Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Analiz] One Piece 5 Senede Nasıl Bitecek? Final Sagaya Dair Tahminler

Herkese selam

Öncelikle bu konuyu açma sebebim, pek çoklarımızın endişe ettiği beş senede bitirme mevzusundan yola çıkarak hikayenin bundan sonraki kısmının nasıl olabileceğini, beş senede nasıl bitirebileceğine dair analiz yapmaktır. Ancak bu konuda şimdiden uyarayım varacağım yerden kişisel olarak çok tatmin olmadım. Esasında bu konuya dair hiçbir şey bilmediğimiz için zaten ne yazsak kendi hikayemizi yazmış oluruz. Ama oraya gelene kadar olan kısmın arkasında olduğumu önemle belirtmek istiyorum. Bu konuda elimden geldiğince Oda'nın tarzını, One Piece'in genel kurgusunu masaya yatırmaya ve buradan yola çıkarak birkaç tahmin yapmaya çalışacağım.


Şimdi önce beş sene meselesi üzerinde duralım. Bu sayı bizi neden endişelendiriyor? Neden 5 sene konusundan korkuyoruz seri uzadığı halde? Pek çok arkadaş bu kadar gizem, sır nasıl açıklanacak bunun derdinde. Ama bana kalırsa bu azıcık bile problem değil. Zaten şablona hakimiz tek yapılması gereken boşlukların dolması. Zaten arcları bu kadar uzatan şey gizemlerin açıklanması değil daha ziyade kurgunun gelişme kısmında yaşanan bocalamalar. Bunların hepsinin anlatılması çok rahat 20 bölümde halledilir. Zaten mesele her arc gördüğümüz kurgunun(gaspçı diktatör) genişletilmişi olacak. Ancak beni(gördüğüm kadarıyla pek çok arkadaşı da) korkutan mevzu Oda'nın işlemesi gereken daha epey hikayesi olması meselesi ki bunların üzerinde kısaca duracağım. Her ne kadar bilindik şeyler olsa da önemini anlamak için hatırlamamızda fayda var.

Seride şuanda öngörülen iki tane hikaye var. Birisi hükümetle olan savaş, öbürü ise Karasakal çekişmesi. Bunları kısaca analiz edelim


Her yazara, bir eseri yazmasında ilham kaynağı olan farklı şeyler vardır. Bu kimisi için evren, kimisi için karakterleridir. Ama Oda için net bir şekilde bu One Piece'in final sagası. Zira Oda pek çok konuşmasında aklında hep serinin sonu olduğunu, eseri devam ettirmesinde ciddi motivasyon kaynağı olduğunu söylemiş, tarihin en iyi sonlarından birisi olacağını iddia etmişti.


Peki bu nasıl bir son? Aslında gelinen nokta itibariyle bence bu tartışma konusu olmaktan çıktı. Her ne kadar hala bir sürü bilinmeyen olsa da, ayrıntılara hakim olmasak da artık kafamızda bir şablon var. Şablon ise şu: 800 yıl önce bir takım kötü güçler dünyaya musallat olur. Antik krallık onları durdurmaya çalışır. Ama bu güçler 20 krallığın yardımıyla antik krallığı yok edip dünya hükümetini kurarak dünyaya egemen olur. Her arc ayrı bir iğrençliğine tanıklık ettiğimiz aşırı yoz bir sistem kurarlar. Ayrıca 1984 romanındaki tekniklerle kendilerinin varlığını gizleyip tarihi silerler. Ama buna rağmen bu sonsuza kadar böyle gitmeyecektir. Zira antik krallıkla bağlantısı olan D. klanı ve onlardan birisi olan ana karakterimiz vardır. One Piece konusu nasıl olduğunu bilmesek de gene bu konuya bağlanmıştır. Seneler önce Beyazsakal bir gün One Piece'in bulunacağını ve bir adamın çıkıp dünyaya meydan okuyacağını dile getirmiştir. Son zamanlarda ise ileriye yönelik kehanetler, seçilmiş kişi muhabbetleri falan derken istikamet iyice netleşmeye başladı, zaten bilindik şeyler o yüzden pek uzatmıyorum. Yani Oda'nın o çok övdüğü final sagası dünya hükümetine karşı büyük bir savaş olacak. Hatta hayallere dayanan bir seride Luffy'nin korsanlar kralı olmasından sonra(önce One Piece bulunacak) yaşanacak savaşta Luffy'nin hayali konusu bir köşeye atılmasın diye(ne olduğunu bilmesek de) ek bir hayal ortaya konuldu. Bu gözlemlediğim kadarıyla çoğu One Piece takipçisinin beklediği ve gerçekten istediği bir hikaye tercihi. Zaten bu seriye bu kadar bağlanılmasının sebebi bu ana kurgu. Bu kurgunun doruk noktasına çıktığı finalin çoğunluğu tatmin edeceğine eminim. Ancak askıya alınamayacak bir mesele daha var, Karasakal meselesi.


Karasakal gerçekten önemli bir karakter. Oda'nın favori gerçek korsanından birebir esinlenerek oluşturduğu birisi. Tıpkı Luffy gibi bir D. olmasının yanı sıra çağı değiştireceği söylenen worst generation'ın bir parçası. Ayrıca çok uzun zamandır işlenen, tıpkı Luffy gibi şu rotacı bu nişancı falanca uşak tadında yavaştan oluşturulan bir tayfası var. Daha Luffy ile ilk karşılaştıkları sahnede bile her zevkleri zıttı bunların hatırlayın. Yani buradan Luffy'nin tam zıttı olduğu mesajı verildi. Zaman atlaması öncesi kurgu tamamen Karasakal'ın yaptıkları etrafında şekillendi. Gitgide güçlendi, en güçlü logia ve paramecia meyvesini yedi. Şuanda bile ilginç işler yapıyor. Dünyanın kralı olmak isteyen Xebec'e özenmesi, devrimcilere sarması, Shanks'in hükümeti uyarması falan. Kısaca Luffy'nin korsanlar içinde en önemli düşmanı.




Bu bahsettiğim iki hikaye(ki çoğunluk böyle düşünüyor) basit şekilde işlenebilir. Luffy Raftel yolunda Karasakalla savaşır ve onu yenerek Korsanlar Kralı olur. Sonra da gerçekler açığa çıkar ve son savaş başlar. Ancak bu kurguya gölge düşüren bir şey var.

5 yıl lafı....



Şimdi yargılamadan önce bu olaylar ne kadar yılda işlenir? Oda'nın tarzını ele alarak bir hesaplama yapalım.

Karasakal meselesi, One Piece ne ortaya çıkması falan en az 150 bölüm sürecek bir mesele. Üstelik konuya Shanks'in falan da dahil olacağını ve Elbaf'a gidileceğini düşünüyoruz. Ana düşmanın shicibukai olduğu Dressrossa bile 150 bölüme yaklaştı. Normalde daha bile uzun olması lazım ama Raftel'da insan olmayacağı dolayısıyla halkıydı kültürüydü tarihiydi prensesiydi zaman kaybetmeyeceği için bu sayıyı aşmayabilir. Hatta daha az da olabilir ama gelin 120 bölüm diyelim.

Final Saga'nın kendisine gelince, gene aynı mantıktan yola çıkıp Oda'nın verdiği önemi düşünürsek en azından Sumnit War Saga'dan(ki Oda neden sevildi anlamadım yan hikaye gibi bir şey) çok daha uzun olacağını düşünebiliriz. Zira bir dünya savaşı işlemek kolay değil basit korsan kapışması olmayacak bu 150 bölüm sürer.

30 bölüm de Wano finaline kaldı.


Yani toplam 300 bölümümüz var. Oda bir senede 35 40 sayı çıkarıyor. Yani 7 8 sene sürecek bir materyalimiz var. Bu kurguya göre hesaplama yapacak olursak durum bu. Bu konuda ise çeşitli akla gelen genel düşünceler var ama ben hiçbirisine katılmıyorum başlayalım


1. Oda seriyi aceleye getirip bitirecek, satışlar düştü baskı vardır malum hiçbir şey açıklanamayacak :(


Şimdi bu kötümser ihtimalimize ben de katılabilirdim, eğer Oda bu açıklamayı geçen hafta yapmış olsaydı. Ama adam bunu 10 sene önce Dressrossa bitiminde söyledi ilk olarak ve 10 sene kaldı serinin finaline dedi. 5 sene sonra 5 sene kaldı dedi. Arada birkaç yıllık yanılmalar olabilir önemli değil. Ama sizce final arcına bu kadar önem veren bir adam yazmaktan sıkılıp hızlandırmak istese sizce finalden mi keserdi yoksa Dressrossa WCI gibi arclardan mı? Hani kendisi her hafta 30 sayfa çıkarsın, jet hızıyla gitsin falan gerek yok bunlara. Zaman atlaması öncesi hızına dönse Wano bir sene önce bitmişti.

2. Oda'nın atması. Yazarların şu kadar sürecek, şu kadar kitap olacak deyip o sayının üstüne çıkması sık görülen bir durum. Oda'ya gelince 5 sene yerine 7 8 sene olması ve birkaç yıllık yanılma pek önemli değil. Beklenen bir şey. Ama burada başka bir sorun çıkıyor, hikayenin yüzdelik ilerlemesi


Bence bu, sayı hesaplarından çok daha önemli ve kritik bir konu. Çünkü sayı hesabından çok kurguda Oda'nın nerede olduğunu doğrudan gösteren bir şey. Hani yüzdeliğe dahil kısımlar düşünülenden uzun ya da kısa işlenebilir. Ama hikayenin yüzdesi Oda'nın kurgusunun özgül olarak ne kadarını tamamladığına dair bize bir fikir verir. Oda ise burada gayet tutarlı.

Punk Hazard finalinde %60 bitti dedi


Dressrossa finalinde %70 rakamını verdi.

Wano başında %80 dedi.

Yani her önemli hikaye kısmı %10 yer kaplıyor diye düşünebiliriz. Oda'nın çok önem verdiği, kendi vatanı üstüne kurulu hikayeyle çok ilintili, iki yonkounun işlendiği arcın Doflamingo mevzusu PH hariç %10, WCI ve Zou %10 yer kaplarken Wano'nun aynı şekilde yer kaplayacağı bariz. Yani Wano sonu hikayenin %90'ı bitecek ve %10'luk dilim kalacak.

Sizce Oda az önce öneminden uzun uzun dem vurduğum bu 2 önemli hikayeyi Doffy %10'a tekabül edecek şekilde işlemişken %5 %5 işler mi? Hani Wano %5 olsa bile %15 kalıyor ikisine. Az.


Sonuca gelirsek, ortaya çıkan şey şu ki Wano'dan sonra final sagaya gireceğiz. Arada Elbaf gibi adalar kısa geçiş arcı niteliğinde işlenebilir. Ama bana kalırsa Oda'nın iki kurguyu da basit bir şekilde yan arc tadında işleme ihtimali yok. Yani yazıyı çok uzatmak istemediğim için tekrarlamıyorum ama zaten az önce yazdıklarımı okuduysanız Karasakal'ın Katakuri misali bir yan düşman olarak işlenmesini neden anlamsız bulacağımı anlarsınız sanıyorum.
Dolayısıyla bence iki ihtimalimiz var.


1. Karasakalın her şeyi mahvetmesi.

Basitçe Karasakal bir şekilde ani bir saldırıyla hükümeti devirir. Rakip hükümet olacakken Karasakal olur. Bence bu olabilecek en kötü ihtimal. Zira yıllarca dünyayı acımasızca yöneten İmu ve ne idüğü belirsiz güçlerinin o kadar fazla üstünde duruldu ki. Prof. Clover, Beyazsakal, tüm o büyük savaş söylentileri falan. Şimdi durum böyleyken Karasakalın bir anda hükümeti ele geçirmesi fazlasıyla manasız bir seçenek. Ek olarak Oda Sabo, Hancock ve Vivi'nin başının belaya gireceğini ve bunun da finale giden yola basamak taşı olacağını ifade etti. Bu üç karakterin de başının belaya girmesi doğrudan hükümetle alakalı. Özellikle Vivi konusu ilginç. Belli ki İmu'nun bir planı var.

2. Opsiyon

Aslında bunun bir örneğini bu arc gördük. İttifak meselesi. Oda iki yonkouyu bir şekilde müttefik kıldı ve bu sayede ikisi için ayrı sagaya gerek kalmadan ikisini beraber halletmenin yolunu açtı. Aynısı Karasakal ve İmu için de söz konusu olabilir. Ama nasıl?

Nasılına geçmeden önce şunu belirteyim, burada bu arc olandan daha farklı bir durum var. Her ne kadar Luffy'nin hem Kaido ile hem de Big mom ile bir sorunu olsa da hikaye matematiği gereği ikisini birden indirmek zorunda değil. Ama İmu ve Karasakal için aynı şey geçerli değil. Karasakal doğrudan Luffy'nin zıttı. İmu ise dünyanın başındaki asıl tehdit. Yani ikisinin de bir noktada asıl düşman olması lazım. Luffy'nin 2 güçlü asıl düşmanı ard arda yenmesi de pek görülmüş bir şey değil.

Gelelim benim düşünceme, bence konunun oturabilmesi için Karasakal ve İmu arasında en başından ve oldukça derin bir bağın olması gerekir. Karasakal denilen insan en başından beri tuhaf biriydi. Asla uyumayan, iki meyve yemiş tuhaf bir vücuda sahip insandı. Ama en tuhafı da Jaya'da Luffy ile karşılaştığında yaşandı. Luffy ile karşılaştığında Luffy ve Zoro Karasakal hakkında kişi değil kişiler demek istedin herhalde dedi. Zaten bayrağı da 3 başlı kurukafa. Yani Karasakal birden fazls kişiliğe sahip ki 2 meyve yiyebilmesi de bununla açıklanıyor. İmu ile olan alakası şu ki Karasakal klasik şeytanla anlaşma yapmış ve ruhunu satmış kötü adam figürü olabilir. Yani kişiliklerinden birisi bizatihi İmu'nun kendisinin bir parçası olabilir. İmu Karasakal'ın resmini parçaladı evet ama zaten Karasakal'ın da tamamen İmu'nun kuklası olduğu düşüncesinde değilim. Belli bir noktaya kadar kullanıp belli bir yerden sonra baskın kişilik haline gelebilir. Peki bunu İmu neden yapıyor? D. Meselesiyle ilgili bir kehanet var. Bu nasıl bilmesek de onlardan birisinin çağı değiştireceğine dair bilgi içermesi yüksek ihtimal. Bu yüzden İmu bir D.'yi kontrol ediyor olabilir. Yani kısaca Karasakalın bedeni üzerinden veya birleşerek falan hükmedecek. Şuanda İmu'nun tüm dünyayı karşısına alacak kadar güçlüğ olmama ihtimali de var(bir yerde gücünü kaybetmiştir) zira kendisini gizleyip kutsalların tanrı tanrı takılmasına izin vermekte.

Daha yazabilirdim ama bundan sonrakiler(aslında bunlar bile) bayağı fan hikayesine girer. Elimizde hiçbir şey yok. Sadece kısıtlı zaman ve senaryo mantığı üzerinden gidip bir takım şeyleri birleştirdim. Özellikle son opsiyon beni de hiç tatmin etmemekte. Ancak bahsettiğim olay imkansız değil. Benzerlerini Dragonball'da ve Naruto'da gördük.

Her neyse sizin düşünceleriniz nedir? Bu tam olarak arkasında durduğum bir düşünce değil ama maksat beyin fırtınası olsun.
 
Güzel birleştirmişsin noktaları, eline sağlık. Im ve Karasakal arasında illaki bir bağlantı vardır zaten ama bunun Karasakal'ın üçüz kişiliklerinden biri olması bana pek olası gelmedi. Düşünemeyeceğimiz başka bir bağlantı çıkacaktır bu.

Bir de, One Piece'in hikayesi şu an bence %90 değil de %75 tamamlanmış gibi duruyor daha ziyade. %5 Elbaf, %10 Karasakal %10 Hükümet olacak gibi sanki. Oda ya oranlar ve sayılar konusunda biraz hesap hatası yapıyor ya da bilerek hype yaptırmak için veya tamamen kendisini motive etmek için az kaldı, bitti bitecek diyor.
 
Güzel birleştirmişsin noktaları, eline sağlık
Teşekkürler.



Bir de, One Piece'in hikayesi şu an bence %90 değil de %75 tamamlanmış gibi duruyor daha ziyade. %5 Elbaf, %10 Karasakal %10 Hükümet olacak gibi sanki
Ya valla eğer gerçekten öyle gibi olsaydı bu konuyu açmaya gerek duymazdım. İşin doğrusu bu karakterlerin birbirine karışması yok füzyon meselesi falan hiç hoşuma gitmiyor. Kaldı ki bu en iyi ihtimal. Karasakal'ın bir şekilde hükümeti devirip 1000 bölüm kurulan hikayenin içine etmesi daha fazla korkutucu.


Ama görünen köy kılavuz istemez. Adamın rakamları gayet tutarlı. Elbaf falan tıpkı Zou ya da Amazon Lily gibi kısaca işlenebilir.


Karasakal arasında illaki bir bağlantı vardır zaten ama bunun Karasakal'ın üçüz kişiliklerinden biri olması bana pek olası gelmedi. Düşünemeyeceğimiz başka bir bağlantı çıkacaktır bu.
Buradaki mesele şu.


Imu ve Karasakalın ardarda yenileceğini pek zannetmiyorum. Ya da ikisinden birisini Luffy'nin es geçmesini.Yani bir şekilde bu ikisinin tek düşman olması lazım.

Ya da bizimkiler Karasakalla tayfa kapışması yaparlar. Ama bu korsanlar İmu'nun çekirdek gicünü oluşturur. Onlar yenilince hepsi beraber Madara savaşında olduğu gibi İmu ile savaşırlar. Ama dediğim gibi Oda'nın tarzına pek uymuyor.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık