Okuma keyfinizi arttırsın diye müzik bırakıyorum:
Wano’nun Japonya’dan, Arabasta’nın da Antik Mısır medeniyetinden esinlenildiğini hemen herkes biliyor. Peki Skypiea ?
Skypiea, İnka Medeniyetinde ki Machu Picchu şehrinden esinlenildiğini düşünüyorum. İncelememi madde madde açıklayacağım:
Daha başka esin kaynakları var ama bu kadarı yeterli diye düşünüyorum.
Birde Bonus İnceleme Bırakıyorum:
2) Ohara ve İskenderiye Kütüphanesi
Elimizde çok az bilgi olsa da Eiichiro Oda’nın, Ohara’yı tasarlarken İskenderiye Kütüphanesinden esinlenmiş olabileceğini düşünüyorum.
İskenderiye’de yapılacak kilisenin temel kazıları sırasında üzerinde eski dine ait yazılar bulunan bir taş çıktı. Hristiyanlar bunu bir alay konusu yaptılar. Bu olay şehirde oldukça kalabalık halde bulunan Pagan inancına mensup olanları kızdırdı ve sonunda İskenderiye’de dini bir ayaklanma çıktı. İki taraf çarpıştı, insanlar kitle halinde kılıçtan geçirildi. İskenderiye Kütüphanesi’nin olduğu bölge yerle bir edildi.
İkisi de dünyalarının en büyük kütüphanesiydi ve ikisi de eskiye ait bilgiler içeren taş yüzünden yok edildi.
Wano’nun Japonya’dan, Arabasta’nın da Antik Mısır medeniyetinden esinlenildiğini hemen herkes biliyor. Peki Skypiea ?
Skypiea, İnka Medeniyetinde ki Machu Picchu şehrinden esinlenildiğini düşünüyorum. İncelememi madde madde açıklayacağım:
- Machu Picchu da yaşayanlar bulutların efendisi olarak adlandırılırlardı. Çünkü yerden 2430m yüksekliğinde ki kurdukları şehirde yaşamışlardır. Bu şehrin adı Machu Picchu diğer adıyla Bulutların Şehri:
- İspanyollar İnka imparatorluğunun her yerini ele geçirmelerine rağmen yıllarca burayı bulamamışlardır. Burası günümüzde halen Peru Devleti tarafından kutsal alan olarak kabul edilir. Skypiea da bulunması çok zor bir yer. Ayrıca burada birçok altından heykeller, eserler, takılar bulunmuştur.
- Halkın Benzerliği:
- Tanrılarının sembolü tabii ki Güneş. Şehirde birçok yerde Güneş sembolü var. Halkına ise Güneş'in çocukları diyorlardı.
- İmparatorlarına Mısır(Alabasta) ve Japonya(Wano) da olduğu gibi yine Güneşin Oğlu diyorlardı.
- Tanrıya kurban verme ritüelleri de vardı. Özellikle kız çocuklarını kurban ediyorlardı. Bulunan mumyalanmış kurbanlardan biri:
- Mezoamerika Bölgesinin Tanrı Tüylü Yılanı:
Bu inanışa ve yılan-tanrı tasvirlerine Meksika’dan Peru’ya kadar uzanan geniş bölgede pek çok tradisyonda rastlanır. Bu tanrı ıle ilgili inanış ve efsanelerin, kültürden kültüre (Miştek, Toltek, Aztek, Maya, İnka, Kızılderili kabileleri) farklılıklar göstermesinin yanı sıra, her kültürde de tarihsel süreç içinde farklı versiyonlarının oluştuğu görülmektedir.
Aztek merkezli olsada Inkalarda ve Mayalarda da vardır. Adı Tüylü Yılan yada Sakallı Yılan anlamlarına gelir.
Mitolojide ölümün ve dirilişin, göksel suların ve rüzgarların tanrısıdır.
Gökyüzü halkının da Nola adındaki bu yılanı bir Tanrı olarak gördüklerini ve ona kurban adadıklarını da zaten biliyoruz.
- Kullanılan Gondollar:
- Bu da en önemli heykellerinden biri. Aynı zamanda kutsaldı ve bir Tanrıça idi.
Daha başka esin kaynakları var ama bu kadarı yeterli diye düşünüyorum.
Birde Bonus İnceleme Bırakıyorum:
2) Ohara ve İskenderiye Kütüphanesi
Elimizde çok az bilgi olsa da Eiichiro Oda’nın, Ohara’yı tasarlarken İskenderiye Kütüphanesinden esinlenmiş olabileceğini düşünüyorum.
İskenderiye’de yapılacak kilisenin temel kazıları sırasında üzerinde eski dine ait yazılar bulunan bir taş çıktı. Hristiyanlar bunu bir alay konusu yaptılar. Bu olay şehirde oldukça kalabalık halde bulunan Pagan inancına mensup olanları kızdırdı ve sonunda İskenderiye’de dini bir ayaklanma çıktı. İki taraf çarpıştı, insanlar kitle halinde kılıçtan geçirildi. İskenderiye Kütüphanesi’nin olduğu bölge yerle bir edildi.
İkisi de dünyalarının en büyük kütüphanesiydi ve ikisi de eskiye ait bilgiler içeren taş yüzünden yok edildi.
Son düzenleme:
