Onun farkındayız canım. Onu tartışan mı var? Ben sadece sevgili veletin "en adi adam" listesinde olmamasını garipsedim ve biricik fanı olan sana sordum.
Ne oldu, verecek cevabın yok diye mi hala veledini konudan kurtarmaya çalışıyorsun? Hayır yani adiliğini ve veletliğini adilik konusundan kabul edemeyeceksen ne anladık fanlığından?
Normalde alakasız konularda Rosinante muhabbetlerine girmem. Ve gerçekler ortada olduğu halde ısrarla Rosinante'yi bu konuya çekmene aldırmam ama madem sen veledin bu konu ile alakasız olduğuna bu kadar aşkla inanıyor ve Rosinante konuşmak istiyorsun, yöneticiler maruz görsün.
Biraz konudışı yapacağız.
Rosinante'nin, ailemsiye sızma sebebi şebekeyi çökertmekti.
Aslında çocuk kurtarmak bir nevi yan görevi, hobisi falandı. Çünkü malum sahneden de hatırlarsın konu çocuklar olduğunda Sengoku ona asıl görevini hatırlatıyordu. Yani çocukları kurtarmak aslında amirinin bile geri planda tutmasını istediği bir davranışıydı.
Peki kendisi ne yapıyordu? Örgüte giren çocukları sürekli döverek korkutup kaçırmaya çalışıyordu. Ve başarılı da oluyordu hani. Çünkü amirine "Ne yaptıysam o üçünü kaçıramadım" demişti. Örgüte giren bir çok çocuğun ise dayanamayarak örgütten kaçtığı öncesinde denmişti.
Bak bu birinci gerçek. Öğren.
İkinci gerçek, bir çoğunuzun ısrarla görmezden gelmeye çalıştığı zamanlama gerçeği. Rosinante Law'u D. olduğu için değil çocuk olduğu için korudu. Hem de sadece bir kere de değil. Hatırlatayım. Kendisini bıçakladığında herhangi bir tepki bile vermedi ki bu olaydan üç sene sonra D. olduğunu öğrendi.
Yine D. olduğunu öğrenmeden önce amiri ile arasında geçen bir diyalogda hastalığı için tedavi arıyordu. Hatta yine aynı görüşmedeydi sanırım "abimin çocukluğuna benziyor" demişti. (Bunu hatırla, ileride tekrar döneceğiz.)
Şimdi gelelim Law'u alıp kaçmasına. Sizin ısrarla konuyu bundan ibaret gösterme çabanız komik ama sürekli bir yerlerde konusunu açıyorsunuz madem açıklayalım da gazınız insin.
Rosinante'nin, Law'un D. olduğunu öğrendiğinde verdiği ilk tepki şu; "Bu dünyada Doflamingo'nun yanında en olmaması gereken kişisin. Canın tehlikede. Kaç kurtul."
Burada Law'un, Baby5 ve Buffalo'dan farkını kör göze parmak şekilde görüyoruz. Çocuğun canı tehlikede. Diğerlerinin aksine, bunu öğrense Doflamingo onu acımadan öldürür.
Rosinante için çocukların iyiliği, görevi ile neredeyse eşdeğer bir öneme sahipti. Yukarıda gördük.
"E daha önce çocuklar için görevini terk etmedi, burada fark ne?"
O çocuktan gelen cevap.
"Nereye kaçayım? Zaten ölüyorum."
Demek ki Rosinante büyük resmi değil, detayları gören adammış ki bir çocuğun canı için görevini terk edecek kadar duygusal bir karar almış. Bu adilik değil, toyluk olur anca.
He her şey bundan ibaret de değil yalnız. Bak bundan sonrasını iyi dinle. Hani demiştim ya Rosinante, Law'da abisinin çocukluğunu görmüştü diye. Bak bu da duygusal bir karar çocukken abisini kurtaramamıştı ama şimdi abisine benzeyen çocuğu kurtarıyor. Ama tek başına duygusal bir karar da denemez buna çünkü Rosinante, Law'u alarak örgüte büyük bir darbe indirdi. Law tek başına bütün o "ailemsi"den güçlü bir karakter. Doflamingo'nun yanında kalsa örgütün sahip olacağı güç en iyi ihtimalle ikiye katlanacaktı. Çünkü hatırlatırım Doflamingo'nun kendisi diyor "Rosinante ne yaparsa yapsın planımı bozamazdı. Dressrosa'yı her türlü elime geçirirdim." diye.
Hani terk ettiği görevi vardı ya o görevden bahsediyoruz. (Ki tam olarak terk etmek de sayılmaz. Amirinin haberi vardı, küçük bir ara vermişti sadece.)
Bonus: Takılma diye bunu da ekleyeyim, Rosinante, Law'da abisinin çocukluğunu görürken ikisinin aynı olduğunu söylemiyor. Çünkü Doflamingo doğuştan iblisin tekiydi. Law ise babası gibi doktor olabilmek için harıl harıl çalışan bir çocuktu. Aralarındaki tek benzerlik başlarına gelen trajedilerden dolayı taşıdıkları yaralar ve öfkeleriydi.
Bonus 2: Bütün bunlar Rosinante'nin bakış açısı değil Law'un anılarıydı. Yani şu senin Dlere vurma fantezinin Rosinante ile alakası yok. Hayallerde yaşayıp argüman diye sunma. Komik oluyor.
Yalnız bayağı bir konudışı yaptım ama sana lazımdı böylesi. Sen sürekli dönüp dolaşıp buna geliyordun.