Oda'nın bu meselenin aklına sonradan geldiğine dair pek çok argüman sunuldu üyeler tarafından, bu yüzden argüman sunmayacağım size iyi bir kurguda bu olayın nasıl anlatılacağını yazacağım, bir yandan da kafanızda hayal edin:
1-MF'den hemen sonra, 5 ihtiyar konuşuyor. "Adı değiştirilse de hiç şüphe yok bu o meyve." "Yıllar sonra tekrar karşımıza çıktı." "Onun peşine birilerini takmalıyız, aksi takdirde o da "onun" gibi olur." "Fakat nerede olduğunu bilmiyoruz."
Şimdi bu diyaloglar neticesinde okuyucular ikiye bölünür. Kimden bahsediliyor? Luffy'den mi yoksa Teach'den mi? İkinci bir meyveyi yiyebilmesi, en güçlü logia olduğunun vurgulanması neticesinde pek çok insan karanlık meyvesinin üzerine eğilecek fakat "onun meyvesi" ibaresinden dolayı insanlar Joy Boy'u mu Roger'ı mı kastediyor diyerek karşı tarafta yani lastik meyvesinin yanında yer alanlar da olacak.
2-Balıkadam sezonu. Hody, deniz kralı, Jinbe içlerinden biri güneş korsanlarının simgesinin Nika adındaki umudu temsil eden güneş tanrısından geldiğini söyler. Okuyucular bu olayın nereye bağlanacağını merak eder.
3-Denizciler Rocks D. Xebec hakkında konuşur. Teach'deki Xebec göndermeleri neticesinde büyük bir kitle "aaa onun da meyvesi derken kastedilen karanlık meyvesi, hem ada da yok olmuş, kesin karanlık meyvesinden bahsediyorlardı" der.
4-Who's Who ve çalınan meyve. Who lastik meyvesinin çalındığından bahseder, bu eylem okuyucuya "acaba" dedirtir ve forumlarda tartışmalar başlar.
5-Luffy'nin dirilmesi. Luffy 1043'te meyvesini uyandırıp ölümden dönünce "Nika-sırıtışını" yapar bölümdeki gibi ve bölüm biter. Üsttekilerin neticesinde okuyucular ters köşe olur, GODa söylemi devam eder ve insanlar okurken seriden bir kez daha etkilenir.
Ya Oda kötü bir yazar ve aklında böyle bir kurgu yazmak gelmedi ya da aklına sonradan başka şeyler geldi ve onları seriye dahil etmeyi beceremedi.
