bir referans olduğunu düşünüyorum. Eğer Araki'nin 2000 yılında yayınladığı ve en sevdiği 10 karakteri gösteren görseli incelerseniz Diavolo 4. sırada. Araki'nin bu kadar sevdiği bir karakteri kötü işlemesi saçma olurdu. Diavolo'nun kişiliği King Crimson'ın ilk albümü olan In The Court of The Crimson King albümündeki şarkılara oldukça benziyor. Öncelikle albümde genel olarak bir yalnızlık havası var, özellikle Moon Child ve I Talk To Wind, Diavolo'nun mental rahatsızlığı olduğunu zaten biliyoruz ama bu sadece kişilik bölünmesi ile sınırlı değil. Diavolo aynı zamanda büyük ölçüde Şizoid kişilik bozukluğuna da sahip.
Şimdi Şizoid kişilik bozukluğu ile Diavolo'nun ortak noktarına bakalım.
Şizoid insanlar;
-Toplumdan izole, içe kapanık ve soğuk kişilerdir, nadir de olsa agresif olabilirler.
Diavolo da zaten bildiğiniz üzere kimsenin hakkında bir şey bilmesini, onu tanımasını istemiyor ve sürekli karanlıklar ardında kalmak istiyor, agresifliğini zaten biliyoruz.
-Akrabaları dışında arkadaş veya sırdaşları yoktur.
Diavolo'nun direkt birebir olarak iletişime geçtiği yegane kişi de temelde yine kendisidir, Trish gibi bir insanın varlığı onun yeni insanlar ile iletişime girmesine zorlayacağından en kolay çözüm olarak agresif kişiliğinden de dolayı Trish'i öldürmeyi amaçlaması oldukça doğal.
-Cinselliğe karşı genellikle herhangi bir ilgileri yoktur.
Diavolo'nun Şizoidlik ile uyuşmayan tek kısmı bu olsa da Diavolo'nun bilinen tek bir ilişkisi var ve bu ilişkinin sonucunda da Diavolo'nun hayatındaki en büyük hata meydana geldi.
"Peki bunun King Crimson ile olan bağlantısı ne?"
Bunun King Crimson ile olan bağlantısı 21st Century Schizoid Man. Şarkının adı bizzat 21. Yüzyıl Şizoid Adamı. Gözünüzden kaçmış olsa da Part 5 21. Yüzyılda geçen ilk Part ve bu da Diavolo'yu "21. Yüzyılın Şizoid Adamı" yapıyor.
Ayrıca part boyunca Diavolo'nun en büyük amacı "Geçmişini silmek" idi fakat kaderin bir cilvesi olarak Stand'ı King Crimson onun "geleceği silmesini" sağlıyor.
Her ne kadar en az gözüken Villain olsa ve pekçok insan bu yüzden bir potansiyelin harcandığını düşünse de Diavolo'nun karakteri detaylıca incelendiği zaman aslında oldukça derin ve iyi bir şekilde karakterine ve referansına en uygun şekilde işlendiği anlaşılıyor.
Diavolo'yu çoğu insan iyi işlenememiş ve potansiyeli harcanmış gibi görse de ağır bir King Crimson fanı olarak Diavolo'nun aslında çok güzel bir referans olduğunu düşünüyorum. Eğer Araki'nin 2000 yılında yayınladığı ve en sevdiği 10 karakteri gösteren görseli incelerseniz Diavolo 4. sırada. Araki'nin bu kadar sevdiği bir karakteri kötü işlemesi saçma olurdu. Diavolo'nun kişiliği King Crimson'ın ilk albümü olan In The Court of The Crimson King albümündeki şarkılara oldukça benziyor. Öncelikle albümde genel olarak bir yalnızlık havası var, özellikle Moon Child ve I Talk To Wind, Diavolo'nun mental rahatsızlığı olduğunu zaten biliyoruz ama bu sadece kişilik bölünmesi ile sınırlı değil. Diavolo aynı zamanda büyük ölçüde Şizoid kişilik bozukluğuna da sahip.
Şimdi Şizoid kişilik bozukluğu ile Diavolo'nun ortak noktarına bakalım.
Şizoid insanlar;
-Toplumdan izole, içe kapanık ve soğuk kişilerdir, nadir de olsa agresif olabilirler.
Diavolo da zaten bildiğiniz üzere kimsenin hakkında bir şey bilmesini, onu tanımasını istemiyor ve sürekli karanlıklar ardında kalmak istiyor, agresifliğini zaten biliyoruz.
-Akrabaları dışında arkadaş veya sırdaşları yoktur.
Diavolo'nun direkt birebir olarak iletişime geçtiği yegane kişi de temelde yine kendisidir, Trish gibi bir insanın varlığı onun yeni insanlar ile iletişime girmesine zorlayacağından en kolay çözüm olarak agresif kişiliğinden de dolayı Trish'i öldürmeyi amaçlaması oldukça doğal.
-Cinselliğe karşı genellikle herhangi bir ilgileri yoktur.
Diavolo'nun Şizoidlik ile uyuşmayan tek kısmı bu olsa da Diavolo'nun bilinen tek bir ilişkisi var ve bu ilişkinin sonucunda da Diavolo'nun hayatındaki en büyük hata meydana geldi.
"Peki bunun King Crimson ile olan bağlantısı ne?"
Bunun King Crimson ile olan bağlantısı 21st Century Schizoid Man. Şarkının adı bizzat 21. Yüzyıl Şizoid Adamı. Gözünüzden kaçmış olsa da Part 5 21. Yüzyılda geçen ilk Part ve bu da Diavolo'yu "21. Yüzyılın Şizoid Adamı" yapıyor.
Ayrıca part boyunca Diavolo'nun en büyük amacı "Geçmişini silmek" idi fakat kaderin bir cilvesi olarak Stand'ı King Crimson onun "geleceği silmesini" sağlıyor.
Her ne kadar en az gözüken Villain olsa ve pekçok insan bu yüzden bir potansiyelin harcandığını düşünse de Diavolo'nun karakteri detaylıca incelendiği zaman aslında oldukça derin ve iyi bir şekilde karakterine ve referansına en uygun şekilde işlendiği anlaşılıyor.