Bildiğiniz üzere birçok farklı fantastik evren var ve bunların bazıları aşırı derecede korkutucu ve insanın kanının çekilmesine neden olacak cinsten. Bu yazıda bu evrenlerden dikkatimi çekenleri ele aldım.
Soylu olmadığınız sürece rezil ve kepaze bir hayat süreceğiniz bir evren. Sürekli olarak savaşlar çıkıyor ve sıradan halk haneler arasındaki çekişmeler yüzünden ölüyor. Her ne kadar efsane olarak görülseler de Ak Gezen isimli varlıkların bir gün dünyayı istila edeceğine inanılıyor. Onların eline düşmeniz halinde zombi olarak onların akılsız bir askeri haline dönüşüyorsunuz.
Bir mantar çeşidi insanlığa ne kadar zarar verebilir? Dünyaya kıyameti getirecek kadar olabilir mi? Olduğu takdirde neler yaşanacağını gösteren bu evrende Cordyseps isimli mantarın insanları ele geçirip zombilere dönüştürüyor ve dünyaya yayılarak medeniyeti sona erdiriyor. Her an mantar tarafından zombiye dönüştürülmüş biri tarafından ısırılarak zombiye dönüşme tehlikeniz var.
Yüksek duvarların arkasında izole bir hayat. İnsan yiyen devlerin dehşetinin gölgesinde geçen bir ömür. Belki de içinde yaşadığınız bölgenin dışında hiçbir yer göremeden öleceksiniz. Görünürde özgür olmanıza rağmen ellerinizde ve ayaklarınızda prangalar var. Duvarlar sizi koruyor olsa da, olası bir istila durumunda bir devin akşam yemeği haline gelmeniz çok yüksek bir olasılık.
Korkulan olmuş ve en sonunda ABD ve Rusya arasında bir nükleer savaş yaşanmış, dünya üzerinde mutasyon geçirmiş yaratıkların cirit attığı çorak bir araziye dönüşmüş. Belki hayatınızın bir dönemini dünyanın güzel zamanlarında geçirdiniz, belki de direkt olarak insanlığın tek sığınağı olan metro istasyonlarından birinde doğdunuz. Her şekilde bir daha gökyüzünü göremeyecek, fare ya da böcek gibi şeylerle beslenecek, zehirli sulardan içmek zorunda kalacak ve eğer şanslıysanız bir yaratığın eline düşmeden önce istasyonlar arasında çıkmış bir savaşta vurularak öleceksiniz.
Gayet sıradan gibi görünen ve orta çağ zamanlarını andıran bu evren ne kadar dehşet verici olabilir? Bunun cevabı Tanrı Eli adı verilen yaratıkların dünyaya saldığı ve normal insanlara hayatı zehir eden Havari isimli varlıklarda saklı. Sıradan bir köylü iseniz her an köyünüz bu yaratıklardan birinin ya da haydutların saldırısına uğrayabilir. Kadınsanız muhtemelen seks kölesi haline gelecek, erkekseniz anında ölecekksiniz. Eğer hiç şansınız yoksa Tutulma esnasında gerçekleşen bir kurban ayini sırasında korkunç yaratıklar tarafından tarifi mümkün olmayacak şekillerde can vereceksiniz.
Bir şey olmuştur, ama ne olduğu belirsizdir. Olan bu şey yüzünden adeta dünyada canlı yaşam sona erer. Canlı herhangi bir bitki ya da hayvan kalmaz. Artık gökyüzü diye bir şey yoktur. Güneş, ay ve yıldızlar sadece efsanelerde kalmıştır. Neredeyse tüm insan popülasyonu yok olsa da, şaşırtıcı bir şekilde az sayıda insan hayatta kalabilmiştir. Hayvanların ya da bitkilerin olmadığı bu dünyada insanların beslenmek için bir şey yemesi gerekmektedir. Bu bir şey de diğer insanlardır. Şayet yağmacı bir gurubun eline geçerseniz, akşamına barbekü olma ihtimaliniz çok fazla.
Savaşların asla bitmediği, galaksinin neresine giderseniz gidin muhakkak bir musibetle karşılaşacağınız ve huzurun hiçbir türlüsünün olmadığı bir evren. Warptan geçerken kaosun etkisinde kalarak kaos tanrılarının kölesi olabilir, nereden geldiği belli olmayan bir Tyranid sürüsü tarafından ele geçirilebilir, orklar tarafından yakalanıp ölene kadar esit edilebilir, Dark Eldar'a rehin düşmeniz halinde akla hayale sığmayacak işkenceler görebilirsiniz. Bunların hiçbiri olmasa bile İmparatorluk Muhafızı olarak orduya alınmanızın ardından hiç bilmediğiniz bir gezegendeki bir savaşta ölebilirsiniz ve mezarınız bile olmaz. Sıradan bir asker değil de bir Primarch olsanız dahi, ağır yaralanmanız durumunda bir Dreadnought'a yerleştirilebilir ve tabutunuz olacak bu makinenin içinde savaşmaya devam edebilirsiniz.
Haçlı Seferleri sırasında yoldan çıkmış bir şövalye grubu tanrıya baş kaldırır ve kutsal yeminlerine ihanet eder. Yaptıkları ayinlerle cehennemin güçlerini dünyaya salar ve korkunç yaratıklar insanları avlamaya başlar. Zamanla insanlar da buna karşı koymaya başlayınca taraflar arasında çok uzun sürecek bir savaş başlar. Bu olayın üzerinden 800 yıl geçmiştir ve tarih 1914'tür. Gerçek dünyamızda Birinci Dünya Savaşı'nın tarihine denk gelen bu tarihte savaşın kaderini belirleyecek olaylar yaşanır. Biraz Doom, biraz Berserk, biraz da Warhammer 40.000 gibi olan bu evrende de çeşitli yaratıkların elinde korkunç şekilde can veriyorsunuz.
AM (Allied Mastercomputer, Adaptive Manipulator ve Aggressive Manace) isimli yapay zeka dünyayı ele geçirip beş kişi hariç insanlığı yok etmiştir. Kalan beş kişiye ise türlü türlü işkenceler yapar, onları ölmeyecek kadar aç bırakıp berbat gıdalarla besler, onların kişiliklerini değiştirir ve hatta içlerinden birini maymunumsu bir varlığa dönüştürür. AM bu insanların intihar etmelerini engellemiş, ancak birbirlerini öldürmelerini engellemeyi unutmuştur. Bu beş kişiden biri olan Ted bunu fark eder ve diğer dört kişiyi öldürerek kurtarır. AM ceza olarak Ted'in zaman algısıyla oynar ve onu ağzı olmayan, gözlerinde beyaz çukurlar bulunan, bir nevi sürünerek hareket eden ve geçtiği her yerde sıvı bırakan jelimsi bir varlığa dönüştürür. Bu dönüşüme rağmen aklına dokunmaz. Ted aklen insan, bedenen başka bir varlığa dönüşür. Hikayenin özetinden başınıza neler gelebileceğini anlamışsınızdır.
Qu isimli uzaylı bir ırk dünyaya gelir ve niyetleri iyi değildir. Bu uzaylılar fazlasıyla gelişmiştir ve insanlar onlar için oyuncaktan farksızdır. Bu nedenle Qu insanlarla oynamaya karar verir ve onları değiştirmeye başlar. Fakat bu değişikliğin neredeyse sınırı yoktur. Bazı insanları canlı tuğlalara çevirerek duvar örerler, bazılarını ise hayvanlarla birleştirip şekilsiz yaratıklara dönüştürürler. Yeterince eğlendiklerini düşündüklerinde insanları galaksinin dört bir yanına dağıtır ve çekip giderler. Aradan milyonlarca yıl geçer, insanlık artık pek insana benzemiyor olsa da direnmeyi sürdürmektedir. Qu'nun insanlara yaptığı şeyler cidden mantık sınırlarını zorlayacak türden, insanda kusma isteği uyandırıyor. Şahsen bu listede içinde olmak istemeyeceğim üç evrenden biri açık ara budur.
Buz ve Ateşin Şarkısı Evreni (A Song of Ice and Fire)

Soylu olmadığınız sürece rezil ve kepaze bir hayat süreceğiniz bir evren. Sürekli olarak savaşlar çıkıyor ve sıradan halk haneler arasındaki çekişmeler yüzünden ölüyor. Her ne kadar efsane olarak görülseler de Ak Gezen isimli varlıkların bir gün dünyayı istila edeceğine inanılıyor. Onların eline düşmeniz halinde zombi olarak onların akılsız bir askeri haline dönüşüyorsunuz.
The Last of Us Evreni

Bir mantar çeşidi insanlığa ne kadar zarar verebilir? Dünyaya kıyameti getirecek kadar olabilir mi? Olduğu takdirde neler yaşanacağını gösteren bu evrende Cordyseps isimli mantarın insanları ele geçirip zombilere dönüştürüyor ve dünyaya yayılarak medeniyeti sona erdiriyor. Her an mantar tarafından zombiye dönüştürülmüş biri tarafından ısırılarak zombiye dönüşme tehlikeniz var.
Attack on Titan Evreni (Shingeki no Kyojin)

Yüksek duvarların arkasında izole bir hayat. İnsan yiyen devlerin dehşetinin gölgesinde geçen bir ömür. Belki de içinde yaşadığınız bölgenin dışında hiçbir yer göremeden öleceksiniz. Görünürde özgür olmanıza rağmen ellerinizde ve ayaklarınızda prangalar var. Duvarlar sizi koruyor olsa da, olası bir istila durumunda bir devin akşam yemeği haline gelmeniz çok yüksek bir olasılık.
Metro Evreni

Korkulan olmuş ve en sonunda ABD ve Rusya arasında bir nükleer savaş yaşanmış, dünya üzerinde mutasyon geçirmiş yaratıkların cirit attığı çorak bir araziye dönüşmüş. Belki hayatınızın bir dönemini dünyanın güzel zamanlarında geçirdiniz, belki de direkt olarak insanlığın tek sığınağı olan metro istasyonlarından birinde doğdunuz. Her şekilde bir daha gökyüzünü göremeyecek, fare ya da böcek gibi şeylerle beslenecek, zehirli sulardan içmek zorunda kalacak ve eğer şanslıysanız bir yaratığın eline düşmeden önce istasyonlar arasında çıkmış bir savaşta vurularak öleceksiniz.
Berserk Evreni

Gayet sıradan gibi görünen ve orta çağ zamanlarını andıran bu evren ne kadar dehşet verici olabilir? Bunun cevabı Tanrı Eli adı verilen yaratıkların dünyaya saldığı ve normal insanlara hayatı zehir eden Havari isimli varlıklarda saklı. Sıradan bir köylü iseniz her an köyünüz bu yaratıklardan birinin ya da haydutların saldırısına uğrayabilir. Kadınsanız muhtemelen seks kölesi haline gelecek, erkekseniz anında ölecekksiniz. Eğer hiç şansınız yoksa Tutulma esnasında gerçekleşen bir kurban ayini sırasında korkunç yaratıklar tarafından tarifi mümkün olmayacak şekillerde can vereceksiniz.
The Road Evreni

Bir şey olmuştur, ama ne olduğu belirsizdir. Olan bu şey yüzünden adeta dünyada canlı yaşam sona erer. Canlı herhangi bir bitki ya da hayvan kalmaz. Artık gökyüzü diye bir şey yoktur. Güneş, ay ve yıldızlar sadece efsanelerde kalmıştır. Neredeyse tüm insan popülasyonu yok olsa da, şaşırtıcı bir şekilde az sayıda insan hayatta kalabilmiştir. Hayvanların ya da bitkilerin olmadığı bu dünyada insanların beslenmek için bir şey yemesi gerekmektedir. Bu bir şey de diğer insanlardır. Şayet yağmacı bir gurubun eline geçerseniz, akşamına barbekü olma ihtimaliniz çok fazla.
Warhammer 40.000 Evreni

Savaşların asla bitmediği, galaksinin neresine giderseniz gidin muhakkak bir musibetle karşılaşacağınız ve huzurun hiçbir türlüsünün olmadığı bir evren. Warptan geçerken kaosun etkisinde kalarak kaos tanrılarının kölesi olabilir, nereden geldiği belli olmayan bir Tyranid sürüsü tarafından ele geçirilebilir, orklar tarafından yakalanıp ölene kadar esit edilebilir, Dark Eldar'a rehin düşmeniz halinde akla hayale sığmayacak işkenceler görebilirsiniz. Bunların hiçbiri olmasa bile İmparatorluk Muhafızı olarak orduya alınmanızın ardından hiç bilmediğiniz bir gezegendeki bir savaşta ölebilirsiniz ve mezarınız bile olmaz. Sıradan bir asker değil de bir Primarch olsanız dahi, ağır yaralanmanız durumunda bir Dreadnought'a yerleştirilebilir ve tabutunuz olacak bu makinenin içinde savaşmaya devam edebilirsiniz.
Trench: Crusade Evreni

Haçlı Seferleri sırasında yoldan çıkmış bir şövalye grubu tanrıya baş kaldırır ve kutsal yeminlerine ihanet eder. Yaptıkları ayinlerle cehennemin güçlerini dünyaya salar ve korkunç yaratıklar insanları avlamaya başlar. Zamanla insanlar da buna karşı koymaya başlayınca taraflar arasında çok uzun sürecek bir savaş başlar. Bu olayın üzerinden 800 yıl geçmiştir ve tarih 1914'tür. Gerçek dünyamızda Birinci Dünya Savaşı'nın tarihine denk gelen bu tarihte savaşın kaderini belirleyecek olaylar yaşanır. Biraz Doom, biraz Berserk, biraz da Warhammer 40.000 gibi olan bu evrende de çeşitli yaratıkların elinde korkunç şekilde can veriyorsunuz.
Ağzım Yok ve Çığlık Atmalıyım Evreni (I Have No Mouth and I Must Scream)
AM (Allied Mastercomputer, Adaptive Manipulator ve Aggressive Manace) isimli yapay zeka dünyayı ele geçirip beş kişi hariç insanlığı yok etmiştir. Kalan beş kişiye ise türlü türlü işkenceler yapar, onları ölmeyecek kadar aç bırakıp berbat gıdalarla besler, onların kişiliklerini değiştirir ve hatta içlerinden birini maymunumsu bir varlığa dönüştürür. AM bu insanların intihar etmelerini engellemiş, ancak birbirlerini öldürmelerini engellemeyi unutmuştur. Bu beş kişiden biri olan Ted bunu fark eder ve diğer dört kişiyi öldürerek kurtarır. AM ceza olarak Ted'in zaman algısıyla oynar ve onu ağzı olmayan, gözlerinde beyaz çukurlar bulunan, bir nevi sürünerek hareket eden ve geçtiği her yerde sıvı bırakan jelimsi bir varlığa dönüştürür. Bu dönüşüme rağmen aklına dokunmaz. Ted aklen insan, bedenen başka bir varlığa dönüşür. Hikayenin özetinden başınıza neler gelebileceğini anlamışsınızdır.
Tüm Yarınlar Evreni (All Tomorrows)

Qu isimli uzaylı bir ırk dünyaya gelir ve niyetleri iyi değildir. Bu uzaylılar fazlasıyla gelişmiştir ve insanlar onlar için oyuncaktan farksızdır. Bu nedenle Qu insanlarla oynamaya karar verir ve onları değiştirmeye başlar. Fakat bu değişikliğin neredeyse sınırı yoktur. Bazı insanları canlı tuğlalara çevirerek duvar örerler, bazılarını ise hayvanlarla birleştirip şekilsiz yaratıklara dönüştürürler. Yeterince eğlendiklerini düşündüklerinde insanları galaksinin dört bir yanına dağıtır ve çekip giderler. Aradan milyonlarca yıl geçer, insanlık artık pek insana benzemiyor olsa da direnmeyi sürdürmektedir. Qu'nun insanlara yaptığı şeyler cidden mantık sınırlarını zorlayacak türden, insanda kusma isteği uyandırıyor. Şahsen bu listede içinde olmak istemeyeceğim üç evrenden biri açık ara budur.
Son düzenleme: