Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

Srebrenitsa Soykırımı



Srebrenitsa Çiçeği, 1995 yılında Bosna-Hersek’te gerçekleşen Srebrenitsa Katliamı’nın anısını yaşatmak ve soykırımın unutulmamasını sağlamak amacıyla tasarlanmış sembolik bir çiçektir.
Gračanica’daki “Gračaničko keranje” derneği üyesi kadınlar tarafından 1 Temmuz 2011’de ilk kez tanıtılmıştır. Çiçek, 11 yaprağıyla 11 Temmuz 1995’teki katliamı, beyaz rengiyle masumiyeti, ortasındaki yeşil renk ise umudu ve yeniden doğuşu temsil eder. Ayrıca Srebrenitsa annelerinin acısını ve adalet arayışını sembolize eder. “Hafıza Çiçeği” olarak da bilinen bu el yapımı çiçek, soykırımın acısını ve barış mesajını yansıtır.

Srebrenitsa Soykırımı

Srebrenitsa Soykırımı, 1995 yılında Bosna-Hersek Savaşı sırasında, Temmuz ayında Srebrenitsa kasabasında gerçekleşen ve yaklaşık 8.000 Boşnak Müslüman erkeğin ve gencin Sırp güçleri tarafından sistematik olarak katledildiği bir soykırımdır. Bu olay, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da gerçekleşen en büyük toplu katliam olarak kabul edilir ve uluslararası toplum tarafından soykırım olarak tanınmıştır.

Srebrenitsa Soykırımı, 1992-1995 yılları arasında süren Bosna-Hersek Savaşı'nın bir parçasıdır. Bu savaş, eski Yugoslavya'nın dağılmasıyla birlikte etnik ve dini gruplar arasında patlak veren çatışmaların bir sonucuydu. Bosna-Hersek, Boşnaklar (Müslümanlar), Sırplar (Ortodoks Hıristiyanlar) ve Hırvatlar (Katolik Hıristiyanlar) gibi farklı etnik gruplardan oluşan bir bölgeydi. Sırp milliyetçileri, "Büyük Sırbistan" ideolojisi doğrultusunda Bosna-Hersek'in büyük bir kısmını kontrol altına almayı ve Boşnak nüfusu bölgeden temizlemeyi amaçlıyordu. Bu süreçte, etnik temizlik, toplu katliamlar, tecavüz ve zorla yerinden etme gibi insanlık suçları yaygın bir şekilde işlendi. Srebrenitsa, Bosna-Hersek'in doğusunda, Sırbistan sınırına yakın bir kasabaydı ve savaş sırasında Boşnaklar için stratejik bir öneme sahipti. 1993 yılında, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "güvenli bölge" ilan edilmişti. Bu, Srebrenitsa'nın silahsızlandırılmış bir bölge olarak BM barış gücü askerleri (UNPROFOR) tarafından korunacağı anlamına geliyordu. Ancak, BM'nin bu korumayı etkin bir şekilde sağlayamaması, soykırımın önünü açan en büyük faktörlerden biri oldu.

Srebrenitsa'nın Kuşatılması

Srebrenitsa, savaşın başından itibaren Bosnalı Sırp güçleri (VRS) tarafından kuşatılmıştı. 1992’den itibaren kasaba, yiyecek, ilaç ve temel ihtiyaç maddelerinin eksikliğiyle karşı karşıya kaldı. Kuşatma, kasabadaki Boşnak nüfusu açlık, hastalık ve bombardıman tehdidi altında bıraktı. BM güvenli bölgesi olmasına rağmen, Sırp güçleri kasabaya insani yardım girişini sık sık engelledi.

Temmuz 1995’te, General Ratko Mladić komutasındaki Bosnalı Sırp güçleri, Srebrenitsa’yı ele geçirmek için büyük bir taarruz başlattı. 6 Temmuz’da Sırp güçleri kasabaya ilerlemeye başladı ve 11 Temmuz’da Srebrenitsa tamamen düştü. BM barış gücü askerleri, sayısal ve lojistik yetersizlikleri nedeniyle etkili bir direniş gösteremedi. Yaklaşık 400 Hollandalı BM askeri, kasabayı korumakla görevliydi, ancak ne yeterli silahları ne de çatışmaya girme yetkileri vardı. Sırp güçleri kasabayı ele geçirdiğinde, on binlerce Boşnak sivil, BM üssü olan Potočari’ye sığındı. Ancak, Sırp güçleri burada da ayrım gözetmeksizin sivilleri hedef aldı. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar genellikle otobüslere bindirilerek Boşnak kontrolündeki bölgelere gönderildi, ancak erkekler ve genç erkekler ayrıldı ve sistematik olarak katledildi.

Katliamın Gerçekleşmesi

11-19 Temmuz 1995 tarihleri arasında, Sırp güçleri yaklaşık 8.000 Boşnak erkeği ve genci öldürdü. Katliamlar, genellikle toplu infazlar şeklinde gerçekleşti. Kurbanlar, ormanlık alanlara, tarlalara veya terk edilmiş binalara götürüldü ve burada makineli tüfeklerle vurularak öldürüldü. Bazı durumlarda, kurbanlar önce esir alındı, işkence gördü ve ardından infaz edildi. Cesetler, toplu mezarlara gömüldü ve daha sonra Sırp güçleri, suçlarını örtbas etmek için bu mezarları başka yerlere taşıdı.

Katliamlar, tesadüfi veya kontrolsüz eylemler değildi. Sırp güçleri, Boşnak erkek nüfusunu tamamen ortadan kaldırmak için planlı ve organize bir şekilde hareket etti. Bu, soykırım tanımına uyan bir etnik temizlik eylemiydi.

Cinsiyet Temelli Şiddet: Erkekler ve genç erkekler hedef alınırken, kadınlar ve çocuklar genellikle sürgün edildi. Ancak, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik yaygın tecavüz ve cinsel şiddet vakaları da rapor edildi.

BM’nin Pasif Rolü: BM barış gücü askerlerinin yetersizliği ve etkisizliği, soykırımın en çok eleştirilen yönlerinden biridir. Hollandalı askerler, Sırp güçlerine karşı koyamadı ve bazı durumlarda sivilleri Sırplara teslim etti.

Uluslararası Tepkiler ve Hukuki Süreça. Soykırımın Tanınması

Srebrenitsa Soykırımı, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Yugoslavya Savaş Suçları Mahkemesi (ICTY) tarafından soykırım olarak tanımlandı. ICTY, 2004 yılında Krstić davasında Srebrenitsa’da işlenen suçların soykırım olduğunu resmi olarak kabul etti. 2007’de Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), Srebrenitsa’nın soykırım olduğunu doğruladı, ancak Sırbistan devletini doğrudan sorumlu tutmadı; bunun yerine Sırbistan’ın soykırımı önlemede başarısız olduğunu belirtti.

Sorumluların Yargılanması
  • Ratko Mladić: Bosnalı Sırp ordusunun komutanı, 2017’de ICTY tarafından soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
  • Radovan Karadžić: Bosnalı Sırpların siyasi lideri, 2016’da soykırım ve diğer suçlardan 40 yıl hapis cezası aldı, ancak 2019’da bu ceza ömür boyu hapse çevrildi.
  • Slobodan Milošević: Eski Yugoslavya ve Sırbistan lideri, soykırım suçlamalarıyla yargılanırken 2006’da öldü.
  • Diğer alt düzey komutanlar ve askerler de ICTY tarafından yargılandı.
Uluslararası Toplumun Eleştirileri

BM’nin ve uluslararası toplumun Srebrenitsa’da yaşananlara yeterince müdahale etmemesi, büyük eleştirilere yol açtı. 1999’da BM, kendi başarısızlıklarını kabul eden bir rapor yayımladı. Hollanda hükümeti de 2002’de, Srebrenitsa’nın düşüşündeki sorumluluğu nedeniyle istifa etti.

Sonuçları ve Mirası
  • İnsan Kaybı: Resmi rakamlara göre, 8.372 kişi katledildi. Ancak, kayıp kişilerin tam sayısı hala netleşmemiştir. DNA analizleriyle toplu mezarlardan çıkarılan cesetler, kurbanların kimliklerini belirlemek için kullanılmaktadır.
  • Toplumsal Etkiler: Srebrenitsa, Bosna-Hersek’te etnik bölünmeleri derinleştirdi ve savaş sonrası uzlaşma süreçlerini zorlaştırdı. Bölgedeki Boşnak nüfus büyük ölçüde yok edildi.
  • Anma ve Hafıza: Her yıl 11 Temmuz’da Srebrenitsa’da anma törenleri düzenlenir. Potočari’deki Srebrenitsa Anıt Mezarlığı, katliamın kurbanlarını anmak için bir merkezdir.
  • Eğitim ve Farkındalık: Srebrenitsa Soykırımı, insan hakları eğitimi ve soykırım önleme çalışmalarında önemli bir vaka olarak incelenir.
Srebrenitsa Soykırımı, Bosna-Hersek ve Balkanlar’da hala hassas bir konudur. Sırbistan ve bazı Sırp toplulukları, soykırımın boyutlarını veya niteliğini inkar etmeye devam etmektedir. Bu inkar, bölgedeki uzlaşma çabalarını zorlaştırmaktadır. 2024’te BM Genel Kurulu, 11 Temmuz’u “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” olarak resmen tanıdı ve bu karar, Sırbistan tarafından tepkiyle karşılandı.

Srebrenitsa Soykırımı, modern tarihin en ağır insanlık suçlarından biridir ve uluslararası toplumun soykırımı önlemedeki başarısızlığını gözler önüne sermiştir.

Katliam, etnik nefretin ve milliyetçiliğin yıkıcı sonuçlarını göstermektedir.

Soykırımın tanınması ve sorumluların yargılanması, adalet arayışında önemli bir adım olsa da, mağdurlar ve aileleri için tam bir kapanış sağlanamamıştır.

 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık