Pek konu açmam zaten açacak kadarda bilgilere hakim değilim. Bu bir senaryodur.
Evvel zaman içinde ehem pardon.)
Kayıp yüzyıl yaşanmadan önce her tarafı sularla çevrili ve dünyadan izole bir ada vardı. Buranın insanları adanın kısa sürede değişen iklimine karşı koymak ve açık denizlerde dolaşmak için yiyene güç veren bir ağaç keşfetmişlerdi. En iyi terziler, sanatçılar hatta nişancılar bile bu meyveleri yiyenler arasından çıkmaya başladı.
Ama bir sorun vardı. Bu muhteşem güçlere sahip kişiler yüzemiyordu. Dalgalı ve tehlikeli bir denizde yüzememek ölüm demekti. Zaten bu ağacı yapan bilim adamı daha önce dünyaya açılmış ve oradaki aç gözlülüğü görmüş ve halkının dışarı çıkmaması için bunu tasarlanmıştı.
Yine de kralın 3 oğlu (biri Joy boy biri İm) bu tehlikeyi göze alıp yola koyuldular.
Joy eğlenceyi ve özgürce yaşamayı seviyordu. İkizi İm ise krallığın yeni lideri olmayı ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi istiyordu. Tabi kendisine bağlı olarak. Ufak kardeşleri ise dünyadaki tüm hastalıkları tedavi etmek istiyordu. (meyveleri tahmin ettiniz sanırım.)
Joy un gemisi fırtınada kardeşlerinden ayrıldı ve Wano, balık adam adası gibi yerlere gitti. Buraları görünce buralara yardım etme isteği duydu. Çünkü nasıl kendisi özgürlüğü istiyorsa buralarda özgürlüğü istiyordu.
İm ise düşmanlık ve savaş gördü. Ve kendilerinin meyve güçleri ile ne kadar ezici olduklarını fark etti.
Küçük kardeş ise ölüm ve acı gördü ve onlara yardım etme isteği oluştu.
Hepsi krallığı geri dönerek hayalini gerçekleştirme kararı aldı. Ama zalim kader ağlarını örmüştü.
İm ve Joy aralarındaki farkı ilk görüşte sezdiler. Kısa sürede bu büyük bir çatışmaya sonrada tüm adayı saracak bir savaşa döndü.
Ne yazık ki İm tarafı oldukça güçlüydü ama Joy kral hakisiyle tüm adayı kapladı. Ve herkesi kendi yolunda olma konusunda tehdit etti. Aslında İm de bunu istiyordu. Böyle olunca İm onu yenecek ve kurtarıcı olacaktı ve kimse onu sorgulamayacaktı.
Ama işler beklendiği gibi gitmedi. İm Joya yenildi ve ölümün eşiğine geldi. Küçük kardeş Joy dan korktuğu için İm e ölümsüzlük verdi ve adalarını kurtarması için İme yalvardı. Ama İm bu beklenmedik gücü kendi adamları ile adadan kaçıp önce dünyayı ele geçirmek sonra kardeşi Joy dan intikam almak için kullanacaktı. Joy ise kendi korkutucu halini fark etti ve artık insanların onun yanında savaşmayacağını anladı.
Meyve ağacını ikiye ayırıp birini adam ağacı diğerini hava ağacı olarak isimlendirdi. Hava ağacı balık adamları beklemeye ikna etti. Adam ağacını ise çeşitli yerlere dikerek insanların onu aramasını istedi.
Joyun kral hakisi ve ağacın sökülmesi adayı kötü etkiledi ve ada bulunamaz oldu. İm buna çok sinirlendi. Ve Joyun tüm takipcilerini yer yüzünden sildi. Sonra Havva ağacını fark etti ve oraya adam ağacının son fidesini taşıdı. İkisini birleştirmede başarılı olamadı meyveler artık dünyaya yayılmıştı. Ama arada sırada yeni meyve verdiği de oluyordu.
Evvel zaman içinde ehem pardon.)
Kayıp yüzyıl yaşanmadan önce her tarafı sularla çevrili ve dünyadan izole bir ada vardı. Buranın insanları adanın kısa sürede değişen iklimine karşı koymak ve açık denizlerde dolaşmak için yiyene güç veren bir ağaç keşfetmişlerdi. En iyi terziler, sanatçılar hatta nişancılar bile bu meyveleri yiyenler arasından çıkmaya başladı.
Ama bir sorun vardı. Bu muhteşem güçlere sahip kişiler yüzemiyordu. Dalgalı ve tehlikeli bir denizde yüzememek ölüm demekti. Zaten bu ağacı yapan bilim adamı daha önce dünyaya açılmış ve oradaki aç gözlülüğü görmüş ve halkının dışarı çıkmaması için bunu tasarlanmıştı.
Yine de kralın 3 oğlu (biri Joy boy biri İm) bu tehlikeyi göze alıp yola koyuldular.
Joy eğlenceyi ve özgürce yaşamayı seviyordu. İkizi İm ise krallığın yeni lideri olmayı ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi istiyordu. Tabi kendisine bağlı olarak. Ufak kardeşleri ise dünyadaki tüm hastalıkları tedavi etmek istiyordu. (meyveleri tahmin ettiniz sanırım.)
Joy un gemisi fırtınada kardeşlerinden ayrıldı ve Wano, balık adam adası gibi yerlere gitti. Buraları görünce buralara yardım etme isteği duydu. Çünkü nasıl kendisi özgürlüğü istiyorsa buralarda özgürlüğü istiyordu.
İm ise düşmanlık ve savaş gördü. Ve kendilerinin meyve güçleri ile ne kadar ezici olduklarını fark etti.
Küçük kardeş ise ölüm ve acı gördü ve onlara yardım etme isteği oluştu.
Hepsi krallığı geri dönerek hayalini gerçekleştirme kararı aldı. Ama zalim kader ağlarını örmüştü.
İm ve Joy aralarındaki farkı ilk görüşte sezdiler. Kısa sürede bu büyük bir çatışmaya sonrada tüm adayı saracak bir savaşa döndü.
Ne yazık ki İm tarafı oldukça güçlüydü ama Joy kral hakisiyle tüm adayı kapladı. Ve herkesi kendi yolunda olma konusunda tehdit etti. Aslında İm de bunu istiyordu. Böyle olunca İm onu yenecek ve kurtarıcı olacaktı ve kimse onu sorgulamayacaktı.
Ama işler beklendiği gibi gitmedi. İm Joya yenildi ve ölümün eşiğine geldi. Küçük kardeş Joy dan korktuğu için İm e ölümsüzlük verdi ve adalarını kurtarması için İme yalvardı. Ama İm bu beklenmedik gücü kendi adamları ile adadan kaçıp önce dünyayı ele geçirmek sonra kardeşi Joy dan intikam almak için kullanacaktı. Joy ise kendi korkutucu halini fark etti ve artık insanların onun yanında savaşmayacağını anladı.
Meyve ağacını ikiye ayırıp birini adam ağacı diğerini hava ağacı olarak isimlendirdi. Hava ağacı balık adamları beklemeye ikna etti. Adam ağacını ise çeşitli yerlere dikerek insanların onu aramasını istedi.
Joyun kral hakisi ve ağacın sökülmesi adayı kötü etkiledi ve ada bulunamaz oldu. İm buna çok sinirlendi. Ve Joyun tüm takipcilerini yer yüzünden sildi. Sonra Havva ağacını fark etti ve oraya adam ağacının son fidesini taşıdı. İkisini birleştirmede başarılı olamadı meyveler artık dünyaya yayılmıştı. Ama arada sırada yeni meyve verdiği de oluyordu.