- Buz adam bile olsan saf buz yemek beyinde afrodizyak etkisi yaratır.

Demek ki neymiş temel yapıtaşın buz olsa bile ufak beynin şok geçirmesi içten bile değil.
Bir de alakası yok ama bu kareyi görünce aklıma direk tiyatrodaki meşhur maske figürleri geldi.
- Doflamingo'nun nihai sardırısını yalnızca as adamları biliyor. Bu da ailenin düşük seviye üyelerinin Dof'un nihai gücü hakkında pek fazla bilgi sahibi olmadığı anlamına geliyor.
- Diamante Sabo'nun hakili sardırısı sonrası ring yıkılınca arenanın suyuyla duş alma mecburiyetine düşüyor. Söylediği lafa bakılırsa bir müddet boşunca meyve gücünü kullanamıyor. Mavi işaretlerden suyu görebilirsiniz.
- Sabo'nun Ateş Yumruk sardırısından sonra Diamante, Burgess ve Bartolomeo fabrikaya düşüyorlar. Ben şahsen bu üç karekterin düştükten sonra kaya molozlarının altında kaldıklarını düşünüyorum. Molozların altından Burgess'in fiziksel gücü sayesinde, Diamante'nin meyve gücünü aktifleştirip kendini ince bir tabakaya dönüştürerek ve Barto'nun ise bariyeri sayesinde kurtulduğunu düşünüyorum.
- Bartolomeo'nun üstündeki suya bakılırsa Sabo Ateş Yumruğu sardırısını kullanmadan önce belli bir müddet boyunca su içinde kalmış. Zira aynı durumun Diamante için söz konusu olduğunu söyleyemeyiz.
- Kolezyumun boşaltımını resmeden bir çizimde mangaka espri yeteneğini konuşturmuş. Resme dikkatli bakarsanız önde elinde bebek olan bir bayan onun arkasında hunharca kılıcını sallayan dengesiz bir korsan onun da arkasında korsanı gözüne kestirmiş bir kutup ayısı var. Mangaka güç hiyerarşisini meteforlaştırarak yansıtmak istemiş gibi bir izlenime kapıldım.
- Sabo'nun hakili sardırısı sonrası kolezyumdaki tüm sular kenarlardaki krişlerden dışarı sızıyor birkaç sayfa sonra da sular tekrardan geri geliyor.
- Sabo meyveyi aldıktan sonra dans ediyor. Hangi dansı ettiğini bilmiyorum(tahminimce tango

) ama dans ettiğine eminim. Devrimci olmak eğlenmeye herhangi bir engel teşkil ediyor mu? Hayır.
- Doflamingo'nun yaptığı silah ticareti devrimcilerin aleyhine işleyen bir durum teşkil ediyor. Bu sebepledir ki devrimciler bu ticareti sonlandırmak için defalarca girişimde bulunmuşlar. Birkaç ay önce üretilen bu silahların devrimciler tarafından satın alındığını dolayısıyla bu ticaretin devrimcilerin yararına bir durum olduğunu beyan eden arkadaşlar vardı. Bu bölümle birlikte o arkadaşların yanılgı içinde olduğunu söyleyebiliriz. İç savaş içindeki ülkelere sevkedilen silahlar devrimcilerin lehine değil alehine işleyen bir durum. Öyle ki devrimciler bu duruma son vermek için tekrar tekrar girişimde bulunmuş, tüm girişimler başarısızlıkla sonuçlanınca devreye en son Dragon'un as adamlarından biri olan Sabo giriyor. Sabo'nun bu adaya geliş amacındaki öncelik sırası tartışılabilir(Luffy- Mera Mera no Mi) ama bu operasyona çok fazla önem verdiğini bu bölüm "eğlence zamanı bitti" beyanına bakarak anlayabiliyoruz.
- Bir başka önemli nokta da, Koala'nın elindeki not defteri(mavi kısımla belirttim). Koala'nın görevinin en temel unsurlarını bile bu deftere bakarak söylemesi benim epey ilgimi çekti. Bu konuda farklı çıkarımlar yapılabilir ama benim bu durumdan anladığım şey, Devrim Ordusu'nun Doflamingo'nun oyuncaklaştırma operasyonundan haberdar olması. Şimdi diyeceksiniz ki, e zaten kendisi belirtiyor bunu. Hayır benim kastettiğim bu değil. Benim düşünceme göre, Devrimciler oyuncağa dönüştürülen her insanın / hayvanın zihinlerden silindiğini kesin olarak biliyor. Bu bilgiyi nasıl elde ettiler ama bundan eminim. Dikkat ederseniz Koala daha önce istihbarat toplamak için adaya ajanların gönderildiğini ama onların oyuncağa dönüştürüldüğünden bahsediyor. e peki bu ajanlar oyuncağa dönüştürüldüyse bunlar oraya ajan gönderdiklerini nereden bilecekler? Bu yüzden tahminime göre devrimciler gönderdikleri ajanları oyuncağa dönüştükleri için unutabiliyorlar ama asla oraya şu şu isimde devrimci gönderdiklerini ve gönderilen devrimcilerin başarısız olduğunu unutmuyorlar. Not defterlerine şu yazıyı yazmaları yeterli "Eğer bu kişinin kim olduğunu unuttuysan bil ki Doflamingo'nun silah ticareti için gönderdiğin ajan başarısız oldu".
Buna dayanak olarak gösterebileceğim başka bir nokta da 731. ve 737. bölümdeki bu diyaloglar;
- Ayrıca dikkat ederseniz Koala ve Sabo arasında derin bir ilişki var. Birbirlerini o kadar iyi tanıyorlar ki sözlü iletişime bile gerek duymadan anlaşabiliyorlar(kırmızı kısım ile belirttim). Benim bu durumdan çıkardığım sonuç bu ikisinin yıllardır birlikte göreve çıktığı ve bu görevleri birlikte sonuçlandırdığıdır. En kötü ihtimalle birlikte eğitim aldıklarını söyleyebiliriz, ya da aynı ortamda bulunmalarını neden olabilecek bir vaziyette olmalarını.
- Kyros'un bacağı geri gelmiş.
- Kyros Doflamingo'nun kafasını kestikten sonra Buffalo o anlık sinirle pervanesini çalıştırıp Kyros'u eksisiz hale getirmeye çalışıyor ama bunda başarılı olamıyor haliyle. Aşağıdaki resimden de anlaşılacağı üzere Kyros Buffalo'yu dizginlemek için onun pervanesini durdurmaya çalışıyor ama gösterilen sahnede Buffalo'nun pervanesinin tam olarak durmadığını görebiliyoruz. Burada ufakta olsa başka bir ayrıntı daha var. Kırmızı ile işaretlediğim noktaya bakarsanız Buffalo'nun boğazının Kyros tarafından önceden kesildiğini ve bununla birlikte boğazının kanadığını görebilirsiniz. Sahne şu şekilde cereyan etmiş olmalı: Kyros önce Buffalo'nun boğazına bir kılıç darbesi indirir, darbenin etkisiyle Buffalo savunmasını düşürür ve Kyros Buffalo'nun pervanesini tuttuğu gibi onu pencereden dışarı atar. Olayın animede de aynen bu şekilde yansıtılacağını düşünüyorum.
- Eğer çizim hatası yoksa Buffalo'nun imzası niteliğindeki dişlerinden biri yediği dayağın etkisiyle kırılmış.
- Dikkatimi çeken bir nokta da Buffalo gibi bir ezik pervanesini çalıştırdıktan sonra Kyros'un yüzünde hiçte hoşnut olmadığını belirten bir yüz ifadesi var. Bana göre bunun nedeni Buffalo'nun pervanesinin az ya da çok Kyros için tehlike teşkil etmesindendir. Sonuçta her ne kadar güçlü olursan ol tek bacağınla denge sağlaman, sana uygulanan kuvvete karşı tam potansiyelde direnç göstermen imkansızdır.
- Bu sahnede de Kyros zincirleri kağıt gibi kesiyor. Buradan Kyros'ta B.Haki yok ya da B. Hakisi yeterli seviyede değil diyen arkadaşlara selam yolluyorum. Zira demiri kesebilmenin iki yolu vardır: Ya demirin özüne ulaşıp nefesini hissedeceksin, ki bunu bildiğimiz kadarıyla sadece kılıç ustaları yapıyor, ya da yeterli düzeyde B.Haki bileceksin.
- Pica Luffy, Law ve Viola'nın olduğu alanın tam merkezinde ortaya çıkıyor. Çünkü dikkatli bakıldığında bu üç karekterin her biri ayrı bir yere savruluyor. Burada sorulması gereken soru Pica bunu bilinçli bir şekilde mi yaptı yoksa tamamen tesadüf müydü?
- Ben şahsen Sabo'nun aranma posterinin olduğunu üstelik bu posterdeki resmin Sabo'ya ilk bakıldığında o olduğunu anlayabilecek düzeyde bilgi verdiğini düşünüyorum. Bunu düşünmenin sebebi Diamante ile birlikte ailenin en düşük seviye askerlerinin bile ona ilk baktıklarında kim olduğunu anlamalarından kaynaklanıyor. Ayrıca gözünün civarındaki yara izinin de onun diğerlerinden ayıran bir özellik olduğunu söylememe gerek yoktur sanırım. Ödülünün ne kadar olduğu hakkında hiçbir fikrim yok ama bu arc sonunda bu adada yaptığı operasyonun ve ayrıca Mera Mera no Mi meyvesinin etkisiyle yarattığı sansasyonun etkisiyle ödülünün çoşacağını ve seri içindeki en fazla ödüllü kellelerden biri haline geleceğine hiçbir şüphem yok. Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir diğer ayrıntı, tüm dünyada Sabo gerçek adıyla biliniyor. Takma ad kullanmıyor anlayacağınız.
-Aşağıdaki resimde kolezyumdan kaçan insanların mahşeri bir kalabalık oluşturduğunu görebiliriz. Bu da kolezyumun kapılarının geçtiğimiz 10 yılda ilk kez turnuva sonuçlanmadan açıldığı anlamına geliyor. Tüh Doflamingo ailesinin kurallarından biri daha bozuldu.
- Aşağıdaki sayfaya dikkatli baktığınızda Kyros'u Doflamingo'nun kafasını kesmiş, ezik askerleri saf dışı bırakmış ve Buffalo'yu alt edip onu pencereden atarken görüyoruz. Kyros tüm bunları yaparken Luffy'nin daha yeni pencere pervazından atlayıp içeri koşması bende hafif bir tebessüm yarattı.

Serinin en hızlılarından kabul ettiğimiz Luffy'nin düştüğü duruma bakın.
Yazdıklarımın birkısmı benim kişisel düşüncemdir. O yüzden oradan biri atlayıp yok efendim bu böyle değil demesin lütfen.