Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Top 10 Film Listeniz

Yaparken baya zorlandın listeyi. Beğenirsen daha çeşitli filmler de önerebilirim.




Bu yıl en iyi beş filminden biri. Gerçi 2019 biraz sönük bi yıldı zaten.
2019'da sanırım izlenebilecek kaliteli filmlerden izlemediğim bir o kalmıştı. Barry London da 1. ha? Kubrick reisin olsa da dönemi ve uzunluğu nedeniyle hiç izleyesim gelmedi o filmi. :(

Yalnız listelere bakınca da sinemaya ilgi duyanlar ile normal izleyici arasındaki fark çok bariz belli oluyor. Kendim liste yapmaya kıyamıyorum. İlk 10'a almadıklarım için üzüleceğim.
 
  1. Martix Üçleme
  2. LOTR üçleme
  3. Karayip Korsanları Üçleme
  4. Gladyatör
  5. Inception
  6. Interstellar
  7. Snatch
  8. Avatar
  9. Transformers(yalnızca ilk film)
  10. Prestij
Diyelim gitsin bakalım.
 

Üye silindi 1004

2019'da sanırım izlenebilecek kaliteli filmlerden izlemediğim bir o kalmıştı. Barry London da 1. ha? Kubrick reisin olsa da dönemi ve uzunluğu nedeniyle hiç izleyesim gelmedi o filmi. :(

Yalnız listelere bakınca da sinemaya ilgi duyanlar ile normal izleyici arasındaki fark çok bariz belli oluyor. Kendim liste yapmaya kıyamıyorum. İlk 10'a almadıklarım için üzüleceğim.
Benim için çok özel bir filmdir o ya. Kahramanın yolculuğu olarak ilk kısmına aşığım. Konu yolculuk olunca sinemaymış sanatmış kim çekmiş umurumda olmaz. Mesela Kayıp Balık Nemo başyapıt benim için deli olurum. :hhh:

Sağ olasın. İlginç bir insansın sen o yüzden merak ettim listenin geri kalanını :D
Ayıpsın atarım istediğin zaman. :flaugh:
 
La leggenda del pianista sull'oceano
Mononoke Hime
Sen to Chihiro no Kamikakushi
Perfect Blue
Tokyo Godfathers
Sennen Joyuu
Paprika
Koe no Katachi
There Will Be Blood
The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford
 
1.Karayip Korsanları (1,2,3)
2.Dark Knight
3.Goksung
4.Hereditary
5.Filth
6.Shutter Island
7.Witcher
8.Sinister
9.Under The Shadow
10.1408

Nerede ise hepsi korku filmi ama bende bunları seviyorum ne yapayım.
 
Hangi konuda olursa olsun bu tür listeleme işlerine takıntım var, görünce dayanamayıp uzun uzun düşünüyorum. Sinema zevklerim ortalama beğeni kriterlerine epey yakın, yani bir filme herkes coşmuşsa ben de muhakkak beğeniyorum. Bu yüzden listenin sıkıcılığını biraz azaltmak adına ilk olarak IMDb Top 250 listesinde en tepedeki 55 filmi eleyerek başladım, aslında 50 olacaktı ama devamında 5 klasik film daha art arda gelmiş. An itibariyle sitedeki bu 55 film şunlar:
  1. The Shawshank Redemption
  2. The Godfather
  3. The Godfather: Part II
  4. The Dark Knight
  5. 12 Angry Men
  6. Schindler's List
  7. The Lord of the Rings: The Return of the King
  8. Pulp Fiction
  9. The Good, the Bad and the Ugly
  10. The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring
  11. Fight Club
  12. Forrest Gump
  13. Inception
  14. Star Wars: Episode V - The Empire Strikes Back
  15. The Lord of the Rings: The Two Towers
  16. The Matrix
  17. Goodfellas
  18. One Flew Over the Cuckoo's Nest
  19. Seven Samurai
  20. Seven
  21. City of God
  22. Life is Beautiful
  23. The Silence of the Lambs
  24. It's a Wonderful Life
  25. Star Wars: Episode IV - A New Hope
  26. Saving Private Ryan
  27. Parasite
  28. Spirited Away
  29. Joker
  30. The Green Mile
  31. Interstellar
  32. Leon
  33. Harakiri
  34. The Usual Suspects
  35. The Lion King
  36. American History X
  37. Back to the Future
  38. Terminator 2: Judgment Day
  39. The Pianist
  40. Modern Times
  41. Psycho
  42. Gladiator
  43. City Lights
  44. Inthouchables
  45. The Departed
  46. Whiplash
  47. Once Upon a Time in the West
  48. The Prestige
  49. Casablanca
  50. Grave of the Fireflies
  51. Rear Window
  52. Cinema Paradiso
  53. Alien
  54. Raiders of the Lost Ark
  55. Apocalypse Now

Buradan 2 tanesini (Harakiri ve Intouchables) izlememişim. Kalanların içinde Life is Beautiful, Leon ve yeni giren Joker gibi birkaç overrated örnek de var elbette ama genel olarak bu filmlerin alayı normal şartlarda listeye girmek için kuvvetli adaylar olurlardı. Ha bunları kullanmayınca çok farklı bir liste mi çıktı? Yok, yine ister istemez epey klasik seçimlere gittim ama olsun artık.

1. Star Wars: Episode III - Revenge of the Sith

15 yıldır bir numaramda, duygusal sebeplerden ötürü hep de orada kalmaya devam edecek sanırım. Ah ulan be gönül vermiştik biz bu Star Wars'a, ne hale getirdiler.
2. Taxi Driver
Bu da olması gereken bir numaram diyebilirim. Travis Bickle'ınkinden iyi bir karakter çalışması daha zor görürüz gibi, yalnızlık üzerine olan o iç monologlar her defasında insanı etkiliyor. Scorsese'nin yine benzer yapıya sahip filmlerinden tüm zamanların en iyi oyunculuk performansları ve boks ringinde kullandığı muazzam çekim teknikleriyle Raging Bull ve harika yazılmış final sekansıyla birkaç sınıf atlayan The King of Comedy'ye de ayrı maddeler ayırmak yerine burada anayım.
3. Bir Zamanlar Anadolu'da
Nuri Bilge Ceylan'ın ilk izlediğim filmi buydu, Türkiye'de bu kadar iyi sinemanın yapılıyor olması o zaman çok şaşırtmıştı beni. Sonraki yıllarda Kış Uykusu ve Ahlat Ağacı'na da büyük beklentilerle gittim tabii, ikisi de hayal kırıklığına uğratmadılar. Özellikle Ahlat Ağacı'nın sırtını dayadığı "babaya benzemekten kaçamamak" konusunu hangi eserde görsem beğeniyorum, Nuri Bilge Ceylan da bu konunun en iyi örneklerinden birini vermiş. Daha önceki dönem işlerinden de en çok Uzak'ı severim.
4. Kaze tachinu (The Wind Rises)
Zamanında Miyazaki bunun son filmi olacağını söylemişti, şimdi IMDb'den baktım da yeni bir film üzerinde çalışıyormuş. Onun da tutkusu bu tabii, kolay kopamıyordur. Bu film de tutku üzerine çok güzel şeyler söylüyor ve pozitif mesajlar bırakıyor. Mühendis masturbasyonu tarafının da olması gözümde biraz yükseltti yalan yok ama tertemiz film be. My Neighbor Totoro başta olmak üzere diğer filmlerini de çok severiz tabii.
5. Citizen Kane
Hollywood tipi sinemacılığının standart belirleyen filmi, elediğim IMDb Top 50 filmleri içinde olmamasına şaşırdım açıkçası. Böylesine her act'ini harika inşa eden ve bunun etrafında kocaman kocaman yükseliş-düşüş hikayeleri anlatan filmleri sevmemek mümkün değil zaten.
6. Barry Lyndon
Sürekli zoom in/out kamera hareketi dikkatinizi dağıtmazsa Kubrick'in en iyi filmi bu bence. Bu filmde kullandığı farklı ışıklandırma teknikleriyle elde ettiği sinematografik görseller herkesçe biliniyor zaten. Bunun dışında yapmayı hedeflediği şeyi çok iyi yapıyor olması beni etkilediği bir diğer nokta. Filmin amacı iyi/kötü yargılaması yapmadan gördüğü fırsatları değerlendirerek kendi hikayesini yaratmış bir adamı anlatmak, zaten finalinde bununla ilgili bir şeyler yazıyordu sanırım, işte bunu film boyunca o kadar iyi başarıyor ki hayran kalıyorsunuz. Kubrick'ten Dr. Strangelove, 2001: A Space Odyssey, Full Metal Jacket ve Eyes Wide Shut'ı da burada anayım. Bilhassa The Shining ve birazcık da A Clockwork Orange'ı overrated buluyorum o ayrı.
7. Blade Runner
Çizgi roman efsanesi Moebius'tan bolca esinlenen görsel dili eşliğinde kültürlerin iç içe girdiği dünyasını hep daha fazla görmek istiyorsunuz. Genel olarak biraz dağınık bir film, hatta ilk gösterime giren kurgusu çok kötü yapılmış derler ama Ridley Scott sonradan adam etmiş. Bunun dışında yaptığı ahlaki sorgulamalarla, içerdiği Roy Batty gibi karakterlerle harika iş. Gariptir 35 yıl sonra 2017'de çıkan Blade Runner 2049'u ben çok fazla beğenemedim.
8. After Hours
Scorsese'nin en farklı filmi ve biraz da underrated diyebiliriz herhalde. Her şeyden önce matematiği çok iyi yapılmış, süresi çok uzun değil bir buçuk saat ve bu sürede olay örgüsünü öyle bir ilerletiyor ki bir kere oturduktan sonra başından kalkabilmek mümkün değil. Hep bundan sonra ne olacak merakı içerisinde gözünüzü kırpmadan izletiyor.
9. Avengers: Infinity War / Endgame
Eh, bunları listeye almak benim için bir anlamda kaçınılmaz. Çizgi romanlarına ömür verdiğim karakterler beyaz perdede hayallerin ötesinde prodüksiyonlarla çıkınca hayran hayran izliyorum tabii. Infinity War ve Endgame de onlarca karakteri işleme yükünün altından screen time'ları çok iyi yöneterek kalkabilmiş iki başarılı film. Bu ikisinden sonra MCU'da Jack Kirby'nin çizimlerinden epeyce etkilenen Thor: Ragnarok'u çok beğeniyorum bir de.
10. The Breakfast Club
Gençlik filmlerinin şahı. Karakterler ilk başta çok stereotip ama böyle olması onların birbirleri arasındaki çatışmalarını çok güzel veriyor ve zamanla aslında hiçbirinin o stereotipin tanımladığı gibi olmadığıı görmeye başlıyorsunuz. Gençlik filmi olarak Kevin Smith'in Mallrats'ını da içerdiği çizgi roman kültürü ögeleriyle çok severim ama The Breakfast Club'ın seviyesinde bir iş değil elbette.
 
Son düzenleme:
Hangi konuda olursa olsun bu tür listeleme işlerine takıntım var, görünce dayanamayıp uzun uzun düşünüyorum. Sinema zevklerim ortalama beğeni kriterlerine epey yakın, yani bir filme herkes coşmuşsa ben de muhakkak beğeniyorum. Bu yüzden listenin sıkıcılığını biraz azaltmak adına ilk olarak IMDb Top 250 listesinde en tepedeki 55 filmi eleyerek başladım, aslında 50 olacaktı ama devamında 5 klasik film daha art arda gelmiş. An itibariyle sitedeki bu 55 film şunlar:
  1. The Shawshank Redemption
  2. The Godfather
  3. The Godfather: Part II
  4. The Dark Knight
  5. 12 Angry Men
  6. Schindler's List
  7. The Lord of the Rings: The Return of the King
  8. Pulp Fiction
  9. The Good, the Bad and the Ugly
  10. The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring
  11. Fight Club
  12. Forrest Gump
  13. Inception
  14. Star Wars: Episode V - The Empire Strikes Back
  15. The Lord of the Rings: The Two Towers
  16. The Matrix
  17. Goodfellas
  18. One Flew Over the Cuckoo's Nest
  19. Seven Samurai
  20. Seven
  21. City of God
  22. Life is Beautiful
  23. The Silence of the Lambs
  24. It's a Wonderful Life
  25. Star Wars: Episode IV - A New Hope
  26. Saving Private Ryan
  27. Parasite
  28. Spirited Away
  29. Joker
  30. The Green Mile
  31. Interstellar
  32. Leon
  33. Harakiri
  34. The Usual Suspects
  35. The Lion King
  36. American History X
  37. Back to the Future
  38. Terminator 2: Judgment Day
  39. The Pianist
  40. Modern Times
  41. Psycho
  42. Gladiator
  43. City Lights
  44. Inthouchables
  45. The Departed
  46. Whiplash
  47. Once Upon a Time in the West
  48. The Prestige
  49. Casablanca
  50. Grave of the Fireflies
  51. Rear Window
  52. Cinema Paradiso
  53. Alien
  54. Raiders of the Lost Ark
  55. Apocalypse Now

Buradan 2 tanesini (Harakiri ve Intouchables) izlememişim. Kalanların içinde Life is Beautiful, Leon ve yeni giren Joker gibi birkaç overrated örnek de var elbette ama genel olarak bu filmlerin alayı normal şartlarda listeye girmek için kuvvetli adaylar olurlardı. Ha bunları kullanmayınca çok farklı bir liste mi çıktı? Yok, yine ister istemez epey klasik seçimlere gittim ama olsun artık.

1. Star Wars: Episode III - Revenge of the Sith

15 yıldır bir numaramda, duygusal sebeplerden ötürü hep de orada kalmaya devam edecek sanırım. Ah ulan be gönül vermiştik biz bu Star Wars'a, ne hale getirdiler.
2. Taxi Driver
Bu da olması gereken bir numaram diyebilirim. Travis Bickle'ınkinden iyi bir karakter çalışması daha zor görürüz gibi, yalnızlık üzerine olan o iç monologlar her defasında insanı etkiliyor. Scorsese'nin yine benzer yapıya sahip filmlerinden tüm zamanların en iyi oyunculuk performansları ve boks ringinde kullandığı muazzam çekim teknikleriyle Raging Bull ve harika yazılmış final sekansıyla birkaç sınıf atlayan The King of Comedy'ye de ayrı maddeler ayırmak yerine burada anayım.
3. Bir Zamanlar Anadolu'da
Nuri Bilge Ceylan'ın ilk izlediğim filmi buydu, Türkiye'de bu kadar iyi sinemanın yapılıyor olması o zaman çok şaşırtmıştı beni. Sonraki yıllarda Kış Uykusu ve Ahlat Ağacı'na da büyük beklentilerle gittim tabii, ikisi de hayal kırıklığına uğratmadılar. Özellikle Ahlat Ağacı'nın sırtını dayadığı "babaya benzemekten kaçamamak" konusunu hangi eserde görsem beğeniyorum, Nuri Bilge Ceylan da en iyi örneklerinden birini vermiş. Daha önceki dönem işlerinden de en çok Uzak'ı severim.
4. Kaze tachinu (The Wind Rises)
Zamanında Miyazaki bunun son filmi olacağını söylemişti, şimdi IMDb'den baktım da yeni bir film üzerinde çalışıyormuş. Onun da tutkusu bu tabii, kolay kopamıyordur. Bu film de tutku üzerine çok güzel şeyler söylüyor ve pozitif mesajlar bırakıyor. Mühendis masturbasyonu tarafının da olması gözümde biraz yükseltti yalan yok ama tertemiz film be. My Neighbor Totoro başta olmak üzere diğer filmlerini de çok severiz tabii.
5. Citizen Kane
Hollywood tipi sinemacılığının standart belirleyen filmi, elediğim IMDb Top 50 filmleri içinde olmamasına şaşırdım açıkçası. Böylesine her act'ini harika inşa eden ve bunun etrafında kocaman kocaman yükseliş-düşüş hikayeleri anlatan filmleri sevmemek mümkün değil zaten.
6. Barry Lyndon
Sürekli zoom in/out kamera hareketi dikkatinizi dağıtmazsa Kubrick'in en iyi filmi bu bence. Bu filmde kullandığı farklı ışıklandırma teknikleriyle elde ettiği sinematografik görseller herkesçe biliniyor zaten. Bunun dışında yapmayı hedeflediği şeyi çok iyi yapıyor olması beni etkilediği bir diğer nokta. Filmin amacı iyi/kötü yargılaması yapmadan gördüğü fırsatları değerlendirerek kendi hikayesini yaratmış bir adamı anlatmak, zaten finalinde bununla ilgili bir şeyler yazıyordu sanırım, işte bunu film boyunca o kadar iyi başarıyor ki hayran kalıyorsunuz. Kubrick'ten Dr. Strangelove, 2001: A Space Odyssey, Full Metal Jacket ve Eyes Wide Shut'ı da burada anayım. Bilhassa The Shining ve birazcık da A Clockwork Orange'ı overrated buluyorum o ayrı.
7. Blade Runner
Çizgi roman efsanesi Moebius'tan bolca esinlenen görsel dili eşliğinde kültürlerin iç içe girdiği dünyasını hep daha fazla görmek istiyorsunuz. Genel olarak biraz dağınık bir film, hatta ilk gösterime giren kurgusu çok kötü yapılmış derler ama Ridley Scott sonradan adam etmiş. Bunun dışında yaptığı ahlaki sorgulamalarla, içerdiği Roy Batty gibi karakterlerle harika iş. Gariptir 35 yıl sonra 2017'de çıkan Blade Runner 2049'u ben çok fazla beğenemedim.
8. After Hours
Scorsese'nin en farklı filmi ve biraz da underrated diyebiliriz herhalde. Her şeyden önce matematiği çok iyi yapılmış, süresi çok uzun değil bir buçuk saat ve bu sürede olay örgüsünü öyle bir ilerletiyor ki bir kere oturduktan sonra başından kalkabilmek mümkün değil. Hep bundan sonra ne olacak merakı içerisinde gözünüzü kırpmadan izletiyor.
9. Avengers: Infinity War / Endgame
Eh, bunları listeye almak benim için bir anlamda kaçınılmaz. Çizgi romanlarına ömür verdiğim karakterler beyaz perdede hayallerin ötesinde prodüksiyonlarla çıkınca hayran hayran izliyorum tabii. Infinity War ve Endgame de onlarca karakteri işleme yükünün altından screen time'ları çok iyi yöneterek kalkabilmiş iki başarılı film. Bu ikisinden sonra MCU'da Jack Kirby'nin çizimlerinden epeyce etkilenen Thor: Ragnarok'u çok beğeniyorum bir de.
10. The Breakfast Club
Gençlik filmlerinin şahı. Karakterler ilk başta çok stereotip ama böyle olması onların birbirleri arasındaki çatışmalarını çok güzel veriyor ve zamanla aslında hiçbirinin o stereotipin tanımladığı gibi olmadığıı görmeye başlıyorsunuz. Gençlik filmi olarak Kevin Smith'in Mallrats'ını da içerdiği çizgi roman kültürü ögeleriyle çok severim ama The Breakfast Club'ın seviyesinde bir iş değil elbette.
Thor ragnarok dark olmadığı için çok gömülüyor ama çizgi roman çizgisinden ayırınca gayet iyi bir film.
 
Hangi konuda olursa olsun bu tür listeleme işlerine takıntım var, görünce dayanamayıp uzun uzun düşünüyorum. Sinema zevklerim ortalama beğeni kriterlerine epey yakın, yani bir filme herkes coşmuşsa ben de muhakkak beğeniyorum. Bu yüzden listenin sıkıcılığını biraz azaltmak adına ilk olarak IMDb Top 250 listesinde en tepedeki 55 filmi eleyerek başladım, aslında 50 olacaktı ama devamında 5 klasik film daha art arda gelmiş. An itibariyle sitedeki bu 55 film şunlar:
  1. The Shawshank Redemption
  2. The Godfather
  3. The Godfather: Part II
  4. The Dark Knight
  5. 12 Angry Men
  6. Schindler's List
  7. The Lord of the Rings: The Return of the King
  8. Pulp Fiction
  9. The Good, the Bad and the Ugly
  10. The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring
  11. Fight Club
  12. Forrest Gump
  13. Inception
  14. Star Wars: Episode V - The Empire Strikes Back
  15. The Lord of the Rings: The Two Towers
  16. The Matrix
  17. Goodfellas
  18. One Flew Over the Cuckoo's Nest
  19. Seven Samurai
  20. Seven
  21. City of God
  22. Life is Beautiful
  23. The Silence of the Lambs
  24. It's a Wonderful Life
  25. Star Wars: Episode IV - A New Hope
  26. Saving Private Ryan
  27. Parasite
  28. Spirited Away
  29. Joker
  30. The Green Mile
  31. Interstellar
  32. Leon
  33. Harakiri
  34. The Usual Suspects
  35. The Lion King
  36. American History X
  37. Back to the Future
  38. Terminator 2: Judgment Day
  39. The Pianist
  40. Modern Times
  41. Psycho
  42. Gladiator
  43. City Lights
  44. Inthouchables
  45. The Departed
  46. Whiplash
  47. Once Upon a Time in the West
  48. The Prestige
  49. Casablanca
  50. Grave of the Fireflies
  51. Rear Window
  52. Cinema Paradiso
  53. Alien
  54. Raiders of the Lost Ark
  55. Apocalypse Now

Buradan 2 tanesini (Harakiri ve Intouchables) izlememişim. Kalanların içinde Life is Beautiful, Leon ve yeni giren Joker gibi birkaç overrated örnek de var elbette ama genel olarak bu filmlerin alayı normal şartlarda listeye girmek için kuvvetli adaylar olurlardı. Ha bunları kullanmayınca çok farklı bir liste mi çıktı? Yok, yine ister istemez epey klasik seçimlere gittim ama olsun artık.

1. Star Wars: Episode III - Revenge of the Sith

15 yıldır bir numaramda, duygusal sebeplerden ötürü hep de orada kalmaya devam edecek sanırım. Ah ulan be gönül vermiştik biz bu Star Wars'a, ne hale getirdiler.
2. Taxi Driver
Bu da olması gereken bir numaram diyebilirim. Travis Bickle'ınkinden iyi bir karakter çalışması daha zor görürüz gibi, yalnızlık üzerine olan o iç monologlar her defasında insanı etkiliyor. Scorsese'nin yine benzer yapıya sahip filmlerinden tüm zamanların en iyi oyunculuk performansları ve boks ringinde kullandığı muazzam çekim teknikleriyle Raging Bull ve harika yazılmış final sekansıyla birkaç sınıf atlayan The King of Comedy'ye de ayrı maddeler ayırmak yerine burada anayım.
3. Bir Zamanlar Anadolu'da
Nuri Bilge Ceylan'ın ilk izlediğim filmi buydu, Türkiye'de bu kadar iyi sinemanın yapılıyor olması o zaman çok şaşırtmıştı beni. Sonraki yıllarda Kış Uykusu ve Ahlat Ağacı'na da büyük beklentilerle gittim tabii, ikisi de hayal kırıklığına uğratmadılar. Özellikle Ahlat Ağacı'nın sırtını dayadığı "babaya benzemekten kaçamamak" konusunu hangi eserde görsem beğeniyorum, Nuri Bilge Ceylan da en iyi örneklerinden birini vermiş. Daha önceki dönem işlerinden de en çok Uzak'ı severim.
4. Kaze tachinu (The Wind Rises)
Zamanında Miyazaki bunun son filmi olacağını söylemişti, şimdi IMDb'den baktım da yeni bir film üzerinde çalışıyormuş. Onun da tutkusu bu tabii, kolay kopamıyordur. Bu film de tutku üzerine çok güzel şeyler söylüyor ve pozitif mesajlar bırakıyor. Mühendis masturbasyonu tarafının da olması gözümde biraz yükseltti yalan yok ama tertemiz film be. My Neighbor Totoro başta olmak üzere diğer filmlerini de çok severiz tabii.
5. Citizen Kane
Hollywood tipi sinemacılığının standart belirleyen filmi, elediğim IMDb Top 50 filmleri içinde olmamasına şaşırdım açıkçası. Böylesine her act'ini harika inşa eden ve bunun etrafında kocaman kocaman yükseliş-düşüş hikayeleri anlatan filmleri sevmemek mümkün değil zaten.
6. Barry Lyndon
Sürekli zoom in/out kamera hareketi dikkatinizi dağıtmazsa Kubrick'in en iyi filmi bu bence. Bu filmde kullandığı farklı ışıklandırma teknikleriyle elde ettiği sinematografik görseller herkesçe biliniyor zaten. Bunun dışında yapmayı hedeflediği şeyi çok iyi yapıyor olması beni etkilediği bir diğer nokta. Filmin amacı iyi/kötü yargılaması yapmadan gördüğü fırsatları değerlendirerek kendi hikayesini yaratmış bir adamı anlatmak, zaten finalinde bununla ilgili bir şeyler yazıyordu sanırım, işte bunu film boyunca o kadar iyi başarıyor ki hayran kalıyorsunuz. Kubrick'ten Dr. Strangelove, 2001: A Space Odyssey, Full Metal Jacket ve Eyes Wide Shut'ı da burada anayım. Bilhassa The Shining ve birazcık da A Clockwork Orange'ı overrated buluyorum o ayrı.
7. Blade Runner
Çizgi roman efsanesi Moebius'tan bolca esinlenen görsel dili eşliğinde kültürlerin iç içe girdiği dünyasını hep daha fazla görmek istiyorsunuz. Genel olarak biraz dağınık bir film, hatta ilk gösterime giren kurgusu çok kötü yapılmış derler ama Ridley Scott sonradan adam etmiş. Bunun dışında yaptığı ahlaki sorgulamalarla, içerdiği Roy Batty gibi karakterlerle harika iş. Gariptir 35 yıl sonra 2017'de çıkan Blade Runner 2049'u ben çok fazla beğenemedim.
8. After Hours
Scorsese'nin en farklı filmi ve biraz da underrated diyebiliriz herhalde. Her şeyden önce matematiği çok iyi yapılmış, süresi çok uzun değil bir buçuk saat ve bu sürede olay örgüsünü öyle bir ilerletiyor ki bir kere oturduktan sonra başından kalkabilmek mümkün değil. Hep bundan sonra ne olacak merakı içerisinde gözünüzü kırpmadan izletiyor.
9. Avengers: Infinity War / Endgame
Eh, bunları listeye almak benim için bir anlamda kaçınılmaz. Çizgi romanlarına ömür verdiğim karakterler beyaz perdede hayallerin ötesinde prodüksiyonlarla çıkınca hayran hayran izliyorum tabii. Infinity War ve Endgame de onlarca karakteri işleme yükünün altından screen time'ları çok iyi yöneterek kalkabilmiş iki başarılı film. Bu ikisinden sonra MCU'da Jack Kirby'nin çizimlerinden epeyce etkilenen Thor: Ragnarok'u çok beğeniyorum bir de.
10. The Breakfast Club
Gençlik filmlerinin şahı. Karakterler ilk başta çok stereotip ama böyle olması onların birbirleri arasındaki çatışmalarını çok güzel veriyor ve zamanla aslında hiçbirinin o stereotipin tanımladığı gibi olmadığıı görmeye başlıyorsunuz. Gençlik filmi olarak Kevin Smith'in Mallrats'ını da içerdiği çizgi roman kültürü ögeleriyle çok severim ama The Breakfast Club'ın seviyesinde bir iş değil elbette.
After Hours'u ben de çok beğenmiştim. Filmin başına oturduğunda dediğin gibi soluksuz şekilde izliyorsun ve şimdi ne olacak, bundan sonra ne olacak diye meraktan ölüyorsun. Sadece hayatın monotonluğundan ve yalnızlıktan azıcık kurtulmak istemişti. Scor reis hayatın akışını bozma mı der, yoksa bir kere şansızlık başladığında öyle gider mi der, iş hayatından geride kalan vaktin aslında ne yaparsan yap keyifli olamayacağını mı vurgular yoksa ne yaşarsan yaşa önemi yok sabah işbaşı var mı der? Aman neyse özetle beni etkileyen filmlerden birisiydi. Başkasının da bu kadar sevdiğini görmek hoşuma gitti.
 
Thor ragnarok dark olmadığı için çok gömülüyor ama çizgi roman çizgisinden ayırınca gayet iyi bir film.
Aynen. Karanlık olmasına da gerek yok ki zaten. Çizgi romanlarda Ragnarok konsepti yıllar içinde birkaç farklı şekilde işlendi, ama bunların en iyisi kesinlikle 80'lerdeki Walter Simonson'ın kendini gereğinden fazla ciddiye almadan, öyle karanlık olayım çabasına girmeyen, epik olmayı başaran The Surtur Saga hikayesi.

After Hours'u ben de çok beğenmiştim. Filmin başına oturduğunda dediğin gibi soluksuz şekilde izliyorsun ve şimdi ne olacak, bundan sonra ne olacak diye meraktan ölüyorsun. Sadece hayatın monotonluğundan ve yalnızlıktan azıcık kurtulmak istemişti. Scor reis hayatın akışını bozma mı der, yoksa bir kere şansızlık başladığında öyle gider mi der, iş hayatından geride kalan vaktin aslında ne yaparsan yap keyifli olamayacağını mı vurgular yoksa ne yaşarsan yaşa önemi yok sabah işbaşı var mı der? Aman neyse özetle beni etkileyen filmlerden birisiydi. Başkasının da bu kadar sevdiğini görmek hoşuma gitti.
Bilmukabele ben de After Hours'u seven kişi görünce mutlu oluyorum.
 
Revolver
Into the wild
The Seventh Seal
In time
Fredoom Writers
Mr.Popper's Penguins
Perfume:The Story of a Murderer
Fracture
Detachment
The pursuit of happyness

Bir sürü var aslında da çoğunu unuttum eskiden aşırı film izlerdim son 3-4 yıldır çok az izliyorum beni izlediğimde etkileyen filmler bunlar olduğu için yazdım dahada eklenebilir.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 7)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık