Ben çeviride olabildiğince "anlam" odağına yöneliyorum. Türkçede hiçbir anlamı bulunmayan, anlamsız bir yapı olan "Joyboy" Türkçe olarak, Türk okura hiçbir çağrışım yapmıyor, zaten yapmadığı gibi üstteki arkadaş "koskoca" falan demiş, konuyu bile anlayamamış. Bu sözcüğün anlamı belli, üzerine kurulduğu yapı belli. Joyboy diye kalırsa aha yukarıdaki arkadaş gibi "koskoca tarih zart zurt" gibi hiçbir şey anlayamayan bir kitle gelir. Ben çeviriyi anlam için yapıyorum. Çeviriyi "iyi" kalsın diye değil, "iyi anlatsın" diye yapıyorum.