Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Gelecek Hakkında Tavsiyeler

1-) Eğer cidden sonraki sene çok iyi işler yapacağınızı düşünmüyorsanız mezuna kalmayın. Mezuna kalmak sizi gerçekten aşırı yıpratan bir şey. Ya bana bir şey olmaz deyip de mezuna kaldığı güne lanet eden çok insan tanıyorum. Ha; sınavda aksilik olmuştur; normal performansınızın çok altında kalmışsınızdır, ya da kendinize gerçekten güveniyorsunuzdur,o zaman mezuna kalın. Mezuna kalıp iyi bir yer kazanan ve kazanmayan tüm insanların ortak noktası psikolojik olarak yıpranmaları. İstisnaları olsa da çoğunluk için geçerli olan bu.

2-) Üniversite eğitimini sallamayın diyen kimseyi sallamayın. İyi üniversitelerde kendinizi geliştirebileceğiniz çok fazla ders vardır. Her gün inek gibi çalışmayın elbette; fakat hiçbir vize/finali son ana da bırakmayın. Son ana bırakarak da geçersiniz ama aklınızda hiçbir şey kalmaz.

3-) İngilizceyi çok iyi öğrenin. Mümkünse de ingilizce eğitim veren bir üniversitede okuyun. Bu sayede mezun olduğunuzda yurt içi/yurt dışı iş bulma şansınız artar. Hatta mümkünse ikinci dil öğrenin; fakat baktınız ikinci dili kafanız almıyor, ingilizceye odaklanın. İngilizceyi şakır şakır konuşan özgüvenli birinin türkiyede bile olsa işsiz kalacağını düşünmüyorum. Özellikle akademi falan filan hedefiniz varsa ingilizce öğrenmek zorundasınız.

4-) Erkekseniz: ''abi üniversite özgürlük yaa.'' moduna girip gece gündüz hunharca içmeyin. Nefes alan her kıza sarkmayın. Sonra ya gecenin bir yarısı odanın içine kusuyorsunuz ya da ortamlarda adınız kötüye çıkıyor. Kadınsanız,anadoludan gelip kötü yolan düşen mihriban davranışlarına girmeyin. Demek istediğim,eğlenin ama cılkını çıkarmayın. En az dört sene üniversitede olacaksınız zaten. Eğlenmek için bol bol vaktiniz olacak. Gözünüzü seveyim görmemişlik yapmayın ilk haftalarda. :(

5-) Dördüncü maddeye zıt gibi gelebilir ama insani ilişkilere önem verin. Sosyalleşmeye kasın demiyorum ama kendinizi insanlardan dışlamayın. Özellikle büyük üniversitelerde adamcılık vardır. Örneğin boğaziçili bir patron; işe alırken boğaziçili adayı bir tık önde başlatır. ODTÜ'lüsü aynı şekilde Bilkentlisi ya da İTÜ'lüsü aynı şekilde.

6-) Bu maddeyi ciddiye almasanız da olur ama bence Excel'i çok iyi öğrenin. :D
 
Kendi açımdan konuşmak gerekirse mümkünse şehir dışında okuyun. Sadece gelip geçici iş/okul bilgileri katmayın kendinize. Unutamayacağınız anılarınızla hayat tecrübenizi de geliştirin.
 
Ders çalışın vallahide billahide ben hiç ders çalışıp ta pişman olan görmedim illaki inek olmanıza gerek yok günde 3 saat çalışsanız yeter.
 
Birkaç arkadaşıma YKS tercih dönemlerinde yardımcı oluyorum bu aralar, bu konuyu da bir canlandırayım bu vesileyle.

Üniversite tercihi nasıl yapılmaz: İstenen bölümün geçen seneki sıralamalarına bakarak, tutturabildiğiniz en iyi sıralamadan sırasıyla aşağı yazarak yapılmaz.

Üniversite tercihi nasıl yapılmalı?

1) Türkçe bölüm okumayın, tercihen İngilizce okuyun fakat Almanca ve Fransızca da makul.

2) Okumak istediğiniz bölümün (hatta biraz abartarak, bölüm içinde özellikle önemli olduğunu düşündüğünüz derslerin) öncelikle hocalarına bakın; hangi okullardan mezun olmuşlar, tezleri neler üzerine, repütasyonları (tabii ki istatistikler bireyi tanımlamaz ama h-index puanlarına veya atıf sayılarına bakabilirsiniz) var mı, eğitiminize yurt dışında devam etmek isterseniz size yardımcı olabilecekler mi?

Gerekiyorsa laboratuvar sayılarına bakın, internetten laboratuvarların durumlarına bakın (2000'lerden kalma sistemlerle bilgisayar mühendisliği okumayın).

O bölümde okuyanlar nerelerde staj yapmışlar, mezunlar nerede çalışıyorlar, bunların ne kadarı yurt dışında çalışıyor bu gibi şeylere bakın.

3) Okulun ve bölümün yurt dışı bağlantılarına bakın. Okuyacağınız bölüm için ERASMUS+ kontenjanları kaç, hangi ülkelere/üniversitelere yolluyorlar? ERASMUS dışında değişim programları var mı? Okulunuzun çift diploma programı var mı, varsa partner üniversiteleri neler? Okuldan çıkan araştırmalar ne kadar kozmopolit?

4) Okulun konumuna, kampüsüne, öğrenci aktivitelerine bakın. Çoğunuz minimum 4 senenizi üniversitede geçireceksiniz. Yaşayacağınız şehir, eğitim göreceğiniz kampüs çok önemli. Size sağladığı konfor/eğlenceden ayrı olarak, bir işletme öğrencisinin Van'da değil de İstanbul'un göbeğinde olması çok şey değiştirir mesela. Bunun dışında gençliğinizin belki de en güzel yıllarını geçireceksiniz, okulun kulüplerine, öğrenci profiline, gideceğiniz şehrin öğrenci yaşamına uygunluğuna dikkat edin. Ekonomik kaygınız yoksa yaşadığınız şehirde üniversite okumayın, konfor alanınızdan çıkın ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir birey olmayı öğrenin.

Unutmayın, üniversitelerin taban sıralamaları yalnızca o okulu tercih eden öğrencilerin başarılarıyla belirleniyor. Öğrencilerin çoğunun doğru dürüst bir araştırma yapmadıkları aşikâr, bu da gereğinden fazla -puanca- şişirilmiş bölümler veya hak ettiği sıralamayı alamayan bölümler yaratıyor. Tabii ki öğrencilerin tercihleri bir şey ifade ediyor, bu okullar boşuna seçilmiyor fakat okuldan iyi hocaların gidip gitmediğini, yurt dışı bağlantılarının zayıflayıp zayıflamadığını ve bunların öğrencilerce fark edilmeyip aynı prestiji koruyup korumadığını bilemezsiniz. Bu yüzden araştırmanızı iyi yapmalısınız.

Yazmayı unutmuşum; okulun ÇAP ve yandal programlarına ve yatay geçiş koşullarına da mutlaka göz gezdirin. Bazı okullar bu konuda çok esnek oluyorken, bazıları gerçekten zorluyor.
 
Son düzenleme:
Kendime vereceğim tavsiyeleri nasihatleri buradan başka biri olarak yazmışım gibi görerek biraz iç dökeyim.
İnsanın niyetinin ve hedefinin ne olduğu aslında geri kalan her şeyi etkiliyor. Tabi bunların peşine gayretle çalışmak da lazım. İman ve salih amelden ayrılmama kastıyla hayır niyetle yapılan iş bir şekilde huzur veriyor. Geri kalanlar ya gereksiz telaş ya da yorgunluk oluyor. Tecrübelere muhtaç insan ama hem tecrübenin mahiyeti hem de sizin onu nasıl karşıladığınız çok farklı neticeler doğurabilir.
1- Size verilenlerle barışık olun. Değiştirme ihtimaliniz olmayan şeyleri kafaya takmak sizi yorar. (Mesela falanca zenginin evladı olsam, filanca allame dayım olsa, felanca zamanda fistanca mekanda olsaydım gibi konularla kendini yormanın hiçbir anlamı yoktur.)
2- Yeteneklerinizi ve yeteneksizliklerinizi iyi bilin, kendinize karşı bu konuda samimi ve hoşgörülü olun. --->Elbetteki gelişime açık olun lazımsa zorlayın ama şöyle ki bir adam edebiyatta çok iyi matematikte kötüyse elbette matematiğe de bir miktar vakit ayırabilir ama ben zaten edebiyatta iyiyim ona bakmayıp tüm vaktimi mata ayırayım derse parlayacağı yeri ihmal edip en fazla ortalamada kalacağı yere tüm vakit sermayesini harcamış olur. Edebiyata fazla vakit ayır ama matematiğe de ikmalde bulun ihmal etme.
3- Daha iyi hale getirmek için saplantılı olmayan ama tembelliğe de düşürmeyen bir azim elde etmeye çalışın. Gayret ve çalışkanlık iyidir. Ancak herkes bilmeli ki her arayan bulmaz ama bulanlar arayanlardır. Yani uğraş ama şunu bil hiçbir insan her istediğini elde edemedi ya da umduğu gibi elde edemedi, ama bazen de umduğundan daha iyi bulduğu şeyler de oldu insanların.

Bu ölçülerde yapmak istedikleriniz neyse uğraşın. Ama ne uğraşınız saplantılı olsun ne de tembellikleriniz ya da vazgeçişleriniz yeis ve bitkinlikten doğsun. İyi zamanda da kötü zamanda da huzurlu kalabilmeyi elinizdekilerle mutlu olabilmeyi öğrenin.
 
Dil edebiyat bölümlerini akademiden ilerlemek istemiyorsanız tavsiye etmem, eğer düşünyorsanız veya hali hazırda bir dil edebiyat öğrencisi iseniz, ortalamayı yüksek tutup çift anadaldan bir bölüm daha okuyun.
Üstte de bahsedilmiş ama yinelemek istiyorum, seneye çok daha iyisini yapabileceğinize inanmıyorsanız mezuna kalmayın, onun yerine iyi bir üniversiteden ingilizce bir bölüm seçip hazırlık okuyabilirsiniz, tekrar hazırlanmak için de bolca vaktiniz kalıyor bu şekilde.
bu tavsiyem yabancı dilini geliştirmek isteyenler içinde geçerli, dil kurslarına tonla para dökmek yerine iyi üniversitelerin en düşük puanlı yabancı dille eğitim veren bölümlerine kayıt olup ücretsiz bir şekilde dil kurslarından çok daha iyi bir eğitim alabilirsiniz.
 
onun yerine iyi bir üniversiteden ingilizce bir bölüm seçip hazırlık okuyabilirsiniz, tekrar hazırlanmak için de bolca vaktiniz kalıyor bu şekilde.
Bu çok yanlış bir tavsiye, üniversiteye yerleşince bir daha sınava girilirse puan kırılıyor. Az buz da değil, diploma puanının yarısını götürüyor. Ayrıca hazırlık eğitimi de çalışma sürecinin önünü keser.
 
Bu çok yanlış bir tavsiye, üniversiteye yerleşince bir daha sınava girilirse puan kırılıyor. Az buz da değil, diploma puanının yarısını götürüyor. Ayrıca hazırlık eğitimi de çalışma sürecinin önünü keser.
Ben tekrar hazırlanırken böyle yapmışrım. hazırlık dersleri sabah 8-12 olduğu için de bolca vaktim oluyordu çalışmak için. Ama puan kırma mevzusundan haberim yoktu, sonradan geldi sanırım.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık