Anı 1
Boş bir derste basket oynamaya gitmiştik. Müdür yardımcısının derse geldiğini söylediklerinde de apar topar sınıfa gittik. Ben içeri girerken arkadaşımın geldiğini görünce refleksle kapıyı tekmeledim kapanmasın diye. Müdür yardımcısı da coştu hemen. Cevap verince de cevap verme dedi. Sonra da ağzımdan tek kelime bir şey çıkmadı ne dediyse. Bu durum da onu daha çok sinirlendirdi ve o an onun bana tokat atmak için elini savurduğu, benim de bir an bile düşünmeden, tamamen refleksle onu karşıladığım bir süreç başladı. Tahtadan sınıfın en arkasına kadar böyle devam ettikten sonra durdu ve göğsüme yumruğun vurmakla bastırmak arasında bir dokundurdu ve odasına gönderdi. Odaya gidince de düzgün bir şekilde konuşup hallettik durumu. O gün arkadaşlarımın gözünde bir kahramandım.
Anı 2
Karşı sınıfın komple olmadığı, bizim sınıfın da dersinin boş olduğu bir gün basket topuyla birlikte birkaç kişi karşı sınıfa girmiştik. Bizim arkadaşlar da kapıyı üzerimize kapatıp çıkmamızı engelleyecek şekilde kapıya güç uygulamışlardı. Basket topuyla futbol oynadık ettik falan ama kapıyı bir türlü açmadılar. Ben de yeter ya deyip pencereye doğru yöneldim. Tabii ineceğimi düşünmediler ama ilk kattaydık ve 5-6 metre falan yüksekteydik sadece. Aşağıda da zemin katın camlarından birinin demirlikleri vardı. Bir şekilde inip tekrar kata çıktım ve öyle bir havaya girmiştim ki ellerimi kaldıra kaldıra geliyordum. Onlar da öyle bir afalladılar ki kapıyı falan tutmayı bıraktılar. "Lan sen içeride değil miydin? Nasıl indin?" gibi sorular sormaya başladılar. O günü o kadar iyi hatırlıyorum ki alt sınıflardan Yaren diye bir kız da nöbetçiydi mesela. Orada goygoyumuzu yaptıktan sonra sınıfa girip büyük bir hevesle en yakın arkadaşıma olayı anlatmaya koştum lakin ben gitmeden namım yayılmıştı bile. Yine de buruk bir an olmuştu çünkü arkadaşım da sevgilisiyle tartışmıştı, o yüzden içimde kalmıştı.