
Nicola Sacco (22 Nisan 1891 – 23 Ağustos 1927) ve Bartolomeo Vanzetti (11 Haziran 1888 – 23 Ağustos 1927), İtalya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmiş iki anarşist işçiydi. Sacco bir ayakkabı fabrikasında işçi, Vanzetti ise balık satıcısı olarak çalışıyordu. Her ikisi de 1908-1909 yıllarında ABD’ye göç etmiş ve Massachusetts eyaletine yerleşmişti. Anarşist görüşleri benimseyen bu iki adam, işçi hakları mücadelesine katılmış, grevlerde ve politik eylemlerde aktif rol oynamıştı. Ancak, 1920’lerde Amerika’da yükselen yabancı düşmanlığı, anti-komünist histeri (Red Scare) ve anarşistlere karşı önyargılar, onların trajik sonlarını hazırladı.
Dava Süreci ve Tarihi Arka Plan
Sacco ve Vanzetti, 15 Nisan 1920’de Massachusetts’in Braintree kasabasında bir ayakkabı fabrikasının muhasebe müdürü Frederick Parmenter ve güvenlik görevlisi Alessandro Berardelli’nin öldürüldüğü silahlı soygun olayından sorumlu tutuldu. Soygunda 15.766,51 dolar çalınmıştı. 5 Mayıs 1920’de, başka bir anarşist eylemci olan Andrea Salsedo’nun şüpheli ölümü üzerine bir protesto organize etmeye çalışırken polis tarafından gözaltına alındılar. Üzerlerinde bulunan silahlar ve anarşist bildiriler, suçlamaların temelini oluşturdu.
Dava, 1921’de Dedham, Massachusetts’te başladı ve tam yedi yıl sürdü. Yargıç Webster Thayer’in yönetimindeki mahkeme, açıkça önyargılı bir tutum sergiledi. Thayer, sanıkları “anarşist piçler” ve “kayıtsız göçmenler” (wops) gibi aşağılayıcı ifadelerle nitelendirdi. Tanık ifadeleri çelişkiliydi; bazı tanıklar Sacco ve Vanzetti’yi olay yerinde gördüğünü iddia etse de, çoğu tanık onları teşhis edemedi. Örneğin, Mary Splaine adlı bir tanık, olaydan bir yıl sonra Sacco’yu detaylı bir şekilde tarif etti, ancak bu ifade sorgulanabilir bulundu. Balistik raporlar da tartışmalıydı; Sacco’nun silahından çıktığı iddia edilen bir mermi, çelişkili bilirkişi raporlarıyla destekleniyordu.
1925’te, Celestino Madeiros adlı bir mahkûm, cinayeti kendisinin ve çetesinin işlediğini itiraf etti, ancak bu ifade mahkeme tarafından ciddiye alınmadı. Savunma avukatı Fred Moore, başlangıçta sanıkların anarşist kimliklerini gizlemeye çalışsa da, bu strateji ters tepti ve sanıkların radikal konuşmaları jüriyi olumsuz etkiledi. Daha sonra avukat William Thompson, davayı delillere dayandırmaya çalıştı, ancak kamuoyundaki göçmen ve anarşist karşıtlığı, adil bir yargılamayı imkânsız kıldı.
Dava, sadece ABD’de değil, dünya çapında yankı uyandırdı. Albert Einstein, H.G. Wells, George Bernard Shaw, Dorothy Parker ve hatta Papa XI. Pius gibi isimler, Sacco ve Vanzetti’nin masumiyetini savundu. Avrupa ve Latin Amerika’da yüz binlerce kişi, idamlara karşı protestolar düzenledi; bazı yerlerde Amerikan elçiliklerine saldırılar gerçekleşti. Buna rağmen, Massachusetts Valisi Alvan T. Fuller tarafından atanan bir komisyon, yargılamanın adil olduğunu onayladı ve ikili, 23 Ağustos 1927’de elektrikli sandalyede idam edildi.
Davanın Mirası ve Tartışmalar
Sacco ve Vanzetti davası, Amerikan adalet sisteminin utanç verici bir lekesi olarak kabul edilir. 1977’de, idamlarından 50 yıl sonra, Massachusetts Valisi Michael Dukakis, davanın adaletsizliğini resmen kabul etti ve Sacco ile Vanzetti’nin masumiyetini teslim etti. Dava, göçmen karşıtlığı, sınıf ayrımcılığı ve ideolojik önyargıların adalet sistemini nasıl çarpıtabileceğinin bir sembolü haline geldi.
Bazı tarihçiler ve hukuk uzmanları, Sacco’nun olayla bağlantılı olabileceğini, ancak Vanzetti’nin tamamen masum olduğunu savunurken, çoğu akademisyen ikilinin suçsuz olduğuna inanır. Dava, Nazım Hikmet’in şiirlerinden Allen Ginsberg’in “America” adlı eserine, Woody Guthrie’nin şarkılarından Ben Shahn’ın tablolarına kadar sanat ve edebiyatta derin izler bıraktı.
Sacco ve Vanzetti Filmi (1971)
Yönetmen: Giuliano Montaldo
Oyuncular: Gian Maria Volontè (Bartolomeo Vanzetti), Riccardo Cucciolla (Nicola Sacco), Cyril Cusack, Milo O’Shea
Tür: Biyografi, Dram, Suç
Süre: 120 dakika
Müzik: Ennio Morricone, Joan Baez’in seslendirdiği “The Ballad of Sacco and Vanzetti”
1971 yapımı İtalyan filmi Sacco e Vanzetti, bu tarihi davayı sinemaya taşıyan en bilinen eserlerden biridir. Film, 1920’lerin Boston’unda geçen olayları, Sacco ve Vanzetti’nin gözaltına alınışından idamlarına kadar olan süreci dramatik bir şekilde anlatır. Anarşist kimlikleri nedeniyle suçlanan iki göçmenin adaletsiz yargılanmasını, dönemin siyasi atmosferiyle birlikte ele alır.
Konu: Film, Sacco ve Vanzetti’nin 1920’de bir soygun ve cinayet suçlamasıyla tutuklanmasını ve ardından gelen yedi yıllık mahkeme sürecini konu edinir. Savunma avukatı Fred Moore’un (Milo O’Shea) çabalarına rağmen, önyargılı yargıç Webster Thayer ve xenofobik bir jüri, ikiliyi suçlu bulur. Film, adalet sisteminin göçmenlere ve radikal görüşlere karşı tutumunu eleştirirken, ikilinin insanlığını ve ideallerine bağlılığını vurgular.
Öne Çıkan Özellikler:
Oyunculuk: Riccardo Cucciolla, Nicola Sacco rolüyle 1971 Cannes Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Gian Maria Volontè’nin Vanzetti’yi canlandırması da büyük övgü aldı. Her iki oyuncu da karakterlerin duygusal derinliğini ve ideolojik duruşlarını etkileyici bir şekilde yansıttı.
Müzik: Ennio Morricone’nin bestelediği ve Joan Baez’in seslendirdiği film müziği, özellikle “The Ballad of Sacco and Vanzetti”, filmin duygusal etkisini artıran unutulmaz bir eserdir.