Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

KorsanFan Lobi Savaşları

15. Bölüm - Adalet Savaşı: Yedinci Kısım
Büyük Korsan Kaidou ve Mewtwo karşı karşıya dikilmektedir. Büyük Korsan Kaidou Mewtwo'nun elinde tuttuğu şişe kutusuna şüpheyle bakar. ''O Germa suit mi?'' diye mırıldanır. Mewtwo'da gülümseyerek karşılık verir. ''Aynen öyle. Bu gördüğün özel yapım bir Germa kıyafeti. Judge'ın yaptıklarından bile ileri seviyede.'' Büyük Korsan Kaidou hafif gülerek ''Sakın bana bu kıytırık Judge teknolojisini övmeye kalkma.'' der.

Mewtwo ''Ciddiye almadığına pişman olacaksın.'' diye cevaplar. Büyük Korsan Kaidou ''Pişman olmayacağım. Çünkü ben de daha iyisi var.'' diyerek belinde taşıdığı üç başlı mızrağı çıkarır. Mewtwo bunu görünce tek kaşını kaldırır. ''Görünüşe bakılırsa Karasu ve Morley güçlerini kendinde birleştirmişsin. Ama seni kurtarmaya yetmeyecek.'' Büyük Korsan Kaidou sırıtarak ''Kutu kolaya bel bağlayan biri için iddialı sözler.'' der.

Ardından Mewtwo Germa kıyafetini aktif ederek üzerine giyer. Kıyafet ağırlıklı olarak yeşil ve siyah tonlarının birleşiminden oluşur. Aynı zamanda yer yer kırmızı ve mavi desenlerde görülmektedir. Onun görünümü karşısında siniri bozulmaya başlayan Büyük Korsan Kaidou ''Seninle yeterince oyalandım!'' diye bağırarak Mewtwo'nun üzerine doğru atılır.

Mızrağını elinde çevirerek Mewtwo'ya saplamak üzereyken Mewtwo aniden ayakkabılarında bulunan jet iticileri kullanarak hızla saldırıdan sıyrılır. Büyük Korsan Kaidou'nun mızrağı şiddetle yere saplanır. Mewtwo ayakkabılarındaki hava akımı sayesinde havada asılı durabilmektedir. ''Iskaladın.'' diyerek alaycı bir tavır takınır. Büyük Korsan Kaidou mızrağını geri çekerek öfkeyle ona doğru döner. Mızrağını tekrar yere saplar ve toprak bir anda yukarı doğru dalgalanarak kalkar.

Büyük toprak kitlesi üzerine doğru gelirken Mewtwo ''Sparking Valkyrie!'' diye bağırarak gözlerinden lazer ışını yollar. Lazer toprağı delerek Büyük Korsan Kaidou'ya doğru gider. Büyük Korsan Kaidou lazeri son anda mızrağı ile bloklar ve yönünü değiştirir. Ardından mızrağını tekrar yere vurarak ''Devrim Dalgalanması!'' diye bağırır. Bulundukları alandaki tüm zemin dalgalanarak yükselir. Mewtwo topraklardan kaçınmaya çalışır fakat en sonunda yakalanır ve zeminin içine doğru çekilir.

Mewtwo toprak zeminin içine gömülmüş şekilde boğulurken Büyük Korsan Kaidou bir kahkaha patlatır. ''Tekniğimin tadına bak bakalım amiralci!'' O sırada Mewtwo'nun çırpınış sesleri azalarak biter. Büyük Korsan Kaidou kendi kendine ''Sanırım bitti. Buraya kadar iyi geldin.'' diye mırıldanır. Arkasını dönüp gitmek üzereyken aniden Mewtwo'nun sesi duyulur. Mewtwo ''Henry Blazer!'' demesinin ardından tüm zemine elektrik yayılır. Büyük Korsan Kaidou'da elektrik akımına kapılır ve acı içinde bağırır.

Saldırının etkisiyle Mewtwo'yu tutan zemin parçalanır, bu sayede Mewtwo serbest kalır. Bunun üzerine hızla hareketsiz duran Büyük Korsan Kaidou'ya atılarak yüzüne elektrikli bir tekme atar. Büyük Korsan Kaidou saldırının etkisiyle geriye doğru fırlayarak yere düşer. Saldırının etkisi geçtikten sonra yavaşça ağaya kalkar, üstü başı parçalanmış haldedir. Mewtwo'ya doğru bakarak dişlerini sıkar. ''Demek birden fazla Germa üyesinin güçlerini kullanabiliyorsun.''

Mewtwo bıyık altından gülümseyerek cevap verir. ''Daha bitmedi.'' Ardından jet iticileri kullanarak tekrar havaya doğru yükselir, kolunu ona uzatır. Eli daha büyük ve mekanik bir şekil aldıktan sonra bileğinden ileriye doğru uzar. Uzayan eli hızla giderken Büyük Korsan Kaidou karşılık olarak ''Özgürlüğün Kargaları!'' der ve bir sürü kargayı elin üzerine yönlendirir. Fakat Mewtwo'nun eli kargaları parçalayarak ilerlemeye devam eder.

En sonunda mekanik el Büyük Korsan Kaido'yu boğazından sıkıca kavrar. Büyük Korsan Kaidou elden kurtulmaya çalışsa da bir türlü yapamaz. Mewtwo ''Winch Danton!'' diye haykırarak uzun kolunu çevirmeye başlar. Gittikçe daha hızlı şekilde kendi etrafında çevirirken kolunu kaldırır ve Büyük Korsan Kaido'yu havaya kaldırır. Başı dönmeye başlayan Büyük Korsan Kaidou ''Hey! Kes şunu!'' diye bağırır. Mewtwo keyifli bir şekilde ''Nasıl istersen.'' diyerek Büyük Korsan Kaidou'yu yerden yere vurmaya başlar.

Vurduğu zeminler parçalanır ve Büyük Korsan Kaidou yediği her darbede bağırmaya devam eder. Mewtwo Büyük Korsan Kaido'yu tekrar çevirerek bu sefer etraftaki ağaçlara çarpmasını sağlar. Büyük Korsan Kaidou bilincini kaybetmek üzere gibi hisseder fakat ''Kara Yoldaş.'' demesinin ardından büyük bir karga oluşur ve hızla Mewtwo'nun koluna çarpar. Mekanik kolun parçalanması üzerine Büyük Korsan Kaidou boğazını tutan elden kurtularak yere yığılır. Mewtwo parçalanan kolunu tekrar kendine çeker. Mekanik eli yerinden sökerek fırlatır ve yerine kendi eli çıkar.

Yerde uzanan Büyük Korsan Kaido'ya bakar. ''Son bir saldırı daha.'' diyerek ona doğru ilerlerken devasa karga aniden Büyük Korsan Kaidou'yu sırtına alarak gökyüzüne doğru uçar. Mewtwo'da hemen arkasından jet iticileri kullanarak havaya yükselir ve Büyük Korsan Kaido'yu takibe başlar. Kendine zar zor gelen Büyük Korsan Kaidou peşindeki Mewtwo'yu fark edince ''Ulan şimdi seni..'' diye laf ederek kargayı ona doğru yönlendirir. İki kolunu kullanarak ''Crow Soul Lotus!'' der ve Mewtwo'nun üzerine tekrar karga sürüsü gönderir.

Mewtwo odun gücünü kullanarak çıkardığı ağaç dalları ile kargaları tek tek parçalar. Mewtwo gönderdiği kargalarla uğraşırken Büyük Korsan Kaidou gökyüzünde daha yukarıya yükselmiştir. Mewtwo'nun kargaları hallettiğini gördükten sonra yukarıdan ona seslenir. ''Şimdi işin bitti. Devrimin Mızrağı!'' Büyük Korsan Kaidou elindeki mızrağı sertçe kavrar. Mızrağın başları daha büyük bir şekil alır. Büyük Korsan Kaidou üzerinde olduğu kargayla beraber son sürat Mewtwo'ya doğru uçar. Mızrağını ona saplamak üzereyken Mewtwo aniden görünmez olarak saldırıdan kaçınır.

Büyük Korsan Kaidou şaşkınlıkla kalakalır. ''Sanji'nin sutinin yeteneği. Hay böyle işin!'' Büyük Korsan Kaidou telaşla etrafına bakınarak ''Neredesin lan!'' diye bağırır. Mewtwo ise bir anda arkasında belirir ve gülümseyerek ''Buradayım.'' der. Büyük Korsan Kaido arkasını dönemeden Mewtwo dal parçasıyla onun göğsünü deler. ''Siktir..'' diyen Büyük Korsan Kaido'nun ağzından kan gelir.

Ardından Büyük Korsan Kaidou hayat enerjisinin çekilmeye başlandığını hisseder. Vücudu gittikçe kuruyarak incelmeye başlar. Bilincini kaybetmesiyle beraber Mewtwo dal parçasını geri çeker. Onu taşıyan karganın da yok olmasıyla Büyük Korsan Kaidou bahçenin içindeki havuza doğru düşer. Mewtwo havada süzülürken son kez Büyük Korsan Kaido'ya doğru bakarak ''Beni küçümsemekle hata ettin.'' der.

Devrimci Karargahı Doğu Bölgesi Savaşı - Kazanan: Mewtwo.

Skywalker ve Montana karşı karşıyadır. Skywalker ağaç dalının üzerinde gözleri kapalı ve kolunu havaya kaldırmış bir şekilde durmaktadır. Montana'da yerde mayınların arasında onun yapacağı bir sonraki hamleyi beklemektedir. ''Yoksa Force mu kullanacak?'' diye düşünmesinin ardından lafa girer. ''Ne yapıyorsun la öyle?'' Skywalker tekrar sırıtarak gözlerini açar. ''Seni bitirecek hamleyi uşağım.'' diye cevap verir. Bunu duyan Montana gülerek ''Yapması bu kadar sürüyorsa pek avantajlı bir tekniğe benzemiyor.'' der.

Skywalker'ın ''Sen öyle san.'' demesinin ardından Montana vakit kaybetmeden ''Dai Funka!'' diye bağırarak Skywalker'ın üzerine magmadan bir yumruk gönderir. Skywalker son anda force yeteneğini kullanarak magmayı havada durdurmayı başarır. Montana'nın gözleri bu manzara karşısında şaşkınlıkla büyür. Skywalker dalga geçer gibi bir tavırla ''Saldırını geri iade edeyim.'' diyerek magma yumruğunu ona geri gönderir.

Montana yana doğru zıplayarak magma yumruğundan kurtulur ve yanındaki hurda parçalarının üzerine düşer. İçinden ''Mayına denk gelebilirdim. Ucuz kurtulduk.'' diye geçirir. Magma yumruğu onun arkasındaki ağaçlara denk gelir ve onlarda yanmaya başlar. Montana'nın daha önce yaptığı magma saldırılarından ötürü çıkan yangın gittikçe yayılmaktadır.

Bunun üzerine Montana ''Bu gidişle geriye bir ormanınız kalmayacak. Hem savaşı hem üssünüzü kaybedeceksiniz.'' diyerek tebessüm eder. Skywalker ise kendinden emin bir şekilde ''Buradan başka üslerimizde var. Ayrıca savaşı kaybedeceğimizi kim söyledi?'' der. ''Hissetmedin mi? Yoldaşların birer birer yeniliyor.'' diyen Montana'nın yüzüne tatminkar bir gülümseme vardır.

Skywalker bir anlığına duraksar ve yoldaşlarının hakilerini hissetmeye çalışır fakat yalnızca Soldier Boy'un hakisini hisseder. ''Bizden geriye bir tek o mu kaldı?'' diye düşünerek karamsar bir yüz ifadesi takınır. Montana bu durumdan yararlanmak isteyerek ''Tek yapmam gereken seni indirmek. Tıpkı diğerlerinin yaptığı gibi.'' diyerek Skywalker üzerinde psikolojik baskı oluşturmaya çalışır. Skywalker ise içinden ''Force yeteneğimi yalnızca 61 saniye boyunca kullanabiliyorum. Bu savaşı bir an önce bitirmem lazım.'' diye düşünür.

Fakat bu düşüncesini belli etmemeye çalışarak ''Şu durumda beni alt edeceğine inanıyorsan tam bir aptalsın demektir.'' der ve force yeteneğini kullanarak Montana'yı olduğu yere sabitler. Montana ne kadar çabalasa da kıpırdayamaz. ''Hay anasını..'' diye içinden geçirirken havaya doğru yükselmeye başlar. Skywalker force yeteneğiyle onu havada asılı bırakarak yüzüne bakar. ''Sizin devriniz burada bitiyor.'' dedikten sonra Montana olduğu yerde boğulmaya başlar. Ellerini istemsizce boğazına götürerek çırpınır. Bir süre çırpındıktan sonra kolları yavaşça kendini bırakır.

Skywalker bunu fark edince Montana'nın öldüğünü düşünerek force ile bedenini ileri doğru fırlatır. Skywalker ''Tam zamanında bitti. Daha fazla force kullanamam.'' diyerek rahat bir nefes alır. Omzuna doğru bakarak sitemli bir şekilde ''Pelerinime yazık oldu.'' der. İçinden ''Artık diğerlerinin yanına gitmeliyim.'' diye geçirdikten sonra bir anda ilerideki ağaçların arasından devasa bir hurdadan el çıkagelir. Skywalker tepki veremeden el onu sıkıca tutarak kavrar. Skywalker'ın sesi acı içinde yükselirken ağaçların arasından kendisine doğru yürüyen Montana'yı görür.

Montana'nın üzeri kırmızı bir aura ile kaplanmıştır. Montana ''Beni mayınların olduğu bölgenin ilerisine fırlattığın için sağol 61siz. İşimi kolaylaştırdın.'' diyerek sırıtır. Skywalker şok olmuş bir şekilde ''Ama bu nasıl olur? Öldüğünü sanmıştım.'' der. Montana ''En yüksek tepkime puanına sahip olduğum için bir süreliğine tüm güçlerimi iki katına çıkarabiliyorum, dayanıklılığım dahil. Bu sayede ölmedim, sadece ölmüş gibi rol yaptım.'' cevabını verir. Skywalker ''Tiksav Lee güçlerini anlatırken bundan bahsetmemişti.'' diyerek hissettiği acıdan ötürü yüzünü buruşturur.

Montana ''Sodex'in ona her bilgiyi verdiğini mi sandın?'' diyerek kafasını iki yana sallar. Skywalker hiddetle bakan gözlerle ''Sizden korkulur.'' der. ''Bak bu konuda haklısın işte.'' diyen Montana avucunda sıkıştırdığı Skywalker'a uyguladığı baskıyı iyice arttırır. Montana'nın ''Kemik Kıran!'' demesinin ardından kemiklerin kırılma sesleri yükselirken Skywalker uzun bir çığlık atar.

Montana onu serbest bıraktığında Skywalker'ın bedeni ağaç dalından aşağı doğru yere yığılır. Skywalker geri ayağa kalkamaz ve yerde iki büklüm bir şekilde uzanır. Montana'nın tepkime gücünün sona ermesiyle beraber hurdadan eli de parçalara ayrılarak dağılır. Montana derin bir nefes almasının ardından bakışını yerde yatan Skywalker'a çevirir. ''Devri bitecek olanlar biz değil, sizsiniz.''

Devrimci Karargahı Tuzak Bölgesi Savaşı - Kazanan: Montana
 
Son düzenleme:
14. Bölüm - Adalet Savaşı: Altıncı Kısım
Tiksav Lee deprem gücünün etkisinden dolayı yerden kalkamamış bir şekilde yatmaya devam etmektedir. Artyomdh ise karşısında gördüğü ellerinde devasa zarlar tutan büyük cüsseli ruha şaşkınlıkla bakmaktadır. ''İddian tutarsa beş dakikalığına güçlerimi kaybedeceğim demek. Tabi ben bu ruha engel olmazsam.'' diyen Artyom ruha Soru teknikleri ile vurmaya çalışır fakat hiçbir zarar veremez.

Nefes nefese kalmış olan Artyom kıl kapmış bir yüz ifadesiyle ruha doğru bakar. Tiksav Lee ise keyifle sırıtarak ''Boşuna uğraşma onu engellemen imkansız. Birazdan kaderin belirlenecek.'' der. Ruh zarları avucunun içine aldıktan sonra ellerini sallamaya başlar. Artyom ise bir hınçla Tiksav'a bakar ve ''Öyleyse seni engellerim.'' diyerek daha fazla yer çekimi gücü uygular. Yer çekiminin etkisiyle yer parçalanmaya başlar.

Bu sayede Tiksav gittikçe daha çok yerin içine gömülmektedir. Buna rağmen Tiksav dişlerini sıkarak elinden geldiğince dayanmaya çalışır. Bunu gören Artyom daha çok hırsla gücünü kullanmak üzereyken ruh bir anda Artyom'a elinin tersiyle vurur. Geriye doğru savrulan Artyom yere düşer ve böylece yer çekimi gücünün etkisi bozulur. Yerin metrelerce içine gömülmüş olan Tiksav Lee sonunda rahat bir nefes alır.

Yavaşça yerden kalkarken yukarıya bakarak iç çeker. ''Şimdi buradan çıkmak ayrı bir dert olacak. Savaşı bitirince ilk iş şarap içeceğim.'' O esnada yüzüne aldığı darbeden dolayı burnundan kan akan Artyom burnunu sildikten sonra tekrar ayaklanır. İçinden ''Şu ruh cidden can sıkıcı. Tiksav'a dokundurmayacak gibi.'' diye düşünür. Ruh hırıltılı bir sesle konuşur. ''Eğer zarlar en az altı gelirse Tiksav Lee'nin isteği gerçek olacak.'' Artyom gergin bir şekilde ruhun zarları sallamasını izlerken Tiksav'da içinde olduğu çukurdan dışarı tırmanmaya çalışmaktadır.

Artyom zarları atmadan önce hızla ona doğru ''Raging Tiger!'' diye bağırarak bir saldırı gönderir. Arkadaki ağaçlar parçalanırken saldırı ruhun bedeninin içinden geçer. Yine ona hiçbir hasar vermemiş gibi gözükmektedir. Artyom yapabileceği bir şey olmadığını düşünerek geri çekilmeye karar verir. Arkasını dönerek olay yerinden uzaklaşmak üzereyken zarların yere çarpma sesini duyar. Bir anlığına duraksayarak arkasına bakar. Tiksav'da bu sesi duymuştur ve tırmanmayı bırakmıştır. Meraklı bir şekilde ruha seslenerek ''Zarlar kaç geldi?'' diye sorar.

Artyom yutkunarak zarlara bakmasının ardından bir kahkaha atar. Ruh ise sessizliğini koruyarak Tiksav'a cevap vermez. Artyom'un kahkahasını duyan Tiksav olaya anlam veremeyerek iyice meraklanır. Yüksek sesle ''Ne oluyor lan orada!'' diye bağırır. Artyom kahkahası bittikten sonra sırıtarak ''Zarların biri üç diğeri iki geldi.'' der. Bunu duyan Tiksav Lee dünya başına yıkılmış gibi hisseder. Öfkeli bir ses tonuyla ''Beş mi geldi? Şansımı seveyim!'' diyerek yumruğunu sıkar. Ruh ise yalnızca ''Üzgünüm efendim.'' der ve bedeni yavaşça ortadan kaybolmaya başlar.

Bunu fark eden Artyom Tiksav'ın içinde olduğu çukura doğru yürümeye başlar. Çukurun başına vardığında Tiksav Lee ile göz göze gelirler. Artyom Tiksav'a yukarıdan bakarken özgüvenli bir gülümsemeyle ''Anlaşılan iddia tutturma konusunda yine kötü iş çıkardın.'' der. Ardından yer çekimi gücünü kullanarak gökyüzüne doğru mor renkli dalgalar gönderir. Tiksav gökyüzüne bakarken ''Yoksa düşündüğüm şey mi?'' diye mırıldanır. Ardından gökyüzünde bir parıldama belirir, gittikçe yaklaşmakta olan bir cisim gözükmektedir.

Bunun bir meteor olduğunu anlayınca çabucak çukuru tırmanmaya çalışır fakat yaşadığı endişeden dolayı vücudunu ter bastığını hisseder. Tutunduğu yerde ayağı kaymaktadır bu da tırmanmayı onun için zorlaştırır. Telaşla ruha doğru bakarak sesini yükseltir. ''Bana yardım et ruh!'' Fakat ruh hiçbir cevap vermez, bedeni gittikçe silinmeye devam eder ve en sonunda tamamen ortadan kaybolur. ''Kaçacak bir yer kalmadı.'' der Artyom soğuk bir ifadeyle. Tiksav ise ''Hayır! Bunu kabul etmiyorum, bu şekilde yenilemem.'' diyerek feryat eder.

Artık sakinliğini koruyamamaktadır, acele bir tavırla ''Şarap Şelalesi!'' diyerek yukarıya doğru bir şarap saldırısı gönderir. Artyom saldırıdan sıyrılarak geri çekilir. Havaya doğru giden şarap şelalesi yere Artyom'un üzerine doğru düşmeye başlar. Artyom son anda elini havaya kaldırıp yer çekimi gücünü kullanarak şarap sıvılarını havada durdurur. Kolunu ileri doğru savurarak şarapların kendisinden uzağa düşmesini sağlar. Tiksav bu girişiminin de başarısızlıkla sonuçlandığını görünce sinirle tek eliyle tutunduğu toprak parçasına vurur.

Meteorun neredeyse çarpmak üzere olduğunu fark ettiğinde daha hızlı bir şekilde çukurdan çıkmaya çalışır. Zıplayarak kendini yukarı çekerek ilerlese de zamanında yetişemeyeceğini anlayınca durarak derin bir nefes alır. ''Elveda Tiksav Lee. Atışmalarımızı özleyeceğim.'' diyen Artyom arkasını döner ve yavaş adımlarla yürüyerek çukurdan uzaklaşır. Tiksav hiddetle haykırarak ona seslenir.

''Bunun beni öldüreceğini sanma sakın! Ben Tiksav Lee'yim!'' Sonunda meteor göz kamaştırıcı bir ışık parlaması eşliğinde Tiksav'ın içinde olduğu çukurun üzerine süratli bir şekilde çarpar. Çarpmanın etkisiyle etrafa büyük miktarda toprak parçası ve ses dalgası yayılır. Ortalık toz ve alevle kaplanmıştır. O sırada çarpmadan önce Soru tekniğini kullanan Artyom arkasına bakmadan hızla ilerlemektedir.

Devrimci Karargahı Çalılıkları Savaşı - Kazanan: artyomdh

Sodex Keepr'ın çağırdığı kedi ordusu üzerine çıkmış kendisine saldırırken son anda edit gücü ile kedileri hipnoz ederek Keepr'a yönlendirmeyi başarmıştır. Kediler hızla Keepr'a doğru koşmaktadırlar. Böyle bir şeyin yaşanacağını hiç düşünmediği için donup kalır, ne yapacağını bilemez bir haldedir. 'Durun diyorum size! Sizin sahibiniz benim!' diye seslenmeye devam etse de bir işe yaramaz.

Öfkeli kedi ordusu son hızla Keepr'ın üzerine çullanarak onu yere düşürür. Kediler Keepr'ın her yerini tırmalamaya ve ısırmaya başlarlar. Keepr yerde acı içinde kıvranırken Sodex yaralarını tutmaktadır. Tatminkar bir surat ifadesiyle sırıtarak ''Şimdi nasıl hissettirdiğini anladın mı?'' der. Sodex ağır bir şekilde Keepr'a doğru yaklaşırken aniden Keepr'ın olduğu yerden oldukça yüksek sesli köpek havlamaları duyulur.

Kediler bu sesten korkarak hızla Keepr'ın üzerinden çekilirler ve etrafta koşuşturarak oradan kaçarlar. Keepr bu sesi hacker gücünü kullanarak telefonundan açmıştır. ''Akıllıca bir hamle.'' diyen Sodex tebessüm ederek Keepr'ın toparlanmaya çalışmasını izler. Keepr nefes nefese kalmıştır ve acı içindedir. Birçok yerinden yaralar almış, üstü başı yırtılmıştır. Keepr güçlükle doğrularak ayağa kalkar. Ağzındaki kanı yere tükürdükten sonra titreyen kollarını havaya kaldırarak kedi pençelerini tekrar ortaya çıkarır.

Yorgun bir sesle ''Henüz kaybetmedim.'' der. Sodex'de yumruklarını sıkarak kolunu kaldırır ve ''Ben de öyle.'' diyerek kaşlarını çatar. Keepr zorlukla ayakta durmasına rağmen kararlı gözlerle ona bakarak konuşur. ''Kedilerimi kullanarak beni yenemezsin.'' Sodex bıyık altından gülümseyerek karşılık verir. ''Amacım o değildi zaten.'' Bunu demesinin ardından Keepr'ın yüzünde şaşkın bir ifade belirir.

Sodex elini havaya kaldırarak etraftaki tüm metal parçalarını kendine doğru çeker. Daha önce ona fırlattığı hurdalar ve karargahta bulunan ufak tefek metal parçalar birleşerek büyük bir yumruk oluştururlar. Gördüğü şey karşısında Keepr'ın gözleri fal taşı gibi açılır. Geriye doğru birkaç adım atsa da saldırıdan kaçabilecek kadar enerjisi kalmadığını hisseder.

Sodex ''Hurda Cehennemi!'' diyerek tüm gücüyle yumruğu Keepr'a doğru süratle savurur. Devasa yumruk Keepr'a çarparak onu havalandırır ve uzağa doğru fırlatır. Keepr gözden kaybolduktan sonra Sodex rahat bir nefes alır ve hurdadan yumruğu dağılarak yere düşer. Yaralarından ötürü biraz sendelese de yere yıkılmaz. Kafasını yavaşça yukarıya doğru kaldırarak gökyüzüne bakar. Ardından usulca ''Seni en başında uyarmıştım. Bu senin seçimindi.'' der.

Devrimci Karargahı Batı Bölgesi Savaşı - Kazanan: Sodex
Devrimcileri bozuk para gibi harcıyoruz :a:
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 1, Ziyaretçi: 2)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık