Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Film İzleme Kulübü (Kapanmıştır)

Tamam mı, devam mı?


  • Kullanılan toplam oy
    53
Katilin, kadını 'alma' şekli çok riskliydi bence. Gündüz gözüyle yani olacak şey değil. Katil, hayat kadını vs. de öldürmek istemediğini söylüyor ama bardan falan birini bulmak en azından daha az riskli olabilirdi. Ayrıca filmin en omniscient (her şeyi bilen) karakterinden bahsetmeyi unutmuşum. Katil, eczane arama yöntemini denerken bir kadına denk geliyordu katili önceden tanıyan, katilin kızına özel ders veren bu omniscient ablamız direkt her şeyi anlayıp üzerine de yargılamayıp bir de fikir vermişti benzinciye git diye. O kısım güzeldi.
 
Haklısın, bir an dalgınlığıma gelmiş, spoiler'a almayı unutmuşum.

Tamam, hani orada senin dediğin şey anlatılmaya çalışılmış onun farkındayım. Ama sadece o değil mesela.

-Katilin kadını öldürme şekli, yaptığı plan falan kusursuzdan çok uzaktı. Polisin olayı üç yıl boyunca çözememesi baştan falso bence.

-Onun haricinde, adamı yakalayıp polise gitmemesi de mantıklı bir şekilde açıklanmadı. Katil polise gitmen ise yaramaz dedi, adam da direkt hee, tamam o zaman dedi. Hadi orada yedin. Adam sana uyku ilacı içirmeye çakışıyor. Sen ölümü bile göze almışsın. Bunu yapacağına, tutuklamayı göze alıp, adamı tut, döv ve uyku ilacını ona kendin içir. Sonra git, silah zoruyla adamdan gerçekleri öğren.

-Bir de hepsini geçiyorum. Adam ve kadının benzin bitince yaptıkları, söyledikleri ve sonradan barışma şekilleri bile garipti. Basit bir olayı deli gibi büyüttüler, sonra hiçbir şey yokmuş gibi barıştılar falan.



Ben şunu beklerdim. Katil süper zeka olmasın, ama biraz daha zeki bir tip olsun. Hani polislerin kendisini 3 yılda bulamamasının bir sebebi olsun.

Bir de diğer adamın katille gitmekten başka çaresi olmasın. Hani izlerken onun çaresizliğini biz hissedelim, izlerken yaptığın aptalca ama bunu yapmakta haklısın, kıza ne olduğunu öğrenmenin başka yolu yok falan diyelim. Ya da başka yolu olsun, ama katil daha ikna edici olsun mesela. Böyle olsaydı film çok daha iyi olurdu bence.

Bu bir dedektiflik filmi değil.Dedektiflik filmi böyle olmaz zaten.Suçlu büyük bir deha hatasız iş yapan bir adam değil.Birden başlıyor bu işlere ve acemice denemeler yapıyor.Bazılarında başarısız oluyor falan.Ancak hikayedeki kadına denk gelince başarılı oluyor.Bu kısımlar biraz da kadere bağlanmış.Sosyopat,psikopat her neyse bir adamın kafasına esince rahatça bunları yapabilmesini göstermesi önemli olan.

Ve polisler gerçekte aynen o şekilde kolayca bulamayabiliyorlar.Gerçekler filmlerdeki gibi değil yapanın yanına kar kalıyor çoğu zaman.Mesela bir örnek.Polis çok şey atlamış oldukça beceriksiz kalmış.

https://seyler.eksisozluk.com/polis...larca-cinayet-isleyen-seri-katil-dennis-rader


Dediğim gibi adam mantıklı düşünemiyor o panikle çok akıllıca kararlar alan biri de değil.Sıradan bir çiftten erkek olanı.Sen adama fazla takılmışsın.Aslında filmin asıl odaklandığı durumun özü bambaşka.İsminde olduğu gibi " Kayboluş ".Afiş herşeyi anlatıyor.


Şimdi bir durumun korkutucu ve gerçekçi bir şekilde ele alınması söz konusu.Kendimiz için düşünelim.

Bir metro istasyonuna gittik.Ailemiz de yanımızda.Kafanı çeviriyorsun 30 saniye sonra aileden bir ferdin aniden ortadan kaybolduğunu görüyorsun.Ne kadar arasan da fayda etmiyor sanki buhar olmuş asla ulaşamıyorsun.Korkunç bir olay,düşüncesi bile ürpertici.Film yaşanabilecek bu olayı gerçekten çok iyi bir biçimde işlemiş.Düşünüyorum da benim başıma gelse kafayı yerdim herhalde ne zekasından ne değerlendirmesinden bahsediyorsun.Ortada hiçbir ipucu yokken ne yaptığını düşünmezsin bile her ihtimale sarılırsın.Senin dediğin adamı döv sonra şunu yap tarzı olaylar ancak soğukkanlılığını koruyan Sherlock Holmes tarzı isimlerle mümkün.Yani ama o bile hayal ürünü karakter gerçekte var olması çok zor.


Katilin, kadını 'alma' şekli çok riskliydi bence. Gündüz gözüyle yani olacak şey değil. Katil, hayat kadını vs. de öldürmek istemediğini söylüyor ama bardan falan birini bulmak en azından daha az riskli olabilirdi. Ayrıca filmin en omniscient (her şeyi bilen) karakterinden bahsetmeyi unutmuşum. Katil, eczane arama yöntemini denerken bir kadına denk geliyordu katili önceden tanıyan, katilin kızına özel ders veren bu omniscient ablamız direkt her şeyi anlayıp üzerine de yargılamayıp bir de fikir vermişti benzinciye git diye. O kısım güzeldi.
Ben bunlara hiç takılmadım.Kimsenin de takılmaması gerektiğini düşünüyorum.Çünkü üstte de yazdığım gibi bu bir dedektiflik filmi değil.Suçlu - polis arasındaki mücadeleyi yada suçun ortaya çıkarılmasını anlatmıyor.Bir çiftin başından geçen olayları en sade ve etkili şekilde vermek istiyor tabii olabildiğince gerçekçi biçimde.Ve aniden ortadan yok olmanın nasıl birşey olduğunu bizlere hissettirmek istiyor.
 
Bu bir dedektiflik filmi değil.Dedektiflik filmi böyle olmaz zaten.Suçlu büyük bir deha hatasız iş yapan bir adam değil.Birden başlıyor bu işlere ve acemice denemeler yapıyor.Bazılarında başarısız oluyor falan.Ancak hikayedeki kadına denk gelince başarılı oluyor.Bu kısımlar biraz da kadere bağlanmış.Sosyopat,psikopat her neyse bir adamın kafasına esince rahatça bunları yapabilmesini göstermesi önemli olan.

Ve polisler gerçekte aynen o şekilde kolayca bulamayabiliyorlar.Gerçekler filmlerdeki gibi değil yapanın yanına kar kalıyor çoğu zaman.Mesela bir örnek.Polis çok şey atlamış oldukça beceriksiz kalmış.

https://seyler.eksisozluk.com/polis...larca-cinayet-isleyen-seri-katil-dennis-rader


Dediğim gibi adam mantıklı düşünemiyor o panikle çok akıllıca kararlar alan biri de değil.Sıradan bir çiftten erkek olanı.Sen adama fazla takılmışsın.Aslında filmin asıl odaklandığı durumun özü bambaşka.İsminde olduğu gibi " Kayboluş ".Afiş herşeyi anlatıyor.


Şimdi bir durumun korkutucu ve gerçekçi bir şekilde ele alınması söz konusu.Kendimiz için düşünelim.

