Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] Bölüm Analizleri

Bir önceki bölümde sevgili eşinin Lola'yı görmek istemesine bir nebze bozuk atıyormuş gibi duran Bege ikna olmuş gibi duruyor. Dilikanlı Vito'dan çıkan kalpler, Pez'in tebessüm ettiren duruşu, 25 numaralı geminin okyanusta umarsızca gidişi ve bir tanecik eşinin öpücüğüyle gaza gelen Bege'nin el işaretiyle bir kapak hikâyesi daha devam ediyor sevgili forum. Hmm. Aklıma bir şey geldi. Bir tahmin olsun. Bege'nin macerası tam 25 bölüm sürebilir.

Yeni bir gün doğmuş Wano'nun karlı yollarına. Ringo'nun ahır olmayan bir bölgesinde, eşkiyaların köprüsünde Zoro'nun Gyukimaru'ya üstünlük kurduğunu görüyoruz. Zoro rakibinin dost mu düşman mı olduğuna karar vermiş değil ve Gyukimaru'nun silah fetişine anlam vermeye çalışıyor. Kolaylıkla alt etmiş efendiyi. Burası ilginç. İlginç olma sebebi akla biraz sonra söyleyeceğim bir şeyi getiriyor olması. Karın sesi emdiği Ringo bölgesinde, Wano'ya özgü ağaçların çıkardığı vakarlı hışırtının arasında Zoro'ya karşı pek kıymet verdiği Shusui sebebiyle karşı koymaya çalışan Gyukimaru, Wano'nun başına gelen her şeyi, bu kılıcın çalınmasına bağlıyor. Japon kültürüne ait olan bir karakter olarak bu tür bir inanca sahip olması oldukça normal. Kılıcın çalınması güya Ryuma'yı mezarında ters döndürmüş de öfkesi Wano'yu yerle yeksan etmiş de falanmış da filanmış.

Kamuran'ın endişeli bakışları, Zoro'nun Tanrı sözüne verdiği tepki ve beraberinde dalaşmaya müdahale eden Kawamatsu ile birlikte işin rengi değişmeye başlıyor. Kawamatsu'nun savurduğu kılıç Zoro'nun kendini ardından gelen saldırıya karşı başarılı bir şekilde savunmasının ardından geri geliyor. Kappa reyiz bu durumdan etkilenmiş gözüküyor. Yalnız Kappa reyizin derdi başka. Böylesine kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde birbirlerini öldürme niyeti olmayan bir samurayla bir rahibin neden dövüştüğünü haklı sebeplerle merak ediyor. Kappa reyiz gerçekten de insan psikolojisinden iyi anlıyor. Henüz gördüğü bu iki kişinin niyetini okumuş. Yalnız Türkiye'de olsa niyet okuma sebebiyle linç yiyebilirdi. Oraya gelene kadar dış görünüşü sebebiyle beden aşağılamaya uğrardı gerçi.

Kamuran Kawamatsu'yu doğrudan tanıyor. Kamuran'ın tepkisi karşısında afallayan Kawamatsu ise sözlerini bitirmeden karşısındaki kişiyi tanımışa benziyor. Zoro Kawamatsu'yu bir balık adam olarak tanımlamaya çalışırken asıl tepki Gyukimaru'dan geliyor. İşte Gyukimaru'dan gelen bu tepki kendisinin Denjiro olduğuna işaret olabilir. İlginç diye bahsettiğim mevzu da buydu.

Bu sırada Onigashima'da yer gök inliyor. Dalgalar bir meydan muharebesindeki ordular gibi çarpışırken girdaplar daha oluşamadan dağılıyor. Saatlerdir dövüşen BM ve Kaido'nun üzerinde kayda değer bir dövüş izi yok. Belli belirsiz çiziklerse hiçbir şey ifade etmiyor. Kaido'nun adamlarıysa bir alt katta tedirgin tedirgin takılıyorlar. Bundan sonrası Queen'i çizgi filmlerde ya da İngiliz mizahında görebileceğimiz türden biraz "cringe" biraz komik tavırlarına ayrılmış. İşin güzel tarafı Queen'in Onigashima'dan ayrılmak için bahane aradığını bilen adamlarının tepkileri. Yine de Queen orijinal bir karakter sayılabilir. Tabii birçok kişi bölümden pek çok şey beklediği için bu noktalarda gülmekten ziyade sinirlenmiş olabilir, yapacak bir şey yok.

Queen'in adamları arka tarafta anlamsız bir tezahürata girişmişken Queen nihayet Udon ile irtibat kuruyor. Wano'ya özel mini boy Den Den Mushilerden nasibini alan yalnızca Babanuki olmadığı için toplama bir eserle birazdan karşınızda olacağım. Babanuki'nin verdiği rapora göre her şey güllük gülistanlık ve hiçbir sorun yok. Tabii bunun sebebi O-tama'nın Babanuki'yi meyve gücü sayesinde evcilleştirmiş olması.

Pek kıymetli dostumun hâliyse biraz sefilden hâllice.


Raizo'nun şaşkınlığı bizler için normal. Raizo'nun da dediği ve hepimizin bildiği üzere o-Tama'nın hayvanlar ya da hayvan benzeri meyve gücüne sahip kişilerin üzerinde bir etkisi var. Soru şu: Peki ya gerçek meyve kullanıcılarında? Gerçi şeytan meyveleri için gerçek diyebilir miyiz? Neyse.

Wano'nun Patron Tanishi adlı Den Den Mushi'sini hatırlarsınız değil mi efendiler?

Kendilerini 946. bölümde görmüştük:

Bundandır ki Raizo'nun Caribou'yu övmesi. Bundandır ki buradaki muvaffakiyetin en büyük payının Caribou'da olması. Oda efendinin Caribou'yu taa kapak hikâyelerinden döndürüp dolaştırıp Wano'ya getirmesinin sebebi tam olarak buymuş. Caribou da boş durmuyor pek tabii. Hemen bana bir iyilik borcunuz var falan diyor. Hadi kardeşim hadi. Sen dua et de Luffy kurtardı seni. Ne demişler? İyilik et, iyilik bul.

Devam edelim. Chopper zehrin üstesinden kolaylıkla gelmiş. Yalnızca Luffy değil hapishanedeki herkes kurtulmuş. Gözler kalabalığın arasında Pandaman arıyor ama nafile. Geçmiş bölümlerde bahsi geçen dört yakuza patronu sahne alıyor. Bunlardan bir tanesi 947. bölümde gördüğümüz ve çoğumuzun doğru bir şekilde tahmin ettiği kişi:

Çılgın dörtlümüz böyle. Udon'daki kardeşimizin bıyıklarından anlayacağımız üzere kendileri çakma meyve yemiş. Hakumai patronu kırık şapka ise bu adı muhtemelen saçından dolayı almış. Ringo'nun ay çiçeğinin ise gözlerinden öpüyorum. Kibi'nin ağzı geniş, yılan gözlü patronuna ise söyleyecek pek fazla şeyim yok. Değişik tipler, pek akılda kalıcı değiller. Çakma duruyorlar biraz. Oomasa hele Absalom'u getiriyor akla.


Ay çiçeğimin üstünde de çiçekler var, pek hoş. Tsuna-goro'nun saçı sanki bir harf gibi ama emin olamadım. Oomasa'nın derin, Yatappe'nin yüzeysel yarasına kim sebep olmuş Goda bilir. Tsunagoro'ya saçlı dedik ama belki de lakabı gibi şapkalıdır sadece, kim bilir.

Aha ay çiçeği.

Luffy'nin sıcakkanlı tavrı, patronların güya canavarımsı cevabı falan filan, komediler bir şeyler. Raizo Kin'emon'a rapor vermeye geçiyor. Biz onu takip edelim, gülen gülsün.

Kuri'nin terk edilmiş limanı olan Itachi limanına bir göz atalım. İtachi diye bir sansar yokai'si varmış. Bilhassa dağ alanlarında yaşayan bu etçil küçük vahşi hayvanlarla besleniyormuş. Kuş ve örümcek gibi pek çok hayvan belirli bir yaşa geldiklerinde yokai oluyormuş. Japon sansarları telaşlı hayvanlar olup sergiledikleri büyülerle hastalığa davetiye çıkartıyorlarmış. Yokaiye dönüşen pek çok hayvan gibi pek çok büyü yeteneğinin yanı sıra şekil değiştirme gücüne de sahiplermiş.

Franky'nin 929. bölümde birkaç saatte devri başkent yapmasına sebep olan Onigashima taslakları meğerse Ashura Douji'deymiş. Anlayacağınız bu da tamam. Üçlünün arasındaki goy goy devam ederken arka tarafta güzide bir hayvan hiç çabalamıyor olmasına karşın ilgi çekiyor.


Raizo yalnızca Luffy'yi kurtarmakla kalmadığını aynı zamanda 3.500 adam bulduğunu, Kawamatsu'yu kurtardığını ve madenlerin de operasyon üssü olarak kullanılacağını söylüyor. Raizo Wano'da pek çok silah fabrikasının olduğunu fakat asıl problemin burada üretilen tüm silahların ihraç edilmesi olduğunu söylüyor. Arkadaysa Luffy goygoya devam ediyor. Samurayla kılıç ve mızrak kullanmak istese de Orochi Wano'da bu tür silahları yasakladığı için davalarına yardım etme niyeti olan adamlar mızmızlanabilirmiş. Boş yapmasalar keşke. :/

Kin'emon canım kardeşimi alıyor ve Amigasa'nın yolunu tutuyor zira biliyor ki orada bu işin üstesinden gelebilecek bir adam var. Tabii yalnızca o değil, aynı zamanda Gyukimaru da bu hususta yardımcı olacaktır. Eh, her şey yine yolunda gidiyor.



Bir sonraki sayfaya geçmeden emanetleri bırakalım:


Tenguyama Hitetsu-dono selam söyle Kin'emon başkan. Yoksa seni mi bekliyordu yiğidim, uzun burunlum? Kawamatsu bahsettiğim üzere Kamuran'ı tanıyor. Zoro da Kamuran'ın Kawamatsu hakkında söylediklerini anımsıyor. Kamuran Kawamatsu'nun kendi başının çaresine rahatlıkla bakabilecekken bulduğu her yemeği ona vermesi ve zamanla öleyazmasını falan anlatıp onu korumak adına ölmesine katlayamayacağını falan söylüyor. İşte onun yitip gittiğini görmeye dayanamadığı için de gitmiş. Kawamatsu da pek bir hoş karşılıyor bu durumu zaten. 939. bölümde 13 yıl önce ayrıldıklarını söylemişti Kamuran zaten. Sebebi de buymuş işte.

Kawamatsu da yıllar içinde epeyce kilo almış. Neys efendim Kaido'nun adamları geliyor ve Gyukimaru'yu vuruyor. Gyukimaru iki seksen uzanırken Kaido'nun adamları da onu vurma sebeplerinin vaktinde onlardan pek çok silah çalmış olması olduğunu söylüyorlar, intikama gelmişler. Zoro ve Kawamatsu'yu da onun arkadaşı olarak görüp saldırıya geçseler de Kawamatsu ve Zoro bir bakış atıp kalbimizi çalıyor ve herkese tek atıyorlar. Bu sırada fırsat bu fırsat diyen Gyukimaru da topuğu koyuyor. E doğal olarak Zoro celalleniyor ve yine neden kaçtığını soruyor. Diğer yandan Kawamatsu'nun gözü yaşlı. Kawamatsu'yu gördüğü için de pek bir mutlu.

Gerek "Lord" tabiri gerek gözyaşları gerekse Zoro'ya kolayca yenilmiş olması Denjiro olmasından ziyade Kawamatsu'nun uşağı gibi bir şey olabileceğini düşündürüyor. Diğer yandan Gyukimaru Kawamatsu'dan ziyade Denjiro'nun da uşağı vesaire çıkabilir tabii. Hatta beraber olsalar tadından yenmez zira nereden çıkacak bu adam artık? Çıkacaksa çıksın. :/

Bölüme genel olarak tepkim şu:


Ortalama bir bölüm. Pek de analiz yapasım yoktu, hatta bırakmayı da düşündüm ama ite kaka yazdım bir şeyler.
Eline sağlık.
 
Bir önceki bölümde sevgili eşinin Lola'yı görmek istemesine bir nebze bozuk atıyormuş gibi duran Bege ikna olmuş gibi duruyor. Dilikanlı Vito'dan çıkan kalpler, Pez'in tebessüm ettiren duruşu, 25 numaralı geminin okyanusta umarsızca gidişi ve bir tanecik eşinin öpücüğüyle gaza gelen Bege'nin el işaretiyle bir kapak hikâyesi daha devam ediyor sevgili forum. Hmm. Aklıma bir şey geldi. Bir tahmin olsun. Bege'nin macerası tam 25 bölüm sürebilir.

Yeni bir gün doğmuş Wano'nun karlı yollarına. Ringo'nun ahır olmayan bir bölgesinde, eşkiyaların köprüsünde Zoro'nun Gyukimaru'ya üstünlük kurduğunu görüyoruz. Zoro rakibinin dost mu düşman mı olduğuna karar vermiş değil ve Gyukimaru'nun silah fetişine anlam vermeye çalışıyor. Kolaylıkla alt etmiş efendiyi. Burası ilginç. İlginç olma sebebi akla biraz sonra söyleyeceğim bir şeyi getiriyor olması. Karın sesi emdiği Ringo bölgesinde, Wano'ya özgü ağaçların çıkardığı vakarlı hışırtının arasında Zoro'ya karşı pek kıymet verdiği Shusui sebebiyle karşı koymaya çalışan Gyukimaru, Wano'nun başına gelen her şeyi, bu kılıcın çalınmasına bağlıyor. Japon kültürüne ait olan bir karakter olarak bu tür bir inanca sahip olması oldukça normal. Kılıcın çalınması güya Ryuma'yı mezarında ters döndürmüş de öfkesi Wano'yu yerle yeksan etmiş de falanmış da filanmış.

Kamuran'ın endişeli bakışları, Zoro'nun Tanrı sözüne verdiği tepki ve beraberinde dalaşmaya müdahale eden Kawamatsu ile birlikte işin rengi değişmeye başlıyor. Kawamatsu'nun savurduğu kılıç Zoro'nun kendini ardından gelen saldırıya karşı başarılı bir şekilde savunmasının ardından geri geliyor. Kappa reyiz bu durumdan etkilenmiş gözüküyor. Yalnız Kappa reyizin derdi başka. Böylesine kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde birbirlerini öldürme niyeti olmayan bir samurayla bir rahibin neden dövüştüğünü haklı sebeplerle merak ediyor. Kappa reyiz gerçekten de insan psikolojisinden iyi anlıyor. Henüz gördüğü bu iki kişinin niyetini okumuş. Yalnız Türkiye'de olsa niyet okuma sebebiyle linç yiyebilirdi. Oraya gelene kadar dış görünüşü sebebiyle beden aşağılamaya uğrardı gerçi.

Kamuran Kawamatsu'yu doğrudan tanıyor. Kamuran'ın tepkisi karşısında afallayan Kawamatsu ise sözlerini bitirmeden karşısındaki kişiyi tanımışa benziyor. Zoro Kawamatsu'yu bir balık adam olarak tanımlamaya çalışırken asıl tepki Gyukimaru'dan geliyor. İşte Gyukimaru'dan gelen bu tepki kendisinin Denjiro olduğuna işaret olabilir. İlginç diye bahsettiğim mevzu da buydu.

Bu sırada Onigashima'da yer gök inliyor. Dalgalar bir meydan muharebesindeki ordular gibi çarpışırken girdaplar daha oluşamadan dağılıyor. Saatlerdir dövüşen BM ve Kaido'nun üzerinde kayda değer bir dövüş izi yok. Belli belirsiz çiziklerse hiçbir şey ifade etmiyor. Kaido'nun adamlarıysa bir alt katta tedirgin tedirgin takılıyorlar. Bundan sonrası Queen'i çizgi filmlerde ya da İngiliz mizahında görebileceğimiz türden biraz "cringe" biraz komik tavırlarına ayrılmış. İşin güzel tarafı Queen'in Onigashima'dan ayrılmak için bahane aradığını bilen adamlarının tepkileri. Yine de Queen orijinal bir karakter sayılabilir. Tabii birçok kişi bölümden pek çok şey beklediği için bu noktalarda gülmekten ziyade sinirlenmiş olabilir, yapacak bir şey yok.

Queen'in adamları arka tarafta anlamsız bir tezahürata girişmişken Queen nihayet Udon ile irtibat kuruyor. Wano'ya özel mini boy Den Den Mushilerden nasibini alan yalnızca Babanuki olmadığı için toplama bir eserle birazdan karşınızda olacağım. Babanuki'nin verdiği rapora göre her şey güllük gülistanlık ve hiçbir sorun yok. Tabii bunun sebebi O-tama'nın Babanuki'yi meyve gücü sayesinde evcilleştirmiş olması.

Pek kıymetli dostumun hâliyse biraz sefilden hâllice.


Raizo'nun şaşkınlığı bizler için normal. Raizo'nun da dediği ve hepimizin bildiği üzere o-Tama'nın hayvanlar ya da hayvan benzeri meyve gücüne sahip kişilerin üzerinde bir etkisi var. Soru şu: Peki ya gerçek meyve kullanıcılarında? Gerçi şeytan meyveleri için gerçek diyebilir miyiz? Neyse.

Wano'nun Patron Tanishi adlı Den Den Mushi'sini hatırlarsınız değil mi efendiler?

Kendilerini 946. bölümde görmüştük:

Bundandır ki Raizo'nun Caribou'yu övmesi. Bundandır ki buradaki muvaffakiyetin en büyük payının Caribou'da olması. Oda efendinin Caribou'yu taa kapak hikâyelerinden döndürüp dolaştırıp Wano'ya getirmesinin sebebi tam olarak buymuş. Caribou da boş durmuyor pek tabii. Hemen bana bir iyilik borcunuz var falan diyor. Hadi kardeşim hadi. Sen dua et de Luffy kurtardı seni. Ne demişler? İyilik et, iyilik bul.

Devam edelim. Chopper zehrin üstesinden kolaylıkla gelmiş. Yalnızca Luffy değil hapishanedeki herkes kurtulmuş. Gözler kalabalığın arasında Pandaman arıyor ama nafile. Geçmiş bölümlerde bahsi geçen dört yakuza patronu sahne alıyor. Bunlardan bir tanesi 947. bölümde gördüğümüz ve çoğumuzun doğru bir şekilde tahmin ettiği kişi:

Çılgın dörtlümüz böyle. Udon'daki kardeşimizin bıyıklarından anlayacağımız üzere kendileri çakma meyve yemiş. Hakumai patronu kırık şapka ise bu adı muhtemelen saçından dolayı almış. Ringo'nun ay çiçeğinin ise gözlerinden öpüyorum. Kibi'nin ağzı geniş, yılan gözlü patronuna ise söyleyecek pek fazla şeyim yok. Değişik tipler, pek akılda kalıcı değiller. Çakma duruyorlar biraz. Oomasa hele Absalom'u getiriyor akla.


Ay çiçeğimin üstünde de çiçekler var, pek hoş. Tsuna-goro'nun saçı sanki bir harf gibi ama emin olamadım. Oomasa'nın derin, Yatappe'nin yüzeysel yarasına kim sebep olmuş Goda bilir. Tsunagoro'ya saçlı dedik ama belki de lakabı gibi şapkalıdır sadece, kim bilir.

Aha ay çiçeği.

Luffy'nin sıcakkanlı tavrı, patronların güya canavarımsı cevabı falan filan, komediler bir şeyler. Raizo Kin'emon'a rapor vermeye geçiyor. Biz onu takip edelim, gülen gülsün.

Kuri'nin terk edilmiş limanı olan Itachi limanına bir göz atalım. İtachi diye bir sansar yokai'si varmış. Bilhassa dağ alanlarında yaşayan bu etçil küçük vahşi hayvanlarla besleniyormuş. Kuş ve örümcek gibi pek çok hayvan belirli bir yaşa geldiklerinde yokai oluyormuş. Japon sansarları telaşlı hayvanlar olup sergiledikleri büyülerle hastalığa davetiye çıkartıyorlarmış. Yokaiye dönüşen pek çok hayvan gibi pek çok büyü yeteneğinin yanı sıra şekil değiştirme gücüne de sahiplermiş.

Franky'nin 929. bölümde birkaç saatte devri başkent yapmasına sebep olan Onigashima taslakları meğerse Ashura Douji'deymiş. Anlayacağınız bu da tamam. Üçlünün arasındaki goy goy devam ederken arka tarafta güzide bir hayvan hiç çabalamıyor olmasına karşın ilgi çekiyor.


Raizo yalnızca Luffy'yi kurtarmakla kalmadığını aynı zamanda 3.500 adam bulduğunu, Kawamatsu'yu kurtardığını ve madenlerin de operasyon üssü olarak kullanılacağını söylüyor. Raizo Wano'da pek çok silah fabrikasının olduğunu fakat asıl problemin burada üretilen tüm silahların ihraç edilmesi olduğunu söylüyor. Arkadaysa Luffy goygoya devam ediyor. Samurayla kılıç ve mızrak kullanmak istese de Orochi Wano'da bu tür silahları yasakladığı için davalarına yardım etme niyeti olan adamlar mızmızlanabilirmiş. Boş yapmasalar keşke. :/

Kin'emon canım kardeşimi alıyor ve Amigasa'nın yolunu tutuyor zira biliyor ki orada bu işin üstesinden gelebilecek bir adam var. Tabii yalnızca o değil, aynı zamanda Gyukimaru da bu hususta yardımcı olacaktır. Eh, her şey yine yolunda gidiyor.



Bir sonraki sayfaya geçmeden emanetleri bırakalım:


Tenguyama Hitetsu-dono selam söyle Kin'emon başkan. Yoksa seni mi bekliyordu yiğidim, uzun burunlum? Kawamatsu bahsettiğim üzere Kamuran'ı tanıyor. Zoro da Kamuran'ın Kawamatsu hakkında söylediklerini anımsıyor. Kamuran Kawamatsu'nun kendi başının çaresine rahatlıkla bakabilecekken bulduğu her yemeği ona vermesi ve zamanla öleyazmasını falan anlatıp onu korumak adına ölmesine katlayamayacağını falan söylüyor. İşte onun yitip gittiğini görmeye dayanamadığı için de gitmiş. Kawamatsu da pek bir hoş karşılıyor bu durumu zaten. 939. bölümde 13 yıl önce ayrıldıklarını söylemişti Kamuran zaten. Sebebi de buymuş işte.

Kawamatsu da yıllar içinde epeyce kilo almış. Neys efendim Kaido'nun adamları geliyor ve Gyukimaru'yu vuruyor. Gyukimaru iki seksen uzanırken Kaido'nun adamları da onu vurma sebeplerinin vaktinde onlardan pek çok silah çalmış olması olduğunu söylüyorlar, intikama gelmişler. Zoro ve Kawamatsu'yu da onun arkadaşı olarak görüp saldırıya geçseler de Kawamatsu ve Zoro bir bakış atıp kalbimizi çalıyor ve herkese tek atıyorlar. Bu sırada fırsat bu fırsat diyen Gyukimaru da topuğu koyuyor. E doğal olarak Zoro celalleniyor ve yine neden kaçtığını soruyor. Diğer yandan Kawamatsu'nun gözü yaşlı. Kawamatsu'yu gördüğü için de pek bir mutlu.

Gerek "Lord" tabiri gerek gözyaşları gerekse Zoro'ya kolayca yenilmiş olması Denjiro olmasından ziyade Kawamatsu'nun uşağı gibi bir şey olabileceğini düşündürüyor. Diğer yandan Gyukimaru Kawamatsu'dan ziyade Denjiro'nun da uşağı vesaire çıkabilir tabii. Hatta beraber olsalar tadından yenmez zira nereden çıkacak bu adam artık? Çıkacaksa çıksın. :/

Bölüme genel olarak tepkim şu:


Ortalama bir bölüm. Pek de analiz yapasım yoktu, hatta bırakmayı da düşündüm ama ite kaka yazdım bir şeyler.
Boş olunca normal be kardeş. Ama yine de eline sağlık. Güzel yorumlamalardı.
Bu arada kafama bir şey takıldı. Tama'nın gücüyapay meyvelerde işe yarıyorsa bizim sapık prens'te de yarar mı, ne dersin?
Dahası Tama'nın meyvesinin yapay meyvelerde işe yarama şartı nereden geliyor? Acaba onunki de mi yapay?
Yani bunlar hep Ceasar'ın beceriksizliği mi?
 
