Sen ne güzel bir arksındır Reverie. Animeden mangaya geçtiğimden beri, ki bir 5 yıl oluyor, hiçbir bölümün beni bu kadar heyecanlandırdığını hatirlamiyorum. Her sayfayi ağzım açık okudum.
Kaido ve Linlin'in Luffy tartışmasına, bir araya gelmesine şok olurken, ikili arasında geçmişte ne oldu diye kafana takılıyor.
Ordan denizciler... Kizaru, Sakazuki ve Samuraylar... Linlin niye görmezden geliniyor? 40 yıl önceki güçler kim ve nasıl hala tehdit olabiliyorlar? Garp'in söylediği hayallerin ötesindeki olay ne olabilir? Kafamda deli sorular...
Boş taht simgesi ve felsefesi game of thrones'un tahtiyla yarışır güzellikteydi.
Kızıl ejderligin sınır tanımazlığı inanılmazdi. Hala şaşırtabiliyor. Devamında ise gelişen olaylar, iç burkucuydu. Lucci, gerçek bir gorev adamısin.
Ve Shanks, sana yuh diyorum, başka da bir şey demiyorum.
Bölüm sonu, benim gözler: Luffy Sugoi.