Halamın bıyığı olsa, insanlar el ele tutuşsa, hayat bayram olsa
Yemekleri hormonluymuş.Vegapunk sağolsun.Ne kadar doğru bir iddia. Nekadar katılıyorum sana ben kardeş.
Kyros bugüne kadar hiç görmediğimiz türde bir karakter. Ne aile torpili var, ne hoca torpili var, ne meyve torpili var.
Saf güç, irade ve potansiyel adam.
Şu şekilde düşünmeli. Seri başındaki meyvesiz Luffy ile kollezyumda ikinci yılındaki Kyros'u kıyaslasak nasıl bir sonuç ortaya çıkıyor?
Buna dayanarak gücünü tartmalı.
Kimseden eğitim almadan haki geliştirmiş, girdiği bütün dövüşleri kazanmış biri Kyros.
He belki, dövüştüğü herkes zayıftır denecek, ama o zaman da bu adamın da o adadan çıkmadığı gerçeğini görmek gerekir. Kyros denize açılsa... Dünyayı görse...
Sonra o günlerin Rayleigh, Mihawk seviyesindeki adamlarıyla bir adaya iki yıllığına kapanıp eğitim alsa ne seviyeye gelirdi, onu düşünmek de lazım mesela.
Ya da başından aşağı demir bıçaklar yağdığında yıkılmadığına bakmalı.
Böyle yıkılmamak, ayakta kalmak... Bana sanki birini hatırlattı bu yahu...
Belki koca evrendeki karakterlerle kıyaslandığında pek bir başarısı yok gibi duruyor ama adam zaten ömrünü küçük bir adada geçirmiş. O adanın şartlarına göre kıyaslama yapılmalı. Gücünden konuşulacaksa.
He benim tek derdim Kyros'un gücü de değil bu arada. Bir karakteri sevmek için tek kriteri şu kadar güçlü, bu kadar kişiyi yendi olanlardan değilim çok şükür. Ama madem gücünden bu kadar bahsedildi, bunlara değinmesem olmazdı.
Bence Kyros, Oda'nın en iyi yan karakterlerinden. Hele ki sadece işlendiği adada kalacağını düşünürsek. Diğer muadilleriyle kıyaslıyorum da...
Adam parlıyor. Her şeyi çok güzel. Geçmişi, karakter gelişimi, aldığı yollar.
Çocukken umursamadan öldürdüğü iki insanın pişmanlığının aklı başına gelince tüm gücüyle vuruşu. Kimsenin onu istememesinin verdiği korkusu. O mezarların başında "Keşke herkes beni unutsa" diye yalvarması.
"Sen misin bunu" isteyen diye Oda'nın göklerden gelen cevabı. Karısının ölüsü başındaki acısı, kızını koruma çabası. Paslanmakta olan oyuncak bedenine bakıp ölmeden evladını dertlerinden kurtarmak için çırpınışı.
Vs vs. Daha uzar. Bu yüzden bence Oda da çok sevdi Kyros'u şimdi vazgeçemiyor. O yüzden yaşlandırmadı. Daha da güçlendirecek. Denize açıldı adam, dünyayı görecek. Dressrosa'yı korumak için şu an sahip olduğu güç yeterli değil, bunu gözardı etmeyecektir.
Evet ya. X-Drake gelişmemiş fiziğiyle 19 yaşında girdiği denizcilerden 2.40lık adam olarak çıktı.
Coby zaten ortada.
Artık ne veriyorlarsa denizcilerde sadece güçlenmiyorsun, büyüyüp karizma da kazanıyorsun.
Farkındayım, üç üst düzey yönetici arasında en güçsüz olarak sayıyorum Diamante'yi.Desteksiz bir iddia.
Diamante sadece Sabo ve Kyros karşılaştı. Sabo kırdı bunn kılıcını ama bu Sabo hayvanlığından kaynaklanıyor çünkü bu adam Dof'un komutanlarından. Bence Dof'un komutanlardan birisini tek ayakla yenen Kyros'un hayvanlığından kaynaklanıyor olay. Diamante'nin tırtlığından değil.Farkındayım, üç üst düzey yönetici arasında en güçsüz olarak sayıyorum Diamante'yi.
Nerde tutsan elinde kalıyor çünkü. Zaten üst düzey yöneticiliğe gelmesinin sebebi eski Trebol'un yardımcısı olması yüzünden. Üst düzey yönetici olması da güçten değil hani.
Peki bu adam (hani ters Kyros'a) meyveyi adam akıllı kullanabilmiş mi acaba?
E tabi seviye belirleme de herkes farklı bir belirleme yapabiliyor. Normaldir. Bu önermeler de desteksiz iddia bunun da farkındayım. Kafamdan geçen ve her 2'sinin vs'sine bakarak bir yorum yaptım
Diamante Kollezyum kahramanı değil miydi?Farkındayım, üç üst düzey yönetici arasında en güçsüz olarak sayıyorum Diamante'yi.
Nerde tutsan elinde kalıyor çünkü. Zaten üst düzey yöneticiliğe gelmesinin sebebi eski Trebol'un yardımcısı olması yüzünden. Üst düzey yönetici olması da güçten değil hani.
Peki bu adam (hani ters Kyros'a) meyveyi adam akıllı kullanabilmiş mi acaba?
E tabi seviye belirleme de herkes farklı bir belirleme yapabiliyor. Normaldir. Bu önermeler de desteksiz iddia bunun da farkındayım. Kafamdan geçen ve her 2'sinin vs'sine bakarak bir yorum yaptım
Olay gene Vegapunk'a geliyor ha.Yemekleri hormonluymuş.Vegapunk sağolsun.
Aslında yarısına kadar kesmişti ama olsun. : ) Luffy gelmese iki bacağını da kesiyordu.Diamante Kollezyum kahramanı değil miydi?
Öyle çok ahım şahım bir şey olduğunu düşünmüyorum ama sanki fazla küçümsüyorsun sen de.
Kyros'un o kadar kolay yenmesinin sebebi aradaki farktır bence ki bu fark Kyros'un ne kadar güçlü olduğunun göstergesi.
Bu arada kesik bacağını düşünürken aklıma Zoro'nun Mr3'nin mumundan sebep bacağını kesme çabası geldi. Zoro orada bacağını kesememişti. Plot armor.
Ama sanırım Oda bu bacak kesme olayını çok sevdiğinden Kyros'ta tekrar kullandı. Adam tek harekette bir an düşünmeden kesti bacağını. İradeye ve özgüvene bak.
Olay gene Vegapunk'a geliyor ha.
Oldukça mantıklı. Çok merak ediyorum bu adamı bir an önce ortaya çıksa keşke.
"Kesememişti" derken tamamen kesemediğini kast ediyorum. Yoksa çok net hatırlıyorum o sahneyi.Aslında yarısına kadar kesmişti ama olsun. : ) Luffy gelmese iki bacağını da kesiyordu.
9 gün oruç tutmuştu bir ay evvel. Ondan."Kesememişti" derken tamamen kesemediğini kast ediyorum. Yoksa çok net hatırlıyorum o sahneyi.
Plot armor deme sebebim işi bitirememiş olması. Kyros tek hamlede kesti mesela. Zoro da kesemez miydi? Keserdi. Ama yarım kaldı işi, neden?
Plot armor.
Kek adasını bilmiyordum direk atladım orayı, o zaman tamam Çoppi yırtar bir köşeden de Robin hala pasif.Big Mom'u savunan ekipteydi, bir vuruşunu karşıladı bile hatta. Teke düşmedi. Çoğusundan daha değerli bir kapışma.
Gerçi orada Brook daha güzel işler yaptı da tayfanın geneli de çok iyiydi o ekipte. Hem Brook, hem Nami hem de Chopper kalibresini gösterdi. Jinbei de katılınca şölen.
Robin hiçbir zaman tayfanın güç ve dövüş yükünü sırtlamadı. Bu anlamda bir performans bekliyorsan hiç bekleme. Hee poneglif vs. diyorsan o misyonu da bu arca birlikte ağırlık kazanmaya başlar.Kek adasını bilmiyordum direk atladım orayı, o zaman tamam Çoppi yırtar bir köşeden de Robin hala pasif.