Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Spoiler] 994: Benim Diğer Adım Yamato

Bölüm Nasıldı?


  • Kullanılan toplam oy
    228
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Luffy'i g4'te tekledi. Ciddiyse insan halinde sırayla teklemesi lazım. Belki 1-2 tanesi ölebilir kinlardan.

Wano 5 perdeyse daha iki aramız var yani her bölüm birini indirse 9 bölüm, arada oyalansa falan birde dış dünya olayı law'larin savaşına temizden 15-20 bölüm var gibi.

Bu gidişle wano 5 yıla bitmesin :)
Bu arada bilmeyenler için wano 3. yılında ona göre.
 
Son düzenleme:
Luffy'i g4'te tekledi. Ciddiyse insan halinde sırayla teklemesi lazım. Belki 1-2 tanesi ölebilir kinlardan.

Wano 5 perdeyse daha iki aramız var yani her bölüm birini indirse 9 bölüm, arada oyalansa falan birde dış dünya olayı law'larin savaşına temizden 15-20 bölüm var gibi.

Bu gidişle wano 5 yıla bitmesin :)
Bu arada bilmeyenler için wano 3. yılında ona göre.
Nasıl 3. Yıl ya
 
Luffy'i g4'te tekledi. Ciddiyse insan halinde sırayla teklemesi lazım. Belki 1-2 tanesi ölebilir kinlardan.

Wano 5 perdeyse daha iki aramız var yani her bölüm birini indirse 9 bölüm, arada oyalansa falan birde dış dünya olayı law'larin savaşına temizden 15-20 bölüm var gibi.

Bu gidişle wano 5 yıla bitmesin :)
Bu arada bilmeyenler için wano 3. yılında ona göre.
Ölme işini geç :/

Op 5 yıla b*kum biter. Buna inananların saflık derecesi hiçbir maddede mevcut değil :)
 
Zürafa ve tavuk meyvesi harika tasarımlar ya bayıldım:hhh: birbirlerinin simetrisi olarak yapılmışlar birde. çevirisinde hay sizin tipinizi şeklinizi deyip tek yemeleri olağan üstü bence bölümün yıldızlarında olmayı hakediyorlardı:)
 
Luffy'i g4'te tekledi. Ciddiyse insan halinde sırayla teklemesi lazım. Belki 1-2 tanesi ölebilir kinlardan.

Wano 5 perdeyse daha iki aramız var yani her bölüm birini indirse 9 bölüm, arada oyalansa falan birde dış dünya olayı law'larin savaşına temizden 15-20 bölüm var gibi.

Bu gidişle wano 5 yıla bitmesin :)
Bu arada bilmeyenler için wano 3. yılında ona göre.
Tekleyemezse kınlar > Luffy muhabbeti başlar artık :oops: .
 
Sayının Teknik Analizi

Bu sayı neredeyse hiçbirimizi tatmin edemedi. Sebeplerini pek çoğumuz tek nefeste sıralayabilir, o yüzden uzun uzadıya açıklamaya gerek yok. Öte yandan kafamızdaki beklentilerle tam olarak örtüşmese de elimizde 17 sayfalık bir manga var ve üstünkörü okuyup geçtiğimiz bu sayfalardan dahi One Piece'e dair, Oda'nın hikaye anlatıcılığına dair bir şeyler çıkarabiliriz diye düşünüyorum. Tecrübeli bir çizgi roman sanatçısının biz farkında olmadan okuma deneyimimizi zenginleştiren ne kadar farklı tekniği ve numarayı eli kolu gibi rahatça kullanabildiğini görmek umarım hoşunuza gidecektir.

Çizgi romanlar kendine has çeşitli özelliklere ve kısıtlara sahip bir ifade formu. Bu özellikleri ne kadar efektif kullanabilirsen ve kısıtların etrafından dolanabilirsen bu formda aktarmak istediğin hikayeleri o kadar güçlendirirsin. Bugünlerde bu işin terminolojisine de gireceğim bir başlık açacağım, oradaki anlatımları One Piece üzerinden götürmek istiyorum. Bu bağlamda her yeni sayı için de notlar alıp analiz çıkartabilirim diye düşündüm. Henüz başlığı açmadığım için bu sayının analizi fazla terim ve kategorizasyon içermeyecek, daha ziyade bir teaser tadında olacak. Buna uygun olarak da bazı yerleri açık uçlu bırakacağım.

Bu sayı için üzerinde durmak istediğim dokuz madde seçtim, hazırsanız başlayalım.

Sayı, Onigashima'nın tepesini gösteren bir panelle açılıyor. Bu klasik bir establishing shot ve sahneyi kurarak nerede kaldığımızı hatırlamaya yardımcı oluyor. Hemen ardından inceleyeceğimiz ilk panelimiz geliyor.
Burada Kikunojo'nun kolunu kaybetmenin acısıyla yere yığıldığını görüyoruz. Panelde iki farklı olay var. Kiku'nun önce kafasından uçan kaskı, daha sonrasındaysa Kaido'nun rüzgar slash'iyle geriye doğru savrulan kolu yere düşüyor. Manga okurken gözümüz sayfanın sağından soluna doğru hareket ettiği için aynı panelde birden fazla olay gerçekleşecekse bunların da zaman sıralamasının sağdan sola doğru olması gerekir. Bu anlamda bu panelde bir sıkıntı yok. Ama okur olarak bunu doğru bir şekilde algılayabilmemiz için genellikle sağdan sola olan bu dikkat yolculuğunda diyalogların ve konuşma balonlarının bize eşlik etmesi gerekir. Herhangi bir konuşmanın geçmediği bir paneli pekala sıradan bir resim olarak algılayabilir ve bu nedenle gördüğümüz mizansenin yalnızca tek bir andan ibaret olduğunu düşünebiliriz.

Peki bu panelde gösterileni neden tek bir an olarak değil de birkaç saniyelik bir aksiyon olarak algılamakta zorlanmıyoruz? Bunun birinci sebebi ses efektlerinin balon olarak sunulmuş olması, önce birini sonra diğerini okumamız bize yardımcı oluyor. İkinci bir sebep ise Kiku'nun bulunduğu noktadan koluna doğru çizilen aksiyon çizgileri, bu sayede kopan kolun bir hareketi olduğunu kavrayabiliyoruz ve bu da yine belli bir zamanı ifade ediyor. Üçüncü ve bu paneli yazıya seçmemdeki asıl sebep ise Kaido'nun rüzgar slash'inin paneli çok güzel bir şekilde ortadan ikiye bölmesi ve bu sayede sahnenin görsel bütünlüğüne zarar vermeden okumayı kolaylaştırması.

Oda bunlara ihtiyaç duymadan burayı aşağıdaki gibi iki panel şeklinde de verebilirdi.
Ama bunu iki panel haline getirince sahnedeki perspektifin kaybolduğunu görebilirsiniz.

İkinci maddeye geçelim.
Yukarıda birbirini takip eden dört panel görebilirsiniz. Bu da ilgili kısım özelinde üç adet panel geçişi demek. Yani birinciden ikinciye, ikinciden üçüncüye ve üçüncüden dördüncüye. Gelgelelim bunlardan birisi diğerinden daha farklı. Yalnızca üçüncü panelden dördüncüsüne geçerken zamanda bir ilerleme oluyor. Diğer ikisinde ise aynı anın ve sahnenin farklı açılarına geçiyoruz. Savaşın yıkıcılığına farklı karelerden tanıklık ediyoruz. Sessizlik kullanımı bu kez işi zorlaştırmıyor, tam da aksine kolaylaştırıyor gibi sanki, bilmem katılır mısınız? Sessizlik bozulunca zaman tekrar ilerlemeye başlıyor. Peki sizce iki panel arası geçişin kaç farklı türü olabilir?

Bir de üçüncü madde için seçtiğim resme bakalım.
Bu kez birbirini takip eden üç panelde aynı sahne içinde peşi sıra gerçekleşen olaylar görüyoruz. Sahnede neler yaşandığını anlayabilmek için herhangi bir efor sarf etmemize gerek yok. Ama teker teker baktığımızda önümüzde aslında herhangi bir hareket devamlılığında olmayan üç farklı eylem var. Beynimiz biz fark etmeden bunları mantıksal olarak birbirine bağlıyor. Peki buradaki hikayenin ne kadarını çizimler, ne kadarını beynimizin bizim için kurduğu köprüler oluşturuyor? Bu köprülerin gerekli tüm boşlukları doldurması çizgi roman ifade formunda ne derece bir önem taşıyor?

Peki, ikinci ve üçüncü maddede biraz sorular sorduk. Şimdi somut gözlemlere dönelim.
Yukarıdaki resim, panel içindeki zaman akışına diyalogun nasıl eşlik etmesiyle ilgili çok güzel bir örnek. Ne özelliği var ki diye düşünmeniz gayet normal. O zaman bir de aşağıdaki gibi nasıl olduğuna bakın.
İlk harklı farklı bir hikaye, ikinci hali farklı bir hikaye anlatıyor değil mi? İlk halinde Kaido'nun bir şeyler söylediğini ve bu esnada kınların onu dinlediğini okuyoruz. Benim yaptığım berbat paint işi versiyonda ise Kaido lafını söylüyor ve devamında bunu duyan kınlar konuşmadan ona bakıyorlar. Yani sayfaya balonları nasıl yerleştirdiğiniz düşündüğünüzden daha önemli olabilir.

Keza beşinci maddede bunun yaratıcı bir uygulamasını görüyoruz.
Üst sıradaki panellerde Chopper'ın konuşması çerçevelerden taşmaya başlıyor, yani sahneyi ele geçiriyor, kulağımız artık onda. Ortadaki panellerde Chopper artık görünmemesine rağmen taşan balonlarda onu dinlemeye devam ediyoruz. Alttaki panellerde de aynı uygulama geçerli, Chopper'ın sağ paneldeki konuşma balonu sola taştığı için Zoro dövüşürken konuşmaya devam etmesinde herhangi bir kafa karışıklığı yaşamıyoruz.

Altıncı maddede yine üç panel kestim.
Şimdi panel sıramız bellidir, değil mi? Önce sağdaki, sonra ortadaki ve son olarak da soldaki. Birinden diğerine geçtiğimizde artık öncekini geride bırakmışızdır. Burada ise Oda bunun nasıl dışına çıkılabileceğinin ufak bir örneğini gösteriyor. Sayfanın bu kısmını okurken gözümüzün hareketi aşağıdaki gibi gerçekleşiyor.
Robin'in bakış yönü sebebiyle geride kalan panel tekrar önümüze çıkmış oldu ve aynı kişiye önce Zoro'nun sözlerinin ardından, sonraysa Robin'in sözlerinin ardından bakmış olduk.

Yedinci resimde Oda'nın kullanmayı epey sevdiği bir tekniğin örneği var. Hatta bu sayıda bundan bir tane daha bulabilirsiniz.
Burada tek bir bütün resim varken en sağda ufak bir bölümü bırakılacak şekilde iki panele bölünmüş. Arada bir bu kullanımı görüp anlamlandırmakta zorlanıyor olabilirsiniz. Bana kalırsa da efektifliği sorgulanabilecek bir tercih. Buradaki amaç kameradaki pan hareketini, yani yatay düzlemde kayma hareketini çizgi roman sayfasına yansıtabilmek. Yani sahne değişirken "Kameralarımızı şimdi de buraya çeviriyoruz" diyor Oda bizlere, o esnada da kamera yandan gelerek sahneyi ortalıyor. Panel ayrımı sayesinde bizim göz hareketimiz de buna daha uygun gerçekleşiyor, ya da en azından niyet bu.

Sekizinci maddede ufak bir flashback panelimiz var.
Burada Yamato, 20 yıl önce Oden'in idamında Shinobu'nun sözlerinden ne kadar etkilendiğini anlatıyor. Biz de bu sırada bu sözleri bir kez daha hatırlıyoruz. Peki burada niye iç içe geçmiş bir resim var? Örneğin aşağıdaki gibi iki ayrı panele ayrılabilirdi.
Bu iki resim arasındaki aradaki fark şu: Orijinal şekliyle Shinobu'nun sözleri yalnızca okura hatırlatılmakla kalmıyor, bu sözler aynı zamanda Yamato'nun zihninde tekrar canlanıyor. Benim yaptığım paint versiyonunda ise biz okur olarak ufak bir şekilde hatırlayıp Yamato'yu dinlemeye devam ediyoruz. Yani Oda kurşununu boşa sıkmayı sevmediği için bu flashbackten iki farklı şekilde faydalanmayı amaçlıyor.

Ve son olarak sayının da son sayfası olan şu sahneden bahsedeceğim:
Bu da aslında Oda'nın sık kullandığı sayfa düzenlerinden. Sayfanın odağında dimdik duran Yamato figürü herhangi bir çerçeve içine hapsedilmemiş, hatta diğer panellere taşıyor. Burada bu kararlı duruşun diğer tüm panellerdeki anlarda etkin olduğunu görebiliriz. Sağ taraftaki panellerde Sasaki'nin de Momo'nun da Shinobu'nun da odağı Yamato'da, bu şekilde bir sayfa düzeniyle biz okurun da odağı Yamato'da oluyor. Bu da içerikle paralel bir anlatım oluşturuyor.

Bu sayı için bahsedeceklerim bu kadardı. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sayı içerik anlamında ne kadar boş olsa da Oda'nın çizgi roman sanatçılığı ustalığından her zaman çıkarabileceğimiz notlar olduğunu göstermek istedim. Umarım beğenmişsinizdir. Beğenirseniz bunun geniş çaplı başlığını açmam için büyük motivasyon olur bana da.
 
Sayının Teknik Analizi

Bu sayı neredeyse hiçbirimizi tatmin edemedi. Sebeplerini pek çoğumuz tek nefeste sıralayabilir, o yüzden uzun uzadıya açıklamaya gerek yok. Öte yandan kafamızdaki beklentilerle tam olarak örtüşmese de elimizde 17 sayfalık bir manga var ve üstünkörü okuyup geçtiğimiz bu sayfalardan dahi One Piece'e dair, Oda'nın hikaye anlatıcılığına dair bir şeyler çıkarabiliriz diye düşünüyorum. Tecrübeli bir çizgi roman sanatçısının biz farkında olmadan okuma deneyimimizi zenginleştiren ne kadar farklı tekniği ve numarayı eli kolu gibi rahatça kullanabildiğini görmek umarım hoşunuza gidecektir.

Çizgi romanlar kendine has çeşitli özelliklere ve kısıtlara sahip bir ifade formu. Bu özellikleri ne kadar efektif kullanabilirsen ve kısıtların etrafından dolanabilirsen bu formda aktarmak istediğin hikayeleri o kadar güçlendirirsin. Bugünlerde bu işin terminolojisine de gireceğim bir başlık açacağım, oradaki anlatımları One Piece üzerinden götürmek istiyorum. Bu bağlamda her yeni sayı için de notlar alıp analiz çıkartabilirim diye düşündüm. Henüz başlığı açmadığım için bu sayının analizi fazla terim ve kategorizasyon içermeyecek, daha ziyade bir teaser tadında olacak. Buna uygun olarak da bazı yerleri açık uçlu bırakacağım.

Bu sayı için üzerinde durmak istediğim dokuz madde seçtim, hazırsanız başlayalım.

Sayı, Onigashima'nın tepesini gösteren bir panelle açılıyor. Bu klasik bir establishing shot ve sahneyi kurarak nerede kaldığımızı hatırlamaya yardımcı oluyor. Hemen ardından inceleyeceğimiz ilk panelimiz geliyor.
Burada Kikunojo'nun kolunu kaybetmenin acısıyla yere yığıldığını görüyoruz. Panelde iki farklı olay var. Kiku'nun önce kafasından uçan kaskı, daha sonrasındaysa Kaido'nun rüzgar slash'iyle geriye doğru savrulan kolu yere düşüyor. Manga okurken gözümüz sayfanın sağından soluna doğru hareket ettiği için aynı panelde birden fazla olay gerçekleşecekse bunların da zaman sıralamasının sağdan sola doğru olması gerekir. Bu anlamda bu panelde bir sıkıntı yok. Ama okur olarak bunu doğru bir şekilde algılayabilmemiz için genellikle sağdan sola olan bu dikkat yolculuğunda diyalogların ve konuşma balonlarının bize eşlik etmesi gerekir. Herhangi bir konuşmanın geçmediği bir paneli pekala sıradan bir resim olarak algılayabilir ve bu nedenle gördüğümüz mizansenin yalnızca tek bir andan ibaret olduğunu düşünebiliriz.

Peki bu panelde gösterileni neden tek bir an olarak değil de birkaç saniyelik bir aksiyon olarak algılamakta zorlanmıyoruz? Bunun birinci sebebi ses efektlerinin balon olarak sunulmuş olması, önce birini sonra diğerini okumamız bize yardımcı oluyor. İkinci bir sebep ise Kiku'nun bulunduğu noktadan koluna doğru çizilen aksiyon çizgileri, bu sayede kopan kolun bir hareketi olduğunu kavrayabiliyoruz ve bu da yine belli bir zamanı ifade ediyor. Üçüncü ve bu paneli yazıya seçmemdeki asıl sebep ise Kaido'nun rüzgar slash'inin paneli çok güzel bir şekilde ortadan ikiye bölmesi ve bu sayede sahnenin görsel bütünlüğüne zarar vermeden okumayı kolaylaştırması.

Oda bunlara ihtiyaç duymadan burayı aşağıdaki gibi iki panel şeklinde de verebilirdi.
Ama bunu iki panel haline getirince sahnedeki perspektifin kaybolduğunu görebilirsiniz.

İkinci maddeye geçelim.
Yukarıda birbirini takip eden dört panel görebilirsiniz. Bu da ilgili kısım özelinde üç adet panel geçişi demek. Yani birinciden ikinciye, ikinciden üçüncüye ve üçüncüden dördüncüye. Gelgelelim bunlardan birisi diğerinden daha farklı. Yalnızca üçüncü panelden dördüncüsüne geçerken zamanda bir ilerleme oluyor. Diğer ikisinde ise aynı anın ve sahnenin farklı açılarına geçiyoruz. Savaşın yıkıcılığına farklı karelerden tanıklık ediyoruz. Sessizlik kullanımı bu kez işi zorlaştırmıyor, tam da aksine kolaylaştırıyor gibi sanki, bilmem katılır mısınız? Sessizlik bozulunca zaman tekrar ilerlemeye başlıyor. Peki sizce iki panel arası geçişin kaç farklı türü olabilir?

Bir de üçüncü madde için seçtiğim resme bakalım.
Bu kez birbirini takip eden üç panelde aynı sahne içinde peşi sıra gerçekleşen olaylar görüyoruz. Sahnede neler yaşandığını anlayabilmek için herhangi bir efor sarf etmemize gerek yok. Ama teker teker baktığımızda önümüzde aslında herhangi bir hareket devamlılığında olmayan üç farklı eylem var. Beynimiz biz fark etmeden bunları mantıksal olarak birbirine bağlıyor. Peki buradaki hikayenin ne kadarını çizimler, ne kadarını beynimizin bizim için kurduğu köprüler oluşturuyor? Bu köprülerin gerekli tüm boşlukları doldurması çizgi roman ifade formunda ne derece bir önem taşıyor?

Peki, ikinci ve üçüncü maddede biraz sorular sorduk. Şimdi somut gözlemlere dönelim.
Yukarıdaki resim, panel içindeki zaman akışına diyalogun nasıl eşlik etmesiyle ilgili çok güzel bir örnek. Ne özelliği var ki diye düşünmeniz gayet normal. O zaman bir de aşağıdaki gibi nasıl olduğuna bakın.
İlk harklı farklı bir hikaye, ikinci hali farklı bir hikaye anlatıyor değil mi? İlk halinde Kaido'nun bir şeyler söylediğini ve bu esnada kınların onu dinlediğini okuyoruz. Benim yaptığım berbat paint işi versiyonda ise Kaido lafını söylüyor ve devamında bunu duyan kınlar konuşmadan ona bakıyorlar. Yani sayfaya balonları nasıl yerleştirdiğiniz düşündüğünüzden daha önemli olabilir.

Keza beşinci maddede bunun yaratıcı bir uygulamasını görüyoruz.
Üst sıradaki panellerde Chopper'ın konuşması çerçevelerden taşmaya başlıyor, yani sahneyi ele geçiriyor, kulağımız artık onda. Ortadaki panellerde Chopper artık görünmemesine rağmen taşan balonlarda onu dinlemeye devam ediyoruz. Alttaki panellerde de aynı uygulama geçerli, Chopper'ın sağ paneldeki konuşma balonu sola taştığı için Zoro dövüşürken konuşmaya devam etmesinde herhangi bir kafa karışıklığı yaşamıyoruz.

Altıncı maddede yine üç panel kestim.
Şimdi panel sıramız bellidir, değil mi? Önce sağdaki, sonra ortadaki ve son olarak da soldaki. Birinden diğerine geçtiğimizde artık öncekini geride bırakmışızdır. Burada ise Oda bunun nasıl dışına çıkılabileceğinin ufak bir örneğini gösteriyor. Sayfanın bu kısmını okurken gözümüzün hareketi aşağıdaki gibi gerçekleşiyor.
Robin'in bakış yönü sebebiyle geride kalan panel tekrar önümüze çıkmış oldu ve aynı kişiye önce Zoro'nun sözlerinin ardından, sonraysa Robin'in sözlerinin ardından bakmış olduk.

Yedinci resimde Oda'nın kullanmayı epey sevdiği bir tekniğin örneği var. Hatta bu sayıda bundan bir tane daha bulabilirsiniz.
Burada tek bir bütün resim varken en sağda ufak bir bölümü bırakılacak şekilde iki panele bölünmüş. Arada bir bu kullanımı görüp anlamlandırmakta zorlanıyor olabilirsiniz. Bana kalırsa da efektifliği sorgulanabilecek bir tercih. Buradaki amaç kameradaki pan hareketini, yani yatay düzlemde kayma hareketini çizgi roman sayfasına yansıtabilmek. Yani sahne değişirken "Kameralarımızı şimdi de buraya çeviriyoruz" diyor Oda bizlere, o esnada da kamera yandan gelerek sahneyi ortalıyor. Panel ayrımı sayesinde bizim göz hareketimiz de buna daha uygun gerçekleşiyor, ya da en azından niyet bu.

Sekizinci maddede ufak bir flashback panelimiz var.
Burada Yamato, 20 yıl önce Oden'in idamında Shinobu'nun sözlerinden ne kadar etkilendiğini anlatıyor. Biz de bu sırada bu sözleri bir kez daha hatırlıyoruz. Peki burada niye iç içe geçmiş bir resim var? Örneğin aşağıdaki gibi iki ayrı panele ayrılabilirdi.
Bu iki resim arasındaki aradaki fark şu: Orijinal şekliyle Shinobu'nun sözleri yalnızca okura hatırlatılmakla kalmıyor, bu sözler aynı zamanda Yamato'nun zihninde tekrar canlanıyor. Benim yaptığım paint versiyonunda ise biz okur olarak ufak bir şekilde hatırlayıp Yamato'yu dinlemeye devam ediyoruz. Yani Oda kurşununu boşa sıkmayı sevmediği için bu flashbackten iki farklı şekilde faydalanmayı amaçlıyor.

Ve son olarak sayının da son sayfası olan şu sahneden bahsedeceğim:
Bu da aslında Oda'nın sık kullandığı sayfa düzenlerinden. Sayfanın odağında dimdik duran Yamato figürü herhangi bir çerçeve içine hapsedilmemiş, hatta diğer panellere taşıyor. Burada bu kararlı duruşun diğer tüm panellerdeki anlarda etkin olduğunu görebiliriz. Sağ taraftaki panellerde Sasaki'nin de Momo'nun da Shinobu'nun da odağı Yamato'da, bu şekilde bir sayfa düzeniyle biz okurun da odağı Yamato'da oluyor. Bu da içerikle paralel bir anlatım oluşturuyor.

Bu sayı için bahsedeceklerim bu kadardı. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sayı içerik anlamında ne kadar boş olsa da Oda'nın çizgi roman sanatçılığı ustalığından her zaman çıkarabileceğimiz notlar olduğunu göstermek istedim. Umarım beğenmişsinizdir. Beğenirseniz bunun geniş çaplı başlığını açmam için büyük motivasyon olur bana da.
Mutlaka böyle bir başlık açmalısın. Çok güzel bir yazı olmuş. Ellerine sağlık.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 4)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık