Saul bir amaç uğruna öldü. Bir bölüm gördüğümüz karakterin ölümüne üzüldük. Çünkü ölümü göze alarak WG'nin yaydığı kötülüğün karşısında durdu. Hükümetin hedef aldığı, Ohara'dan geriye kalan tek kişiyi kurtarmaya çalışırken can verdi. En yakın arkadaşı Kuzan da Saul'un son isteğini yerine getirerek Robin'in kurtulmasını sağladı. Eğer Saul ölmemişse, o flashbackin finali tamamen anlamını kaybeder. Robin'in kayığın içinde Saul gibi ağladığı sahneyi çöpe atarsın. Bu okuyucuya ihanettir. Saul'un ölmeyeceğini bilsek, o hikaye bizde aynı etkiyi bırakamazdı. Bir yazar sürekli bunu alışkanlık haline getirirse, daha sonra çizeceği dramlar etkisini kaybeder. Nitekim öyle de oldu.Saul'un tam olarak öldüğü gösterilmedi ki buna takılmak mantıksız gibi sonuçta devler savaş sonrası gelip büyük ihtimal ile saul'a müdahale edilmiş robin olayı gibi. Bence bilmem kaç sene önceki olayı buraya bile bağlayabiliyor ise odanın hikaye derinliğine saygı duyulmalı
Kısacası bu hikaye derinliği değil, kötü yazarlık. Bazı şeyleri muallakta bırakıp, retcon için zemin hazırlamak saygı duyulası bir şey değil. Öyle olsa her yazar bunu kullanırdı.
Son düzenleme:

Öyle ki zekası günümüzden beş yüz yıl ötedeymiş. Gelgelelim o kitapları okuyan o kadar adam şu kitapları kurtaracak zekayı gösteremiyor işte. One Piece'in bence en iyi geçmiş hikayesinin de ırzına geçildiğini gördük çok şükür ne diyeyim. Gözümde o insanların çaresizliği kaldı ne saulun fedakarlığı ne Robin ile Kuzan'ın sohbeti. Her şey manasız saçma sapan bir hale geldi.

