Ulan ne çok yükseldin egoist zorbanın tekine ya. Teröristleri ponçik özgürlük savaşçısı olarak gören isveç halkını getiriyorsun akıllara.
Çok dramatik davranmaya gerek yok. The Boys kademeli olarak sıçıp son bölümle noktayı koyan bir eser değil. 24 bölümün 23'ünde sanat yapmışlar kaliteyi korumuşlar. Son bölüm ağızda kekremsi bir tat bıraktılar. Çok yapay geldi olmamışlık hissi var. Butcher'ın yaptığı şeyde zerre sıkıntı yok bu karakter zaten buydu başından beri, o noktada da yapacağı icraat bu olurdu yaptı. Her şeyi karısı için başlatmış adam karısına o ölürken verdiği sözü tutar ki karşıda zalim, kötücül bir kuvvet yok bebe var. Çizgi romandan bu kadar uzaklaşmaları ya da başka sebepler (çok sevildiği için oyuncu kaybetmek istememeleri ya da çok sevileceğini düşündükleri için SB'yi bu kadar ön plana çıkarmaları, kurguyu toparlayamamaları vs) son bölümde sıçmalarına sebep olmuş. Devamı gelirse hakkını veririz. Hakkını vermediğimiz bir seri yok iyi ya da kötü şekilde. Film, dizi izlemek çok egzantirik bir hadise olmadığından da dünya genelinde de hem yapıcı hem yıkıcı eleştirilerle hakkını verirler. Bunun etkileri diziye, yapımcılara yansır.