Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Korsanfan.Com - One Piece Türkiye
Neler yeni

[Teori] Miras Alınan İrade "One Piece"

Ulaşmak zor, seyahat tehlikeli vs. ondan dolayı Grandline'da olmasının sebebi.
Evet Oda zorlukları pek göstermese de, bunları kaç yıldır ezberledik. :) Ama benim kastettiğim şu:

20 Krallık Antik Krallığı yenmesine ragmen, AK müttefikleriyle sıkı bir organizasyon kurup, bulunmasi çok zor bir adaya ve birçok adaya iradelerini tasiyorlar. Düşününce Yeni Dünyaya hükümetten daha hakimler izlenimi yaratıyorlar. Ki hala yonkou başta olmak üzere, korsanlar o bölgede at koşturuyor. Teoriye göre de AK G.line'ı yok etmek istiyor. Niye böyle tahrip edici bir yol izliyorlar öyleyse? Madem bilimde bu kadar ileriler ve G.L'a böylesine muktedirler; hükümete hak verdirtecek bir plan yerine, daha makul bir yol izleyebilirlerdi.
 
Müthiş, harika, muaazzam, olağanüstü, çok etkileyici manganın gizemini çözmüş bu babayiğit helal helal abime. Senaryo çalınsa sızdırılsa bu kadarı sızmazdı yani 10 numara 5 yıldız...
 
Teori bitmesin istedim. Çok güzel yazılmış hikayelendirilmis.

Uranus eklenmemis ama diğer 2 antik silah çok mantıklı kullanılmış görev olarak

Serinin ileriki spoilerini okuyor gibi hissetiriyor.

Antik Krallık vs 20 Ülke olayı biraz daha derin islenmeli ama. Sırf One Piece'e karşı çıktım diye olmasın

Eline sağlık cevirenin. Bu tarz bir şey okumuştum ama biraz detaylar eklenmis, okuduğum en iyi OP teorilerinden sanırım :sapkali:
 
Öncelikle çok teşekkürler, eline sağlık @Solid Snake. Orijinalinden daha güzel anlatmışsın. O zaman da şimdikiler gibi akıp gidiyormuş yazıların ki 8 yıl öncesi olduğunu düşündükçe daha da etkileniyorum (İkinci Jim Shooter :d). Ama işte diğer konu gibi tıklama tuzağı yapmadığından mıdır nedir, o kadar mesaj yazılmamış. (Sadece Solid'e: Her şeye rağmen biz seni Abdülhamid'in yalnızlığına terk etmeyeceğiz. xD
Yalnızca One Piece değil, herhangi bir eser hakkında yazılmış en iyi teorilerden birisinin daha detaylı olan konusunda bu kadar az yorum görmek üzdü. Her hortladığında daha az ilgi görmüş. Tabii bunda teorinin herkes tarafından bilinen bir şeye dönüşmesiyle birlikte her yerde konuşulmaya başlamasının yanı sıra birbirleriyle bazı noktalarda ayrılan ve bunun eski versiyonu olan şu konunun (Şimdi Tek Parça kara mı olacak, deniz mi? :d) etkisi var muhtemelen.
Neyse konuyu hortlatmama neden olan şeye geleyim. Twitterda bir youtube yorumunun, One Piece'in Red Line'ın parçalanmasıyla ortaya çıkacağı konusu hakkında şunu söylediğini gördüm:
"Bu, Crocus'ın neden Döndüren Dağı'na yakın olan İkiz Burun'da ve Rayleigh'nin neden Mariejois'ya yakın olan Sabaody'de yaşadığını açıklıyor. Ne olacağını çoktan bildikleri için olay gerçekleşirken orada olmak ve görmek istiyorlar."
Bunu görünce Red Line'ın parçalandığını forumda okuduğumu hatırladım ve o konuyu (linkini paylaştığım konuda okumuşum) ararken yanlışlıkla burayı buldum. Ayrıca yorumun hangi videonun altında olduğunu da buldum:

Arkadaşın videoları genelde güzel oluyor. Diğerlerine de göz atmanızı tavsiye ederim.
Teoriye yeni büyük bir şey eklemiyor ki zaten linkini bıraktığım konudaki eski mesajlarda da buna benzer kabataslakların birçok kişi tarafından ortaya konulduğu, sadece detaylandırılmadığı yazıyor. İşte bu videoda da bazı güzel detaylar var. Bunlar da daha önce konuşulmuş olabilir tabii ama en azından bu iki konuda görmediğim için paylaşmak istedim (Daha önce başka konularda konuşulmuş şeylerse de silerim.). Anlattığı diğer şeyler de neden bu teorinin One Piece'in gerçek sonu olacağına inanmasıyla ilgili. Aslında sadece bahsettiğim o detayları yazacaktım ama merak edenler olabilir diye her şeyi aktarmaya çalıştım:
Bire bir çeviri olduğundan videoyu izleyenlerin burayı okumasına gerek yok.
Yazıya geçmeden önce, her ne kadar bazı yerleri saçmalayarak çevirse de eğer ayarlardan altyazı bölümündeki "İngilizce otomatik olarak çevrildi." butonuna tıkladıktan sonra altında çıkan "otomatik çevir" kısmına gelirseniz, oradan Türkçe altyazı ekleyip izleyebileceğinizi söylemek istiyorum. Önemli görsellerin bulunduğu yerleri belirtmeye çalışacağım ama bunu da hatırlatmış olayım. Teoriyi özetlediği kısmı geçip başlıyorum:
  • "Bu teoriyle ilgili sık gördüğüm bir eleştiriyle başlayayım: 'Yeni bir okyanus bir hazine olamaz ve Oda gerçek, fiziksel bir hazine olacağına söz verdi. Bu yüzden teori doğru olamaz.' Yeni bir okyanus fiziksel bir hazine aslında. Oda'nın özellikle demek istediği One Piece'in arkadaşlık, sevgi vs. gibi bir çeşit soyut bir konsept olmayacağıydı. Ama üzerinde seyahat edeceğiniz yeni, kocaman bir okyanus somut bir ödül ve bu muhtemelen Luffy'yi en mutlu edecek ödül olur. Aslında Luffy gibi seri sonunda dünyanın en heyecan verici denizi olan Grand Line'ı tamamen gezmiş olacak ve oradan daha ilerisine, ancak tüm okyanuslar birleştirilip de 4 deniz arasında hiçbir kısıtlama olmadan istediği her yeri özgürce dolaşıp keşfedebileceği devasa yeni bir okyanus oluşturulursa gidebilecek birisi için mükemmel bir ödül. Luffy'nin, macera dolu devasa yeni bir okyanustan daha iyi ne ile ödüllendirilebileceğini düşünüyorsunuz? Oda, arkadaşlık gibi şeylerin hazine olmayacağını açıkça ortaya koyarken ayrıca okuyuculara herhangi bir şeyin hâlâ hazine olabileceğini de belirtmek için Doğu Mavi'den beri uzun mesafe katetti. Eğer dönüp Doğu Mavi'yi tekrar okursanız, Oda'nın bu mesajı kaç defa aklımıza kazımaya çalıştığını görürsünüz.
    Yani evet, bir okyanus da hazine olabilir. Son olarak Sanji'nin perspektifinden bakabiliriz. Bu teoriyi bilmiyormuş gibi davrandığınızda Sanji'nin aradığını söylediği All Blue'yu da arkadaşlık, sevgi vs. gibi mi düşünürdünüz? Eminim ki hayır. Sanji'nin aradığı All Blue, kendisi için fiziksel, somut bir şey. Bu yüzden One Piece'in yeni bir okyanusun yaratılması olduğunu fark ettiğimizde bu anlayışı değiştirmemelisiniz."
  • (ÇN: Şimdi neden bunun en iyi teori olduğunu düşünmesiyle ilgili düşüncelerini anlatmaya başlıyor.) "Bu teori serinin çekirdek temasına uyuyor: Özgürlük. One Piece bu teoriye göre aslında özgürlüğün ta kendisi. Duvar ya da okyanuslarla birbirlerine bağlanmamış ve tabii ki One Piece'in yaratılması için şart olan Mariejois'nun yıkımıyla birlikte Kutsal Ejderler'in dünya üzerindeki hükümranlığını da sonlandırarak yeniden özgür olmuş tamamen açık bir yeni dünya. Hem coğrafi anlamda hem de serinin merkezi çatışması yönünden Red Line'daki Mariejois'nun yıkımı yeni özgürlük dünyasının doğumu ya da daha iyi tabiriyle yeni özgürlük dünyasının şafağı. Çünkü seri boyunca inşa edilmiş çok uzun bir tema, bir döngü var: esaret-yıkım-yeniden doğuş ya da daha kesin bir ifadeyle karanlık-yıkım-yeni şafak. Oda'nın uzun zamandır hikayeye dokuduğu mesaj, Dünya Hükümeti'nin bizzat kendisi olan dünyayı saran büyük bir karanlık bulunduğu ve bu karanlığın aslında dünyayı 800 yıllık uzun bir gecede tuttuğudur. Güneş özgürlüğü temsil ediyor (ÇN: Kutsal Ejderler'in kullandığı köle damgalarının Güneş Korsanları dövmesiyle değiştirilmesini gösteriyor.) ve bu dünyanın şafağı yeni özgürlük dünyasının doğumu. Son olarak, güneşe giden yol her zaman yıkımla başlar. Yeni bir dünyaya şafak sökmesi için halihazırda bulunan düzenin yok edilmesi gerek. Yıkım konusuna odaklanırsak, Drum Krallığı'na döndüğümüzde Dalton'ın, Drum Krallığı'nın yok edilmesi ve tekrar temiz bir sayfaya başlamaları gerektiğini söylemesi ve arc bitince de isimsiz bir ülke olarak yeniden doğmaları örneğini görebiliriz. Balıkadam Adası'nda da Fukaboshi'nin ülkeyi sıfıra döndürmesi için Luffy'ye yalvarmasıyla, ülkenin geçmişini yok ederek karanlığı sonlandırma zamanının geldiği tekrar vurgulanıyor. En önemlisi olarak da Dressrosa var. Dressrosa; başında Kutsal Ejder bulundurması, iyi görünmesine rağmen arka planda kötülük barındırması, yönetiminin kendisine uymayanları ortadan kaybetmesi, insanların aklından bilgi ve tarihi silmesi vs. gibi benzerlikleriyle Dünya Hükümeti'nin ve One Piece dünyasının bir alt evreni işlevi görmek için yaratıldı. Burada önemli olan nokta Dressrosa'nın finalinin, eski Dressrosa'nın tamamen yok edilmesi ve düpedüz moloz haline getirilmesiyle birlikte yeni özgürlük ülkesinin doğumuna olanak sağlayarak sonuçlanması. Tüm seri boyunca verilen istikrarlı mesaj bu. Önceki düzenin yıkımı, her şeyin moloz haline getirilip sıfıra döndürülmesi ve sonunda yeni özgür bir dünyanın doğumu/şafağı. One Piece'in finalinin tüm hikaye boyunca gördüğümüz bu konseptin en büyük, en heyecan verici tasviriyle bitmemesinin imkanı yok. Mariejois, bu konsepti mümkün olan en büyük sahnede görmemiz için tam olarak olması gereken konuma yerleştirilmiş." (ÇN: Bundan sonra yukarıda anlattığı önceki düzenin yıkılması vs. ile birlikte oluşan kısıtlamasız dünyadan tekrar tekrar bahsediyor. Atlıyorum.)
  • "Şimdi, insanların pek uymadığını düşündüğü hikayenin sonunun sadece Plüton'un Red Line'a ateşlenmesi konusuna gelelim. Burası, benim de ilk teoride güçlü ve kritik bir parçanın eksik olduğunu düşündüğüm yer. Mariejois'ya tekrar geleceğim ama öncelikle Red Line'ın iki noktadan yok edilmesi gerektiğini hatırlatayım, önce Döndüren Dağı ve sonra Mariejois. Bence ne olursa olsun en azından Antik Silahlar'ın hikayede kullanımını sağlamak için Plüton bu noktalardan birini yok ederken kullanılacak. Çok büyük ihtimalle de bu, hem kronolojik olarak önde geldiği hem de Mariejois'nun serinin son doruk noktası olması gerektiği için Döndüren Dağı olacak. Ayrıca Hasır Şapkalar'ın yolculuklarına baktığımızda da mantıklı görünüyor. Yolculuklarının sonunda Döndüren Dağı'na tekrar yaklaşmaları gerek (ÇN: Şuraya bir harita bıraktım.). O yüzden Döndüren Dağı olayının Mariejois'dan önce ele alınması daha doğru olur."
    • (ÇN: Burada Döndüren Dağı'nın yıkım hikayesini detaylandıracak, o yüzden bir alt madde olarak yazmaya karar verdim. Videoda en sevdiğim kısımdı bu arada.) "Laboon'un tüm hikayesi, arkasında arkadaşlarının kendisini beklediğine inandığı dağla olan bir mücadeleydi. Bütün hayatını kafasını o dağa defalarca kez vurarak ve onu yerle bir etmeye çalışarak geçirdi. Bunun ne için yapıldığını düşünüyorsunuz? Laboon'un, Brook ve Hasır Şapkalar ile tekrar nasıl bir araya geleceğini düşünüyorsunuz? Yelken açıp ufuk üzerinden yavaşça görüş alanımıza gireceklerine mi inanıyorsunuz? Sonunda bu dağın, Laboon'un gözleri önünde yıkılması ve tayfanın buradan gelmesi daha iyi bir kurgu değil mi? Bu şekilde tüm bu Laboon olayının hikayeye eklenmesi doğal olarak çok daha mantıklı geliyor bana. Yani eğer One Piece başından beri Red Line'ın yıkılmasıysa, Oda ilk etapta neden böyle bir şey eklemeyi düşünsün ki? Çünkü; eğer Red Line'ın başından beri yıkılması gerektiyse, eğer Oda bunun One Piece'i ortaya çıkaracağını en başından biliyorsa, o zaman teknik olarak simetrik olması için Red Line'ı iki noktadan yıkmak zorundaydı ki bu sayede tamamen açık bir okyanus yaratabilsin. Demek istediğim, Oda sadece Mariejois'da gerçekleşecek tek bir yıkım koyamazdı hikayeye; teknik olarak bir noktada Döndüren Dağı'nı da yıkması gerekecekti. Tamam ama hikayenin sonunda bu olay iki kez gerçekleşeceği için Red Line'ın yıkımını doruk noktası olmaktan çıkarırdı fakat eğer Oda kadar zekiyseniz ve oradan başka bir hikaye çıkarabileceğinizi fark ettiyseniz öyle olmaz. Böylece Oda, tüm hikaye örgüsü Döndüren Dağı'nın yıkıldığını görmek ve böylece arkadaşlarına kavuşmak istemesi etrafında kurulmuş olan Laboon ile bu hikaye örgüsünü, Hasır Şapkalar eninde sonunda gelip Döndüren Dağı'nı yıktığında çok daha güçlü bir sonuca ulaştırmak için Brook karakterini yazdı. Bu, Red Line'ı yok etmenin ilk örneğinin tamamen farklı bir nedenden dolayı kendi özel olayı olmasını sağlıyor: Uzun soluklu bir karakter hikayesinin sonuçlanması."(ÇN: Balina bile dünyanın yuvarlak olduğunu anlamış, hala daha Dünya düz diyenler var. :d Bir de burayı yazarken şu harika eseri dinlemeye çalıştım ama fazla hüzünlü gelince kapatmak zorunda kaldım. :'D).
  • "Döndüren Dağı'nı yıktıktan sonra Hasır Şapkalar, Grand Line'ın ilk yarısı boyunca müttefik toplayarak Mariejois'ya tekrar kolayca seyahat edebilir. Alabasta, Amazon Lily vs. gibi ülkelerin de son savaşa katılmasını bekliyorum. Öte yandan, Yeni Dünya'dan olan müttefikler de kolayca peşlerinden ya da iki taraftan saldırmak için diğer taraftan Mariejois'ya gelebilirler. Şimdi Mariejois'ya geliyoruz. Mariejois'nun Plüton tarafından yok edileceğini mi düşünüyorum? Hayır, bu One Piece gibi bir hikaye için heyecan verici olmayan garip bir son olur. Sadece büyük bir geminin büyük bir patlama yapmak için koca bir top ateşlemesi ve sonra özgürlük... Bu kadar kolay olacağından şüpheliyim. Bence en basit haliyle One Piece finalinin doruk noktasına da diğer tüm büyük arcların sonunda olduğu gibi Luffy'nin yapacağı son bir saldırıyla ulaşılacak. One Piece dövüşlerinin en büyük güçlerinden birisinin Oda'nın, Luffy'nin son vuruşuyla nasıl özel, anlamlı, tematik olarak yankı uyandıran, sadece düşmanı yenmenin ötesinde olan ve kendisiyle beraber sembolizm taşıyan bir etki yapabileceğini düşünme yeteneği olduğunu düşünüyorum.
    Ayrıca Luffy'nin dövüşleri için, rakibini bir şeyin içinden geçirdiği vuruşlarıyla tamamlanması eğilimi var. Crocodile'ı zemin kayalarını parçalayarak yumruklamak; Arlong'u, Arlong Park'ın içinden geçerek indirmek; Lucci'yi kule ve Hody'yi de gemi boyunca döverek yıkmak vesaire vesaire... En önemlisi de şu ki Luffy; Dressrosa üzerindeki egemenliği, Kutsal Ejderler'in tüm dünya üzerindeki egemenliğine açıkça paralellik gösteren ve yine onlar gibi bir Kutsal Ejder olan Doflamingo'yu, Dressrosa toprağını parçalayarak yerin dibine gönderip altındaki her şeyi moloz haline getirecek şekilde yendi. Bu da yeni özgür ülkeyi doğuran şeydi. Yani burada sahip olduğum tüm parayı koyarak iddia ediyorum ki One Piece hikayesi; Luffy'nin bizzat kendi elleriyle One Piece'i yaratmasıyla, büyük ihtimalle serinin son kötüsünü Red Line boyunca yumruklamasıyla bitecek. İnanmıyor musunuz? Hadi Balıkadam Adası'na bir kez daha bakalım. Madam Shyarly, Luffy'nin adayı kendi eliyle yok edeceğini söylemişti ve ben bunun gerçek anlamda kullanıldığını düşünüyorum. Luffy daha iyi bir dünya yaratma sürecinde Balıkadam Adası'nı iki eliyle yok edecek. Daha da önemlisi, Luffy son kez Red Line'da bulunduğunda ne olmuştu? Balıkadam Adası arcı, savaşı nasıl sonuçlanmıştı? Kendisinden daha büyük bir şeyi, Nuh'u yok etme çabası içinde ana kötü üzerinde kullanılan Dev Fil Mitralyözü ile. Çünkü Luffy adanın tarihini silecek, var olanı sıfıra döndürecek ki böylece temiz bir sayfa açabilsinler. Bu, Luffy'nin zaman atlaması sonrası kullandığı ilk büyük bitirici hareketti. Tam Red Line'ın altında vuku bulan bir savaş. İlginçtir ki Nuh'u tamamen yok etmeden önce durduruldu ve bu tatmin edici sahneyi göremedik. İnanıyorum ki zaman atlaması sonrasına bu küçük savaşla başlamak geleceğe tutulan bir aynaydı ve seri de böyle, Oda'nın aynı tarzla zaman atlaması sonrasına başlaması ve sonlandırmasıyla bitecek. Tek fark, gelecek sefer Luffy çok çok çok daha güçlü olacak ve sadece Balıkadam Adası'nın tarihiyle Nuh'u değil, tüm Red Line'ı yok edecek. Bunun için ilerlerken de indirmesi gereken tüm kötüleri indirecek.
    • (ÇN: Tekrar ana fikirden sıyrılarak biraz ayrıntıya girip oradan buradan konuşuyor. O yüzden yine bir alt madde olarak yazmak istedim.) "Biraz daha parçanın yerine oturmasını ister misiniz? Karasakal ve Gura Gura meyvesine ne dersiniz? Red Line'ı yok etmeye Gura Gura'dan daha çok uyan bir meyve var mı? Karasakal'ın tarih çalışmaya düşkün olduğunu, Gura Gura'nın uzun vadeli amaçları için kritik rol oynayacağını hissettiğini biliyoruz. Sadece güçlü bir meyve olduğu için mi, yoksa nihai amacını gerçekleştirmek için gereken yeteneğe sahip olduğu için mi istiyordu? Karasakal'ın çoktan One Piece'in ne olduğunu bildiğini söylemiyorum; sadece belki Gura Gura'nın One Piece'le ilişkili, potansiyel olarak işe yarar bir araç olduğunu bazı yollarla öğrenmiş olabilir. Dahası, birçok insan Karasakal'ın Mariejois'daki son savaşın kötü adamı olamayacağını düşünüyor. Çünkü o zamana kadar One Piece çoktan Raftel'de bulunmuş olacağından ötürü Karasakal da çoktan yenilmiş olacak ama bu, eğer Red Line'ın yıkılması One Piece'in yaratılmasıysa geçerliliğini yitiriyor. Bu durumda hikayeyi, dünyanın merkezinde, dünyanın en büyük hazinesi için yapılan klasik bir korsan düellosuyla sonlandırabilirsiniz. Dahası, Luffy'nin potansiyel şeytan meyvesi uyanışını düşünün. Birçokları tarafından Doflamingo ve Katakuri'nin paramecia uyanışlarına dayanarak etrafındakileri lastiğe dönüştürme yeteneği olacağı düşünülüyor. Bu; Gura Gura ile Mariejois'yu yıkmaya çalışan Karasakal'ın, orayı lastiğe çevirerek sarsılamaz/kırılamaz hale getirmesiyle sadece Luffy tarafından engellenebilmesi için de kolay potansiyel bir kurgu gibi görünüyor. Evet, şu an biraz olasılıklarla sıkıyorum ama yine de ilginç olasılıklar olduğunu düşünüyorum. Eğer hâlâ Karasakal'ın değil de İmu'nun son kötü olacağını düşünüyorsanız da tabii ki bunu kabul edebilirim. Sadece birisinin Red Line boyunca Luffy tarafından dövüleceğini biliyorum."
  • (ÇN: Sonunda garibanın yüzünün güleceği bölüme geldik. :d) "Şimdi de son noktaya geliyoruz: Sanji ve All Blue. Orijinal teori bu bağlantıyla muhteşem bir noktaya varıyor ama sadece bunun nasıl mükemmel bir şekilde uyduğuna ve All Blue'nun One Piece olmasının büyük ihtimalle nasıl mükemmel bir kurgu olduğuna kendi sebeplerimle yaklaşmak istiyorum. Öncelikle hepinizi dönüp Baratie'yi tekrar okumaya davet ediyorum. Zaten hızlı bir okuma olacaktır. Eğer yaparsanız, Oda'nın, One Piece ile All Blue'nun aynı şey olduğu gerçeğini açıkça saklayacak kadar zeki olduğunu ve neredeyse güldüğünü hissedebilirsiniz. Çünkü; Baratie büyük oranda insanın hayallerini takip etmesiyle alakalı bir arctı. Sanji de Luffy gibi büyük bir hayali olan bir karakterdi fakat Zeff'e borçlu olduğu için hiçbir zaman bu hayalini takip etmek için kendisine izin verebileceğini hissetmiyordu. Arc boyunca Luffy ve Sanji arasındaki dinamik; Luffy'nin, Sanji'ye geri ödenmesi gerekmeyen bir borç için suçluluk duyup bunu kendisine yük edinmesinin bir faydası olmayacağını anlatmaya çalışması üzerine kuruluydu. Çünkü; Sanji ve Zeff'in geçmiş hikayesinin tüm olayı Luffy ve Shanks'ın geçmiş hikayesine paralel. Ne Shanks ne de Zeff o fedakarlıkları Luffy ve Sanji kendilerine olan borçlarını ödeyebilsin diye yaptı. O fedakarlıkları yaptılar ki böylece Luffy ve Sanji hayallerini takip edebileceklerdi. Tüm arc Luffy ve Sanji'nin tutkuları, istekleri konusunda nasıl fazlasıyla benzer olduklarını gösteriyordu.
    (ÇN: Sanji ne güzel gülüyor be!)
    İkisi de benzer bir hayale ve benzer bir karakter şekillendirici deneyime sahiptiler fakat Sanji eninde sonunda bırakmak zorunda olduğu bir şey tarafından, Luffy'nin düşmediği ve kendisini zihinsel olarak hayalini takip etmekten alıkoyan bir batağa sokulmuştu. En nihayetinde Luffy ve Sanji'nin üzerinde bağ kurdukları şey hayalleriydi. Bir saniye durup düşünün ve anlayın: Tayfaya katılmış tüm üyeler arasından, Luffy ile olan bağları hayallerini paylaşmalarıyla belirlenen tek karakter Sanji idi. Başlangıç arcı hayalini takip etmeyi öğrenmek olan tek Hasır Şapka Sanji idi. Bu arcın görkemi ve Luffy ile Sanji'yi bir araya getiren şey, sadece hayallerini takip edebilsinler diye onlar için fedakarlık yapan mentorlara sahip olmaları veya sadece ikisinin de varlığı kesin olmayan bir şeyin peşinden gitmeleri ya da sadece hayallerini takip etmeleri üzerinden bağ kurmuş yegane Hasır Şapkalar olmaları değil; aynı zamanda başından beri aynı hayale sahip olmalarıydı. All Blue ve One Piece'in aynı şey olmaları yalnızca gelişigüzel bir tesadüf olmayacak. Olay, Sanji'nin karakterinin özüne ve neden Oda'nın onu başından beri hayaller hakkında bir şey öğrenmesi gereken bir Hasır Şapka üyesi olarak yazmasına dayanıyor. Sanji, Luffy'nin yaptığı gibi hayallerin romantizmine teslim olmayı öğrenmesi gereken tek Hasır Şapka'ydı. Çünkü en başından beri kendisi ve Luffy aynı hayale sahipti."
Video bitti. Anlaşılır aktarabildiğimi ve bir hata yapmadığı umuyorum. Olduysa da şimdiden özür dilerim.
Son olarak birkaç yorum ilave etmem gerekiyor.
  • İlki yukarıda bahsettiğim Crocus'ın İkiz Burun'da ve Rayleigh'nin de Sabaody'de yaşaması hakkında. Crocus, Roger'ın tayfasına katılmadan önce de orada yaşıyordu. Buna rağmen eğer teori doğru çıkarsa, Oda'nın, Roger'ın tayfasına orada yaşayan birini eklemesi güzel bir fikir. Karakterin gözünden bakmaya çalışırsak, hem dağın parçalanışını merak etmesi hem de Laboon'un dağın yıkıldığında vereceği tepkiyi görmek istemesi, bir noktadan sonra İkiz Burun'u terk etmeyip orada yaşamaya devam etmesinin sebebi de olabilir. Öte yandan Rayleigh'nin olayının bu çıkarımla bir çelişkisi yok gibi.
  • Diğer bir nokta ise, tayfanın Yeni Dünya'ya girişinde gördüğümüz ve tıpkı Laboon gibi kafaları yaralı olan Ada Balinaları ile ilgili.
    Belki göç yollarını kesmesinden ötürü onlar da Laboon gibi Red Line'ı yıkmak için kafa atarken yaralanmışlardır. Bu durumda Red Line doğal bir yapı olmaktan çıkar ki zaten Dünya'nın ortasından geçen kusursuz bir çizgi One Piece evreninde bile anormal görülebilir. Dünya Hükümeti bir şekilde bu duvarı ortaya çıkaran oluşumsa, ana teoriye getirilen "Dünya Hükümeti kötü değilmiş." eleştirisi de belki cevaplanmış olur. Tabii yine de bunun sadece hayvanların göç yollarını engellemekten ziyade insanlar için de birtakım zararları olması gerekiyor.
  • Son olarak da Sanji ile ilgili bir şey var. O da şu:
    Malum, teoriye göre One Piece ile All Blue aynı şey olduğu (daha doğrusu All Blue, One Piece'in ortası) için burada Luffy'nin, hayalleriyle bağlı olduğu Sanji'ye kendisi olmadan Korsanlar Kralı olamayacağını söylemesi çok daha anlam kazanıyor. Luffy tabii ki bunu bilerek söylemiyor ama karakter açısından değil de okuyucunun gözünden bakınca mantıklı görünüyor. Teoriyi ve aralarındaki sevgi, arkadaşlık vs. bağlarını tamamen bir kenara bıraksak bile videoda bahsedilen oldukça benzer karakter biçimlendirici deneyimlere (Shanks ve Zeff tarafından kurtarılmaları) sahip olmalarından ötürü, Luffy'nin eğer Sanji hayalini gerçekleştiremezse, kendisinin de gerçekleştiremeyeceğinden korkup Tüm Kek'te bu şekilde davranmış olması ihtimali de ayrıca güzel.
Bu kadardı. Umarım sizin de kulağınıza hoş gelen noktalar olmuştur.
 

Bu Konuya Bakmış Kullanıcılar (Üye: 0, Ziyaretçi: 1)

Korsanfan.com Her Hakkı Saklıdır. 2008-2023.
Tasarım Korsanfan V.6.0
Yukarı Çık