[İnceleme] Umursamazlık Çağı'nda Yeni Dünya

@ch3(zor isim vallahi)

Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve yorumladığın için teşekkür ederim. Haklısın parçalara ayırması gerçekten yazarken dahi güç bir yazıydı. Bu açıdan durumları yorumlamak içinden cımbızlamayı gerektiriyor. Bunun yerine ana fikri yorumlamak daha rahat olacaktır kesin. Şahsen herkes gibi ben de sürekli kendini yenileyen bir çizgiden yanayım, ama insan kendini Oda'nın yerine koyunca, kurguyu kurduğu ana etmen zaten "tarih tekerrürden ibarettir" olunca, çok fazla şey bekleyemiyor ne yazık ki. Yine de OP öyle çok katmanlı, öyle çok bilinmeyenli bir denklem ki; sırf on senedir cevabını bekleyen soruların cevaplarını bile bu genel tekrarın içinde parça parça yerleştirse, bir elli sene daha zevkle okunur bence. Luffy'nin bu gidişatın içindeki yeri konusunda da kesinlikle haklısın. Kendisinin pervasızlığını dengeleyecek ölçüde mükemmel bir tayfası var. Her anlamda birbirine çok şey katan insanlarla dolu. Bu açıdan nasıl ki her meyvenin bir antisi varsa, bu tayfanın antisi de Kuro Hige korsanlarıdır hiç tartışmasız. Yine de kesin olarak bildiğimiz bir şey varsa o da baş karakterin hayallerine ulaşacağı klasik bir shounen serisi olmasının verdiği rahatlıktır.

@ryuzaki

Sağolasın dostum...

Keyserav dedi ki:

@ch3(zor isim vallahi)

Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve yorumladığın için teşekkür ederim. Haklısın parçalara ayırması gerçekten yazarken dahi güç bir yazıydı. Bu açıdan durumları yorumlamak içinden cımbızlamayı gerektiriyor. Bunun yerine ana fikri yorumlamak daha rahat olacaktır kesin. Şahsen herkes gibi ben de sürekli kendini yenileyen bir çizgiden yanayım, ama insan kendini Oda'nın yerine koyunca, kurguyu kurduğu ana etmen zaten "tarih tekerrürden ibarettir" olunca, çok fazla şey bekleyemiyor ne yazık ki. Yine de OP öyle çok katmanlı, öyle çok bilinmeyenli bir denklem ki; sırf on senedir cevabını bekleyen soruların cevaplarını bile bu genel tekrarın içinde parça parça yerleştirse, bir elli sene daha zevkle okunur bence. Luffy'nin bu gidişatın içindeki yeri konusunda da kesinlikle haklısın. Kendisinin pervasızlığını dengeleyecek ölçüde mükemmel bir tayfası var. Her anlamda birbirine çok şey katan insanlarla dolu. Bu açıdan nasıl ki her meyvenin bir antisi varsa, bu tayfanın antisi de Kuro Hige korsanlarıdır hiç tartışmasız. Yine de kesin olarak bildiğimiz bir şey varsa o da baş karakterin hayallerine ulaşacağı klasik bir shounen serisi olmasının verdiği rahatlıktır.

Genişletmek için tıkla ...

Eyvallah. Böyle güzel bir yazı okuttuğun için ısrarla ben teşekkür ederim.
One Piece'in, diğer shounenlerden ayrı tutulmasının, satış rakamlarının bile diğerlerine büyük fark açmasının en büyük nedeni, çok geniş ve genele göre çok farklı bir kurguya sahip olmasıdır muhakkak. Belirttiğin gibi, beklenen cevaplar, tekrar eden kurguya serpiştirlse bir elli yıl daha zevkle okunur, hiç şüphesiz. Bu kadar güzel ve farklı özellikleri varken, neden One Piece'den daha farklı bir son beklemeyelim diyorum ben. Oda'nın shounenler içinde yeni bir çığır açması neden olasılık dışı olsun ki? Keşke bütün bunlar bu kadar klasik olmasa da, her zaman farklı finaller bekleyebilsek bu tür eserlerden. Oda'nın bunu yapma ihtimali, diğer mangakalara göre çok daha yüksektir gözümde. Umarım da yapar. Ana karakterin hayaline ulaşamadan kaybettiği, ancak onunla olmasa da hayalinin gerçekleştiği, hüzün ve mutluluğun bir arada yaşandığı o muhteşem finallerden birinin One Peice gibi farklı bir seri için de geçerli olmasını isterdim. Lakin gel gör ki, Luffy kalbimizde öyle bir yer edindi, öyle sevdirdi ki kendini bize, kaybetmesini hiç bir koşul altında kabullenemeyiz.

@ch3

Aslında her anlamda farklı bir seri OP, ancak bu işinde bazı kriterleri vardır. Oda kalkıp da son bölümde Luffy'yi katlettirse dahi ben Shounen Jump beyinlerinin buna razı geleceğini hiç zannetmiyorum. Dava bile açılır adama çocuklarımızın ruh sağlığıyla oynadı diye. Tabi daha yumuşak bir geçişle ölümcül bir sona da kavuşabilir elbette. Ancak bir "Deli Yürek" (belki yaşından dolayı hatırlayanlar olacaktır) çıkışı da beklemiyorum açıkçası...

Keyserav dedi ki:

@ch3

Aslında her anlamda farklı bir seri OP, ancak bu işinde bazı kriterleri vardır. Oda kalkıp da son bölümde Luffy'yi katlettirse dahi ben Shounen Jump beyinlerinin buna razı geleceğini hiç zannetmiyorum. Dava bile açılır adama çocuklarımızın ruh sağlığıyla oynadı diye. Tabi daha yumuşak bir geçişle ölümcül bir sona da kavuşabilir elbette. Ancak bir "Deli Yürek" (belki yaşından dolayı hatırlayanlar olacaktır) çıkışı da beklemiyorum açıkçası...

Genişletmek için tıkla ...

Deli Yürek gibi bir final elbette olmaz. Ancak dediğin gibi, bir shounen için böylesi beklenmedik bir son, klasik sonlara alışkın olanlar için psikolojik sorunlar bile oluşturabilir. Yumuşak geçişle kastettiğin, daha önceki yorumumda bahsettiğim şey ise, elbette olabilir. Hüzün ve mutluluğu bir arada yaşatabilen eşsiz finaller, her zaman en akılda kalanlar olmuşlardır.

@Gümüş

Teşekkür ediyorum dostum... Ayrıca telden girip de Korsanfan'a bakmak, üşenmeyip bir de uzun yazılar okumak da güzel kafaymış... Gözlerine yazık... Bundan sonra her yeni arc da bu tip yazılar yazdıracak kadar malzeme olacaktır elimizde eminim. Bu açıdan belki seri ilerledikçe kafa açıcı yazılar da çıkacaktır... Ayrıca bir çok arkadaşın bu tip olayları bir ele alış stili var. Örneğin "Gece"nin karakter analizleri çok hoştur, Smoker zaten kafadan her konuda okunabilecek bir adamdır, yine Marco'nun back ground üzerine yazıları, ArishiTeRu'nun incelikli teorileri de aynı tadı verir. Hatta Cagdas ve Dragon'un herhangi bir teori hakkında ki sırf yorumlamaları bile okurken kafa açacak, zevk verecek türdendir... Bu aralar herkes formdan düşmüş gibi Ama seri ilerledikçe eminim arkası da gelecektir...

Daldan dala atladığın için biraz uzun bir yazı olmuş. Direkt olayı anlatsan daha iyi olabilirmiş bence. Ama bu seferde "Çok kısa yazmışsın bari resim koysaydın.", "Buncacık yazıya konu mu açılır." diye eleştiriler gelirdi kesin. O yüzden bu konudaki eleştirileri aklına not et ama dert etme bence. Ben uzun yazıları pek seven birisi değilim ama okurken zevk aldım.

Geçmiş arklardan yola çıkarak Luffy'nin önce Dof sonra yonkou ile dövüşeceğini söylemişsin. Zaten olması gereken de o bence. Önce yonkou yenip daha sonra shikibukai yenerse yonkou arc'a nazaran kolay bir rakip olur. Dof fanları karşı çıkar şimdi buna ama ne olursa olsun Dof'un yonkou gücünde olacağını düşünmüyorum. Amiral seviyesinin de altında olduğunu düşünüyorum.

Dof'un ada yakınlarında olan gizemli adam tarafından durdurulacağını söylemişsin. Forumda hemen herkes gizemli adamla Dof'un düşman olabileceğini ve bizimkiler adadan ayrılamadan bir dövüş olabileceğini düşünüyor. Aokiji olabileceğini iddia edenlerde var ama çoğu kendisi bile Aokiji olamayacağını düşünüyor. İlk defa birisinin o adamın Dof'u engelleyeceğini söyledi(ya da ben kaçırdım). Bu bana mantıklı geldi. Dof'un adaya tek başına saldırması ve Dof ile olacak savaşın bu şekilde sonuçlanması pek hoş olmaz gibi. Gizemli adam Dof'un dostu bile olsa ona engel olacaktır ve savaş ileriki bir tarihte olacaktır diye düşünüyorum.

Bir de Moria'nın Kaido savaşına müttefik olarak katılabileceğini söylemişsin. Bu konuda sana katılmıyorum. Moria'nın kişiliğini düşünürsek ne Law ile ne de Luffy ile ittifak kuracağını sanmıyorum. Savaşa katılırsa muhtemelen 3 taraflı bir savaş olur. Herkes birbirine girer. Moria'nın şu an Zoro ve Sanji ile bile savaşsa kazanacağını pek düşünmüyorum. İttifaka yeni birisi katılırsa daha güçlü birisi olacaktır. Belki Drake katılabilir ittifaka. Yeni dünyaya girer girmez Kaido'nun bölgesine saldırmıştı. Muhtemelen hala Kaido ile savaş halindedir.

@thosy

Sağol dostum, teşekkür ediyorum... Ben de yazıyı ilk başta biraz resimlerle süslemeyi düşündüm, boğuntudan kurtarabilir diye, ancak resimlerle aram hiç bir zaman iyi olmadı aslında ve manasız derece yazının akışını bozmasından da korkmadım değil hani... Bende benzeri şekilde düşünüyorum. Dof bir Yonkou ya da Amiral seviyesinde değildir diye umuyorum en azından... Ama elimizde kalan kitleyle büyükler ligini kurmaya çalışınca, Dof olmadan tüm sistem çöküyor gibime geliyor...

Açıkçası bu gizemli adam konusunda ki yorumlara aşina değilim, hiç bakmadım da, bu benim eksikliğimdir. Fakat çeşitli yerlerde bu adamın Aokiji veyahut Mihawk olabileceğini okudum. Yeni birileri de olabilir tabi, ancak kim olacaksa olsun, şu Dof'u adaya varmadan denizin üstünde bir yer de durdursun istiyorum. Dof uça kaça gelse de, denizin üzerinde kendini sabitleyebilen birine karşı yüksek bir şansı olmayacak diye düşünüyorum. Her ne olacaksa artık, Dof tayfayla tek tabanca ve bu kadar erken karşılaşmadan olacaktır orası kesin... Oda-San kalkıp da Chopper'ı Dof'a öldürtmeyecektir herhal...

Tü bana, yazıklar olsun... Yahu sabahtan beri kafada Süper Novaları evirip çeviriyorum. Bir Francis Drake hayranı olarak X-Drake nasıl aklıma gelmedi. Ve nasıl oldu da Kaidou'ya karşı giriştiği savaşı atlamışım... Haklısın, bunun ihtimali sahiden daha yüksek... Ama Moria konusuna gelirsek, Smoker'ın forumda sürekli vurguladığı gibi; Kage Kage no Mi gibi aşmış, olağanüstü bir meyve Moria dingilinin elinde tabiri caizse piç edilmektedir. Eğer ki Moria abidik gubidik zombi fantezilerinden vazgeçerse ciddi bir rakip (en azından belirli kişiler karşısında) olabileceği kanısındayım. Zaten benim bahsettiğim ittifak da tıpkı İmpel Down'da Crocodile ile yaşanan tarzda, spontane bir ittifak olabileceğidir. Bu aynı zamanda Oda'ya bize Kaidou'nun flash backlerini sunabileceği tarzda bir alan da açacaktır... Ama bu Kızıl Bayrak Drake'i aklımdan bu kadar kolay çıkarmamı affettirecek tarzda bir şey değil hakikaten. Bir Antik Zoan'ın Kaido'ya meydan okuyuşu, orjinalin yapay olan üstündeki yetkinliğini de deneme şansı verir. Eski bir Denizci Subayı ile, Taze bir Shichibukai'nin aynı anda Kaidou'yu hedef alışı da hakikaten enteresan bir bilgi akışına sebep oluyor. En zayıf halka o mu acaba? Yalnızca boş bir isim? olabilir sahiden...