Filmi izledim. Aslında bu da baya bilinen bir film sanırım, ama benim cahilliğime geldi biraz. Film baya efsane, Memento dahil, burada önerilen tüm filmlerden daha iyi. Eddie The Eagle ve Buda As Sharm Foru Rikht gibi filmlere fark atıyor zaten. Neden daha önce izlememişim diye kendimi sorguluyorum şu an. Bu kararı vermek için düşünmem lazım ama Top 10 listeme girer muhtemelen. Daha önce bu tarz diyebileceğim The Man From Earth'ü de izlemiştim, o da iyiydi ama bu daha sağlam bir film.
@Kaizokou Gari senin bu filmi sevme ihtimaline %20 veriyorum açıkçası. Ama bence izlemelisin. Önyargılı olmamak gerek yani.
Filmi önerdiği için @Death Knight 'a teşekkürü borç bilir, filmi önceden izlememiş olan tüm kulüp üyelerinin filmi izlemesini şiddetle tavsiye ederim.
@Kaizokou Gari senin bu filmi sevme ihtimaline %20 veriyorum açıkçası. Ama bence izlemelisin. Önyargılı olmamak gerek yani.
Öncelikle oyunculuklar mükemmel neredeyse. Bugün tüm oyuncuların öldüğünü düşününce kötü hissetmemek elde değil.
Film önyargıyı çok iyi bir şekilde işlemiş. Filmin başında siz dava ile ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz. Jüri ilk konuşmaya başladığı zaman da içinizden çocuk %100 suçlu diye düşünüyorsunuz. (Tabi filmin sonunun nereye varacağı biraz tahmin edilebiliyor ama film 1957 yılında çekildiği için bunun lafını bile etmiyorum şu an.)
Film ilerledikçe film sizin bile önyargılı olduğunuzu açığa çıkarıyor. Ayrıca bu konuda çok iyi bir şekilde ders veriyor. Bir görüşü takım tutar gibi desteklemememiz gerektiğini, veya bir görüşe körü körüne bağlandığımızda bırakmanın ne kadar zor olduğunu falan gösteriyor.
Filmde şu anki filmlerin bazılarında bile dikkat edilmeyen bazı basit detaylar da dikkatimi çekti. Oda epey sıcak. Başta çoğu kişinin mendili olduğu için kan ter içinde kalmıyorlar, ama bir süre sonra mendil sırıl sıklam olduğu için kendileri de sırıl sıklam oluyor. Yüzlerindeki terler, kıyafetlerinin ter olması falan da iyi bir şekilde gösterilmiş.
Aynı zamanda argümanların çürütülmesi de baya iyiydi. Çok ince detayları etkili bir şekilde açıklamışlar ve filmi izledikten sonra izleyicinin aklında boşluk kalmıyor. (Bir tek sinema olayında azıcık ikna olmadım. Ama neyse.) Ayrıca beyinlerin çarpışmasını izlemek de çok zevkli idi.
Sinema konusundaki argüman haricinde eleştirebileceğim iki "ufak" ve pek önemli olmayan detay daha var.
1-Adamlardan biri bağırırken diğerlerinin masadan kalkıp bazılarının arkasını dönmesi yapmacıktı.
2- Yine çok ön yargılı olup, argümanları daha sağlam biri de olsaydı daha iyi olabilirdi.
Ama dediğim gibi, basit detaylar yani. Çok takılmaya bile değmez.
Bir de aralarda olup da efsane olan detaylar da var. Bazılarını farkeden ben değildim, kabul ediyorum.
1-Baştaki vantilatör konusunda bile önyargılı olmaları. On yargılarını biraz atınca onu çalıştırmayı denemeleri.
2-Ön yargılılar çoğunlukta iken, havanın güneşli olması, ön yargılıların sayısı azaldığında ise havanın yağmurlu olması.
3-Sonda adını öğrendiğimiz iki kişinin bile rastgele olmaması. Bu kişilerin baştan beri önyargısız kişiler olması.
Son olarak şeyi de ekleyeyim. Her şeye rağmen, o çocuğun gerçekten katil olup olmadığını bilmiyoruz. Bu da filmi sağlam yapan şeylerden biri.
Film önyargıyı çok iyi bir şekilde işlemiş. Filmin başında siz dava ile ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz. Jüri ilk konuşmaya başladığı zaman da içinizden çocuk %100 suçlu diye düşünüyorsunuz. (Tabi filmin sonunun nereye varacağı biraz tahmin edilebiliyor ama film 1957 yılında çekildiği için bunun lafını bile etmiyorum şu an.)
Film ilerledikçe film sizin bile önyargılı olduğunuzu açığa çıkarıyor. Ayrıca bu konuda çok iyi bir şekilde ders veriyor. Bir görüşü takım tutar gibi desteklemememiz gerektiğini, veya bir görüşe körü körüne bağlandığımızda bırakmanın ne kadar zor olduğunu falan gösteriyor.
Filmde şu anki filmlerin bazılarında bile dikkat edilmeyen bazı basit detaylar da dikkatimi çekti. Oda epey sıcak. Başta çoğu kişinin mendili olduğu için kan ter içinde kalmıyorlar, ama bir süre sonra mendil sırıl sıklam olduğu için kendileri de sırıl sıklam oluyor. Yüzlerindeki terler, kıyafetlerinin ter olması falan da iyi bir şekilde gösterilmiş.
Aynı zamanda argümanların çürütülmesi de baya iyiydi. Çok ince detayları etkili bir şekilde açıklamışlar ve filmi izledikten sonra izleyicinin aklında boşluk kalmıyor. (Bir tek sinema olayında azıcık ikna olmadım. Ama neyse.) Ayrıca beyinlerin çarpışmasını izlemek de çok zevkli idi.
Sinema konusundaki argüman haricinde eleştirebileceğim iki "ufak" ve pek önemli olmayan detay daha var.
1-Adamlardan biri bağırırken diğerlerinin masadan kalkıp bazılarının arkasını dönmesi yapmacıktı.
2- Yine çok ön yargılı olup, argümanları daha sağlam biri de olsaydı daha iyi olabilirdi.
Ama dediğim gibi, basit detaylar yani. Çok takılmaya bile değmez.
Bir de aralarda olup da efsane olan detaylar da var. Bazılarını farkeden ben değildim, kabul ediyorum.
1-Baştaki vantilatör konusunda bile önyargılı olmaları. On yargılarını biraz atınca onu çalıştırmayı denemeleri.
2-Ön yargılılar çoğunlukta iken, havanın güneşli olması, ön yargılıların sayısı azaldığında ise havanın yağmurlu olması.
3-Sonda adını öğrendiğimiz iki kişinin bile rastgele olmaması. Bu kişilerin baştan beri önyargısız kişiler olması.
Son olarak şeyi de ekleyeyim. Her şeye rağmen, o çocuğun gerçekten katil olup olmadığını bilmiyoruz. Bu da filmi sağlam yapan şeylerden biri.
Filmi önerdiği için @Death Knight 'a teşekkürü borç bilir, filmi önceden izlememiş olan tüm kulüp üyelerinin filmi izlemesini şiddetle tavsiye ederim.