Genel bir değerlendirme yapayım.
Yun Che'nin Caizhi ile evliliği beklemediğim şekilde tamamen Jasmine'nin zorlamasıyla, ben nasılsa öleceğim kardeşimi emanet edeceğim biri olsun mantığıyla gerçekleşti. Ama zavallı kendi başına gelecek şeyin kardeşinin başına da geleceğıni bilmiyordu.
Ay Tanrı İmparatoru'nun evleneceği kişi beklendiği gibi XQ çıktı. Ama evliliğin arkasında daha doğrusu sahte evliliğin arkasında farklı bir hikaye varmış. Ay Tanrı İmparatoru, XQ'nin anasını bayağı sevmiş gördüğümüz üzere. XQ, Yun Che'yi alıp kaçtı ama belaya da fırsat verdiler. MX, Jasmine ve Caizhi gelmese bizimkileri bir güzel öpecekti BB. Neyse yardımla gelen fırsatla kaçtılar ama BB'nin Yun Che'ye bıraktığı işkence işareti başa bela oldu.
Shen Xi ile karşılaşma olayı da beklemediğim şekilde gerçekleşti. Yun Che'nin başına bir sıkıntı gelecek o şekilde tanışacaklar falan diye beklentim vardı ama XQ götürür diye de beklemiyordum. Ay Tanrı İmparatoru sağ olsun. Shen Xi'yi farklı biri bekliyordum ama Ejderha Kraliçesi çıktı ayrıca Ejderha İmparatoru ile aralarındaki ilişki de beklenildiği gibi değil. Ayrıca Shen Xi'nin Honger'in arkadaşı çıkmasını da Ağaç Ruhu Irkı'nın prensesi He Ling'in yine Shen Xi'nin yanında çıkmasını da hiç beklemiyordum. He Lin'e verdiği sözü unutup velet gibi durmadan, söz verdim benim evime gitmem lazım sızlanmalarına karşın kız ortaya çıktı da o iş hallolmuş oldu.
Shen Xi'de Li Suo'nun yazdığı Miracle of Life'ın parçasının olmasını bekliyordum, çıktı zaten. Böylece kitap tamamlanmış oldu. Shen Xi'den de Işığın Gücü'nü aldı. Seviye artışı dışında şimdilik kayda değer bir şey olmadı. Yalnız Yun Che'nin bedeni de Evil God'dan fazlasını taşımaya başladı, artık Yun Che'nin ilk ata tanrı ile bir ilgisi olma durumunu düşünmeye başladım. Tabi sonra aslında bunların hepsi Evil God'da vardı da saklıyordu gibi bir durum çıkmazsa (Karanlık Tohumu gibi). Ayrıca Zehir İncisi'nin bir ruhunun olduğunu öğrendik. He Ling'de intikam almak için incinin ruhu olmayı kabul etti.
Şimdi burada Yun Che denen aptala değinmek istiyorum. Tanrı alemine geldiğinden beri aptal gibi hareket etmeye başlaması can sıkıyordu ama bu durum evime dönmem lazım sızlanmalarının artması, BB ile yaşadığı olay sonrası ve 1311. bölümde dönen hırs mevzusundan sonra adama gıcık olma safhasına geldi. Bildiğin en sevmediğim ana karakter olma aşamasında Yun Che. Yazarın böyle bir karakter tasarlamasını tamamen aptalca buldum. Yumurta ağıza gelmeden tamamen olayların yaşanmasına göre ne yapacağına karar veren bir karakter olmaz. Adamda biraz öngörü olur ve buna göre adımlarını atar, güçlenir falan bir şeyler yapar. Ama Yun Che denen malda bu yok. Ulan her şeyini çözmüş BB denen kadın. Bu kadının nasıl biri olduğunu az çok kestirdin ve çevrendeki herkes seni bu kadına karşı uyarmış. Ama bizim mal, kadın bunların ümüğüne çökecekken, ehehe evlenmeyi kabul etmedim ya size layık değilim gibisinden ezik yalakalığı yapıp öngörüden uzak yorumlar yapması insanı deli ediyor. Mavi Kutup'taki dandik güçteki adamlar yanındaki eşinin nasıl bir vücudu olduğunu çözmüş Tanrı Alemi'ndekiler mi çözemeyecek? Bu kadının başına bir şey gelirse ne olacak diye hiç mi düşünmez bir insan.
Şimdi bu mal, bu aptalca düşünceleriyle birlikte yanında Hong'er ve He Ling'i de ölüme sürükledi. Son olaylarla üçü de öldü. Geri dönecekler zaten de umarım döndüğünde değişen bir şeyler olur. Son olaylardan sonra Jasmine'e ne olacak onu merak ediyorum.
Bu arada biz Chu Yuechan ve çocuğunun Jasmine'nin onları bulamamasından sonra Tanrı Diyarı'nda olduğunu düşündük ama 1127. bölümde Anka Klanı ikizlerinin olduğu bölümdeki diyaloga göre hala Mavi Kutup'ta Anka Klanı'nda olabilirler.
Seri içinde bu normal ama o kadar bölümde sık olmayıp son 400-450 bölüm içinde bunun sık yaşanması direk göze batıyor. İyileşmek için yap, gelişmek için yap bu kadar sık olunca ben de yeter artık demiştim.Herşey iyi hoşta şu çift gelişim olayı çok sıkmaya başladı, her önüne gelenlede olmazki ama ağırlı olan kadın kalmadı seride
Hocam ben Jasmine'nin bebek üzerindeki kontrolünü tamamen kaybetmeyeceğini düşünüyorum. O yüzden Jasmine işi bitince durdurur diyorum.Merak ettiğim Evil ınfant of myriad tribulations denen bebeyi nasıl durduracaklar, Yasmine ölse bile onun yok olacağı kesin değil. Yun che geri döneceği de muamma tamamen yok oluştan geri dönen kim var? Zamanda bir kırılma geri dönüş vs ilgili bir kutsal hazine bekliyorum, ancak o zaman bir şekilde dönebilir, yada dediğin gibi ata tanrı ile bir bağ kurulacak ancak o zamanda aşırı güçlü dönecektir buda finale geliyoruz demektir.
Issth'i bitirmiştim. Benim açımdan heyecanlandığım, güldüğüm yerleri oldu, sıkıldığım hatta çok uzun olmasada okumaya bir müddet ara verdiğim zaman da oldu. Genel itibariyle güzel diyebilirim ama açıkçası sonuna giden süreci de sonunu da hiç beğenmedim. Bunlar genelde beklentiyle alakalı, benim beklentimi karşılamadı seri. Başkasınınkini karşılar o beğenir.Yaklasik 100 bolum okuyup bir kilic saldirsini sayisiz kisinin gozuyle benzer kelimelerle 1 2 bolum anlattiktan sonra birakip tekrar baslamaya karar verdigim seridir. ( her bolumu ortalama 15-20dk okuyunca gereksiz abartmalar insana isyan ettiriyor haliyle ) Evde okuyan baska biri oldugu icin tum bolumleri acik ve tekrar sans vermek istedim. ISSTH kadar iyi olacagini bekleyerek citami yuksek tutmicam ama iyiyse benim icin super bir artisi olacak.
ISSTH Turkce okudugum icin finale hala uzagim o yuzden finali dahil bir yorum yapamam ama Turkce gunceline kadar elestiriyi fazla hak etmiyor bence. ATG'nin cok iyi oldugunu hep dusundum hatta baska serilerden zevk almami engellemesin diye sonlara birakmistim ama konusu ve ilerleyisi ne kadar iyi olursa olsun gereksiz uzatmalar beni sogutan bir etken, muhtemelen bundan dolayi onyargim olustu. Senin yorumundan sonra daha bi zevkle okucam umarim ISSTH'den cok daha fazla tad verir. Novel okumaya bayiliyorum gercekten manga-manwha'dan sonra novel aradaki boslugu cok iyi dolduruyor. En guzel yaninda cok uzun olmasi) Meng hao'yu ilk okurken o kadar guzeldiki sonsuz bolumu cikmis one piece okur gibi okurdum.Issth'i bitirmiştim. Benim açımdan heyecanlandığım, güldüğüm yerleri oldu, sıkıldığım hatta çok uzun olmasada okumaya bir müddet ara verdiğim zaman da oldu. Genel itibariyle güzel diyebilirim ama açıkçası sonuna giden süreci de sonunu da hiç beğenmedim. Bunlar genelde beklentiyle alakalı, benim beklentimi karşılamadı seri. Başkasınınkini karşılar o beğenir.
ATG'de de sıkıldığım, hatta gereksiz uzatıldığını düşündüğüm, saçma gelen yerler var bana göre. Her seri için sıkıntı bulmak zor değil. Dragon Marked War God okuyordum bir durum hoşuma gitmedi durdurdum okumayı, seriyi artık okurmuyum bilmiyorum.
Güçlenme hırsı olmayan arkadaş şimdi hayatına dertsiz tasasız bir çöp parçası olarak devam edebilir. İşin şakası bir yana Yun Che henüz uyanmamış gücünü uyandıracak diye düşünüyorum. Elindeki her şey gitti ya yazık oldu. Bu kadar mirasa sahip olup da boş muhabbet yapan bir ana karakter olmaz olsun. İstediğin şekilde yaşamak istiyorsan en güçlü olmalısın başka çaren yok. Umarım artık bu anlayıştan kurtulur.Ana karakter öldü, yeniden doğdu ve her şey sil baştan. Tüm güçlerini kaybetti, yine bir kadın karakter sayesinde güç kazanacak gibi duruyor.
Ayrıca ATG'nin yazarı (Mars Gravity) bu şekilde karakter ölümlerini seviyor. Shura's Wrath serisinde ana karakteri 3 defa öldürüyor yada güç kaybettiriyor sonra tekrar eski haline getiriyor. Bu seride de aynısını yapacak gibi duruyor.