Bir metro istasyonuna gittik.Ailemiz de yanımızda.Kafanı çeviriyorsun 30 saniye sonra aileden bir ferdin aniden ortadan kaybolduğunu görüyorsun.Ne kadar arasan da fayda etmiyor sanki buhar olmuş asla ulaşamıyorsun.Korkunç bir olay,düşüncesi bile ürpertici.Film yaşanabilecek bu olayı gerçekten çok iyi bir biçimde işlemiş.Düşünüyorum da benim başıma gelse kafayı yerdim herhalde ne zekasından ne değerlendirmesinden bahsediyorsun.Ortada hiçbir ipucu yokken ne yaptığını düşünmezsin bile her ihtimale sarılırsın.Senin dediğin adamı döv sonra şunu yap tarzı olaylar ancak soğukkanlılığını koruyan Sherlock Holmes tarzı isimlerle mümkün.Yani ama o bile hayal ürünü karakter gerçekte var olması çok zor.
Tamam, açıkçası olasılığı düşük de olsa, polisin saçma sapan bir şekilde iş yapmış olma ihtimali olduğuna ikna oldum.

Ama adam konusunda hala katılmıyorum yani. Ben kendimi o adamın yerine koysam sonuç olarak ölen kişi olmazdım muhtemelen çünkü. Normal birinden daha zeki falan da olduğumu sanmıyorum. Hadi kahveyi içmesini bir şekilde açıkladıysak da, polise gitmemesinin hiçbir mantığı yok yani. Kaçırıp işkence yapma planı da öyle çok fazla Sherlock Holmes olmayı gerektirmiyor. 16-17 yaşındaki kızlar dedikodu yaptı diye bile birbirlerine bunu yapabiliyorlar.

Hani tamam, bu dediğim şeylerin hiçbirine takılmazsan gerçekten güzel bir film. Ama ben özellikle karakterler konusunda hassasım. Önceden yazdığım yorumların çoğuna bakarsan bunun hakkında bir şeyler yazdığımı görebilirsin mesela. Belki o yüzden pek fazla kişinin takılmadığı yerlere takılmış olabilirim. Bilemiyorum.
 
Tamam, açıkçası olasılığı düşük de olsa, polisin saçma sapan bir şekilde iş yapmış olma ihtimali olduğuna ikna oldum.

Ama adam konusunda hala katılmıyorum yani. Ben kendimi o adamın yerine koysam sonuç olarak ölen kişi olmazdım muhtemelen çünkü. Normal birinden daha zeki falan da olduğumu sanmıyorum. Hadi kahveyi içmesini bir şekilde açıkladıysak da, polise gitmemesinin hiçbir mantığı yok yani. Kaçırıp işkence yapma planı da öyle çok fazla Sherlock Holmes olmayı gerektirmiyor. 16-17 yaşındaki kızlar dedikodu yaptı diye bile birbirlerine bunu yapabiliyorlar.

Hani tamam, bu dediğim şeylerin hiçbirine takılmazsan gerçekten güzel bir film. Ama ben özellikle karakterler konusunda hassasım. Önceden yazdığım yorumların çoğuna bakarsan bunun hakkında bir şeyler yazdığımı görebilirsin mesela. Belki o yüzden pek fazla kişinin takılmadığı yerlere takılmış olabilirim. Bilemiyorum.
Karakterlere ve doğru seçimlere fazla takıntılısın gibi.Herkes doğru seçimler yapsa ortaya nasıl hikayeler,senaryolar,filmler çıkacak zaten.

Ayrıca o kadar polisiye meraklısıysan bilirsin.Böyle durumlarda önünde 2 seçenek vardır.Dediğin gibi polise gidersin sevdiğine zarar vermeleri riskini göze alırsın.Yada bu fikirden dolayı büyük korku duyar ve polisi işe karıştırmazsın.Adam ikinci seçimi yapıyor.Ki yani kaçıran manyak,sosyopatın teki tanımadığı insanlara durduk yere bunu yapıyor her an herşeyi yapabilecek birisi.Korkuyu da işin içine katarsak çok saçma bir seçim değil yani polise haber vermemesi.
 
Karakterlere ve doğru seçimlere fazla takıntılısın gibi.Herkes doğru seçimler yapsa ortaya nasıl hikayeler,senaryolar,filmler çıkacak zaten.

Ayrıca o kadar polisiye meraklısıysan bilirsin.Böyle durumlarda önünde 2 seçenek vardır.Dediğin gibi polise gidersin sevdiğine zarar vermeleri riskini göze alırsın.Yada bu fikirden dolayı büyük korku duyar ve polisi işe karıştırmazsın.Adam ikinci seçimi yapıyor.Ki yani kaçıran manyak,sosyopatın teki tanımadığı insanlara durduk yere bunu yapıyor her an herşeyi yapabilecek birisi.Korkuyu da işin içine katarsak çok saçma bir seçim değil yani polise haber vermemesi.
Karakter konusunda takıntılıyım yani biraz. İnkar edersem yalan söylemiş olurum. :ehe:

Seçim konusu öyle değil ama. Gerçek hayatta hangi seçimin doğru olacağını bilmezsin. Kendin hakkındaki seçimleri geçtim, yakın bir arkadaşının yaptığı bazı seçimlerden bile tam olarak emin olamazsın. Pişmanlık dediğimiz kavram da tam olarak bu yüzden vardır hatta.

Bu tarz bir filmden de (Bu tarz dediğim, olay bu konuya yoğunlaşmış, mesela bir bilim kurgu filminde veya dövüş animesinde çok takılmam.) karakter yanlış seçim yapıyorsa o seçimin film bittikten sonra bile izleyici tarafından doğru mu yanlış mı diye emin olamamasını falan beklerim. Bu kadar detaya girilemiyorsa da, hani sokaktan çevirdiğin 10 kişiden dördü o durumda o seçimi yapmalı. Ondan daha az olursa film gözümde gerçekçiliğini yitiriyor.

Polise vermeme olayı için tehlikeden bahsetmişsin, ama o topa hiç girilmemiş ki filmde. Katil polise haber verirsen kız ölür tarzı bir durumdan hiç bahsetmedi bile. Polise versen bile bir şey değişmez dedi adam da tamam dedi yani.

Neyse çok uzattım. Hani bu konuda ben haklıyım demiyorum. Muhtemelen yazımı okurken, içinden çok saçmalıyor falan diyorsundur. :ehe: Hani sen de haklı değilsin. Çünkü tartışmanın haklı bir tarafı yok bence.

Mesela sen bu filmin sade olmasını ve gerçekçi bir şekilde yansıtılmış olmasını sevmiş olabilirsin, ama bir başka biri sırf bu sebeplerden filmden nefret edebilir. Ben karaktere önem verirken, bir başka biri bana ne karakterden, ben sadece konuya efektlere bakarım diyebilir. Tamamen filmden ne beklediğine bağlı yani. :)

~~~
Bu arada konu dışına çıkıyorum ama, kulüp açık kalıyor muhtemelen. Ben ikinci turda kulüpte köklü değişiklikler yapmayı planlıyorum. Bunun konusunu daha sonra yine getireceğim de, şimdiden bir değineyim dedim. Kulüp ile ilgili tavsiyeleriniz falan olursa, bana söylerseniz sevinirim. :)
 
Bir metro istasyonuna gittik.Ailemiz de yanımızda.Kafanı çeviriyorsun 30 saniye sonra aileden bir ferdin aniden ortadan kaybolduğunu görüyorsun.Ne kadar arasan da fayda etmiyor sanki buhar olmuş asla ulaşamıyorsun.Korkunç bir olay,düşüncesi bile ürpertici.Film yaşanabilecek bu olayı gerçekten çok iyi bir biçimde işlemiş.Düşünüyorum da benim başıma gelse kafayı yerdim herhalde ne zekasından ne değerlendirmesinden bahsediyorsun.Ortada hiçbir ipucu yokken ne yaptığını düşünmezsin bile her ihtimale sarılırsın.
Tabii önemli kısım bu yazdığın yer, katılırım. Ama bazı ayrıntılar için de yorum yapıyoruz. Bu, vurgulanan şeyi anlamadığımızı göstermez direkt. Saçma ya da ilginç gelen şeyleri ayrıntı da olsa yoruma katmak isteyebiliyoruz sadece.

@Charlotte Linlin
Adamı polise vermesi işe yaramazdı. Katil o noktadan sonra konuşmazdı ve Rex'in elinde de kanıt yoktu. İşkence iyi fikir ama sonuçta Rex karakteri masumiyetini yitirmiş olur, bu da intikam filmine çeviriyor. Belki bunu istemediler yazarlar. Yani ölmek mi yoksa canileşmek mi? Bilgiyi istiyor sadece Rex; ölmek, öç almak vs. önemli değildi. Öyle bir noktaya gelmiş.

Ama adam öldürmemiş de olabilirdi kadını. Çok iyimser bir olasılık. Öldürdüğünü de düşünüyorsan o noktadan sonra kahve içilmezdi. Uç bir seçim içmek. Bilgi için o kadarına değmez. Ölmüşse ölmüş yani, nasıl öldüğünün ne önemi var? Adamı başta görüp dövdükten sonra ve aynı şeyleri yaşaması gerektiğini anladıktan sonra kararını vermeliydi artık öç mü alacak ya da ne yapacaksa. Kadın ölmemişse hapis mi tutuluyor? Bir sosyopat bu kadar önemsemezdi hayatı. Zaten demiyor muydu hayat kurtardığı için zıttını yapabilir miyim diye merak etmiş. Öldürdüğü açık yani. Kahveyi içmeye sebep yok. Dediğim gibi uç bir bilgi arayışı. Biraz da çıkarımına güvenmesi gerekir. Bilgi için ölme riskine girmek, uç.
 
Karakter konusunda takıntılıyım yani biraz. İnkar edersem yalan söylemiş olurum. :ehe:

Seçim konusu öyle değil ama. Gerçek hayatta hangi seçimin doğru olacağını bilmezsin. Kendin hakkındaki seçimleri geçtim, yakın bir arkadaşının yaptığı bazı seçimlerden bile tam olarak emin olamazsın. Pişmanlık dediğimiz kavram da tam olarak bu yüzden vardır hatta.

Bu tarz bir filmden de (Bu tarz dediğim, olay bu konuya yoğunlaşmış, mesela bir bilim kurgu filminde veya dövüş animesinde çok takılmam.) karakter yanlış seçim yapıyorsa o seçimin film bittikten sonra bile izleyici tarafından doğru mu yanlış mı diye emin olamamasını falan beklerim. Bu kadar detaya girilemiyorsa da, hani sokaktan çevirdiğin 10 kişiden dördü o durumda o seçimi yapmalı. Ondan daha az olursa film gözümde gerçekçiliğini yitiriyor.

Polise vermeme olayı için tehlikeden bahsetmişsin, ama o topa hiç girilmemiş ki filmde. Katil polise haber verirsen kız ölür tarzı bir durumdan hiç bahsetmedi bile. Polise versen bile bir şey değişmez dedi adam da tamam dedi yani.

Neyse çok uzattım. Hani bu konuda ben haklıyım demiyorum. Muhtemelen yazımı okurken, içinden çok saçmalıyor falan diyorsundur. :ehe: Hani sen de haklı değilsin. Çünkü tartışmanın haklı bir tarafı yok bence.

Mesela sen bu filmin sade olmasını ve gerçekçi bir şekilde yansıtılmış olmasını sevmiş olabilirsin, ama bir başka biri sırf bu sebeplerden filmden nefret edebilir. Ben karaktere önem verirken, bir başka biri bana ne karakterden, ben sadece konuya efektlere bakarım diyebilir. Tamamen filmden ne beklediğine bağlı yani. :)

~~~
Bu arada konu dışına çıkıyorum ama, kulüp açık kalıyor muhtemelen. Ben ikinci turda kulüpte köklü değişiklikler yapmayı planlıyorum. Bunun konusunu daha sonra yine getireceğim de, şimdiden bir değineyim dedim. Kulüp ile ilgili tavsiyeleriniz falan olursa, bana söylerseniz sevinirim. :)

Filmi iyi bulmamandan dolayı uzattım ben.Senin beğenmediğin noktalar yüzünden değil.Yani bana göre açıkça neresinden bakarsan bak üst düzey modern filmlerden birisi.Zaten Avrupa'da o yıl ödüllerle dönmüş.Tarantino gibi bir ismi etkilemiş bir sahneyi adam almış filminde aynen kullanmış.Onun dışında başarıdan ötürü Hollywood remake filmi gelmiş.Neyse daha fazla birşey söylemeye gerek yok.

Tabii önemli kısım bu yazdığın yer, katılırım. Ama bazı ayrıntılar için de yorum yapıyoruz. Bu, vurgulanan şeyi anlamadığımızı göstermez direkt. Saçma ya da ilginç gelen şeyleri ayrıntı da olsa yoruma katmak isteyebiliyoruz sadece.

@Charlotte Linlin
Adamı polise vermesi işe yaramazdı. Katil o noktadan sonra konuşmazdı ve Rex'in elinde de kanıt yoktu. İşkence iyi fikir ama sonuçta Rex karakteri masumiyetini yitirmiş olur, bu da intikam filmine çeviriyor. Belki bunu istemediler yazarlar. Yani ölmek mi yoksa canileşmek mi? Bilgiyi istiyor sadece Rex; ölmek, öç almak vs. önemli değildi. Öyle bir noktaya gelmiş.

Ama adam öldürmemiş de olabilirdi kadını. Çok iyimser bir olasılık. Öldürdüğünü de düşünüyorsan o noktadan sonra kahve içilmezdi. Uç bir seçim içmek. Bilgi için o kadarına değmez. Ölmüşse ölmüş yani, nasıl öldüğünün ne önemi var? Adamı başta görüp dövdükten sonra ve aynı şeyleri yaşaması gerektiğini anladıktan sonra kararını vermeliydi artık öç mü alacak ya da ne yapacaksa. Kadın ölmemişse hapis mi tutuluyor? Bir sosyopat bu kadar önemsemezdi hayatı. Zaten demiyor muydu hayat kurtardığı için zıttını yapabilir miyim diye merak etmiş. Öldürdüğü açık yani. Kahveyi içmeye sebep yok. Dediğim gibi uç bir bilgi arayışı. Biraz da çıkarımına güvenmesi gerekir. Bilgi için ölme riskine girmek, uç.
O mesajda sana yönelik birşey söylemedim.Bahsettiğim öz kısımdan bahsederek arkadaşa filmin neden iyi olduğunu anlatmaya çalışıyordum.
 
@Charlotte Linlin
Adamı polise vermesi işe yaramazdı. Katil o noktadan sonra konuşmazdı ve Rex'in elinde de kanıt yoktu. İşkence iyi fikir ama sonuçta Rex karakteri masumiyetini yitirmiş olur, bu da intikam filmine çeviriyor. Belki bunu istemediler yazarlar. Yani ölmek mi yoksa canileşmek mi? Bilgiyi istiyor sadece Rex; ölmek, öç almak vs. önemli değildi. Öyle bir noktaya gelmiş.

Ama adam öldürmemiş de olabilirdi kadını. Çok iyimser bir olasılık. Öldürdüğünü de düşünüyorsan o noktadan sonra kahve içilmezdi. Uç bir seçim içmek. Bilgi için o kadarına değmez. Ölmüşse ölmüş yani, nasıl öldüğünün ne önemi var? Adamı başta görüp dövdükten sonra ve aynı şeyleri yaşaması gerektiğini anladıktan sonra kararını vermeliydi artık öç mü alacak ya da ne yapacaksa. Kadın ölmemişse hapis mi tutuluyor? Bir sosyopat bu kadar önemsemezdi hayatı. Zaten demiyor muydu hayat kurtardığı için zıttını yapabilir miyim diye merak etmiş. Öldürdüğü açık yani. Kahveyi içmeye sebep yok. Dediğim gibi uç bir bilgi arayışı. Biraz da çıkarımına güvenmesi gerekir. Bilgi için ölme riskine girmek, uç.
Polis yine de o adam hakkında soruşturma başlatabilirdi belki. İntikam konusunda haklı olabilirsin. Oraya hiç girmek istememiş olabilirler belki.

Kahve konusunda bilgi için ölme riskini geçtim, katilin Rex bayıldıktan sonra verdiği sözü hiç umursamayıp, kafasına sıkma ihtimali bile var. Sonuçta katil, basit düşünürsek televizyonlara kadar çıkıp kendisini sürekli huzursuz eden birinden kurtulmak istiyor bile olabilirdi.

Bu arada Hollywood versiyonunu izlemiştin sanırım. O nasıl bitiyor? Merak ettim. :ehe:

Filmi iyi bulmamandan dolayı uzattım ben.Senin beğenmediğin noktalar yüzünden değil.Yani bana göre açıkça neresinden bakarsan bak üst düzey modern filmlerden birisi.Zaten Avrupa'da o yıl ödüllerle dönmüş.Tarantino gibi bir ismi etkilemiş bir sahneyi adam almış filminde aynen kullanmış.Onun dışında başarıdan ötürü Hollywood remake filmi gelmiş.Neyse daha fazla birşey söylemeye gerek yok.
Tarantino olayını duymuştum. Ama şöyle düşünelim. Tarantino bu filmi izlediği zaman tabut olayı biraz daha orijinal bir konuymuş muhtemelen. Oradan ilham alıp Kill Bill'de kullandıysa öyledir yani.

Ama ben aynı senaryoyu 937383828 defa görmüşümdür muhtemelen. Buradan en fazla şey diyebilirim. Özellikle sonu sayesinde 1988 yılı için iyi bir film olabilir.

Bir de şunu söyleyeyim, herkesin çok beğendiği, ağızlardan düşmeyen, ödüllere boğulan filmler arasında senin bu film abartılıyor dediğin bir film hiç olmadı mı?

Ki ben filmi beğenmedim demedim. Yorumumda kötü özelliklerini yazma sebebim, ınternette her yerde iyi özelliklerinin yazılıyor olmasıydı. Tam tersi olsa, çok underrated (Türkçesini bulamadım şimdi.) bir film tarzı şeyler yazıp, hoşlanmadığım kısımlarına hiç girmezdim.
 
O mesajda sana yönelik birşey söylemedim.Bahsettiğim öz kısımdan bahsederek arkadaşa filmin neden iyi olduğunu anlatmaya çalışıyordum.
Takılınması önemsiz yerlerden bahsettin diye önemli kısım üzerinden yazmak istedim o yazdığımı ve ondan orayı alıntıladım.

Bu arada Hollywood versiyonunu izlemiştin sanırım. O nasıl bitiyor? Merak ettim. :ehe:
Çok net hatırlamıyorum, ekşiden teyit etmek zorunda kalmıştım cidden farklı mı hatırlıyorum diye ama o film mutlu sonla bitiyordu desem yeterli olur sanırım.

Erkek, tabuttan kurtuluyordu diye hatırlıyorum ama başka şeylerde oluyor muydu emin değilim ve daha da araştırmaya, emin olmaya ilgi göstermedim doğrusu.
 
Takılınması önemsiz yerlerden bahsettin diye önemli kısım üzerinden yazmak istedim o yazdığımı ve ondan orayı alıntıladım.


Çok net hatırlamıyorum, ekşiden teyit etmek zorunda kalmıştım cidden farklı mı hatırlıyorum diye ama o film mutlu sonla bitiyordu desem yeterli olur sanırım.

Erkek, tabuttan kurtuluyordu diye hatırlıyorum ama başka şeylerde oluyor muydu emin değilim ve daha da araştırmaya, emin olmaya ilgi göstermedim doğrusu.
Nedense bunu duyduğuma hiç şaşırmadım. :ehe:
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 3)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık