
Yazar: Adalet Ağaoğlu
Tür: Roman (Yol romanı)
İlk Baskı Yılı: 1976
Sayfa Sayısı: 312 (Everest Yayınları baskısı)
Temalar: Göç, yalnızlık, zenginlik tutkusu, cehalet, ihanet, sevgi, ezilmişlik
Adalet Ağaoğlu'nun ikinci romanı olan Fikrimin İnce Gülü, Türk edebiyatının ilk yol romanı olarak kabul edilir. Hikâye, Almanya'da otomobil fabrikasında çalışan Ballıhisarlı Bayram Ünal'ın 1975 yazında, biriktirdiği parayla aldığı sarı Mercedes arabasıyla (Balkız adını verdiği) Kapıkule Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye dönüş yolculuğunu anlatır. Yol boyunca "Fikrimin İnce Gülü" şarkısını dinleyen Bayram, çocukluğundan beri hayalini kurduğu köye (Ankara yakınlarındaki Ballıhisar) dönerken, geçmişini flashback'lerle hatırlar.
Sevdiği kız Kezban'ı terk etmesi, ailesinin yoksulluğu, Almanya'daki gurbetçi hayatı ve statü hırsı gibi unsurlar, Bayram'ın iç dünyasındaki çelişkileri ve yalnızlığını ortaya koyar. Roman, 1970'ler Türkiye'sinin sosyal-ekonomik yapısını, işçi göçünün dramını ve kişisel buhranları bilinç akışı tekniğiyle işler. Kitap, 12 Eylül sonrası toplatılmış, ancak yazar aklanmıştır.
Film

Yönetmen: Tunç Okan
Senarist: Tunç Okan
Uyarlandığı Eser: Adalet Ağaoğlu'nun Fikrimin İnce Gülü romanı
Yapım Yılı: 1992 (Çekimler 1987-1992 arası)
Ülke: Türkiye-Fransa-Almanya-İsviçre ortak yapımı
Tür: Dram
Süre
Yaklaşık 110 dakika
Film, romanın ruhunu korurken, görsel olarak yol temasını vurgular; çeşitli festivallerde ödüller kazanmıştır.
Film, Adalet Ağaoğlu'nun romanından uyarlanmış olup, yoksul bir Anadolu köylüsü olan Öksüz Bayram'ın hayatını bir arabaya adamasıyla ilgili dramı işler. Ankara'nın bir köyünde büyüyen Bayram, ailesinin geçim sıkıntısı nedeniyle gençliğinde Almanya'ya işçi olarak göç eder.
Orada çalışırken biriktirdiği parayla hayalini kurduğu sarı Mercedes'i alır ve bu arabayı "Balkız" diye sever. 1970'ler Anadolu'sunda tutunamayan ailelerin göç dalgasının bir parçası olarak, Bayram yıllarca para biriktirip köye dönme hayali kurar. Dönüş yolculuğunda arabasını sergilemek, statü kazanmak ister; ancak yolda karşılaştığı aksilikler, terk ettiği sevgilisi Kezban ve ailesiyle yüzleşmeleri, onun yalnızlığını ve hırslarının bedelini derinlemesine gösterir. Film, gurbetçi işçilerin dramını, kültürel çatışmaları ve kişisel trajediyi güçlü bir şekilde yansıtır; İlyas Salman'ın performansı ve yol sahneleriyle dikkat çeker.