Teşekkürler.

Boş olunca normal be kardeş. Ama yine de eline sağlık. Güzel yorumlamalardı.
Bu arada kafama bir şey takıldı. Tama'nın gücüyapay meyvelerde işe yarıyorsa bizim sapık prens'te de yarar mı, ne dersin?
Dahası Tama'nın meyvesinin yapay meyvelerde işe yarama şartı nereden geliyor? Acaba onunki de mi yapay?
Yani bunlar hep Ceasar'ın beceriksizliği mi?
:sapkali:Yok. Sanji'yi o tür şeylerle durduramazsın. Onun iradesi güzel bir kadın görünceye kadar devam eder.
Tama kısmı belirsiz aslında. Şimdi ben bir şey söylesem tamamen tahmini olur. Caesar'dan bağımsız bir durum olabilir.
Babafilgo'yu ana karekter yapardin :DBabafilgo maceralarini okurduk :D
Bazı karakterler gerçekten inanılmaz güzeller. Bobbin başkan da öyleydi, yazık oldu. Kalemi o adamı heba etmeye nasıl vardı, hiç anlamam.
 
Bir önceki bölümde sevgili eşinin Lola'yı görmek istemesine bir nebze bozuk atıyormuş gibi duran Bege ikna olmuş gibi duruyor. Dilikanlı Vito'dan çıkan kalpler, Pez'in tebessüm ettiren duruşu, 25 numaralı geminin okyanusta umarsızca gidişi ve bir tanecik eşinin öpücüğüyle gaza gelen Bege'nin el işaretiyle bir kapak hikâyesi daha devam ediyor sevgili forum. Hmm. Aklıma bir şey geldi. Bir tahmin olsun. Bege'nin macerası tam 25 bölüm sürebilir.

Yeni bir gün doğmuş Wano'nun karlı yollarına. Ringo'nun ahır olmayan bir bölgesinde, eşkiyaların köprüsünde Zoro'nun Gyukimaru'ya üstünlük kurduğunu görüyoruz. Zoro rakibinin dost mu düşman mı olduğuna karar vermiş değil ve Gyukimaru'nun silah fetişine anlam vermeye çalışıyor. Kolaylıkla alt etmiş efendiyi. Burası ilginç. İlginç olma sebebi akla biraz sonra söyleyeceğim bir şeyi getiriyor olması. Karın sesi emdiği Ringo bölgesinde, Wano'ya özgü ağaçların çıkardığı vakarlı hışırtının arasında Zoro'ya karşı pek kıymet verdiği Shusui sebebiyle karşı koymaya çalışan Gyukimaru, Wano'nun başına gelen her şeyi, bu kılıcın çalınmasına bağlıyor. Japon kültürüne ait olan bir karakter olarak bu tür bir inanca sahip olması oldukça normal. Kılıcın çalınması güya Ryuma'yı mezarında ters döndürmüş de öfkesi Wano'yu yerle yeksan etmiş de falanmış da filanmış.

Kamuran'ın endişeli bakışları, Zoro'nun Tanrı sözüne verdiği tepki ve beraberinde dalaşmaya müdahale eden Kawamatsu ile birlikte işin rengi değişmeye başlıyor. Kawamatsu'nun savurduğu kılıç Zoro'nun kendini ardından gelen saldırıya karşı başarılı bir şekilde savunmasının ardından geri geliyor. Kappa reyiz bu durumdan etkilenmiş gözüküyor. Yalnız Kappa reyizin derdi başka. Böylesine kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde birbirlerini öldürme niyeti olmayan bir samurayla bir rahibin neden dövüştüğünü haklı sebeplerle merak ediyor. Kappa reyiz gerçekten de insan psikolojisinden iyi anlıyor. Henüz gördüğü bu iki kişinin niyetini okumuş. Yalnız Türkiye'de olsa niyet okuma sebebiyle linç yiyebilirdi. Oraya gelene kadar dış görünüşü sebebiyle beden aşağılamaya uğrardı gerçi.

Kamuran Kawamatsu'yu doğrudan tanıyor. Kamuran'ın tepkisi karşısında afallayan Kawamatsu ise sözlerini bitirmeden karşısındaki kişiyi tanımışa benziyor. Zoro Kawamatsu'yu bir balık adam olarak tanımlamaya çalışırken asıl tepki Gyukimaru'dan geliyor. İşte Gyukimaru'dan gelen bu tepki kendisinin Denjiro olduğuna işaret olabilir. İlginç diye bahsettiğim mevzu da buydu.

Bu sırada Onigashima'da yer gök inliyor. Dalgalar bir meydan muharebesindeki ordular gibi çarpışırken girdaplar daha oluşamadan dağılıyor. Saatlerdir dövüşen BM ve Kaido'nun üzerinde kayda değer bir dövüş izi yok. Belli belirsiz çiziklerse hiçbir şey ifade etmiyor. Kaido'nun adamlarıysa bir alt katta tedirgin tedirgin takılıyorlar. Bundan sonrası Queen'i çizgi filmlerde ya da İngiliz mizahında görebileceğimiz türden biraz "cringe" biraz komik tavırlarına ayrılmış. İşin güzel tarafı Queen'in Onigashima'dan ayrılmak için bahane aradığını bilen adamlarının tepkileri. Yine de Queen orijinal bir karakter sayılabilir. Tabii birçok kişi bölümden pek çok şey beklediği için bu noktalarda gülmekten ziyade sinirlenmiş olabilir, yapacak bir şey yok.

Queen'in adamları arka tarafta anlamsız bir tezahürata girişmişken Queen nihayet Udon ile irtibat kuruyor. Wano'ya özel mini boy Den Den Mushilerden nasibini alan yalnızca Babanuki olmadığı için toplama bir eserle birazdan karşınızda olacağım. Babanuki'nin verdiği rapora göre her şey güllük gülistanlık ve hiçbir sorun yok. Tabii bunun sebebi O-tama'nın Babanuki'yi meyve gücü sayesinde evcilleştirmiş olması.

Pek kıymetli dostumun hâliyse biraz sefilden hâllice.


Raizo'nun şaşkınlığı bizler için normal. Raizo'nun da dediği ve hepimizin bildiği üzere o-Tama'nın hayvanlar ya da hayvan benzeri meyve gücüne sahip kişilerin üzerinde bir etkisi var. Soru şu: Peki ya gerçek meyve kullanıcılarında? Gerçi şeytan meyveleri için gerçek diyebilir miyiz? Neyse.

Wano'nun Patron Tanishi adlı Den Den Mushi'sini hatırlarsınız değil mi efendiler?

Kendilerini 946. bölümde görmüştük:

Bundandır ki Raizo'nun Caribou'yu övmesi. Bundandır ki buradaki muvaffakiyetin en büyük payının Caribou'da olması. Oda efendinin Caribou'yu taa kapak hikâyelerinden döndürüp dolaştırıp Wano'ya getirmesinin sebebi tam olarak buymuş. Caribou da boş durmuyor pek tabii. Hemen bana bir iyilik borcunuz var falan diyor. Hadi kardeşim hadi. Sen dua et de Luffy kurtardı seni. Ne demişler? İyilik et, iyilik bul.

Devam edelim. Chopper zehrin üstesinden kolaylıkla gelmiş. Yalnızca Luffy değil hapishanedeki herkes kurtulmuş. Gözler kalabalığın arasında Pandaman arıyor ama nafile. Geçmiş bölümlerde bahsi geçen dört yakuza patronu sahne alıyor. Bunlardan bir tanesi 947. bölümde gördüğümüz ve çoğumuzun doğru bir şekilde tahmin ettiği kişi:

Çılgın dörtlümüz böyle. Udon'daki kardeşimizin bıyıklarından anlayacağımız üzere kendileri çakma meyve yemiş. Hakumai patronu kırık şapka ise bu adı muhtemelen saçından dolayı almış. Ringo'nun ay çiçeğinin ise gözlerinden öpüyorum. Kibi'nin ağzı geniş, yılan gözlü patronuna ise söyleyecek pek fazla şeyim yok. Değişik tipler, pek akılda kalıcı değiller. Çakma duruyorlar biraz. Oomasa hele Absalom'u getiriyor akla.


Ay çiçeğimin üstünde de çiçekler var, pek hoş. Tsuna-goro'nun saçı sanki bir harf gibi ama emin olamadım. Oomasa'nın derin, Yatappe'nin yüzeysel yarasına kim sebep olmuş Goda bilir. Tsunagoro'ya saçlı dedik ama belki de lakabı gibi şapkalıdır sadece, kim bilir.

Aha ay çiçeği.

Luffy'nin sıcakkanlı tavrı, patronların güya canavarımsı cevabı falan filan, komediler bir şeyler. Raizo Kin'emon'a rapor vermeye geçiyor. Biz onu takip edelim, gülen gülsün.

Kuri'nin terk edilmiş limanı olan Itachi limanına bir göz atalım. İtachi diye bir sansar yokai'si varmış. Bilhassa dağ alanlarında yaşayan bu etçil küçük vahşi hayvanlarla besleniyormuş. Kuş ve örümcek gibi pek çok hayvan belirli bir yaşa geldiklerinde yokai oluyormuş. Japon sansarları telaşlı hayvanlar olup sergiledikleri büyülerle hastalığa davetiye çıkartıyorlarmış. Yokaiye dönüşen pek çok hayvan gibi pek çok büyü yeteneğinin yanı sıra şekil değiştirme gücüne de sahiplermiş.

Franky'nin 929. bölümde birkaç saatte devri başkent yapmasına sebep olan Onigashima taslakları meğerse Ashura Douji'deymiş. Anlayacağınız bu da tamam. Üçlünün arasındaki goy goy devam ederken arka tarafta güzide bir hayvan hiç çabalamıyor olmasına karşın ilgi çekiyor.


Raizo yalnızca Luffy'yi kurtarmakla kalmadığını aynı zamanda 3.500 adam bulduğunu, Kawamatsu'yu kurtardığını ve madenlerin de operasyon üssü olarak kullanılacağını söylüyor. Raizo Wano'da pek çok silah fabrikasının olduğunu fakat asıl problemin burada üretilen tüm silahların ihraç edilmesi olduğunu söylüyor. Arkadaysa Luffy goygoya devam ediyor. Samurayla kılıç ve mızrak kullanmak istese de Orochi Wano'da bu tür silahları yasakladığı için davalarına yardım etme niyeti olan adamlar mızmızlanabilirmiş. Boş yapmasalar keşke. :/

Kin'emon canım kardeşimi alıyor ve Amigasa'nın yolunu tutuyor zira biliyor ki orada bu işin üstesinden gelebilecek bir adam var. Tabii yalnızca o değil, aynı zamanda Gyukimaru da bu hususta yardımcı olacaktır. Eh, her şey yine yolunda gidiyor.



Bir sonraki sayfaya geçmeden emanetleri bırakalım:


Tenguyama Hitetsu-dono selam söyle Kin'emon başkan. Yoksa seni mi bekliyordu yiğidim, uzun burunlum? Kawamatsu bahsettiğim üzere Kamuran'ı tanıyor. Zoro da Kamuran'ın Kawamatsu hakkında söylediklerini anımsıyor. Kamuran Kawamatsu'nun kendi başının çaresine rahatlıkla bakabilecekken bulduğu her yemeği ona vermesi ve zamanla öleyazmasını falan anlatıp onu korumak adına ölmesine katlayamayacağını falan söylüyor. İşte onun yitip gittiğini görmeye dayanamadığı için de gitmiş. Kawamatsu da pek bir hoş karşılıyor bu durumu zaten. 939. bölümde 13 yıl önce ayrıldıklarını söylemişti Kamuran zaten. Sebebi de buymuş işte.

Kawamatsu da yıllar içinde epeyce kilo almış. Neys efendim Kaido'nun adamları geliyor ve Gyukimaru'yu vuruyor. Gyukimaru iki seksen uzanırken Kaido'nun adamları da onu vurma sebeplerinin vaktinde onlardan pek çok silah çalmış olması olduğunu söylüyorlar, intikama gelmişler. Zoro ve Kawamatsu'yu da onun arkadaşı olarak görüp saldırıya geçseler de Kawamatsu ve Zoro bir bakış atıp kalbimizi çalıyor ve herkese tek atıyorlar. Bu sırada fırsat bu fırsat diyen Gyukimaru da topuğu koyuyor. E doğal olarak Zoro celalleniyor ve yine neden kaçtığını soruyor. Diğer yandan Kawamatsu'nun gözü yaşlı. Kawamatsu'yu gördüğü için de pek bir mutlu.

Gerek "Lord" tabiri gerek gözyaşları gerekse Zoro'ya kolayca yenilmiş olması Denjiro olmasından ziyade Kawamatsu'nun uşağı gibi bir şey olabileceğini düşündürüyor. Diğer yandan Gyukimaru Kawamatsu'dan ziyade Denjiro'nun da uşağı vesaire çıkabilir tabii. Hatta beraber olsalar tadından yenmez zira nereden çıkacak bu adam artık? Çıkacaksa çıksın. :/

Bölüme genel olarak tepkim şu:


Ortalama bir bölüm. Pek de analiz yapasım yoktu, hatta bırakmayı da düşündüm ama ite kaka yazdım bir şeyler.
Gyukimaru Denjiro'ya haber vermeye gitti bence. Bu adam durduk yere silah toplayacak değil ya. Denjiro son savaşı biliyor. Bu yüzden Gyukimaru'ya silah toplamasını söylüyor. Tutar bence.
 
:sapkali:Yok. Sanji'yi o tür şeylerle durduramazsın. Onun iradesi güzel bir kadın görünceye kadar devam eder.
Tama kısmı belirsiz aslında. Şimdi ben bir şey söylesem tamamen tahmini olur. Caesar'dan bağımsız bir durum olabilir.
:hhh:
Sapık prens derken kastım ejder meyvesi yemiş Momonosuke'ydi.
 
Gyukimaru Denjiro'ya haber vermeye gitti bence. Bu adam durduk yere silah toplayacak değil ya. Denjiro son savaşı biliyor. Bu yüzden Gyukimaru'ya silah toplamasını söylüyor. Tutar bence.
Başka türlü nereden çıkacak zaten? Hadi bakalım, bekleyelim, görelim.
Teşekkürler amaneden



Sen de olmasan.
Çok iyi olmuş yav. Muhteşem. :sapkali:
Ahaha. Düzelttim. :sapkali:
:hhh:
Sapık prens derken kastım ejder meyvesi yemiş Momonosuke'ydi.
Haa pardon. Öncelik Sanji'de. Momo'nun meyvesi biraz özel aslında Vegapunk yaptığı için. SMILE ile Devil Fruit arasında şöyle bir bağ çıkabilir gibi geliyor bana: Belki de ikisi de yapaydır.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık