Ülen ben ne diyorum siz ne diyorsunuz.
Ejderhaların nesli tükeneli 170 küsur yıl olmuş, yaşayan son, ufacık, çok az kişinin gördüğü ejderha hakkında bile ancak kitaplarda biraz bilgi veriliyorken, Esoss'tan ticaret yaparak gelen gemiciler bir Targeryen ve onun üç ejderhası hakkında dedikodular ve efsaneler taşıyorlar. Halk arasında bu ejderha mitleri inanılmaz yayılıyor ve yediden yetmişe herkes konuşur oluyor. Çoğu efsane ve yalan olarak görüyor bu haberi, inananlar ise sırf maceraperest olduklarından inanıyor, mantıklı birkaç kişi ise akıl yürüterek gerçek oldukları sonucunu çıkarıp bundan bile emin olamıyor. Ne üst düzeylerin ne de alt düzeylerin bildiği kesin bir şey yok, kimsenin kimseyi uyuttuğu da yok. Bu ejderhalar Westeross'ta sadece dedikodu olarak biliniyor ve gelen denizcilerin dedikodularını bekliyorlar.
4. kitabın prolog bölümünü okursanız demek istediğimi daha iyi anlarsınız. O bahsedilen ejderhaların gizemli yayılışını ve haklarındaki akıl yürütmeleri, büyüleri vesaire. Ayrıca Cercei, Brienne ve Arya bölümlerinde dikkatinizi çekeceği üzere, ejderhalardan sık sık bahsediliyor dedikodu olarak.
Yani inanılmaz bir dedikodu yayılıyor, korku ve endişe, heyecan ve mutluluk aynı anda yaşanıyor bu ejderha meselesi için. Kitapta o efsaneleri ve onların yayılışını çok sevmiştim ben ve acayip de heyecanlanmıştım. "Lan gelseler de artık herkes görse ejderhaları" diye feryat ediyordum artık. Siz okurken böyle bir tat alamadıysanız bir daha okuyun derim, zira bu seri hakkında en çok dillendirilen mevzu budur. "Ejderhalar ne zaman gelecek" meselesidir.
