İlk olarak Kuzan'ı bu bölümle beraber adalet anlayışına olan bakış açısının değiştiğini görüyoruz. Bu bölüm çıkmasaydı; aynı senin gibi düşünüyor olurdum. Lakin bu bölüm bazı şeylerin cevabını net verdiğini düşünüyorum. Şu ana kadar tüm çıkardığım yorumlarımın temeli de Oda'nın hikaye anlatım biçimdir. Her zaman tezat karakterler tasarlar ve anlattığı hikayesinin "tez ve antitez"ini oluştur.Hatalı bir değerlendirme bence, şöyle ki;
1- Aka Mutlak - Aok Tembel adalet savunucusu, adamların anlayışı hala bu, Aka savastan kaçan erleri bile öldürüyor, katı bir adalet anlayışı var, Aok da böyle psikopata denizcileri bırakmama taraftariydi. Olay ast üst ilişkisi değil, Aok Akanin emri altında da kendi adaleti anlayisini uygulayabilirdi, sonuçta bu adamlar amiral ve Kutsal Ejderlerin başat hizmetciligini yapıyor, bir masumu öldür deseler öldürmek zorundalar, bunu kabul eden Aok, Akanin altında da çalışırdı. Ama dayanamayıp bıraktı, adamın adaleti hala kendinde aksi olsa Smokeri kurtarmazdi
2 Garpin zayıflar yolunu kaybeder sözü boş, çünkü Garp Aokun niye katildigindan habersiz suanki durum ast üst ilişkisi değil, BBnin kendi diyor, BB tayfasinin ilişkisi aynı Rocks korsanları gibi çıkar ilişkisi, sadece bayrak BBnin, herkes kendi cikarlari için orda, BBnin emrine gireyim diye katılmıyor Aok, çıkarını gerceklestirirse veya çıkarı biterse bırakıp gider
3 Garp denizciyken de iradesi WGye uyum sağlamak zorundaydı, buster call olarak git deseler gitmeyecek mi, MFde hazır ol dediler oldu, çünkü olmak zorundaydi, bu yüzden Kaido amiraller için degil denizciler için hukumet köpeği diyor, doğru söylüyorha Garp, Aokun şimdiki hali gibi canı ne istiyorsa yapiyor ama bu amiral olmamayla ilgili değil, Kuzan da bisiklete atlayıp WGden habersiz Robine bakmaya gidiyordu,
![]()
Smoker'ı kurtarmasının sebebi Denizcilere de tamamen karşı biri olmadığını görürüz. Safi kötü tarafa geçtiğini yorumlamak da yanlıştır. Bir nevi Kont Doku gibi de olabilir. Kont Doku'nun savunduğu bir anlayış vardır. Cumhuriyet son zamanlarda yozlaştığından ve sisteminin çöktüğünü düşündüğünden; imparatorluk tezini doğru bulmuştur. Zaten onu Jedi'lara bağlayan tek biri vardı. O da öldükten sonra da onun için Cumhuriyette kalmanın anlamı kalmamıştır. Lakin yine içinde merhamet ve iyilik vardır. Kuzan'ın ise "ben değişmedim" demesi onun doğru yolda olduğunu göstermez. Belki ilerde farklı biri olarak çıkabilir. Onu da ilerleyen bölümlerde göreceğiz.
Garp konusuna gelecek olursak; tüm anlattıkların karakterin kişilik özellikleriyle çelişiyor. İstese Marineford'a katılmama özgürlüğü vardı. Ki Sengoku ve Tsuru, Garp'a "Sana zor geliyorsa buradan gidebilirsin ve torununun idamına katılmak istiyor musun" benzerlerinde sözleri vardı. Buster Call ise Garp'ın izin verebileceği türden bir şey değil. İzin veriyorsa gerekli olduğunu düşünüyordur ama Karasakal'ın adasına baskın yapan birinin buster call'ı kullanacağını düşünmek tuhaf kaçıyor.
Son düzenleme: